Rusya-İran İlişkilerinin Tarihi Ve Günümüz


Rusya-İran İlişkilerinin Tarihi Ve Günümüz

Yazan  21 Haziran 2021

Yazan: İlayda ALACA

İran, kuzey komşusu Rusya’dan tarihi boyunca korkmuştur. Bunun temelinde Rusya’nın “sıcak denizlere inme” arzusuyla İran topraklarını işgal etme endişesi yatar. Bu korku ve komünizm tehlikesi İran’ı 20. yüzyıl boyunca Rusya ile mesafeli bir ilişki kurmaya itmiştir. Rusya’ya yönelik bu endişe ve güvensizlik 1979 İran İslam Devrimi sonrasında da devam etmiştir. ABD karşıtı olan Humeyni, SSCB’ye yakın Komünist Tudeh Partisi gibi örgütleri yok etmekten hiç çekinmemiştir. SSCB’nin dağılmasıyla birlikte İran’ın “tarihi korkusu” azalmış olsa da Rusya’ya olan güvensizliği sürmüştür. Rusya küçülmüş, İran ile kara sınırı kalkmıştır.Bu gelişmeler İran-Rusya ilişkilerinin eşit ve karşılıklı çıkar ilişkisi temelinde ilerlemesine zemin yaratmıştır. Özellikle her iki devletin ABD’nin küresel hegemonya arayışına karşı olmaları, iki ülke ilişkilerinin istikamet ve çerçevesini belirlemiştir.Bütün bu gelişmelere rağmen, İran-Rusya ilişkileri hiçbir zaman stratejik ortaklık veya stratejik ittifak olarak nitelendirilmemiştir. Çünkü Rusya-İran ilişkilerinin sınırlandıran önemli faktörler vardır. Aslında İran-Rusya ilişkilerinde 1990’larda büyük bir gelişme kaydedildi. Bu dönemde İran’ın en önemli silah tedarikçisi Rusya oldu. Ayrıca iki ülke arasında nükleer işbirliğinin temellerinin atılması da, Moskova-Tahran yakınlaşmasının sembollerinden birisiydi. İki ülkenin yakınlaşmasındaki bir diğer faktör de şüphesiz ABD’nin, Avrupa’nın ve Türkiye’nin, bağımsızlıklarını yeni kazanan Orta Asya ve Kafkas ülkeleri üzerinde bir nüfuz oluşturmasından duyulan endişeydi.İran ve Rusya arasında ideolojik farklılıklara, gerek ilişkilerin tarihi gerekse İran İslam Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar iki ülke arasında ortaya çıkan engellere rağmen son dönemlerde ilişkilerinde dikkat çekici bir yakınlaşma kaydedilmiştir. Putin’in Mayıs 2012’de Kremlin’e dönmesi, Rusya Devlet Başkanlığı makamına yeniden oturması, Rusya-İran ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuş; Medvedev döneminde gerileyen Rusya-İran ilişkileri, gelişmeye başlamıştır. İran’ın Batılı ülkelerle ilişkilerinin bozulmasının ardından, İran’ın dosyasının BM Güvenlik Konseyi’ne sevk edilmesi ile Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Rusya’nın dostluğunu kazanmak İran için değerli bir stratejik hamle olmuştur. Bu durumda Rusya ile dostluğunu geliştirmek isteyen İran, Şangay İşbirliği Örgütü’ne de üye olmak için başvuruda bulundu.Tüm bu gelişmelerle birlikte Tahran-Moskova arasında yaşanan bazı sorunlar, iki ülke ilişkilerinin niteliğinin sorgulanmasına sebep oldu. Rusya’nın BM Güvenlik Konsey’inde İran için alınan yaptırım kararlarını veto etmemesiydi. Bunlarla beraber, 2008’de iki ülke arasında anlaşmaya varıldığı halde, Rusya yaptırımlar nedeniyle İran’a S-300 füzelerinin satışını durdurdu. Tüm bu gelişmeler üzerine İran kamuoyunda Rusya’nın güvenilir bir ortak olup olmadığı sorgulanmaya başlandı.İran, Rusya ve Çin’den beklediğini alamamıştı. Rusya ve Çin ile olan ilişkileri ne nükleer krizde yarar sağlamış ne de ülkenin ekonomik krizden çıkışına yardımcı olmuştu.

Rusya’nın Eylül 2015 yılında Suriye’ye düzenlediği hava saldırısında İran Rusya’ya memnuniyetle destek vermiştir. Daha sonra 23 Kasım 2015’te Putin “Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu Zirvesi” ne katılmak üzere İran’ı ziyaret etmiştir.59 Bu ziyaret sırasında Rus devlet başkanı Suriye’deki operasyonlar konusunda ve İran ile ortaklık hakkında şöyle konuşmuştur: “Bütün operasyonlar tabii ki İranlı ortaklarımızla anlaşarak yapılmaktadır. Bence onlar katılmadıkları halde, imkânsız olacağını düşünüyorum.”. İran, Rusya için önemlidir. Her şeyden önce, coğrafi yakınlık, iki ülkenin geleneksel olarak bir araya gelmesinden önemli bir rol oynamaktadır. İran’ın jeostratejik konumu, kendisine, Hazar Denizi bölgesi, Kafkaslar, Orta Asya ve Orta Doğu’daki durumu etkilemesine izin vermekte, buralara nüfuz etme imkânı sunmaktadır. Bu gerçek, Rusya’yı; Dağlık Karabağ’daki çatışma, Irak ve Afganistan’daki durumlar, Tacikistan’ın istikrarı, Güney Kafkasya’daki NATO faaliyetleri, Gürcistan’ın ve Azerbaycan’ın NATO ile işbirliği, Orta Doğu ve Orta Asya’da bölgesel olmayan güçlerin varlığı, Hazar geçişi boru hatlarının inşası, Kafkasya’daki istikrarsızlık gibi çok sayıda dış politika konusunu İran ile görüşmeye zorlamaktadır. Bu konuların nasıl ele alınabileceği konusunda sahip olunan (paylaşılan) ortak görüşler, Sovyetlerin dağılmasından sonra Rusya’nın bölgesel pozisyonunu restore etmeye ve güçlendirmeye yönelik çabasında başarı için İran’ın desteğinin Rusya için hala önemli olduğu inancına yol açmaktadır.Bakacak olursak İran, 1979 yılından bugüne kadar Rusya yardımıyla bölge ülkelerin arasında askeri olarak en güçlü ülkelerin arasında yer alabilmiştir.Hatta Moskova ve Tahran jeopolitik oyunda gerek uluslararası sistemde gerekse bölgesel davranışlarında ortak bir tutuma sahip. 1979 yılındaki devrim ile birlikte İran’ın ABD ile arasında olan gerginlik nedeniyle başta ABD olmak üzere tüm batılı müttefikler, İran’a askeri ambargo uygulamıştır. İran’ın gerek Irak ile savaşı sırasında üçüncü kaynak ülkeler aracılığıyla elde etmiş olduğu Rus askeri teçhizatlar, gerekse de 90’larda direk Moskova’dan aldığı askeri ekipmanların modernizasyonu için ihtiyacında olan parçalar Tahran’a askeri teknoloji edinmesi için Moskova’ya askeri bağımlılığı ortaya çıkarmıştır. Rusya bir yandan doğal olarak İran’a silah satarak ekonomik anlamda kar elde etmektedir. Diğer taraftan İran’ın bölgedeki nüfuzunu göz ününe alarak Tahran’ı yanında alıp bölgeye yönelik politikasını güçlendirmeye çalışmaktadır. İran’ın ABD ile düşmanlığı ve Amerikan yönetimlerinin İran’a saldırı tehditleri Tahran’ın S-300’leri konusunda Moskova’nın kapısını çalmaya itmiştir. Rusya ile İran arasındaki ilişkilerin ihtiyatlı çıkar üzerinde kurulduğu ortadadır.

Günümüze bakacak olursak Rusya, İran ile kurduğu yakın ilişkiler ve doğru stratejik adımlar sayesinde Ortadoğu üzerindeki etkisini giderek arttırmaktadır. İran ise Rusya ile ilişkilerini geliştirmek suretiyle bölgesel politikalarında Moskova’nın desteğini garanti etmek istemekte. İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan İbrahim Raisi ile Putin arasında oluşacak olan durum İran-Rusya ilişkisini ne yönde etkileyecek merak konusu… Rusya ve İran arasında olan bu gelgitli ilişki tek düze hale gelecek mi? Gelecekse de pozitif olarak mı negatif olarak mı gelecek? Karşılıklı ciddi çıkarları olan bu iki ülkenin ilişkisini Raisi’nin ilerleyen dönemdeki tavrı belirleyecek gibi duruyor. ABD ile ilişkilerini toparlar gibi duran Rusya, İran’a karşı tavır değiştirerek Ortadoğu üzerindeki etkisini riske atmayı göze almayacaktır diye düşünüyorum. Yine de yeni cumhurbaşkanı, yeni ilişkileri diyebileceğimiz için Raisi’nin dış politikaları zaman içinde durumu şekillendirecektir.

 

Kaynakça:

https://ascmer.org/son-donem-rusya-iran-iliskileri-uzerine/

https://acikerisim.sakarya.edu.tr/bitstream/handle/20.500.12619/69311/T07675.pdf?sequence=1&isAllowed=y

http://www.aljazeera.com.tr/gorus/iran-ile-rusya-dost-olursa

https://www.gencdiplomatlar.com/masalar/avrasya/ortadogunun-geleceginde-rus-iran-etkisi.html

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display