Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Azerbaycan Ziyareti

Yazan  20 Ağustos 2010
Rus Devlet Başkanı Medvedev 19 Ağustos’ta Ermenistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu bakımdan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Azerbaycan ziyareti de bir başka anlam kazanıyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in daveti üzerine Azerbaycan'a bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu gezide Gül'ün uçağına; Fehmi Koru, Taha Akyol, Abdülhamit Bilici, Yavuz Donat ve Fatih Çekirge gibi gazetecilerin davet edildiğini gördük. Fehmi Koru'nun geziyi içine alan günlerdeki (17 ağustos) yazılarına baktığımızda Gül'ün "iyi şeyler olacak" sözlerinden yola çıkılarak yazılmış bir yazı ve ertesi günkü yazısının bir kısmında da Gül'ün "Ermenistan ile ilişkilerde Azerbaycan'ı daraltmaması" mesajı yer alıyordu.

Taha Akyol 17 Ağustos'ta yazdığı yazısında cumhurbaşkanlığının süresi, 18 Ağustos'taki yazısında referandum, İsrail konuları arasında Azerbaycan gezisinden söz etmiş, 19 Ağustos'taki yazısında ise tamamen gezinin kültürel yanını ele almış.

Abdülhamit Bilici'nin 18 Ağustos'taki tek yazısında ise "Nuri Paşa" , gezi ve iki ülke cumhurbaşkanlarının değindiği olması gereken yakınlık anlatılmış.

Yavuz Donat ise; uçak sohbeti, açılım ve geziden bahsetmiş.

Fatih Çekirge'de 17-18-19 Ağustos günlerinde yazdığı bütün yazılarında cumhurbaşkanlığının süresini ele almış.

Referandum ve hemen arkasından yaşayacağımız seçim sürecinden sonra gündemin en önemli maddesinin tartışmasız cumhurbaşkanlığının süresi olacağı görünüyor. Gül'ün görev süresinden ziyade bu gezi sırasında Azerbaycan ile ilişkiler ele alınmalıydı. Gül'ün gerek Ankara'dan ayrılmadan gerekse Aliyev ile yaptığı ortak basın açıklamalarındaki konular ön plana çıkarılmalıydı.

Cumhurbaşkanlığı sitesine baktığımızda Azerbaycan gezisi ile ilgili daha geniş bilgilere ulaşıyoruz. Gül'ün ziyaret öncesi yaptığı açıklamalarında ve Cumhurbaşkanlarının yaptıkları ortak basın açıklamalarında da iki milletin yakınlığına dikkat çekildikten sonra siyasi alanda, güvenlik alanında, ekonomik alanda, kültürel alanda gelişmeler kaydedildiğinden bahsedilmiş. İmzalanan Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması işbirliğinin en önemli göstergesi olarak ele alınmış.

Kafkasya, Karabağ sorunu ve hala milyonlarca Azerbaycanlının kaçkın hayatı yaşaması konuları ele alınmıştır. Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal sonrası durumlarında maalesef bir düzelme olmamıştır. Bu kadar önemli sorunların yanı sıra bölgede her bakımdan hareketli günler yaşanıyor.

Dimitriy Medvedev 19 Ağustos'ta Ermenistan'a bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu bakımdan Gül'ün Azerbaycan ziyareti de bir başka anlam kazanıyor. Rusya'nın Ermenistan'daki askeri varlığının ziyaret gerçekleşmeden 2044 yılına kadar uzatılacağı ilan edildi. Rusya ve Ermenistan arasında gerçekleşecek bu anlaşmalar bazı çevreler tarafından Ermenistan'ın ulusal egemenlik haklarına yönelik olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. Hazırlanan tasarıda "Rusya'nın Ermenistan'daki askeri üssü Rusya'nın çıkarlarını savunmasının yanı sıra Ermenistan güvenliğini de korur ve bu amaçla Ermenistan silahlı kuvvetleriyle birlikte hareket eder" deniyor. Bu anlaşma gerçekleşirse (ki öyle görünüyor) Rusya Kafkasya'daki konumunu güçlendirecektir. Muhtemel bir Ermeni-Azerbaycan çatışmasında Rusya Ermenistan'ın yanında yer alacağının da işaretlerini vermektedir. Bu şekilde Kafkasya'da ortaya çıkacak muhtemel durumlar için Türkiye'nin de strateji belirlemesi gerekmektedir.

Siyasi ve askeri rekabet gibi bölgedeki enerji rekabeti de göz ardı edilmemelidir. Gül'ün gezisinde enerji bakanının yer alması konuya verilen önemin bir işareti sayılmalıdır.

Amerika ve İsrail İran'a yapacakları muhtemel bir operasyon için yine bu bölgede faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bütün bu gelişmelerle birlikte siyasi, ekonomik, kültürel diğer birçok konu çerçevesinde Gül'ün Azerbaycan gezisi büyük önem taşımaktadır.

 

 

 

Doç. Dr. Meşküre Yılmaz

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display