Afrika Neden Kaynıyor?

Yazan  31 Ocak 2011
Son yıllarda artan enerji ihtiyacı Çin’in Afrika’ya olan ilgisini artırdı. Afrika’da yaşanan son olayların nedenlerinden biri de Çin’in Bölgede artan etkinliğini dengeleme çabaları olabilir.

Afrika Neden Kaynıyor?

Son aylarda Sudan'da başlayan referandum ve ülkenin bölüneceğinin kesinleşmesinin ardından Tunus'ta yaşanan halk ayaklanması ve ardından Mısır'daki başlayan büyük çaplı olaylar ilk bakışta söz konusu ülkelerin halklarının yıllardır despot rejimler altına yaşamalarına ve yaşam şartlarının giderek ağırlaşmasının neden olduğu hareketler olarak değerlendirilmekte ve olayların doğal bir sürecin parçası olduğu dile getirilmektedir. Ancak, bu görüşler bir yönüyle gerçeği yansıtsa da yaşanan olayların değişen ya da değişmesine engel olunmak istenen bir güç mücadelesinin ayak sesleri olabilir. 10 yıllardır ayakta kalabilen bu tek parti ve tek adam diktatöryaları nasıl oldu da birkaç günde çökmeye başladı. Yaşananlar sadece bu ülkelerin halklarının demokrasi ve daha iyi yaşam isteklerinin bir dışa vurumu ve sosyal patlamalar silsilesi midir, yoksa var olan sorunlar kullanılarak bu hareketler yönlendirilmekte midir?

Çin Afrika İşbirliği

Çin son yıllarda artan üretim kapasitesi ve enerji ve ham maddeye olan ihtiyacının gün geçtikçe daha da artması nedeniyle son yıllarda Afrika ülkeleri ile çok daha yakın ilişkiler kurmaya başlamıştır. Çin, Batılı güçlerden farklı olarak bölgeden aldığı ham madde ve enerji karşılığında demir yolu, okul, sağlık gibi alt yapı yatırımlarını finanse etmekte ve firmaları aracılığyla da bu bölgelerde varlık göstermeye başlamaktadır.[1] Gerçekten de Afrika'nın her ülkesinde gözle görülür bir Çin varlığı gittikçe kendini daha çok hissettirmektedir. Çin, Afrika ülkelerinin birçoğunun diktatöryel yönetimleri ile de iyi ilişkiler kurabilmektedir. Zira Çin ülkelerin demokratik olmalarıyla ya da insan hakları ihlali yapıp yapmadıklarıyla ilgilenmemekte çıkarı olan ve işbirliği yapabileceği her ülke ile işbirlikleri yapmaktadır. Bu nedenle yükselen gücü ve büyük döviz rezervleri sayesinde Afrika'da bulunan yönetimlere krediler sunmakta ve bu ülkelerin en önemli partneri haline gelmekte ve söz konusu rejimlerin ne yaptığı ile de ilgilenmemektedir.[2]

Sonuç:

Çin son yıllarda ulaştığı büyük ekonomik güç ile birlikte yarattığı ekonomiyi besleyecek ham madde ve enerji kaynaklarını temin edebileceği bölgelere yönelmektedir. Ham madde ve enerji açısından dünyanın en zengin bölgesi durumunda olan Afrika Çin için hayati öneme sahip bir bölge haline gelmiştir. Bu nedenle Afrika üzerinden bir güç mücadelesi de kaçınılmaz hale gelmiş gibi gözükmektedir. Hali hazırda ABD başta olmak üzere Batılı güçlerin egemenliğinin devam ettiği Afrika'da Çin hızla etkinliği artırmaktadır.[3] Son günlerde yaşanan gelişmeler bölge halklarının demokrasi talepleri ve düşük yaşam standartalarına tepkilerinin yönlendirilmesi ile ortaya çıkan gelişmeler olabilir. Neredeyse yarım asırdır varlığını sürdürmekte olan yönetimlerin bir kaç gün içinde devrilmeye başlamasının arkasında sadece halk hareketlerini değil bölgede devam etmekte olan güç mücadelesini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Güç paylaşımı sonlanana ve taşlar yerine oturana kadar sadece Afrika'da değil dünyanın birçok bölgesinde benzeri olaylar artarak devam edecektir.

 


 

[1] Stephen Marks, Pambazuka News (Pan-African voices for freedom and justice), "China in Africa: A new İmperialism?", http://www.pambazuka.org/en/category/features/32432. (Erişim 28 Ocak 2011).

[2] Howard French, New York Times, "China in Africa: All Trade and No Political Baggage".

[3] Princeton N Leyman, Council on Foreign Relations, "China's Rising Role in Africa" http://www.cfr.org/publication/8436/chinas_rising_role_in_africa.html. (Erişim 28 Ocak 2011).

 

Giray Fidan

 06.04.1980 Ankara Doğumlu

Eğitim:

İlkokul ve Ortaokul eğitimini Özel Yükseliş Kolejinde, Lise eğitimini Gazi Anadolu Lisesi ve Mustafa Kemal Lisesinde tamamlamıştır. 1998-2000 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümünde eğitim görmüştür. 2001 – 2005 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Ana Bilim dalında ve 2002 – 2003 yılları arasında Beijing Language and Culture University (北京语言文化大学) lisans eğitimini tamamlamıştır. 2005 – 2007 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Ana Bilim Dalında yüksek lisans eğitimini “Qin Devrimleri: Qin Shi Huang Dönemi Çin’de yapılan Devrimler ” konulu teziyle tamamlamıştır. 2007 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji anabilim dalında doktora eğitimine başlamış; 2007 – 2008 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Min Zu University of China (中央民族大学) Tibetoloji bölümünde araştırma yapmış ve Tibetçe eğitimi almıştır. Doktora çalışmasını 2010 yılında “Çin Kaynaklarına Göre 16. Yüzyılda Osmanlı – Çin İlişkileri ve Çin’de Osmanlı Ateşli Silahları” konulu teziyle tamamlamıştır.

 

Yabancı Diller:

Çince

İngilizce

Tibetçe

 

Yayınlar:

Kitaplar:

Kanuni Devrinde Çin’de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar, Yeditepe Yayınevi, 2011, İstanbul.

Çin Dili ve Çince Dilbilgisi, Efil Yayınevi, 2011, Ankara.

Makaleler:

Giray Fidan,"Ming Tarih Kayıtlarına Göre 16. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu-Ming Çin'i İlişkileri", Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 30, Güz 2011, ss. 276-287.

Giray Fidan, "Tibet ve Türk Geleneklerinde Bozkurt Sembolü", Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi (ICANAS) konferansı dâhilinde "38. ICANAS Doğubilim Çalışmaları" bildiri kitapçığında s. 151-155, Ankara, 2009.

Giray Fidan, “Ulus Devlet Olma Yolunda Bir Medeniyet: Çin”, 21. Yüzyıl Dergisi, Nisan 2011, Sayı 28, ss. 55-59.

Giray Fidan, “Türk Çin İlişkilerinde 40 Yıl”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2011, Sayı 25, ss. 91-97.

Giray Fidan, “Çin – Arap Dünyası İlişkileri: Eski Köye Yeni Adet”, 21. Yüzyıl Dergisi, Mart 2011, Sayı 27, ss. 53-59.

Giray Fidan, “Irak’ın Yeniden Yapılanmasında Çin’in Politikaları”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2010, Sayı 20, ss. 69-74.

Giray Fidan, “Pekin’in Yüksek Rakımlı Sorunu: Tibet” 21. Yüzyıl Dergisi, Eylül 2010, Sayı 21, ss. 79-86.

Giray Fidan, “Çin Halk Cumhuriyeti Japonya İlişkileri: İşbirliği Yapan Devletler Düşman Halklar”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ekim 2010, Sayı 22, ss. 29-34.

Giray Fidan, “21. Yüzyılda Çin: Büyük gücün büyük sorunları” 21. Yüzyıl Dergisi, Kasım 2010, Sayı 23, ss. 45-50.

Giray Fidan, “Türk Silahlı Kuvvetleri Çin Halk Kurtuluş Ordusu İlişkileri”, 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık 2010, Sayı 24, ss. 17-23.

Giray Fidan, “Japonya’da Nükleer Felaket”, 21. Yüzyıl Dergisi, Mayıs 2011, Sayı 29, ss. 63-67.

Giray Fidan, “Pakistan: Çin’in İsrail’i” 21. Yüzyıl Dergisi, Haziran 2011, Sayı 30, ss. 17-23.

Giray Fidan, “Çin’in Orta Asya Enerji Politikası” 21. Yüzyıl Dergisi, Temmuz 2011, Sayı 31, ss. 23-29.

Giray Fidan, “Çin’in ABD Stratejisi: Yeni Bir Soğuk Savaşa Doğru” 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2011, Sayı 32, ss. 49-57.

Giray Fidan, “Ejderha Kara Kıta’da: Çin’in Afrika Ajandası” 21. Yüzyıl Dergisi, Eylül 2011, Sayı 33, ss. 83-90.

         2010 yılından itibaren Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yabancı Diller Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display