Kürt Açılımının ilan edilmesinden itibaren yönetilmesinde çeşitli sebeplerden dolayı kontrol sağlanamamış ve bu durum önemli bir zafiyet kaynağı olarak Kürt Açılımının bütün amaç, yol, yöntem ve hedeflerini sekteye uğratmıştır.
Kürt Açılımının ilk sinyalleri Cumhurbaşkanı Gül’ün “Kürt sorununda iyi şeyler olacak… Tarihi fırsatla karşı karşıyayız… Geç kalmamalıyız, konjonktür her an değişebilir…
10 ve 13 Kasım 2009’da TBMM’de yapılan iki oturumda AKP Hükümetinin Kürt Açılımı programı içeriği üzerinde çok durulmadan da olsa sert tartışmalarla ele alınmıştır.
Bu yazının konusu, Kürt Açılımı kapsamında yapılacak hukuki ve politik değişiklikler değil, açılımının hükümet tarafından ileri sürülen temel gerekçesinin/lerinin değerlendirilmesi olacaktır.
Başbakan, “Bedeli ne olursa olsun adımlarımızı attık, atıyoruz ve atacağız. Bedeli ne olursa olsun verdiğimiz sözü gerçekleştirecek, bu meseleyi çözüm yoluna koyacağız” dedi.
Bir insanın başkası olabilmesi bile kendisini tanımasına bağlıdır. Kendisini bilmeyen, tanımayan ya da keşfetmeyen insanın başkasının farkına varması ya da başkalarının duygularını hissetmesi de mümkün değildir.
Türkiye’de son iki yıldır yaşananlar inanılır gibi değildir. Kuzey Irak, Kuzey Kıbrıs, Ermenistan ve “Kürt Sorunu”yla ilgili olarak ortaya konulan ve her biri bir diğeriyle çelişen uygulamalar hayret vericidir.
Türkiye’de din, ahlâk, ticaret dahil siyasileştirilmemiş hiçbir değer kalmamıştır. Buna sevgi, aşk, duygu ve masumiyet de dahildir. Siyasileştirilmemiş bir çocuk masumiyeti kalmıştı.
İçişleri Bakanı, “demokratik/Kürt açılımı” ile ilgili olarak büyük beklentiler yaratmıştı. Etkili sözler etmiş, iddialı bir inisiyatif ortaya koymuştu.
Önce eski Fransa Cumhurbaşkanı, Türkiye’yi kast ederek “Hepimiz Bizans’ın çocuklarıyız” demişti. Geçtiğimiz günlerde de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Ahlat, Malazgirt bizim mirasımız. Bizans da bizim mirasımız.
PKK ve Öcalan ile değil DTP ile görüşüyoruz”, “Başbakan olarak değil, parti genel başkanı sıfatı ile görüşüyoruz” söylemleri insanları saf yerine koymak anlamına gelir. Nedeni de şudur: PKK = DTP = Öcalan olduğunu herkes bilmektedir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display