El-Nusra El-Kaide’den Ayrıldı: Neden?

Yazan  05 Ağustos 2016

Suriye’de 2011 yılından beri yaşanan iç çatışmanın uluslararası politika üzerindeki en büyük etkilerinden biri, devletlerin dış politika belirleme ve uygulama süreçlerine devlet dışı yeni aktörlerin önemli bir değişken olarak dahil edilmesi oldu.  Sözde Arap Baharı öncesinde de devlet dışı aktörler/terör örgütleri bu süreçlerde bir faktör olarak devreye giriyor olsa da, Ortadoğu’daki iç çatışma ortamında beslenip büyüyen ve hatta kendini “devlet” ilan eden cihatçı örgütlerin,  küresel ve bölgesel güçlerin dış politika oluşturma denklemlerinde katsayısı hızla arttı. Hatta ABD ve Rusya gibi rakip devletler, cihatçı örgütlerle mücadele adına, bölgeye yönelik niyet ve hedefleri farklı olsa da, aynı safta yer aldılar.

‘Bahar’ sürecinde Ortadoğu’da güç kazanan örgütlerden El-Nusra, 2011 yılında kurulmuş ve ilk eylemini 2012 yılında Şam’da gerçekleştirmişti. El Nusra, Suriyeli muhalif unsurlar arasında hızla etkinlik kazandı ve ön plana çıktı. Suriye’de ondan fazla şehri kısa zamanda kontrolü altına aldı; Halep, Idlib, Dera, Humus, Hama, hatta Şam’ın bazı mahallelerinde şeriat mahkemeleri kurup, “kamu hizmeti” vermeye başladı.  Uzmanlar El Nusra’nın gücünün ve Suriye’deki muhalif unsurlar arasındaki etkinliğinin kaynağının El-Kaide’nin El-Nusra’ya verdiği militan, silah ve para desteği olduğu konusunda hemfikirdi. Bir bakıma El-Nusra El-Kaide’nin Suriye kanadı olarak nitelendiriliyordu. Hal böyle iken Temmuz ayının son haftası El-Nusra El-Kaide’den ayrıldığını açıkladı. Örgütün lideri Al-Julani örgütün yeni isminin Jabhat Fateh al-Sham (Suriye Fetih Cephesi) olacağını bildirdi; ancak herhangi bir ideolojik değişimden bahsetmedi. El Kaide ise bu ayrılığı desteklediğini açıkladı. BBC’de yer alan habere göre El-Kaide’nin lideri Zawahiri  “İslam kardeşliği, değişebilecek ve sona erdirilebilecek her örgütsel bağdan daha güçlüdür” diyerek bu ayrılığı onayladı. Al Jazeera yayınına göre de Al-Julani aralarındaki bağları kesme ihtiyacını anlayışla karşıladıkları için El-Kaide’ye teşekkür etti.

El-Nusra, El-Kaide’den neden ayrıldı ya da ayrıldığı yönünde bir açıklama yapmaya neden ihtiyaç duydu?  Bu ayrılık kararının/açıklamasının El-Nusra’nın Suriye’de faaliyet gösteren diğer muhalif gruplarla işbirliği yapmak, ittifaklar kurmak istemesinden kaynaklandığı sanılmaktadır. Böylelikle El-Nusra, Suriye’de El-Kaide karşıtı olan muhalif unsurları da dikkate alarak, El-Kaide ile olan bağının yeni ittifaklar kurmasının önünde engel teşkil etmesini önlemiş olacaktır. İkincisi El-Nusra’nın El-Kaide’den ayrılma kararı El-Nusra’nın küresel (Cihatçı) hedefleri olmadığı, sadece Suriye’de faaliyet gösteren, amacı sadece Suriye’de Esad rejimini devirerek yeni bir rejim kurmak isteyen bir örgüt olduğu mesajı vermeye yöneliktir. Bu yüzden, örgütün yeni isminde (Suriye Fetih Cephesi) tek bir ülkeye, Suriye’ye atıf yapılmaktadır. Üçüncüsü El-Nusra El-Kaide ile bağını kesmek suretiyle ABD’nin hedefinden çıkabileceğini düşünmüş olabilir. Böyle bir düşünce içinde olmaları El-Nusra’nın ABD’nin kendilerine yönelik saldırılarının, El-Kaide ile bağlantılarından kaynaklandığını sanıyor olmalarına işaret eder. Oysa Amerikalı yetkililer isim değişikliğinin El-Nusra’nın terör örgütü olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini ifade etmişlerdir. Amerikalı bir yetkilinin ifadesiyle, “ABD grupları kendilerini nasıl isimlendirdiklerine göre değil, neler yaptıklarına göre değerlendirir”. Üstelik El-Nusra’nın sadece Suriye sınırları içinde, yalnızca rejimi değiştirmek amacıyla faaliyet gösterecek bir örgüt olduğu söyleminin Batı açısından inandırıcı olmadığı Amerika’nın tepkisiyle net olarak anlaşılmıştır. Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest ABD’nin El-Nusra’nın Batı’da ve Batı’ya karşı saldırılar gerçekleştirme niyetinde olduğunu düşündüklerini, El-Nusra’nın artan kapasitesinin ABD ile Avrupa’ya tehdit oluşturmasından kaygı duyduklarını ifade etmiştir.

Neticede El-Nusra’nın El-Kaide’den ayrılma kararını açıklaması ideolojik bir kopuş değil, siyasi bir manevradır. Bu siyasi manevra, El-Nusra’nın ılımlı İslamcı örgüt imajı yaratmak ve destek tabanını genişletmek suretiyle Suriye’nin geleceğine dair plan ve projelerden dışlanmamaya yönelik bir girişimi olarak okunabilir.

 

Kaynaklar

Syrian Nusra Front announces split from al-Qaeda, http://www.bbc.com/news/world-middle-east-36916606,  29 Temmuz 2016

Jabhat al-Nusra, http://web.stanford.edu/group/mappingmilitants/cgi-bin/groups/view/493, Şubat 2012

http://www.businessinsider.com/nusra-al-qaeda-split-2016-7, 28 Temmuz 2016

http://www.independent.co.uk/news/world/middle-east/nusra-al-qaeda-split-syria-jihad-jabhat-front-a7161321.html, 29 Temmuz 2016

 

Doç. Dr. Dilek Yiğit

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display