< < İhtilal Yapmak ya da Tarihi Değiştirmek
×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116



İhtilal Yapmak ya da Tarihi Değiştirmek

Yazan  08 Kasım 2008
NADİM MACİT - Dünyanın nereye gittiğini ya da bir ülkenin güç dengeleri içerisinde nerede durduğunu anlamak istiyorsan gazetelerin manşetlerine bak!

ABD'de yapılan seçimde demokratların adayı Barak Obama'nın seçimi kazanmasıyla birlikte gazetelerimizin manşetlerine bakalım: Amerikan ihtilali, tarih yazdı, Amerikan'ın Karaoğlan'ı, Amerikan rüyası, küresel ekonomiye Obama ayarı, tarih değişti, küresel umut, Amerika'da devrim oldu, krizden çıkış yolunda ilk adım, demokrasi güzel şey, Sam amcadan Tom amcaya, bu senin de zaferin, kölelikten başkanlığa, dünya için yeni dönem, siyah başkan beyaz sayfa, rüya gerçek oldu.

Eğer bu manşetlerin birinci kısmı doğru ise küresel sistem gereğince ihtilal dünyaya yayılacaktır. Çünkü aynı kişiler zaman-mekân kenetlenmesinden söz ediyor. Yani küresel sistemde parça, bütünden ayrı olarak düşünülemez. Demek ki dış yönlendirmelere oldukça açık olan bu bölgede etkili güçlerin devrede olduğu "ihtilaller" yaşanacaktır. Söz konusu olaya "krizi aşma, dünya barışını gerçekleştirme ve demokrasi misyonu" yükleyenler ise her derde devanın ABD olduğunu söylüyorlar. Taraf gazetesinin "senin de zaferin" vurgusu üzerinden kurduğu bağ, kıyas ve illet açısından kimlere ve neye gönderme yapıyor?

Eğer gazete manşetleri ülkemizin durduğu yeri anlamak için bir ölçü ise durum vahim. Zira söz konusu manşetlerin tümü, seçim sonucunu değerlendirmenin dışında, üç şeyi işaretliyor: Sallama, benden sana selam olsun, güç benden-ben ondan bu ittifaka karşı olan yandı! Duruma göre vaziyet alma ve selam göndermeden tehdide uzanan şu sözleri dikkatli okuyunuz: "Türkiye'de Ergenekonculara akıl hocalığı yapan, destek çıkan, neo-conların devri kapanacak mı?" Selama bak, hizaya gel. Bir dış gücün üzerinden iç politika inşa etmenin ahlaksızlığı bir yana, bu söz, son günlerin ödüle aday saçmasıdır. Verilen başlıkların tümü yaranma seyrinde kendinden geçen meczupların şatahatıdır. Sallamadır. Gerekçelerini şöyle sıralayabiliriz:

1- ABD siyaseti kurumsaldır. Birimlerin geliştirdiği ve oluşturduğu politikalar esastır. Başkan'ın veya iktidarın değişmesi sadece belirlenen politikaları ve stratejik hedefleri gerçekleştirme de uygulanan yöntemin değişmesine neden olabilir.

2- ABD sisteminde zencilerin önemli görevlere gelmesi yeni değildir. Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri gibi siyasetin ve yönetimin iki önemli kurumunu veren bir toplum ya da bir sistem, başkanlığı verince nasıl rüya veya ihtilal oluyor, anlamak mümkün değil. Bush döneminde C. Rice'ın üstlendiği görev ve oynadığı rol küçümsenecek bir şey mi?

3- ABD gibi bir devletin yönetimi, her alanda yetişmiş özel insanların seçilmesi ile oluşturulan donanımlı ve profesyonel ekip tarafından yürütülür. Başkan seçilen B. Obama'nın hemen yanında yer alan Joe Biden kim? Ermeni diasporasının ve Rum lobisinin en güvenilir adamı.

4- Ülkemizde kendisini 'ezilmiş-itilmiş sınıfına' yerleştirenlerin B. Obama üzerinden vermek istedikleri mesajda sallamadır. Kendisinin ezildiğini ve itildiğini söyleyenler bu ülkede otuz yıldır her kurumda etkin olan, ekonomik gücü elinde tutan, eğitim-öğretim kurumlarından medyaya kadar her alanda belirleyici olan gruplardır.

5- Küresel krizi çözmek için B. Obama'nın seçilmesinin ilk adım olduğu, ilk ayarın yapıldığı tezine gelince bu sallamanın ötesinde üfürükten tayyaredir. Çünkü bu kriz, liberal kapitalist sistemin yapısal sorunudur. Kaldı ki bu kriz; gelişmekte olan ülkeleri daha fazla etkilemektedir. ABD bu krizi, kendi politik, ekonomik ve mesiyanik hedeflerine uygun olarak yönetme peşindedir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display