NORMALLEŞEMEYEN ZİHNİYET


NORMALLEŞEMEYEN ZİHNİYET

Yazan  01 Mart 2010
Türkiye’de aydın sorunu Osmanlı-Türk modernleşmesinin başlangıcından beri gündemdeki yerini korumuştur. Bu sorun çeşitli boyutlarıyla, araştırmalara, romanlara, hikayelere konu olmuştur. Bu aydının temel sorunu dünyayı algılayışındadır yani zihniyet

Bu zihniyet formu sorunları Doğu-Batı, eski-yeni, modern-geleneksel gibi tasniflerle kavrarken kaba bir "ak-kara" yargısı bu tartışmaların biçimine hakimdir. Sabah gazetesinde sayın İbrahim Kalın'ı okuyunca bu düalist zihniyetin nasıl olup ta hala varlığını koruduğu beni düşündürdü. "Açılım Durursa Hepimiz Kaybederiz"[1] başlığıyla yazdığı makale tamamen iyi-kötü, ak-kara düalitesi üzerine kurgulanmış. Kendini hep iyi ötekileri hep kötü olarak konumlandıran bir zihniyet, üzerinde düşündüğü(!) sorunlar hakkında da tartışmasız vahiy bilgisi niteliğinde kesin doğrular taşır. Her sorunun kesin, açık, net, hazır çözümlerini sunar. İçindeki yaşadığı toplumun, kültürün, bireyin, değerlerin işleyişi ve varlık durumunu göz önünde bulundurarak düşüncesini oluşturmaktansa kendi değer ve doğrularını mutlak hakikat olarak dayatması ve bunu yaparken de büyüleyici, evrensel nitelikli kimsenin itiraz edemeyeceği kavramlar setinin kullanılması nominalist aydın olarak adlandırdığım bu tipin bir vasfıdır. Bu, Türk modernleşmesinin ilk dönemlerinin zihin kalıplarından farksızdır. Toplumun, kültürün, tarihin göz ardı edildiği ve batı gibi kalkınmanın tek çaresinin, her ideolojinin kendi mutlak çözüm yolu olduğu düşüncesi normal işlemesi gereken modernleşme sürecini sekteye uğratmış ve bugüne kadar süren modernleşme sorunlarına kaynaklık etmiştir.

Kendi eylem ve düşüncelerinin mutlak doğruluğuna "iman etmesi" kişiyi başka bir sorunla da malul eder ki o da, eylem ve düşüncelerinin ilahi bir misyonla meşrulaştırılmış gibi algılanmasıdır. Böylece hakikatin kendilerinde mündemiç olduğuna inanmak bu kişilere ötekilerin hakikat olmadığı, sapkın, bölücü, yıkıcı, yok edici gibi ithamları yüklenmesine de meşru bir zemin hazırlar. "Ne pahasına olursa olsun açılımı gerçekleştireceğiz", "Her türlü riski almaya hazırız" zihniyeti yani bu vahiy vasfındaki bağlılık ve bilgi biçimi, diğerlerini simgesel şiddete maruz bırakır ki onlar yok edilmesi gereken yaratıklar mesabesindedir artık. Elbette bütün bunlar gerçekleştirilirken demokrasi, insan hakları adına yürütülmesi üzerinde ayrıca durulması gerekir. Başbakanın danışmanlığını yapmakla kalmayıp SETA üzerinden hükümetin politikalarını belirleyen merkezlerden birinin başındaki kişi olarak yazarın bir "Açılım durursa hepimiz kaybederiz" sözünü sarfetmesi bir "zihniyetin" nasıl inşa edildiği ve karşılıklı olarak kendilerini var ettiklerini de gösterir. Ne pahasına olursa olsun Kürt Açılımı gerçekleştirmek ifadesindeki otoriter zihniyet ile "Açılım durursa hepimiz kaybederiz" sözünün zihinsel kaynağı aynıdır. Bu ifade ediliş biçimi farklı düşünceleri dışlayan ve tek doğrunun tek temsilcisi olarak ne olursa olsun kendi politikalarının uygulanması gerektiğini vurgular. Aksi halde "Türkiye bir üçüncü lig ülkesi" olur. Bunun gibi "korkutma" veya simgesel şiddet biçimleri devreye girmektedir. Danışman ile danışmanlık yapılan kişiyi aynı zihniyette birleştiren anti-demokratik zihniyet, bütün evrensel karakterli kavramlar setine rağmen böyle ifşa edilmektedir.

Bu zihniyetin dün ve bugün taşıdığı kodlar çatışma ve gerçekliğin tahrifine içkindir. Kendilerinin hakikatin tek temsilcisi olduğuna "inanan" zihniyet doğal olarak ötekilere yaşam sürme alanı tanımaz. Bütün eylem ve düşünce alanlarında hegemonya kurma arzusu, referansı yine kendisi olan bir meşruluk verme merkezidir.

Güç ve iktidar bu tek hakikatçi zihniyetle birleşince çok rahat bir şekilde tahammülsüz, hoşgörüsüz, ahlaksız, saygısız bir dil ve eylemler örüntüsü egemenlik kurmaktadır. Bu hegemonyanın aynı zamanda ürettiği imaj ve söylemler tamamen "söz" üzerine inşa edilir. KİA ve STÖ gibi inşa edici güç merkezleri aracılığıyla imaj ve söylemi iktidar doğrultusunda biçimlendirme demokratik düşüncenin de Türkiye'de ki en temel sorun kaynağıdır. Bu sahte imaj ve retoriği sahih kılan ise Foucaultvari bir iktidar tarafından üretilmesidir.

"Hangi vizyon kazanacak?" başlığında danışman ak-kara zihniyetinin kristalize bir örneğini bize sunar. Ona göre, "Türk liderlerinin dünyanın her yerinde izzetle karşılanmasından heyecan duyan emeklileri, gazileri. Cebindeki Türk pasaportunu artık saklamayan yolcuları. Türk parasıyla gurur duyan esnafı. Bayrağının dünyanın yüz küsur ülkesinde dalgalandığını görünce hislenen vatandaşları. Başbakana gözyaşları içinde "yeni şehitler olmasın" diyen şehit annelerini. Türkiye'nin 21'inci yüzyıl vizyonunu Ankara'da zihin tutulmasına yakalanmış siyasetçiler ve bürokratlar değil, bu insanların aklı ve vicdanı belirliyor." Kendi siyasi iktidarlarının üstünlüğünü banal bir popülist söylemle temellendirme biçimini sadece çaresizliğin bir ifadesi olarak okunmalıdır. Öyle ya resmi statüsü olmayan "özel danışmanların" -varlığının sebebi- Amerikalarda "… delikten süpürmeyin kullanın" diye yalvaran, sıfır terörü ta 90'ların başında gibi yeniden yaratan, aşiret reislerinin "değil bir PKK'lı bir Kürt kedisi bile vermeyiz" diye dalga geçtiği dış politik başarıları "Türkiye'nin 21'inci yüzyıl vizyonunu Ankara'da zihin tutulmasına yakalanmış siyasetçiler ve bürokratları" gerçekleştiremezdi.

Danışman devam ediyor, "Türkiye bu noktada karar vermek zorunda: Bütün sıkıntıları göğüsleyerek büyümeye devam mı edecek, yoksa geleceğini 'küçük olsun benim olsun' zihniyetine mi mahkûm edecek?" ve Türkiye'yi süper güç yapacak bir sihirli değnek "Demokratik açılım". Ona göre, "sürecini baltalamak için birkaç başıbozuğun eline silah, sopa, çakı verenler Türkiye'de terörün bitmesini istemiyor." İyi-kötü yargısı apaçık. Ötekilere yani kötülere soruyor, " 'Demokratik açılım sürecinden vazgeç' diye çağrı yapan muhalefet ne öneriyor?" Ama danışman bir türlü resmi ağızların dilendiremediği fakat "karşılıklı desteklerin verildiği sivil toplum örgütlerinin" açık açık yazdığı Kürt Açılımında, Kürtçenin "doğuda" resmi dil, Kürtçe eğitim, özerk idare karşısında muhalefet ne önerebilir? Öyle ya milli-üniter yapının daha kansız nasıl tasfiye edileceğine muhalefet ne sunabildi ki!

Önemli bir tespitte(!) "Demokratik açılımı baltalamak için bir 'Türk sorunu' yaratmaya çalışanların hesabı, bu gerilimi tırmandırmak."? Mevlana'dan bir söz aktaralım: "Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol." 1990'lı yıllarda Türk Sorunu için en güzel ortamlardan yararlanmayanlar acaba niye şimdi yaratmaya çalışıyor!? Yoksa bu sorunun bir Türk sorununun yaratıldığının dolaylı yollardan itirafı mı olmakta? Yazar, şunu akıldan çıkarmayalım, diyor: "PKK'nın tasfiye olduğu, Kürt kimliğinin 'normalleştiği ve sıradanlaştığı' günler eninde sonunda gelecek. Bu günler yakın bir zamanda ve herkesin katkısıyla mı gelecek yoksa hepimizi yaralayıp hırpaladıktan sonra mı gelecek? Buna hepimizin akılla, vicdanla, insafla cevap vermesi gerekiyor." Kürt kimliğinin normalleşmesi acaba anayasada tanınmayla mı gerçekleşecek? Yoksa özerklikle mi

Danışmanın, "PKK'nın sürecin en kritik anında tekrar teröre başvurması aslında çok manidar," tespiti yapıyor. Bu tespit nasıl okunmalıdır? Terör örgütü zaten adı üstünde. PKK'nın misyonu terör yaratmak, korku salmak, masumları katletmektir. Bu görevini yerine getirince yazarı şaşırtan acaba ne? Yoksa PKK yaptıkları anlaşmaya uymamakta mıdır? Anlaşılan Açılım denilen şey PKK ile karşılıklı bir ateşkes. Evet son olarak yazarın yazısını bitiriş cümlesi, "Açılım süreci yarım kalırsa, Türkiye'de hepimiz kaybederiz, zira herkes eteğindeki taşı önüne dökmüş durumda. Ortalığa dökülen şeylerin içinde barış, demokrasi ve özgürlük de var; savaş, öfke ve nefret de var. Yani demokratik açılım hepimiz için bir "toplumsal tezkiye" sürecine dönmüş durumda." Başlarken ak-kara, biterken ak- kara. Ya o ya bu. Demokratikleşme dedikleri bu olsa gerek.

____________________________________

[*] 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü DYÇ Araştırmaları Bilimsel Danışmanı.



[1] İbrahim Kalın, "Açılım Durursa Hepimiz Kaybederiz", Sabah Gazetesi, 19.12.

İkbal Vurucu

Eğitim

2006 -2009 Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Mezunu.

2000-2005 Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Hukuk-Felsefe Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

 

 İş Deneyimi

- Türk Dünyası Sosyologlar Birliği I. Kurultayı Bildirilerinin Yardımcı Editörü.

- Dünya Gençleri Dostluk ve Dayanışma Derneği (Türk Dünyası Gençlik Topluluğu) Danışmanı.

- 2006-2009 arasında Serhat Kitapevi Yayın Editörü.

-01.09. 2010-15.06.2011 arasında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal ve Politik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü

- 01.10.2012- … 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi Yardımcı Editörü

 

Yabancı Dil

İngilizce,

Kazakça, Özbekçe, Kırgızca gibi Türk lehçeleri

 

Aldığı Ödüller

- Hoca Ahmet Yesevi Uluslar Arası Türk-Kazak Üniversitesi Rektörlüğünce Türk Dünyası Öğrencileri ile ilişkilerindeki başarıları ve kütüphane çalışmaları sebebiyle “Teşekkür Belgesi”.

- Türk Ocakları Genel Merkezi’nin düzenlemiş olduğu "Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Alanların Türk Dünyasında Yakınlaşmayı Artırma Bakımından Önem ve Öncelik Sıraları" konulu makale yarışmasında “Türk Dünyasında Ortak Tarihin Tasarımında Bazı Zihinsel Perspektifler Üzerine”, isimli çalışma ile üçüncülük. 15.5.2008.

 

YAYINLAR

1. Kitaplar

1. A- Basılanlar

Çokluktan Birliğe: Türk Kimliğinin Yeni Boyutları,  Serhat Kitapevi, Konya, 2010.

Nominalist Aydınların Soykütüğü1: Terörizm Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Nominalist Aydınların Soykütüğü 2: Türk Kimliği Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Kamu Ruhu: Post-modern Kimliksizliğe Karşı Duruş, Ed: İkbal VURUCU-Mustafa YİĞİT, Palet Yayınları, Konya, 2011.

Doğu Raporu: Bölgede Türk Kimliği ve Türklük Algısı, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu/ Ali Aydın Akbaş, Kripto, Ankara, 2011.

Faili Meçhuller Dosyası, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu, Kripto, Ankara, 2011.

Sona Doğru Kürt Açılımı, Sarkaç Yayınları, Ankara, 2012.

Türkiye’de PKK Terörü Neden Bitmez?: Kan ve Kalem İlişkisi Üzerine Araştırmalar, Altınpost Yayınları, Ankara, 2013.

 

1. B- Basım Aşamasında ve Basıma Hazırlananlar

Türk Milliyetçilerinde Turancılık Algısı, (Yayına Hazır).

Arafta Bir Kimlik Türklük: Milli Kimlik ve Çokkültürcülük Üzerine, 2 Cilt, (Yayına Hazır).

Yurttaşlık ve Kimlik: Doğudan Batıya Örneklerle, (Ed. Gürsoy Akça-İkbal Vurucu), (Basım Aşamasında)

Türk Milliyetçiliği’nin 100 Yılı: Tarih, Hal, Gelecek, 2 Cilt, (Basım Aşamasında)

Çeviriler

- Ahmet DOĞAN, Bulgaristan: Soya Dönüş ,(Çev: Akif ŞABAN-İkbal VURUCU), [Yayına Hazır].

- Sabit ŞİLDEBAY, Kazak Bağımsızlık Hareketi, (Kazak Türkçesinden), 210 s. [Yayına Hazır]. 

- Ordalı KONIRATBAYEV, Turar Rıskılov, (Kazak Türkçesinden), 472 s. [Yayına Hazır].

- M. S. AJENOV- D. E. BEYSENBAYEV, Sotsialnaya Stratifikatsiya v Respublike Kazahstan, (Rusçadan) 160 s. [Yayına Hazır].

 Kitap İçinde Makaleler

- “Bir Bilinç Kırılması: Milli Tarih’ten Yerel Tarih’e”, Prof. Dr. Nimetullah HAFIZOĞLU’na Armağan içinde. BAL-TAM, Prizren-KOSOVA, 2012.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE. Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, Ankara, s.717-761.

- Prof. Dr. Dr. Kâzım Yaşar Kopraman Armağanı içinde “Milli-Tarih, Çok-Kültürcülük ve Endoktrinasyon Üzerine”, (Ed. Doç. Dr. Altan Çetin), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2012.

 

Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanan Makaleler

- “Türkoloji Üzerine Düşünceler”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 2, Mart 2005, Prizren-KOSOVA, s. 248-252.

- “Sovyetlerden Kazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 7, Eylül 2007, Prizren-KOSOVA, s. 36-54.

- “Türk Dünyasında Kimlik ve Kavramlaştırma Sorunları”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 9, Eylül 2008, Prizren-KOSOVA, s. 12-22.

-“Türk Dünyasında Demokrasiyi Anlamaya Giriş, Kazakistan Merkezli Bir Çözümleme”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları, Sayı: 8, BAHAR 2008, Prof. Dr. Cihat Özender Özel Armağanı.

- “Kaşgarlı Mahmud ve Türk Birliği”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 4 (21), Bakı 2008, s. 2-10.

“Selahaddin Halilov, Türk Birliği, Felsefe”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 5 (22), Bakı 2009.

- “Prof. Dr. Hüseyin Ayan: Türklük Bilimine Adanmış 60 Yıl”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 10, Mayıs 2009, Prizren-KOSOVA, s. 120-125.

- “Türk Dünyasında Ortak Tarih Tasarımı ve Bazı Zihinsel Perspektifler”, TURAN Dergisi, 2010, Sayı: 9, s. 7-15.

- “Çok Kültürlülük Tartışmaları, Toplumsal Bütünlük Kaygısı ve Yeniden Milletleşme (Kazakistan Halkı Asamblesi Örneği”), Gürsoy Akça-İkbal Vurucu, Manas Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 12, Sayı 24 (2012)

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, Sayı: 17, Prizren, Eylül-2012, s. 105-131

- “Kimliklerin Çatıştığı Bir Alan: Ulus-Devlet ve Vatandaşlık”, Yeni Türkiye Dergisi, [Yeni Anayasa Tartışmaları Özel Sayısı], Sayı:50, Ocak-Şubat, 2013, s. 444-478.

- “Başkanlık Sistemi ve Kürt Sorunu Tartışmaları”, Yeni Türkiye Dergisi, [Başkanlık Sistemi Özel Sayısı], Sayı: 51, Mart-Nisan, 2013, s. 886-897.

- “ ‘Ulus-Devlet’ Polemiği: İbretlik Bir Panorama”, 21. Yüzyıl Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2013, Sayı: 3, s. 1-17. 

 

 Ulusal Dergilerde Yayımlanan Makalelerden Seçkiler

- “Sosyolojik Bir Olgu Olarak Çok Kültürlülük”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2007, sayı:79

- “Bir Ortaçağa Dönüş Projesi: Anayasal Vatandaşlık”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2008, Sayı: 91

-“Türk Dünyasında Sivil Toplum Üzerine Düşünmek ve Bir Sosyoloji Kurultayı”, Jeopolitik Dergisi, Temmuz 2008, sayı: 56

-“SovyetlerdenKazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, AsyaAvrupa, AYSAM, Temmuz 2005, sayı: 3

- “Türk Kimliği Karşısında Aydınların Bilişsel ve Sosyolojik Dünyası”, 2023 Dergisi, 15 Ocak 2009, Sayı: 93

- “Turancılık ve Türk Milliyetçiliği Arasındaki Bağ Üzerine Mülahazalar”, 2023 Dergisi, Sayı: 95.

- “Bir Orta Çağa Dönüş Projesi Olarak Anayasal Vatandaşlığı Anlamaya Giriş”, 2023 Dergisi, 15 Temmuz 2009, Sayı: 99

- “Küreselleşen Dünyada Kimliğin Yükselişi”, Konya Ticaret Odası İpek Yolu Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 264.

- “Türkiye’de Etnik Çatışmayı Kitleselleştiren Dinamikler”, 2023 Dergisi, Kasım 2009, Sayı: 103

-  “Türk Aydını ve Kendinin Ötekileştirilmesi”, 2023 Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 104, s. 58-69.

-  “Türk Kimliği ve Nominalist Aydınlar”, 2023 Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 106, s. 38-47.

- “Nevruz ve Ergenekon Üzerine Düşünceler”, 2023 Dergisi, Nisan 2010, Sayı: 108, s. 76-79.

-  “Terörün Gözardı Edilen Boyutu: Aydınlar”,  2023 Dergisi 2010, Sayı: 111, s. 32-41.

- “Etnik ve Tek Tipleştirici Suçlamaları Karşısında Türk Milliyetçiliğinin Doğuşunu Yeniden Düşünmek”, 2023 Dergisi, 2011, Sayı: 122

-  “İlk Türk Milliyetçilerinde “Türk” Algısı”, Türk Yurdu, Şubat 2011, Cilt: 31, Sayı: 282

- “Anadolucu Türk Milliyetçilerinde Turancılık”, Türk Yurdu, Eylül 2011 Cilt: 31, Sayı: 289

- “Türk Milliyetçiliğinin Güncel Sorunları Üzerine”,Türk Yurdu, Mart 2012, cilt 32, sayı: 295.

- “Türk Sorununa Giriş: Ayrılmanın Psikolojik Temelleri”, 2023 Dergisi, Kasım 2011, Sayı: 121.

- “Tarihin Kötüye Kullanımına Örnek: ‘Dersim Katliamı’ ”, 2023 Dergisi, Aralık 2011, Sayı: 128.

- “Türklük”ten “Türkiyeli”liğe Bireyin Temsil İmkânı”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, 01.07.2011, Sayı: 31

 

Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan ve Bildiri Kitabında Basılan Bildiriler

- “Sivil Toplum ve Devletin İdeolojik Bir Aygıtı Olarak Kazakistan Halkları Asamblesi”, Türk Dünyası Sosyologları Birliği’nin düzenlediği II. Türk Dünyası Sosyologları Kurultayı, 23-25 Nisan 2008, Almatı-Kazakistan.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE.

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”,Türk Ocakları Genel Merkezi, "Gençlerin Gözüyle Türkiye"Sempozyumunda, 28 Mart 2009, Ankara- TÜRKİYE.

- “Türkiye’de Anayasal Vatandaşlık Tartışmaları”, Türk Ocakları Konya Şubesi, “Türk Ocakları’nın 100. Yılında Türk Milliyetçiliği ve Çok-kültürcülük” Sempozyumu, 17-20 Kasım 2012, Konya-TÜRKİYE

- “1991-2013 Yılları Arasında Balkanlar ve Ortadoğu Türklüğü Üzerine Türkiye’de Yapılmış Sosyolojik Çalışmalar”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü “1991’den 2013 Türkiye’de Türk Dünyası Araştırmalarının Durumu Sempozyumu”, 24-26 Mayıs 2013, Manisa-TÜRKİYE

 

Kendisiyle Yapılan Söyleşiler

- “Türk Dünyası ve Türkiye-Ermenistan İlişkileri”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Bekir FUAT, GERÇEK HAYAT Dergisi, 9.3.2008.

- KANAL 24, “Keşke Olmasaydı Belgeseli”, “1944 Turancılık-Irkçılık Davası”, 16. 05.2010.

-KANAL 24, “Unutulan Manşetler” 08.12 2011.

- “Türk Kimliği, Aydınlar ve Milliyetçilik”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Afşin Selim, www.haberiniz.com, 15.12.2010.

- “Kavramlar ve Türk Milliyetçiliği Üzerine”,Nisan-2012 Gencay Dergisi, Sayı: 5

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display