Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Belarus yaptırımlarının sonuçlarını Telegram’da yaptığı bir paylaşımda değerlendirdi. Zaharova, "Avrupa, özellikle de Litvanya, ‘rejimlere’ karşı mücadele oyununu abartmışlar ve siyasi çılgınlık içinde ‘kendi insanlarına açılan ateşin’ kurbanlarının artık sayısını tutmuyorlar bile" ifadelerine yer verdi. Avrupa Birliği’nin Belarus’a karşı ekonomik yaptırım kararlarını anımsatan Zaharova, "Bu yaptırımlar Avrupalılar, özellikle de Litvanyalılar için nasıl sonuçlandı? (Litvanya’nın) Klaipeda Limanı Müdürü Latakas’ın değerlendirmelerine göre, limanın yaptığı cironun yüzde 30’dan fazlası Belarus’a tekabül ediyor. Büyük kısmı potasyumlu gübreler. Ama şimdi bu potasyumlu gübreler ile ticari ve lojistik işlemler yasaklandı. İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan kayıplar kritik olacak. Litvanyalı uzmanların hepsi, Belarus potasyumunu ikame etmenin neredeyse imkânsız olacağını beyan ediyor. Siyasi gözlemci Aleksey İlyaşeviç açıkça söylüyor: Litvanya yönetimi Klaipeda limanının ‘ölüm fermanı’ için lobi çalışmaları yaptı" dedi.Yaptırımlardan, yük trafiğinin dörtte biri Belarus’a tekabül eden Litvanya Demiryolları’nın da etkileneceğini kaydeden Zaharova, "Ardından, domino taşları gibi, yan ve alt işletmeler dökülecek. Tüm bunları uzmanlar söylüyor." diye ekledi. (sputnik)
Neden Yaptırım Kararı Alındı?
Geçtiğimiz haftalarda AB Konseyi’nden yapılan açıklamada, Belarus yönetiminin 23 Mayıs’ta Ryanair'e ait,Belarus vatandaşı muhalif gazeteci Roman Protaseviç’i taşıyan yolcu uçağını bomba ihbarını sebep göstererek Minsk’te acil inişe zorlaması nedeniyle AB’nin bu ülkeye yönelik ekonomik yaptırımlar uygulanması kararı aldığı belirtilmişti. Petrol endüstrisi ve potasyum üretimi yaptırımlar kapsamına alınırken, Belarus’un AB mali piyasalarına erişimine de kısıtlama getirildi. Aralarında Lukaşenko'nun küçük oğlu Dmitriy (Devlet Başkanlığı Spor Kulübü’nün yöneticisi) ve Rus iş insanı Mihail Gutseriyev’un da yer aldığı 78 kişi ve 8 kuruluşu yaptırım listesine dahil edilmişti.AB yaptırımlarını Batı'nın Belarus'a karşı yürüttüğü hibrit savaşın bir parçası olarak kınayan Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Avrupa Birliği yaptırımlarına, yasadışı göçü önleme konusundaki iş birliğini durdurarak ve AB yetkililerine girişi reddederek misilleme yaptı.
Gerilimin Sonuçları En Çok Litvanya’yı Etkiledi
Bu gerilim, Belarus'tan komşu ülke Litvanya'ya göç akınını başlattı.Cuma günü sınırda Afganistan, Suriye ve Irak gibi ülkelerden kaçan 150 düzensiz göçmen daha gözaltına alındı. Belarus'tan Litvanya'ya geçmeye çalışırken sınırda yakalanan göçmenlerin sayısı bu yıl 820'yi geçti, geçen yıl bu sayı 81'di.Litvanya İçişleri Bakanı AgleBilotaite, Devlet Sınır Güvenliği Servisi tarafından yapılan tavsiye doğrultusunda "kitlesel göçü kontrol edebilmek amacıyla" olağanüstü hâl ilan edildiğini açıkladı.
Belarus’ta muhalefetin önemli isimlerinden PavelLatushko, "Litvanya ve Polonya sınırlarındaki durum, Avrupa ve bölgesel güvenlik için bir meydan okumadır." dedi. “Diktatör, yasadışı göçmenlere sadece sınırı açmakla kalmadı, onların Belarus'a götürülmelerini, turist kuponları ve vize vermelerini ve ardından sınıra teslim etmelerini ve AB'ye geçişlerini kolaylaştırmalarını söyledi.” şeklinde sözlerine devam etti. Avrupa Birliği ise, göç akınına karşı "Litvanya'nın yanındayız" mesajı verdi.Avrupa Komisyonu Başkanı Ursulavon der Leyen, Litvanya'yı ziyaretinde göçmen akınının siyasi kaynaklı bir durum olduğunu söyleyerek yardım sözü verdi.
Lukanşenko’nun otoriterleşmesine olan endişeler sonucu AB, ABD ve İngiltere’nin yaptırım benzeri yollarla önlem almaya çalışmasından en çok zarar gören ülkelerden biri Litvanya. Zaharova’nın açıklamasında yer verdiği ekonomik sonuçlar ve göçmen meselesinin yanı sıra uyuşturucu kaçakçılığı tehlikesi Belarus’a uygulanan yaptırımların başka boyutları da olduğunu gösteriyor.
Kaynak: EuroNews, Sputnik, TRT Haber
