Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu

Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Misafir Yazar

Vatan uğruna can veren on binlerce şehidi hatırlatırcasına her ilkbahar açan “kan çiçeği” gelincikler neden Çanakkale savaşlarının değil de Büyük Britanya’nın birinci Dünya Savaşı sembolüdür?

Hatay’a bir gidişimde Anavatana katılmasının 64. yıl dönümü kutlanıyordu. İnsanında büyük bir vatan sevgisi, gururu ve coşkusu vardı. O sırada henüz mülteci akınına uğramamıştı.

Türkiye’nin üzerine büyük bir felaket çöktü. Afetin yıkıcı etkisi an be an gözümüzün önünde. Üstelik durumun yönetilmesinde büyük bir zafiyet gördük. Evet, henüz kayıpların bilançosunu tahmin etmek için zaman erken.

Bazı kutlama veya anma törenlerini, o törenlerde birbirini tanıyan ve tanımayan insanların kucaklaşmalarını oldum olası anlamlı bulurum. İşin içine yapmacık, çıkar ve abartı karışmadan yapılan törenlerin geçmişten geleceğe uzanan köprüler olduğunu düşünürüm.

Son 4-5 yıldır fırsat buldukça, katıldığım uluslararası toplantılarda Libya’nın Deniz Yetki Alanlarının(DYA) belirlenmesinin önemini vurgulayıp,  2019 da imzalanan ve maalesef geçerliliği hala tartışmalı olan Türkiye- Libya DYA Anlaşmasının en önemli amacının, Libya’nın komşularını bu yönden teşvik etmek olduğunu dile getirmeye çalıştım.

Çin enerji kaynaklarına kayıtsız kalamaz. Büyüyen ekonomisinin enerji güvenliliğini sağlamak zorunda. Petrol ve doğal gaz açısından İran, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Umman ve Emirlikler, ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan.

Birkaç gündür Cumhuriyet gazetesinde Mehmet S. Aman tarafından yazılan “Mezarlıkta Piknik” adlı kitabın ilanını görüyorum. Kitabı okumadım ve içeriğini bilmiyorum. Ama bakın başlığı bana neler, neler hatırlattı!

Kafka’nın 20. Yüzyıl için “Korku Çağı” dediğini hatırlarsınız. Haksız değildi. Büyük yazar 1924 yılında öldüğünde zaten yaşamı boyunca bir dünya savaşı, bir büyük salgın görmüştü.

İmparatorluğun eyaleti olduğu dönemde (1517 – 1867) Mısır ile ticaret önemli olduğu için eskiden “ Mısır’dan bir gemi gelmiş. Ne getirmiş?” diye bir tekerleme varmış. Hatta yelpaze gibi fantezi mallar bile geldiği için tekerlemenin devamı yelpaze saymakla devam edermiş.

Dünyada bir enerji dar boğazı var. Bu özellikle doğal gaz ve petrol gibi temel enerji girdilerini üretmeyen, ithal eden, kolaylıkla ikame edemeyen ve yurt içi tüketimi uzlaşma ile kısamayan ülkeler için gırtlağa takılan kılçık gibi, battıkça acıtıyor. Tüketimi kısıtlayıcı önlemler alamayan veya alınan önlemlere uyulmayan ülkelerde fiyat artışları önce dar gelirli kesimleri vuruyor. Kuzey yarı küreye kış gelmek üzere, yüksek enerji fiyatları can yakıyor. 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR