Orban ve Avrupa Parlamentosu'nun Uzlaşabildiği Mesele!: Gazze

Yazan  17 Kasım 2023

Macaristan Başbakanı Victor Orban  ismi ile Avrupa Birliği (AB) kavramı yan yana geldi mi adeta atmosferi bir gerginlik kaplar; bir tarafta supranasyonel, üye devletlerin egemenlik haklarını törpüleyen ve dolayısıyla da üye devletlerin içişlerine karışmakta bir sakınca görmeyen AB, diğer tarafta AB’nin bu özelliklerini bile bile AB’ye katılım sağlamış Macaristan’ın AB’ye direnen başbakanı olunca, AB ve Orban gerilimi “AB’nin iç gerilimi”  sıfatıyla ilginç bir konuya dönüşür.

AB kendisine karşı direnen bir üye devlet ile ilk kez karşılaşmıyor elbet; AB yıllarca Birleşik Krallık’ın entegrasyon hareketine karşı direnişine ve bu direnişe çözüm üretme çabalarına sahne oldu ve nihayetinde Birleşik Krallık’ın 31 Ocak 2020 tarihinde AB’den çekilmesi ile kendisi açısından “sorunlu bir üyeden” kurtulmuştu. Şimdi bir yenisi var: Macaristan.

Macaristan’ı “sorunlu üye” sıfatıyla Birleşik Krallık’tan ayıran önemli bir hususa dikkat çekmek gerekir; Birleşik Krallık entegrasyon hareketinin derinlemesini hedef alan bir politika benimsemişti; Macaristan  ise entegrasyon hareketine karşı  makro bir yaklaşımdan öte AB’nin güncel politika ve eylemlerini hedef alıyor; AB’nin “Ukrayna’ya destek”,  “Rusya’ya yaptırım” politikalarına karşı Orban’ın muhalif tavrı bu hususa açık örnektir. Üstelik şimdilik Macaristan’ın AB’den çekilmeye de hiç niyeti yok. Geçtiğimiz yıl Orban’ın ülkesinin AB’den çekilmesine sıcak baktığı yönündeki haberler bizzat Macaristan hükümeti tarafından reddedilmişti. Macaristan’ın “sorun çıkarırken” çekilmeyi düşünmüyor olmasının tepki yaratmakta olduğunu da belirtelim; Avrupa Komisyonu Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell geçtiğimiz günlerde açıkça “kimse Macaristan’ı AB’de zorla tutmuyor” dedi.

AB’den çekilmeyi şimdilik hiç düşünmediği anlaşılan Macaristan’ın AB ile arasındaki gerilim özellikle Avrupa Parlamentosu üzerinden kendini göstermektedir.  2022 yılının Eylül ayında Avrupa Parlamentosu “Macaristan'ın artık bir demokrasi olarak kabul edilemeyeceğini ve Avrupa değerlerinin Macaristan’da sistemik bir tehdit altında olduğunu” açıkladı. Aslında Parlamento’nun bu girişimi sadece Macaristan’a  değil AB Antlaşması uyarınca üye devletlerin üyelik haklarının askıya alınması ile sonuçlanabilecek sürecin başlatılması için Komisyon’a ve Zirve’ye yönelik baskı idi. Parlamento’nun Macaristan’ı hedef alan eleştirilerini müteakip Orban’dan ilginç bir yorum geldi; Orban Avrupa Parlamentosu fesh edilmeli dedi. Hal böyle iken Macaristan’ın 2024 yılı ikinci yarısında “üye hükümetlerin” temsil edildiği Konsey’in (The Council of the EU)  başkanlığını üstlenecek olması Avrupa Parlametosu’nda Macaristan’a yönelik tepkiyi artırdı. Parlamento “ Macaristan'ın, hükümetin AB’nin temel değerlerini baltalamaya yönelik kasıtlı ve sistematik çabaları nedeniyle Konsey’in dönüşümlü başkanlığıyla ilgili görevleri güvenilir bir şekilde yerine getiremeyebileceğini" açıkladı. 

Kuvvetle muhtemel Macaristan’ın Konsey başkanlığı engellenemez ama AB kurumlarından birinin AB’den hiç de hoşlanmadığı aşikar bir başbakanın yönetimine –geçici bile olsa- bırakılması ilginç olacak.

Geçtiğimiz Ekim ayının başında Gazze’de başlayan ve kısa sürede yoğunluk kazanan şiddet AB içerisinde hiç anlaşamıyor denilenlerin anlaşabildiği bir platforma dönüşüverdi.

Orban ile Avrupa Parlamentosu’nun hemfikir olduğu bir mesele varmış meğer!

Avrupa Parlamentosu 19 Ekim 2023 tarihli kararı ile

“terör örgütü Hamas'ın İsrail'e karşı gerçekleştirdiği alçak terörist saldırılarını mümkün olan en güçlü ifadelerle kınadığını, İsrail Devleti'ne ve halkına desteğini, terör örgütü Hamas'ın ortadan kaldırılması gerektiğini”

 açıkladı ve devam etti.

“Parlamento uluslararası hukuka uygun şekilde İsrail'in meşru müdafaa hakkını tanır ve İsrail'in eylemlerinin uluslararası insancıl hukuka sıkı sıkıya uyması gerektiğini vurgular; terör örgütü Hamas'ın saldırılarının ve İsrail'in tepkisinin bölgede şiddet döngüsünün yoğunlaşmasına yol açma riski taşıdığının altını çizer.”

Avrupa Parlamentosu’nun soruna yaklaşımı AB’ye üye devletlerin genelinin soruna yaklaşımın bir yansıması zaten.

 Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı da  açıklamasında

"Terörün her türlüsünü mümkün olan en güçlü şekilde kınıyoruz, İsrail'in meşru müdafaa hakkını tanıyoruz ve bu yeni ciddi tehdit karşısında İsrail hükümetine ve halkına samimi sempatimizi ifade ediyoruz" denildi.

Batı basınında Orban’ın “İsrail sempatizanı” olarak nitelendirilmekte  olduğu dikkate alınırsa, mevcut şiddet ortamında Orban hükümetinin “İsrail yanlısı” denilebilecek bir pozisyon takınmasına kimse şaşırmıyor sanırız.  Sadece bir konuda üzerinde de olsa Orban’ın ve Avrupa Parlamentosu’nun aynı noktada duruyor olması gözden kaçmamalı; mevcut koşullarda İsrail-Filistin sorunu Orban’a gerektiğinde AB’ye uyum gösterebileceğini ya da “aslında” AB dış politikasında sorun çıkarma eğiliminde olmadığını sergileme fırsatı sundu.

Dikkat çeken bir husus ülkesinde İsrail karşıtı gösteri istemeyen Orban’ın “Filistin yanlısı gösterileri terörizmin yatağı” olarak nitelendirmesi ve Avrupa’da Hamas sempatizanlarının göçmenler içinden çıktığını vurgulaması idi; böylelikle Orban AB’yi uyguladığı göç politikaları nedeniyle tekrar eleştirme fırsatı bulmuş iken İsrail-Filistin sorununu kendi siyasi gündeminin ilk sırasında olduğu aşikar olan “göç” meselesi ile ilintilemiş oldu. Daha dikkat çeken ise Orban’ın AB’yi göç politikaları nedeniyle eleştirirken, “Budapeşte’de mini Gazze istemiyoruz” demesi oldu ki, tam anlamıyla neyi kastettiği henüz anlaşılamamıştır.

Bu koşullarda Orban ile Avrupa Parlamentosu arasındaki buzlar biraz olsun erir mi acaba?

Önümüzdeki hafta Avrupa Parlamentosu üyeleri Macaristan'da hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına yönelik riskleri değerlendirmek üzere bir araya gelecek.  Ayrıca Macaristan’ın Konsey başkanlığı durumunun da ele alınması bekleniyor. Bakalım Avrupa Parlamentosu bu sefer ne diyecek?

 

 

 

 

 

 

 

 

 https://www.euractiv.com/section/politics/short_news/government-denies-orban-hinted-at-hungarys-eu-exit/

https://www.politico.eu/article/viktor-orban-rule-of-law-european-parliament-brands-hungary-as-no-longer-a-democracy/

https://www.politico.eu/article/abolish-the-eu-parliament-says-hungarian-prime-minister-victor-orban/

https://www.euronews.com/my-europe/2023/06/01/hungary-might-not-credibly-fulfil-tasks-of-eu-council-presidency-meps-say-in-critical-reso

https://www.europarl.europa.eu/doceo/document/TA-9-2023-0373_EN.html

https://www.hungarianconservative.com/articles/politics/hungary_supports_israel_terrorist_attacks/

https://www.hungarianconservative.com/articles/current/viktor_orban_hungary_no_protest_palestine_israel_hamas_terrorism/

https://www.foxnews.com/world/hungary-pm-rips-western-european-immigration-policies-says-he-doesnt-want-mini-gazas-budapest

https://www.ukrainianworldcongress.org/no-one-is-keeping-hungary-in-the-eu-borrell-responds-to-orban/

https://sarajevotimes.com/viktor-orban-we-dont-want-a-mini-gaza-in-budapest/

Doç. Dr. Dilek Yiğit

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display