Esad Sezar Yaptırımlarından Nasıl Etkilenecek ?

Yazan  23 Haziran 2020

2011 yılından bu yana Suriye için uygulanmaya başlanan en ağır yaptırımlar, Sezar Yasası ile geçtiğimiz günlerde ABD tarafından başlatıldı.

ABD Sezar Yasasını Esad rejiminin işkenceyle hapishanelerde öldürdüğü siviller sebebiyle başlatmıştı. Yaptırımlar hedef olarak sadece Esad’ı veya Esad’ın yakın çevrisini hedef almakla kalmıyor, rejim ile beraber hareket eden yabancı şirketlere ve devletlere de yaptırım uygulama hakkını veriyor ABD Başkanına.

Yaptırımların başlamasının ardından rejim bazı hamleler ile yaptırımların etkisini hafifletmeye çalışmaya başladı. Bilindiği üzere Suriye’nin her bölgesinde Suriye Lirası kullanılmamakta mevcut iç savaş dolayısıyla. Örneğin; Suriye’nin Türkiye’ye daha yakın olan bazı bölgelerinde Türk Lirası kullanılmakta. Suriye’nin kuzey bölgesinde Türk Lirası kullanılmasının temel sebebi ise Türk Lirasının, Amerikan Dolarına oranla Suriye Lirasından daha güçlü bir konumda olmasıdır. Suriye’nin Kuzey bölgelerindeki Türk Lirası dağıtımı ise PTT şubeleri aracılığıyla gerçekleşmekte. Türkiye açısından Suriye Lirasının değer kaybetmesi ve bazı bölgelerde Türk Lirasının kullanılması ise olumlu bir gelişmedir. Çünkü Türkiye için Esad’ın yıpranması olumlu bir gelişmedir. Ancak öte yandan ise Esad’ın bu yaptırımların etkisini hafifletmek amacıyla terör örgütü YPG/PKK ile masaya oturması Türkiye adına olumsuz bir gelişmedir bölgede terör örgütlerinin güç kaybetmesi Türkiye’nin sınır güvenliği için birinci önceliktir. Esad bu yaptırımları hafifletmek için bir süre önce terör örgütü YPG/PKK ile masaya oturdu ve bazı tavizler vermek zorunda kaldı. 1. Olarak terör örgütünün kontrolündeki bölgelerdeki çiftçilere Esad rejimi terör örgütüne oranla daha iyi bir arpa ve buğday fiyatı sunuyordu, Esad rejimi bundan vazgeçmesi karşılığında terör örgütü YPG/PKK’nın işgal ettiği bölgelerdeki mensuplarına Amerikan Doları yerine Suriye Lirası kullanmasını istedi. Ancak Suriye Lirasının değer kaybının önümüzdeki günlerde artış yüzdesine göre belki bu antlaşma terör örgütü için faydalı bir antlaşma olmaktan çıkabilir.

Yaptırımlardan sonra gelen diğer bir reaksiyon ise Esad’ın Suriye Lirasını devalüe etmesi oldu. Esad Suriye Lirasını %44’lük bir oranla devaüle etti ve Suriye Lirasının değerini düşürdü. Esad bunu yaparak karaborsadaki baskıyı hafifletmek için yaptığı tahmin ediliyor. Bu ekonomik yaptırımların temel amacı ise Esad ile herhangi bir iş birliğinde bulunan her türlü kurumu veya kişiyi Esad ile yollarını ayırmaya mecbur bırakmak, Sezar Yasası ise bunu hem Esad’ın yakın çevresini hem de onunla uzaktan veya yakından iş birliği içerisinde bulunan devletleri de bu sayede kapsayabiliyor. Anti – Demokratik ülkelerin özelliklerinden birisi yalnızca liderin veya iktidarın kendi eksenindeki kişileri veya kurumları zengin etmesidir. Sezar Yasası bu bağlamda Esad’ın çevresindeki güçlü kurumlarıda hedef alıp Esad’ın çevresini zayıflatma amacı taşıyor. Bunları doğrulayan bir açıklama bu sabah ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey tarafından yapıldı, Jeffrey konuşmasında, yaptırımların Suriye’nin ekonomisini temel hedef olarak almadığını ve amaçlarının rejim ile iş birliği yapan herkesin, rejim ile olan bağlarını kopartmak olduğunu söyledi. Öyle görülüyor ki Esad bir süre daha direnecektir ancak bu direnişinde kendi ülkesinde destekçileri haricinde dış bir destek alacağı düşünülmemekte. Sezar yaptırımlarına şu an için yalnızca Rusya Federasyonu ve İran kınama bildirimi yayınlamakla yetindi. Özellikle İran zaten halihazırda çeşitli yaptırımlara maruz kaldığı için Suriye’deki gücünün ve Esad ile olan bağların zayıflaması söz konusu olabilir. Bu yaptırım Suriye’nin komşularını da son derece etkilemek durumundadır. Geçtiğimiz günlerde Lübnan’dan bu minvalde bir açıklama gelmişti ve Sezar Yasasından, Lübnanın etkilenmiyeceği bir formül bulunması gerektiği bildirilmişti. Suriye’nin diğer bir komşusu Irak ise Sezar Yasalarına bir parçası olmayacağını Kanun Hükümeti koalisyon sözcüsü aracılığıyla duyurmuştu. Irak’ın bu duruşu sonucunda yaptırım listesine alınması söz konusu olabilir ve bu durumda Irak da mecburen Suriye ile arasına mesafe koymak zorunda kalabilir. Irak’ın özellikle Suriye ile askeri bir iş birliği içerisinde daha önce bulunduğunu ve ileride bulunabileceğini de hatırlatmak gerekiyor. Bu sayede ABD Suriye’de söz sahibi olmak isteyen diğer ülkelerin gücünü azaltıp, kendi gücünü bölgede arttırma şansı bulabilir. Suriye’nin ekonomik, askeri veya siyasi ilişkilerinin bulunduğu ülkelerin yaptırımların gücüne göre ileride ilişkilerin değişebilmesi ihtimali söz konusu olabileceği değerlendiriliyor.

 

Yazan: Kaan ZENGİN

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Sabahattin İsmail   - 14-05-2024

Kıbrıs Yeni Bir Müzakereye Zorlanıyor

Milli çıkarları savunurken 2 konu hata kaldırmaz: