Ayrılıkçı PKK Terörünün Ekonomik Maliyeti

Yazan  20 Kasım 2013

Bu makale ilk kez 21. Yüzyıl Dergisi'nin 5. sayısında yayınlanmıştır.

1984 senesinden beri devam eden ayrılıkçı PKK terörünün Türkiye’ye önemli ekonomik maliyeti olmuştur. Güvenlik harcamalarındaki artış, fiziki varlıkların tahribi, boşaln ya da boşaltılan köylerde atıl kalmış kaynakların aksi halde getirebilecekleri getiri, terör nedeniyle göç edenlerin ve köye dönüş yapanların yeniden yerleşimi için harcanan kaynaklar, ölen ya da yararlananların ölüp ya da yaralanmasalardı üretime yapabilecekleri katkı, terörün ekonomik maliyetleri arasındadır.

Terörün Türkiye’ye maliyeti konusunda çok çeşitli tahminler ileri sürülmüştür. Dayanak noktaları ve nasıl yapıldıkları belirtilmeyen bu tahminlerden kimi 250 – 300 milyar Dolar’a kadar çıkabilmektedir. 1999 yılında yapılan bir çalışma, terörün ekonomik maliyetini yaklaşık 18 milyar Dolar olarak tahmin etmiştir. Prof. Dr. Servet Mutlu’nun hazırlamış olduğu  “Ayrılıkçı PKK Terörünün Ekonomik Maliyeti”  başlıklı raporda ise 1984 – 2005 yılları aralığı için bir tahmin yapılmaya çalışılmıştır, 2005 sonrası için ise veri kısıtı nedeniyle bir çalışma yapılamamıştır.

Ekonomik maliyet; bir faaliyeti gerçekleştirmek için kullanılan kaynakların fırsat maliyetlerinin toplamıdır. Terörle mücadele bağlamında iki tür ekonomik maliyetten söz edilebilir.

1.                 Doğrudan maliyetler

2.                 Dolaylı maliyetler

Doğrudan ekonomik maliyetler; ayrılıkçı terör olmasaydı toplumun katlanmak durumunda kalmayacağı maliyetlerdir. Bunların en önemlileri artan güvenlik harcamaları, mal ve cana verilen zarar ve kayıplar, özellikle kırsal kesimde terörden kaynaklanan göç nedeniyle uğranılan üretim kaybı ve göç eden nüfusun yeniden iskan maliyetidir. Dolaylı maliyetler ise terörün bir yan ürünü olan maliyetlerdir. Bunlar arasında artan risk nedeniyle bölgeden ve ülkeden sermaye kaçışı, emek göçü ve terörle mücadeleye ayrılan kaynakların aksi halde, yani terörle mücadelede kullanılmasalardı, getirebilecekleri getiridir. Bir başka ifade ile alternatif maliyetleridir.

Mutlu, çalışmasında, can kaybı ve insana verilen fiziki zarar dışındaki doğrudan maliyetleri ele almıştır. Bazı çalışmalarda insan hayatı için bir ekonomik değer hesabı yapılıyor olsa da, bu maliyetler hem hesap yöntemi açısından tartışmalı olduğundan hem de ölenlerin hayatı ve yaralananların kendilerinin ve yakın çevrelerinin katlandığı maddi, psikolojik ve sosyal maliyetler yanında bir bakıma önemsiz kaldıklarından, ekonomik maliyet hesaplarına dahil edilmemişlerdir. Buna ek olarak vatandaşın terör nedeniyle uğradığı kaybı telafi edici tazminatlar birer bütçesel maliyettir, fakat ekonomik maliyet değildir.

Ekonomik maliyet hesaplamalarının yapıldığı önemli bir konu da özellikle artan terör eylemleri sonrası güvenlik harcamaları çalışmalarıdır. Türkiye’de güvenlik harcamaları ancak 1980’lerin sonunda artmaya başlamışıtr; çünkü terörün gerçek boyutunun algılanmasında ve etkin maücadele şeklinin anlaşılmasında geç kalınmıştır. Uzun süre PKK önemsenmemiş ve dönemin başbakanı tarafından bile “bir avuç çapulcu” olarak nitelendirilmiştir. PKK’ya karşı ciddi yapılanma 1991’den sonra hız kazanmış, mücadele için gerekli donanım bu tarihten itibaren edinilmiştir. Örneğin bölgedeki gece görüş gözlüğü sayısı 1987’de sadece 327 iken 1992 haziranında 1410’a, helikopter sayısı da 20’den 117’ye çıkarılmıştır.

Mutlu’nun hazırladığı rapordaki tablolar incelendiğinde güvenlik harcamalarının toplamında özellikle 1999 senesindeki ani artış dikkat çekicidir. 1998 senesi Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Müdürlüğü’nün bütçeden aldığı tahmini miktar yaklaşık 3 milyar TL iken 1999 senesinde bu meblağ yaklaşık 6 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Terör olaylarındaki artışla beraber güvenlik harcamaları da bir senede 2 kat artış göstermiştir. 2000 yılından itibaren ise güvenlik harcamaları için ayrılan pay ortalama 4,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. 1989 – 2005 yılları arasında ise bütçeden güvenlik harcamalarına ayrılan pay toplamda 52,5 milyar TL olmuştur.

Tablo 1. Ayrılıkçı Terör Nedeniyle Terör Harcamalarındaki Artış

Bütçedeki hareketlilikler bu şekilde iken terörün maddi varlıklara verdiği tahmini zarar ise araç ve iş makinelerine verilen zarar, demiryollarına ve tren vagonlarına verilen zarar, yıkılan köprü, karakol, okul, sağlık ocağı ve camiler ile PTT ve benzeri tüm kamu binalarına verilen zararlar toplanarak hesaplanmıştır. Rapora konu dönem için bu rakam toplamda 167 milyon Dolar yani 2005 fiyatlarıyla 223,5 milyon TL’dır. Kamusal alan ve yatırımlara verilen zararlardan ilk sırayı 55 milyon Dolar ile araç ve iş makinaları alırken, ikinci sırada 42 milyon Dolar ile Cami, PTT, TEK ve benzeri kamu binalarının yer aldığı kalem bulunmaktadır ve üçüncü sırada da 19,5 milyon Dolar ile yıkılan okullardan kaynaklanan zararlar yer almaktadır.

Tablo 2. Ayrılıkçı Terörün Ekonomik Maliyeti

Tüm doğrudan maliyet kalemlerini hesaplamaya dahil ettiğimizde yani Güvenlik harcamalarını, göçler nedeniyle katlanılan maliyeti, göç edenlerin iskanı için harcananları, köye geri dönüşlerin maliyetini ve tahrip edilen maddi varlıkların maliyetini hesapladığımızda 1984-2005 arası ayrılıkçı terörün maliyeti 72,5 milyar TL yani 2005 yılı fiyatlarıyla 54 milyar Dolar toplama ulaşmaktadır.

Bu yazı raporun özeti mahiyetindedir. Raporun tamamına ise aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Makalenin devamına ulaşmak için tıklayınız: 

http://www.21yuzyildergisi.com/assets/uploads/files/87.pdf

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ersin Dedekoca   - 06-05-2024

Son Bağdat Seferi ve Çok Taraflı Sorunlar

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yılın ardından geçtiğimiz hafta başında Irak'ı ziyaret etti. Erdoğan Bağdat'ta Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile ve ayrıca Erbil'de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani'yle görüştü. ...