< < Akdamar’dan Sümela’ya Tarih-Mekân İlişkisi ve Türk Kimliği


Akdamar’dan Sümela’ya Tarih-Mekân İlişkisi ve Türk Kimliği

Yazan  27 Eylül 2010
Ne Akdamar Surp Haç Kilisesi ayini ne de Sümela Manastırının ayine açılışı basit, sıradan bir dini özgürlükler bağlamında değerlendirilebilecek olaylardır.

Akdamar'dan Sümela'ya Tarih-Mekân İlişkisi ve Türk Kimliği

Tarihî olayların Türk milletinin yaşamında ne ölçüde belirleyici olduğu daha doğrusu belirleyici olmaktan uzak olduğu bir vak'adır. Geçmiş olayların temel belirleyici olduğu bazı gelişmelerle bu teyit edildi. Sümela Manastırı ve Akdamar adasındaki Ermeni kilisesindeki ayinler ile Diyarbakır hapishanesinin geleceği konusunda yapılan tartışmalar… Bu konuların basında yer alış biçimleri, aydınlar arasındaki algısı ve kamuoyuna yansıtıldığı boyutları önemliydi. Kiliselerde ayinlerin Türklerdeki ve Ermeniler ile Rumlardaki algılanışı ve doğurduğu beklentiler tarihin işlevsel kullanılışı yönünden incelenmelidir.

Öncelikle belirtilmeli ki, ne Akdamar Surp Haç Kilisesi ayini ne de Sümela Manastırının ayine açılışı basit, sıradan bir dini özgürlükler bağlamında değerlendirilebilecek olaylardır. İşte bu iki olay başlı başına bir kimliğin inşasında "tarih"in kullanımı açısından Türk, Ermeni, Rum kimliklerinin kıyaslanmasına vesile teşkil etmektedir.

İnsanın algısı ile nesne arasındaki ilişkinin pek çok oluşturucu etkenleri olmakla birlikte tarih ve tarihin yarattığı kültür ana yaratıcı dinamiktir. Modernleşme ülkemize geç gelmiştir. Bunun bir sonucu olarak milletleşme olgusu tam olarak ortaya çıkamamıştır. Bu eksiklik günlük yaşamımızda olduğu gibi sosyo-politik uygulamalarda da tezahür etmektedir. Modern toplumların başat özelliklerinden biri tarih bilgisinin bireyin ve toplumun yaşamında ki yönlendirici ve belirleyici karakterde işlevselleştirilmesidir. Bu olgu Türk ve diğer toplumlar arasında çok farklı boyutlarda işlemektedir.

Akdamar Ermenilerde, Sümela Rumlarda sadece bir mekânsal tasavvur değil algıyı biçimlendiren çok güçlü bir simgesel unsurdur. Bu mekânların kutsallık özelliğini içermesi zamanın belirli dönemlerinde sergilenen ritüeller vasıtasıyla da insanının kendi kimliklerinden uzaklaşmasının önünde de güçlü bir engel teşkil etmektedir. Böylece tarih yani geçmişin anlamlar örüntüsünün yoğunlaştığı mekân, şimdiki zamanda bir topluluğa aidiyetin sağlandığı işlevsel bir konumda yer alıyor. Mekân ve zamanın Ermeni ve Rum toplumlarının milli kimliklerinin yaratılması, korunması, geliştirilmesinde oynadığı rol Türk toplumunda milli kimliğin yaratılmasında oynamamaktadır. Çünkü Akdamar adası gibi Türklerin hafızasında "tecavüz adası" olarak ifade edilen özelliği Türklerin mekân algısı ve tarih bilincinde işlevsel bir özellik unsuru taşımamaktadır.

Tarihsel mekânların, kimliğin inşası, varlığın korunması, meşruiyeti gibi alanlardaki işlevi "şimdi"nin "geçmiş"le olan bağı açısından da önemlidir. Tarihin tecessüm ettiği mekânlar bireyin varoluşunda bir süreklilik sağlar. Mekânın yok olması veya yaratılamaması tarihin yaşamın dışına atılması, önemsizleşmesi gibi bir gerçeği de gösterir.

Diyarbakır hapishanesi, Sümela manastırı, Akdamar Surp Haç Kilisesi ekseninde gelişen olaylar ve tartışmalar bu süreçte irdelenmesi gereken olaylardır. Çünkü bu üç unsur bireylerin bilinçlerinde mensup oldukları toplulukların kin ve nefret gibi duyguların kaynağı hükmündedir. Onların bu işlevi Ermeni, Rum ve Kürtlerin yepyeni bir bilinç, kimlikte inşa, tarihsel temelli bir yayılma, sahiplenme, bilinç oluşturma mekanizmasının birer parçasıdır. Diyarbakır hapishanesi temelindeki tartışmalarla Kürtler üzerinde yaratılmaya çalışılan "bilincin" bir başka özelliği ise Türk kimliğinden farklılaştırıcı ve yeni bir Kürt kimliğinin "tarihsel hafızası" olarak inşa edilmeye çalışılmasıdır.

Bu olaylar iki açıdan tarih olgusunun Türk kimliğinin inşasında ciddi bir zaafiyet unsuru olarak değerlendirilebilir. Birincisi, tarihin Türk kimliği açısından işlevsiz bir konumda yer alıyor olmasıdır. İkincisi de, gerek Türklerin ve gerekse Ermeni ve Rumların "tarih"i kullanım biçimlerindeki kayda değer farklılıktır.

Tarih milli kimliğinin yaratılmasında kültürün bütüncül bir biçimde kavranmasında olduğu gibi kendinin ötekinden farklılığını da ortaya koyar. Yani tarih, hem içsel bütünlüğün sağlanmasında hem de dışsal kimliğin sınırlarının belirlenmesinde temeldir.

Anadolu'daki kiliselere trilyonlarca lira para harcayarak önce tarihi eser gerekçesiyle restore edip sonrada ibadete açan hükümet bu yaptığı çalışmaları belki naif "iyi niyetlerle" açmakta fakat bu tarihi kiliselerin Ermeni ve Rumlarca taşıdığı anlamdan bihaber görünmektedir. Her ne kadar yoğun baskılar nedeniyle bir günlüğüne ve yılın belirli günleri açılması için izin verse de basına yansıdığı kadarıyla karşı tarafta bu büyük bir "tarihsel hesaplaşma" olarak algılanmaktadır. Örneğin 15 Ağustos'ta Sümela Manastırı'nda 1 günlüğüne ayine izin vermişti. Ama Sümela Manastırı'nda ayin yapılacak günün tarihi Türk tarihi açısından da büyük bir öneme sahipti. Fakat bunun ilgililerce hatırlanması iki toplumun tarih karşısındaki takındıkları tavır açısından bizim için önem taşımaktadır. Sümela Manastırında ayinin yapıldığı 15 Ağustos 1461 Trabzon'un fethinin tarihi. Yani, Rum Pontus devletinin tarih sahnesinden silindiği gün. Ayin, sürekli Ekümenlik iddiaları ve "gizli amaçlarıyla" gündeme gelen Rum Patriği Bartholomeos tarafından yönetildi. 15 Ağustos'ta, Sümela'ya gelen pek çok kişinin üzerinde İngilizce "Ben Pontuslu'yum" ve Yunanca "Pontus" yazılmış ve Pontus Haritası olan tişörtler giymişlerdi. Yunan basınında bu ayin "Tarihi rövanş alındı" başlıklarıyla verilmiştir.

Biz Türklerin ve yöneticilerinin belki basit bir ibadet özgürlüğü olarak gördüğü bu olayların değerlendirilişinde "ötekiler" açısında da taşıdığı "anlam" göz önünde bulundurulmalıdır.

Akdamar'daki kiliseye Surp Haç isminin yazılması ve Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II'nin armağan ettiği haçın konulmasına büyük önem verdiğini söyleyelim. Fakat bu istek teknik sebeplerle gerçekleştirilemedi. Ama vali, kendisine ısrarla "niye konulmadığı" sorusuna "kendilerine talimatın geç geldiği için yetiştiremediklerini" ve büyük bir hassasiyetle "art niyet yok" diye cevapladı. Haç gelmediği için Ermenistan Başpatrikliği başta olmak üzere diğer kiliseler Türkiye'yi boykot ederek ayine katılmadılar. Tek başına bir nesnenin (haçın) taşıdığı simgesel anlam ve de bu simgenin eylemleri belirleme gücü ortadadır. Çünkü olayı kınadılar. Fakat hemen belirtelim ki, "Tarih bilinci"nden yoksun bizler, "Akdamar Kilisesi haçının yerine takılması taleplerinde, gerçek haçın Alman arşiv belgelerinde yer aldığı üzere 1907 yılında Ermenistan tarafından gelen Michellian ve çetesinin, kiliseyi yağmaladıktan sonra haçını da çıkarıp eşine hediye olarak götürdüğünü" söyleyemedik.[1]

Bu ayine büyük ölçüde Türkiye Ermenileri ilgi gösterdi. Bir haçın gelmemesini bile önemseyerek protesto eden Ermenilerin bu davranışı karşısında yöre halkının Van'a gelen Ermenilere olan davranışı "büyük takdir"! topladı. Oysa bu ada binlerce yüzyıllarca önce değil daha bir asır bile olmayan bir geçmişte yüzlerce Müslüman Türk'ün götürülerek namuslarının kirletildiği, katledildiği bir mekandır. Fakat bütün bunlar "unutulmuş" tu. Tarih bilmeyen Türklere tarih bilen Ermenilerce "Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığı, sürdüğü, mallarına el konduğu" öğretilmişti. Ve şimdi bu halkta Ermenilerden özür diliyordu! Üstelik "azimli çalışması ve geniş vizyonuyla" Van valisi, "Van Kalesi'nin hemen arkasındaki bölgede yer alan eski Van şehrinin canlandırılması projesi. Eski Van kenti 1915'te Ermeniler göçürülürken tamamen yakılmış yıkılmış, kalıntılarından da anlıyorsunuz bunu. Şimdi bu bölgede arkeolojik çalışma yapılıyor. Yakında tüm mahalle sergilenebilir hale getirilecekmiş."[2] Selçuklulardan kalma Ahlat mezarlarının nasıl tahrip olduğu, yok edildiği, bakımsız ve korumasız bırakıldığı ortadayken yani "Türk olmasının" cezasını çekerken devlet idarecilerinden bu haberleri ve çalışmaları görmek bizi şaşırtmıyor.

Her iki olayın dışında Türk kimliği açısından daha büyük bir önem arz eden olay ise, Başbakanın Diyarbakır ziyaretinde 12 Eylül ihtilalinde büyük zulümlerin, işkencelerin yapıldığı Diyarbakır Hapishanesinin yıkılacağını belirtmesiydi. Bölgedeki PKK-BDP bunların sempatizanı STÖ tarafından şiddetle karşı çıkıldı. Gerekçe ise, "Diyarbakır Cezaevi bir insanlık müzesi olmalı. Eğer Türkiye'de ortak bir yaşamdan, gelecekten bahsediyorsak, eşit yurttaşlık hakkından bahsediyorsak, yeni bir düzen istiyorsak, bunun sembolleşeceği yer Amed zindanının insanlık müzesi olmasıdır. Orayı müzeye çevirirsek Kürt halkına karşı dayatılan inkarı ve imhayı boşa çıkarabiliriz. Bu kadar önemlidir ve bu kadar semboliktir. Herkesi Amed zindanını müzeye dönüştürülmesi için kenetlenmeye çağırıyoruz. Orası Türkiye'nin aydınlık geleceği, yarınları barış ve kardeşliğin müzesi olacak."[3] Ayrıca buranın yıkılarak "Ne Mutlu Türk'üm diyene"nin öğretildiği, Türkçenin öğretilerek asimilasyonun gerçekleştirileceği okul yapılmasına da şiddetle karşı çıkılıyordu. Görüldüğü gibi bir mekan bir kimliğin yaratılmasında başat rol oynuyordu.

Sonuç olarak belirtelim ki, güçlü bir ülke iç ve dış politikada kendini göstermek isterse öncelikle yumuşak karnı olarak adlandırılan sorunlardan sıyrılmalıdır. Bunun birinci şartı da güçlü ve işlevsel bir milli kimlik inşasının gerçekleştirilmesidir. Milli kimliğin güçlenmesi demek farklılıkların yaratılarak Türk kimliğinin işlevsizleştirilmesi değil, tedricen bütünleşme dinamiklerinin tahkim edilmesi ile mümkündür. İçerde sağlanacak bütünlük dışarıda milli bir güç unsuru olarak tezahür edecektir. Milli kimlik ise şüphesiz millet fertlerinin her birinin tarih bilincinin sağlanması ile mümkündür. Ahlat'ı yok olmak üzere kaderine terk edenlerin kiliseleri ve yer altındaki "geçmişi" canlandırmaları üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.



[1] Yusuf Halaçoğlu, "Kimliklerine Hırıstiyan Yazdıranlarla İlgili Bir Değerlendirme", http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=Yorumlar&pa=showpage&pid=611

[2] Markar Esayan, "AhTamar ah!", Taraf, 20.09.2010.

[3] Mitingte konuşan BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, http://www.haberler.com/duygusal-kopus-fiziki-kopus-da-olur-2243764-haberi/

İkbal Vurucu

Eğitim

2006 -2009 Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Mezunu.

2000-2005 Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Hukuk-Felsefe Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

 

 İş Deneyimi

- Türk Dünyası Sosyologlar Birliği I. Kurultayı Bildirilerinin Yardımcı Editörü.

- Dünya Gençleri Dostluk ve Dayanışma Derneği (Türk Dünyası Gençlik Topluluğu) Danışmanı.

- 2006-2009 arasında Serhat Kitapevi Yayın Editörü.

-01.09. 2010-15.06.2011 arasında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal ve Politik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü

- 01.10.2012- … 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi Yardımcı Editörü

 

Yabancı Dil

İngilizce,

Kazakça, Özbekçe, Kırgızca gibi Türk lehçeleri

 

Aldığı Ödüller

- Hoca Ahmet Yesevi Uluslar Arası Türk-Kazak Üniversitesi Rektörlüğünce Türk Dünyası Öğrencileri ile ilişkilerindeki başarıları ve kütüphane çalışmaları sebebiyle “Teşekkür Belgesi”.

- Türk Ocakları Genel Merkezi’nin düzenlemiş olduğu "Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Alanların Türk Dünyasında Yakınlaşmayı Artırma Bakımından Önem ve Öncelik Sıraları" konulu makale yarışmasında “Türk Dünyasında Ortak Tarihin Tasarımında Bazı Zihinsel Perspektifler Üzerine”, isimli çalışma ile üçüncülük. 15.5.2008.

 

YAYINLAR

1. Kitaplar

1. A- Basılanlar

Çokluktan Birliğe: Türk Kimliğinin Yeni Boyutları,  Serhat Kitapevi, Konya, 2010.

Nominalist Aydınların Soykütüğü1: Terörizm Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Nominalist Aydınların Soykütüğü 2: Türk Kimliği Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Kamu Ruhu: Post-modern Kimliksizliğe Karşı Duruş, Ed: İkbal VURUCU-Mustafa YİĞİT, Palet Yayınları, Konya, 2011.

Doğu Raporu: Bölgede Türk Kimliği ve Türklük Algısı, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu/ Ali Aydın Akbaş, Kripto, Ankara, 2011.

Faili Meçhuller Dosyası, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu, Kripto, Ankara, 2011.

Sona Doğru Kürt Açılımı, Sarkaç Yayınları, Ankara, 2012.

Türkiye’de PKK Terörü Neden Bitmez?: Kan ve Kalem İlişkisi Üzerine Araştırmalar, Altınpost Yayınları, Ankara, 2013.

 

1. B- Basım Aşamasında ve Basıma Hazırlananlar

Türk Milliyetçilerinde Turancılık Algısı, (Yayına Hazır).

Arafta Bir Kimlik Türklük: Milli Kimlik ve Çokkültürcülük Üzerine, 2 Cilt, (Yayına Hazır).

Yurttaşlık ve Kimlik: Doğudan Batıya Örneklerle, (Ed. Gürsoy Akça-İkbal Vurucu), (Basım Aşamasında)

Türk Milliyetçiliği’nin 100 Yılı: Tarih, Hal, Gelecek, 2 Cilt, (Basım Aşamasında)

Çeviriler

- Ahmet DOĞAN, Bulgaristan: Soya Dönüş ,(Çev: Akif ŞABAN-İkbal VURUCU), [Yayına Hazır].

- Sabit ŞİLDEBAY, Kazak Bağımsızlık Hareketi, (Kazak Türkçesinden), 210 s. [Yayına Hazır]. 

- Ordalı KONIRATBAYEV, Turar Rıskılov, (Kazak Türkçesinden), 472 s. [Yayına Hazır].

- M. S. AJENOV- D. E. BEYSENBAYEV, Sotsialnaya Stratifikatsiya v Respublike Kazahstan, (Rusçadan) 160 s. [Yayına Hazır].

 Kitap İçinde Makaleler

- “Bir Bilinç Kırılması: Milli Tarih’ten Yerel Tarih’e”, Prof. Dr. Nimetullah HAFIZOĞLU’na Armağan içinde. BAL-TAM, Prizren-KOSOVA, 2012.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE. Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, Ankara, s.717-761.

- Prof. Dr. Dr. Kâzım Yaşar Kopraman Armağanı içinde “Milli-Tarih, Çok-Kültürcülük ve Endoktrinasyon Üzerine”, (Ed. Doç. Dr. Altan Çetin), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2012.

 

Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanan Makaleler

- “Türkoloji Üzerine Düşünceler”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 2, Mart 2005, Prizren-KOSOVA, s. 248-252.

- “Sovyetlerden Kazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 7, Eylül 2007, Prizren-KOSOVA, s. 36-54.

- “Türk Dünyasında Kimlik ve Kavramlaştırma Sorunları”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 9, Eylül 2008, Prizren-KOSOVA, s. 12-22.

-“Türk Dünyasında Demokrasiyi Anlamaya Giriş, Kazakistan Merkezli Bir Çözümleme”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları, Sayı: 8, BAHAR 2008, Prof. Dr. Cihat Özender Özel Armağanı.

- “Kaşgarlı Mahmud ve Türk Birliği”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 4 (21), Bakı 2008, s. 2-10.

“Selahaddin Halilov, Türk Birliği, Felsefe”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 5 (22), Bakı 2009.

- “Prof. Dr. Hüseyin Ayan: Türklük Bilimine Adanmış 60 Yıl”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 10, Mayıs 2009, Prizren-KOSOVA, s. 120-125.

- “Türk Dünyasında Ortak Tarih Tasarımı ve Bazı Zihinsel Perspektifler”, TURAN Dergisi, 2010, Sayı: 9, s. 7-15.

- “Çok Kültürlülük Tartışmaları, Toplumsal Bütünlük Kaygısı ve Yeniden Milletleşme (Kazakistan Halkı Asamblesi Örneği”), Gürsoy Akça-İkbal Vurucu, Manas Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 12, Sayı 24 (2012)

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, Sayı: 17, Prizren, Eylül-2012, s. 105-131

- “Kimliklerin Çatıştığı Bir Alan: Ulus-Devlet ve Vatandaşlık”, Yeni Türkiye Dergisi, [Yeni Anayasa Tartışmaları Özel Sayısı], Sayı:50, Ocak-Şubat, 2013, s. 444-478.

- “Başkanlık Sistemi ve Kürt Sorunu Tartışmaları”, Yeni Türkiye Dergisi, [Başkanlık Sistemi Özel Sayısı], Sayı: 51, Mart-Nisan, 2013, s. 886-897.

- “ ‘Ulus-Devlet’ Polemiği: İbretlik Bir Panorama”, 21. Yüzyıl Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2013, Sayı: 3, s. 1-17. 

 

 Ulusal Dergilerde Yayımlanan Makalelerden Seçkiler

- “Sosyolojik Bir Olgu Olarak Çok Kültürlülük”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2007, sayı:79

- “Bir Ortaçağa Dönüş Projesi: Anayasal Vatandaşlık”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2008, Sayı: 91

-“Türk Dünyasında Sivil Toplum Üzerine Düşünmek ve Bir Sosyoloji Kurultayı”, Jeopolitik Dergisi, Temmuz 2008, sayı: 56

-“SovyetlerdenKazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, AsyaAvrupa, AYSAM, Temmuz 2005, sayı: 3

- “Türk Kimliği Karşısında Aydınların Bilişsel ve Sosyolojik Dünyası”, 2023 Dergisi, 15 Ocak 2009, Sayı: 93

- “Turancılık ve Türk Milliyetçiliği Arasındaki Bağ Üzerine Mülahazalar”, 2023 Dergisi, Sayı: 95.

- “Bir Orta Çağa Dönüş Projesi Olarak Anayasal Vatandaşlığı Anlamaya Giriş”, 2023 Dergisi, 15 Temmuz 2009, Sayı: 99

- “Küreselleşen Dünyada Kimliğin Yükselişi”, Konya Ticaret Odası İpek Yolu Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 264.

- “Türkiye’de Etnik Çatışmayı Kitleselleştiren Dinamikler”, 2023 Dergisi, Kasım 2009, Sayı: 103

-  “Türk Aydını ve Kendinin Ötekileştirilmesi”, 2023 Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 104, s. 58-69.

-  “Türk Kimliği ve Nominalist Aydınlar”, 2023 Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 106, s. 38-47.

- “Nevruz ve Ergenekon Üzerine Düşünceler”, 2023 Dergisi, Nisan 2010, Sayı: 108, s. 76-79.

-  “Terörün Gözardı Edilen Boyutu: Aydınlar”,  2023 Dergisi 2010, Sayı: 111, s. 32-41.

- “Etnik ve Tek Tipleştirici Suçlamaları Karşısında Türk Milliyetçiliğinin Doğuşunu Yeniden Düşünmek”, 2023 Dergisi, 2011, Sayı: 122

-  “İlk Türk Milliyetçilerinde “Türk” Algısı”, Türk Yurdu, Şubat 2011, Cilt: 31, Sayı: 282

- “Anadolucu Türk Milliyetçilerinde Turancılık”, Türk Yurdu, Eylül 2011 Cilt: 31, Sayı: 289

- “Türk Milliyetçiliğinin Güncel Sorunları Üzerine”,Türk Yurdu, Mart 2012, cilt 32, sayı: 295.

- “Türk Sorununa Giriş: Ayrılmanın Psikolojik Temelleri”, 2023 Dergisi, Kasım 2011, Sayı: 121.

- “Tarihin Kötüye Kullanımına Örnek: ‘Dersim Katliamı’ ”, 2023 Dergisi, Aralık 2011, Sayı: 128.

- “Türklük”ten “Türkiyeli”liğe Bireyin Temsil İmkânı”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, 01.07.2011, Sayı: 31

 

Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan ve Bildiri Kitabında Basılan Bildiriler

- “Sivil Toplum ve Devletin İdeolojik Bir Aygıtı Olarak Kazakistan Halkları Asamblesi”, Türk Dünyası Sosyologları Birliği’nin düzenlediği II. Türk Dünyası Sosyologları Kurultayı, 23-25 Nisan 2008, Almatı-Kazakistan.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE.

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”,Türk Ocakları Genel Merkezi, "Gençlerin Gözüyle Türkiye"Sempozyumunda, 28 Mart 2009, Ankara- TÜRKİYE.

- “Türkiye’de Anayasal Vatandaşlık Tartışmaları”, Türk Ocakları Konya Şubesi, “Türk Ocakları’nın 100. Yılında Türk Milliyetçiliği ve Çok-kültürcülük” Sempozyumu, 17-20 Kasım 2012, Konya-TÜRKİYE

- “1991-2013 Yılları Arasında Balkanlar ve Ortadoğu Türklüğü Üzerine Türkiye’de Yapılmış Sosyolojik Çalışmalar”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü “1991’den 2013 Türkiye’de Türk Dünyası Araştırmalarının Durumu Sempozyumu”, 24-26 Mayıs 2013, Manisa-TÜRKİYE

 

Kendisiyle Yapılan Söyleşiler

- “Türk Dünyası ve Türkiye-Ermenistan İlişkileri”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Bekir FUAT, GERÇEK HAYAT Dergisi, 9.3.2008.

- KANAL 24, “Keşke Olmasaydı Belgeseli”, “1944 Turancılık-Irkçılık Davası”, 16. 05.2010.

-KANAL 24, “Unutulan Manşetler” 08.12 2011.

- “Türk Kimliği, Aydınlar ve Milliyetçilik”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Afşin Selim, www.haberiniz.com, 15.12.2010.

- “Kavramlar ve Türk Milliyetçiliği Üzerine”,Nisan-2012 Gencay Dergisi, Sayı: 5

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display