Rusya’nın Türkistan Hamleleri 2: Özbekistan’ı Kazanmak

Yazan  13 Mayıs 2013

 

Ekonomik, askeri ve siyasi olarak önemli bir coğrafya olan Türkistan, Rusya için küresel rekabet açısından da bir prestij meseledir. Rusya’nın dünyada etki sahibi bir ülke olarak kabul görmesi için öncelikle Türkistan coğrafyasındaki etkisini artırması gerekmektedir ki Rusya da bu yönde stratejik hamleler yapmaktadır. Rusya’nın Türkistan’daki stratejik hamleleri Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan ile başlamıştır. Kazakistan ile Avrasya Birliği çatısında ekonomik bütünleşme yoluna giren Rusya, askeri ve siyasi olarak da Kazakistan ile ilişkilerini güçlü tutmaktadır. Tacikistan ile Kırgızistan henüz Avrasya Birliği’nin üyesi olmamakla beraber Kırgızistan 2013 yılını Avrasya Birliği’ne hazırlık yılı olarak görmekte ve Avrasya Birliği’ne katılmak istemektedir. Tacikistan da Avrasya Birliği’nin potansiyel üyeleri arasında gözükmektedir.  Rusya 2012 yılı içerisinde Tacikistan ve Kırgızistan’da attığı stratejik adımlar ile bu iki ülkedeki etkinliğini artırmıştır.

Kırgızistan ve Tacikistan’ın Rusya ile ilişkilerinde iki konu öne çıkmıştır. Bunlar; Türkistan’daki su sorunu bağlamında Tacikistan ve Kırgızistan’daki barajların yapım süreci ve bu iki ülkedeki Rusya'nın askeri varlığıdır. Rusya her iki meselede de istediğini almıştır. Rusya, Kırgızistan’da 4 farklı askeri tesise sahiptir. Bunlardan en önemlisi Bişkek yakınlarındaki Kant Askeri üssüdür. Bunun dışında Rusya, Issık Gölde deniz askeri eğitim merkezi ve Sismik gözlemevine, Celalabat’ta ise bir nükleer test gözlemevine sahiptir.[1]  Daha önce yapılan anlaşmalara göre bu Kant askeri üssünün kullanım süresi 2017’de sona eriyordu. Fakat Putin’in ziyareti sırasında imzalanan anlaşmaya göre, bu tesislerin kullanım süresi 2017 sonrasında 15 yıl daha uzatılmıştır. Taraflardan herhangi birinin itirazı olmaması durumda da bu süre 5’er yıl daha otomatik olarak uzatılacaktır. Bu anlaşma karşılığında ise Kırgızistan’ın Rusya’ya olan 189 milyon dolarlık borcu da silinmiştir.[2]

Kırgızistan’daki Kant üssünün kullanım süresinin uzatılmasının ardından, Putin’in 6 Ekim 2012’de Tacikistan’a gerçekleştirdiği ziyarette imzalanan anlaşma ile Tacikistan’daki askeri üssünün kullanım süresi de 2042’ye kadar uzatılmıştır. Bunun karşılığında Rusya, Tacikistan Ordusunun modernizasyonunu gerçekleştirecek, uyuşturucu ve terörle mücadelede Tacikistan ile birlikte hareket edecektir.[3]

Rusya’nın Türkistan bölgesindeki etkisini gösteren bir diğer konu ise bölgedeki su sorunu ve hidroelektrik santrallerinin yapımındaki rolüdür. Rusya bu konuda bölgedeki dengeleri gözetmekte ve Özbekistan’ın tepkisini çekmemeye çalışmıştır. Kırgızistan’daki Kambar Ata-1 barajının yapımına destek olan Rusya, Tacikistan’daki Rogun barajının yapımı konusunda çekimser bir tavır takınarak Rusya-Tacikistan ilişkilerinde konuyu gündeme getirmemiştir. Çünkü Kırgızistan Kambar Ata-1 barajının yapımı konusunda Özbekistan ile anlaşarak hareket etmiştir fakat Özbekistan Rogun barajının yapımına tamamen karşıdır.[4] Bu açıdan Rogun barajının yapımına destek olmak bölgede Özbekistan ile karşı karşıya gelmek anlamındadır. Rusya her ne kadar böyle bir girişimde bulunmaktan kaçınsa da Rusya’nın Rogun barajının inşasında gizlice Tacikistan’ı desteklediği iddiaları Özbekistan tarafından dile getirilmektedir.[5] Rusya’nın Kırgızistan ve Tacikistan’daki baraj yapım süreçlerine destek vermesi Özbekistan üzerindeki baskıyı da artırmaktadır. Bu süreçte Rusya-Özbekistan ilişkileri ya daha fazla gerilecektir ya da Özbekistan Rusya’yı baraj inşası konusunda kendi safına çekmeye çalışacaktır. Bu durum Rusya-Özbekistan ilişkilerini daha karışık hale getirmektedir.[6]

Rusya’nın Türkistan Engeli: Özbekistan

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Özbekistan Türkistan’da Rus nüfuzu için aşılması en zor engel olmuştur. Özbekistan’daki Rus algısı diğer Türk Cumhuriyetlerine nazaran daha olumsuz olduğu gibi Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından da Rusya’ya karşı en mesafeli olan Türk Cumhuriyeti Özbekistan olmuştur. 11 Eylül 2001 sonrası ABD’nin Afganistan operasyonu ile birlikte ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiki haline gelen Özbekistan Rusya’ya karşı da hep mesafeli durmuştur. Ancak 2014 sonrası ABD’nin Afganistan’dan çekilecek olması Türkistan’daki dengeleri de değiştirecektir. 15 Nisan 2013’te Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov Rusya’yı ziyaret etmiş ve Rusya Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelerek Türkistan’daki ekonomik ve güvenlik konularını görüşmüştür. İki liderin görüşmesinde ekonomik işbirliği ve 2014’te ABD ve NATO’nun Afganistan’dan çekilmesinin ardından bölgenin güvenliği konuları öne çıkmıştır.[7] Rusya’nın Türkistan’daki etkinliğini artırmasının önündeki en büyük engel Özbekistan, bu ziyaretle birlikte değişimin sinyalini vermiştir. Özbekistan ile Rusya arasındaki ilişkilerin gelişmesi ise bölgenin güvenliği konusundaki endişelerin tarihi algıların ötesine geçebilme ihtimalini göstermiştir. Fakat Özbekistan dış politikasında tarihi ve siyasi algıların önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.

Özbekistan’ın Dış Politikasının Etkenleri

Özbekistan’ın dış politikasının oluşmasında ve Özbekistan ile büyük güçler arasındaki ilişkilerin şekillenmesinde birbiriyle bağlantılı olan üç etken vardır. İlk olarak Özbekistan, Türkistan tarihinde bölgenin hâkim gücüdür. Kendisini Timur’un mirasçısı olarak gören Özbekistan, Buhara, Semerkant ve Hive gibi şehirlere sahip olmasından dolayı bölgedeki medeniyet mirasına da sahip çıkmaktadır. Timur Devleti sonrasında Türkistan’daki Şeybani Devleti, Buhara Hanlığı, Hive ve Hokand hanlıkları dolayısıyla siyasi mirasa sahip olan Özbekistan, Ali Şir Nevai ve Uluğ Bey gibi alimlerle bölgedeki medeniyetin de mirasçısı olmuştur.

Emir Timur Heykeli-Taşkent

İkincisi, Özbekistan’ın jeopolitik konumu diğer Türk Cumhuriyetlerine göre daha farklıdır. Kazakistan hem Rusya hem de Çin ile sınır komşusudur. Kırgızistan, küçük yüzölçümü ile Çin’in yanında yer almaktadır. Özbekistan ise Orta Asya’nın ortasında kalırken, komşuları tamamıyla Türk Cumhuriyetlerinden oluşmaktadır. Güney sınırında Afganistan’ın yer almasına rağmen Afganistan’ın kuzeyi Özbeklerden oluşmaktadır. Bundan dolayı Özbekistan sınırlarında tarihsel ve kültürel olarak farklı kökenden topluluklar ve büyük devletler bulunmamaktadır. Bu durum Özbekistan’ı büyük devletlerin baskı ve etkisinden korurken, Özbekistan’ı da bölgenin merkez gücü konumuna getirmektedir.

Üçüncüsü ise Özbekistan’ın toplumsal yapısının ülke içindeki homojenlik ve bölgedeki diğer ülkelere dağılmış bir Özbek nüfusunun varlığıdır. Özbekistan’da nüfusun yüzde 80’ini Özbekler oluşturmaktadır. Nüfusun geri kalanı ise, yüzde 3,8 Rus, yüzde 4,9 Tacik, yüzde 3,6 Kazak, yüzde 2,5 Karakalpak ve yüzde 1,5 Tatar’dır.[8] Özbekistan’da etnik dağılımın yanında çevre ülkelerdeki Özbek nüfusunun varlığı da Özbekistan’ın elini bölgedeki politikaları açısından güçlendirmektedir. 30 Milyon nüfusu olan Afganistan’daki Özbek nüfusunun oranı yüzde 9 olarak tahmin edilmektedir. 5,5 milyon nüfusa sahip Kırgızistan’da yüzde 13, 17,5 milyon nüfuslu Kazakistan’da yüzde 2,8 ve 5 milyon nüfusu olan Türkmenistan’da yüzde 5 oranında Özbek yaşamaktadır.[9] Özbek nüfusunun en önemli özelliği ise bölgedeki diğer Türk halklarına göre milli kimlik ve kültürlerini daha iyi korumuşlardır. Bundan dolayı sovyetologlar Sovyetler Birliği karşıtı olası bir Müslüman hareketin Özbekistan merkezli gelişmesini beklemişlerdir.[10]

Rusya’nın Önündeki Engel: Özbekistan’ın Rus Algısı

Özbekistan Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Timur’un ve Türkistan’ın tarihi mirasını üstlenirken, Türkistan’ı işgal eden Ruslara yönelik olumsuz algı da milli şuurun canlanmasıyla birlikte canlanmıştır. Fakat bu tarihi algı yalnızca tarihle sınırlı kalmamış ve Rusların yayılmacı yaklaşımlarının tarihte kalmadığı ve daim olduğu kabul edilerek jeopolitik olarak da Ruslarla ilgili bir tehdit algılaması ortaya koyulmuştur. Özbekistan Rusya’yı hakimiyetinden kurtulduğu bir düşman olarak görmüş ve bundan dolayı Rusya ile hiçbir entegrasyon sürecine yakın durmamıştır.[11] İşbirliği süreçlerine girmiş ancak bunun iki eşit devlet statüsünde gerçekleştiği vurgusunu yapmayı zorunlu görmüştür.

Kerimov’a göre Rusya hala yayılmacıdır[12] ve BDT de dahil olmak üzere Rusya’nın öncülüğündeki entegrasyon süreçleri Rusya’nın eskiye dönme arzusundan kaynaklanmıştır.[13]  Kerimov Rusya’nın bölgeye yakınlaşma projelerine, “Biz Boris Yeltsin’in eski birliği yeniden kurmaya kalkışmak bir faciaya dönüşecektir düşüncesine katılıyoruz” diyerek görüşlerini açıkça beyan etmiştir.[14] Kerimov 1994 sonrası ortaya atılan Avrasya Birliği projesini de eskiye giden bir yol olarak görmüş,[15] Türkistan bütünleşmesine karşı bir entrika olarak yorumlamıştır.[16] Kerimov’a göre bölgedeki birçok sıkıntının kaynağı Sovyetler Birliği olduğu gibi bölgedeki terör sorunu da Sovyet politikalarının bir sonucudur. Sovyetlerin din karşıtı politikaları bölgedeki dini grupların radikalleşmesine ve siyasi bir cephe haline gelmesine neden olmuştur.[17] Bu bağlamda Kerimov’un oluşturduğu dış politika yaklaşımında ŞİÖ ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üye olunan fakat etkin olmaya gerek görülmeyen örgütler olmuştur. Bu algının en somut adımı Haziran 2012’de ortaya çıkmıştır. Özbekistan KGAÖ üyeliğini askıya almak istediği beyan etmiş, Aralık 2012’de gerçekleşen KGAÖ zirvesinde bu talep kabul edilmiştir.[18]

İkili İlişkilerde Yeni Dönem

Özbekistan ile Rusya arasındaki soğuk ilişkiler ve algılar Kerimov’un 15 Nisan 2013’teki ziyaretinin ardından başka bir döneme girmiştir. Rusya ve Özbekistan 2013-2017 yıllarını kapsayan ekonomik, kültürel, teknik ve sosyal alanlarda karşılıklı yatırımların korunması ile ilgili anlaşmalar imzalanmıştır.[19] Bu görüşmelerde en önemli görülen adım ise Özbekistan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu Serbest Ticaret Bölgesi’ne katılmak konusundaki koşulları kabul etmesi olmuştur.[20] Fakat iki liderin görüşmesinde askeri alanda herhangi bir anlaşma olmamasına rağmen 2014 sonrası Türkistan’ın güvenliği, uyuşturucu trafiğine ve terörizme karşı önlemler daha dikkat çekici başlıklar olmuştur. Çünkü iki ülke işbirliğine zorlayan temel konular bunlar olmuştur.[21]

Rusya-Özbekistan ilişkilerindeki değişimin 2014’e yaklaşırken yaşanması ilişkilerin gelişmesindeki gerekçelerin de göstergesidir. 2014 Türkistan için bölgesel bir değişimin yılı olacaktır çünkü 2014 ABD ve NATO’nun Afganistan’dan çekilme tarihi olarak duyurulmuştur. Bundan dolayı Türkistan devletlerinin yanı sıra Rusya ve Çin de bölge güvenliği için önlemler ve sorumluluklar almak zorunda kalacaktır. Özbekistan için 2014’ün bir başka önemi Özbekistan’da yapılacak olan başkanlık seçimidir. Özbekistan’da siyasi bir dönüşüm şu anda öngörülmemektir. Fakat bölgedeki istikrarsızlığın artması ve bölgedeki radikal terör örgütlerinin bu değişim dönemini fırsata çevirme çabaları muhtemeldir.

Özbekistan-Rusya İşbirliğini Etkileyen Sebepler

Özbekistan’ı Rusya ile işbirliğine zorlayan üç sebep vardır. Birincisi, 2014 sonrası Afganistan kaynaklı bölgesel istikrarsızlığa karşı NATO’nun ardından Şanghay İşbirliği Örgütü ve Kolektif Güvenlik Anlaşması teşkilatı dolayısıyla Rusya ve Çin sorumluluk üstlenecek ya da üstlenmek zorunda kalacaktır. Bölgedeki güvenliğin sağlanması için bölge devletlerin de Rusya ve Çin ile işbirliği yapmaları gerekecektir. İkincisi, bölgedeki terörle mücadele konusunda Rusya ile işbirliği zaruri hale gelmiştir ki, Özbekistan için terörle mücadele yalnızca bir güvenlik sorunu değil ülkedeki siyasi iktidarın devamı için de bir sorun teşkil etmektedir. Üçüncü sebep ise, Rusya’nın Kırgızistan ve Tacikistan’daki barajların inşa sürecini engellemek adına ikili ilişkileri sıcak tutarak, Rusya’nın bu konuda Özbekistan’a karşı hareket etmesini engellemektir.

Rusya ile Özbekistan’ı işbirliğine zorlayan üç önemli sebebe karşılık, ilişkilerin mesafeli olmasına neden olacak üç etken de mevcuttur. Özbekistan’ın Rusya’ya karşı mesafeli yaklaşmasına neden olacak ilk etken, tarihi algılardır. Özbekistan değişen şartlara rağmen Rusya’yı yayılmacı olarak görmektedir ve kendi ülkesi üstünde yeniden bir Rus nüfuzu istememektedir. İkinci etken, Özbekistan’ın ABD ile geliştirdiği yakın ilişkilerdir. Özbekistan ABD ile kurduğu ilişkileri bozmayı tercih etmeyecektir çünkü ABD ile olan ilişkileri bölgede Rusya ve Çin’e karşı önemli bir denge unsuru olarak görülmektedir.  Üçüncü etken ise, Özbekistan’ın Türkistan’da bölgesel liderlik mücadelesidir. Özbekistan Türkistan bütünleşmesini sağlayabilecek bir ülke olduğunu düşünmekte ve bu süreçte Özbekistan’ın liderliğinde bütünleşen bir Türkistan’ın Rusya ve Çin gibi büyük güçlere karşı koyabileceğini düşünmektedir. Bu durum Rusya ile Özbekistan’ı siyasi hedefler açısından karşı karşıya getirmektedir.

Sonuç olarak Rusya-Özbekistan ilişkileri çok boyutlu, olumlu-olumsuz etken ve algılamaları içinde barındıran bir şekildedir. Özbekistan açısından Rusya ile işbirliği istenmeyen ama zoraki olan bir durum haline gelmiştir. Rusya açısından ise Özbekistan’ı kazanmak Türkistan’daki Rus etkinliği için atılan en önemli hamle olacaktır.



[1] “Putin Kırgız Liderle 15 Yıllık Askeri Üs Anlaşması İmzaladı”, http://haberrus.com/politics/2012/09/20/putin-kirgiz-liderle-15-yillik-askeri-us-anlasmasi-imzaladi.html, (22.09.2012).

[2] Kyrgyz President Calls Cooperation With Russia Crucial”, http://www.rferl.org/content/russia-kyrgyzstan-putin-atambaev/24714151.html, (22.09.2012).

[3] “Russia Signs Deal To Prolong Troop Presence At Tajik Military Base”, http://www.rferl.org/content/russia-signs-deal-troop-presence-tajikistan-military-base/24730251.html, (09.10.2012).

[4] Dursun Yıldız, Orta Asya’daki Saatli Bomba Su Sorunu, Truva Yayınları, İstanbul, 2012, s.53.

[5] “Özbekistan: Tacikler gizlice HES inşa ediyor”, http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=220886, (9.10.2012).

[6] “Uzbekistan and Russia's Complex Relationship”, http://www.stratfor.com/analysis/uzbekistan-and-russias-complex-relationship, (16.05.2013).

[7] “Karimov Says Russia Provides Stabilizing Presence in Central Asia”, http://www.themoscowtimes.com/news/article/karimov-says-russia-provides-stabilizing-presence-in-central-asia/478670.html, (15.05.2013).

[8] Türkiye Ekonomi Bakanlığı Özbekistan Ülke Profili, http://www.ibp.gov.tr/pg/section-pg-ulke.cfm?id=%C3%96zbekistan, (13.01.2013); CIA The World Factbook, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/uz.html, (12.01.2013); Ilkhamov Alisher (der.), Ethnic Atlas of Uzbekistan, Taşkent, Open Society, 2002;  Aktaran: Çiğdem Balım, Y.Emre Gürbüz, O’zbekistan Respublikası: “ Özbek Modeli”, Bağımsızlıklarının 20. Yılında Orta Asya Cumhuriyetleri, Türk Dilli Halklar – Türkiye ile İlişkiler, 1. Kitap, Ayşegül Aydıngül, Çiğdem Balım (Ed.), Atatürk Kültür Merkezi, Ankara, 2012, s.224.

[9] CIA The World Factbook, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/, (12.01.2013).

[10] Cengiz Sürücü, “Türkiye-Özbekistan İlişkilerinin Üç Evresi”, Türkiye’nin Avrasya Macerası 1989-2006, Avrasya Üçlemesi II, Mustafa Aydın (Ed.), Ankara,  Nobel Yayınları, 2007, s.348-349.

[11] Nazım Cafersoy, “Bağımsızlık ve Güvenlik Gölgesinde Rusya-Özbekistan İlişkileri (1991-2001)”, Avrasya Dosyası, C.7, S.3, (Sonbahar 2001), s.181.

[12] İslam Kerimov, Özbekistan 21. Yüzyılın Eşiğinde, Ankara, Bilig, 1997, s.58.

[13] Kerimov, Özbekistan…, s.59-60.

[14] Kerimov, Özbekistan…, s.64.

[15] Hasan Ali Karasar, Sanat Kuşkumbayev, Türkistan Bütünleşmesi Merkezi Asya’da Birlik Arayışları 1991-2001, İstanbul, Ötüken, 2009, s.53.

[16] Karasar, Kuşumbayev, Türkistan Bütünleşmesi…, s.59.

[17] Kerimov, Özbekistan…, s.41.

[18] “Özbekistan'ın KGAÖ üyeliği sona erdi”, http://www.zaman.com.tr/dis-haberler/ozbekistanin-kgao-uyeligi-sona-erdi/2030653.html, (12.01.2013).

[19] “Uzbekistan, Russia to Keep Enriching Bilateral Relations with Fresh Practical Substance”, http://mfa.uz/eng/press_and_media_service/news_and_events/2013.04.16.uzbekistan_russia_to_keep_enriching_bilateral_relations_with_fresh_practical_substance.mgr, (16.04.2013).

[20] “Press Statements Following Russian-Uzbekistani Talks”, http://eng.kremlin.ru/transcripts/5273, (15.05.2013)

[21] “Uzbekistan and Russia's Complex Relationship”, http://www.stratfor.com/analysis/uzbekistan-and-russias-complex-relationship, (16.05.2013).

Turgay Düğen

turgaydugen@gmail.com

Uzmanlık Alanları

Batı Türkistan: Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan

Türkiye’nin Türkistan Politikası

Türkiye-Türk Cumhuriyetleri İlişkileri

Biyografi

Turgay Düğen lise öğrenimini Mersin Gazi Lisesi’nde tamamladıktan sonra 2005’te Kırıkkale Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde Lisans öğrenimine başlamıştır. Lisans öğreniminin üçüncü yılında Erasmus Öğrenci değişim programı ile Varşova/Polonya’da Alcide De Gasperi Üniversitesi’nde Avrupa Birliği Hukuku, İnsan Hakları ve Çağdaş Devlet Sistemleri derslerini almıştır. Lisans öğreniminin ardından Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü uluslararası ilişkiler bölümünde “Davutoğlu Dönemi Türkiye’nin Orta Asya Politikası” adlı tezi ile yüksek lisansını tamamlamış ve 2013 yılında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora eğitimine başlamıştır.

2011’de 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Orta Asya Araştırmaları Merkezi’nde araştırmacı olarak göreve başlayan Turgay Düğen, Aralık 2013'ten itibaren 21YYTE'de bilimsel danışman olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Yabancı Diller

İngilizce (İyi)

Rusça     (Başlangıç seviyesi)

Eserleri

Davutoğlu Dönemi Türkiye’nin Orta Asya Politikası – Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi

Kitap Bölümü

Turgay Düğen, “Afganistan’da Bölgesel Krizlerin Küresel Etkileri”, Değişen Orta Doğu’da Değişmeyen Sorunlar, Yavuz Yıldırım – Yasin Atlıoğlu (Ed.), Bursa, Dora Yayınları, 2014.

Makaleler

  • Devrilen Domino Taşları ve İran, 2023 Dergisi, Mart 2011.
  • 21. Yüzyılda İpekyolu, 21. Yüzyıl, Kasım 2012.
  • Türkiye-İran Mücadelesinin Üç Boyutu, 21. Yüzyıl, Ocak 2012.
  • Tarihi, Siyasi ve Ekonomik Boyutlarıyla Türkiye-Kırgızistan İlişkileri, 21. Yüzyıl, Mart 2012.
  • Türk Cumhuriyetlerinde Türkiye’nin Anahtar Gücü: TİKA, 21. Yüzyıl, Nisan 2012.
  • Fillerin Güreşinde Kazakistan’ın Tercihleri, 21. Yüzyıl, Temmuz 2012.
  • Türkistan’da Rus Algısı, 21. Yüzyıl, Eylül 2012.
  • Türkistan’da Bütünleşmenin Şifreleri, 21. Yüzyıl, Kasım 2012.
  • Afganistan’da Dünyayı Değiştiren Otuz Yıl, 2023 Dergisi, Ağustos 2012.
  • Dar Alanda Büyük Pazarlık: Kırgızistan’da ABD ile Rusya’nın Üs Mücadelesi, Ekoavrasya, Yaz  2012.                                      
  • ABD/NATO Afganistan’dan Çekilirken Şanghay İşbirliği Örgütü, Ekoavrasya, Güz 2012.
  • Türkistan’ın Kuruyan Medeniyet Havzasına Çözüm: Çatışma Mı Bütünleşme Mi?, 21. Yüzyıl, Aralık 2012.
  • Çin’in Türkistan Siyaseti, 21. Yüzyıl, Ocak 2013.
  • Almanya’nın Türkistan Siyaseti, 21. Yüzyıl, Şubat 2013.
  • Küresel Ekonomi Yapılanırken Türkiye’nin Batı Türkistan Siyaseti, 21. Yüzyıl, Haziran 2013.
  • Sezgin Mercan, Turgay Düğen, “Avrupa Birliği Modeli ve Türkistan’da Bütünleşme”, Yeni Türkiye, Sayı:53, Temmuz-Ağustos 2013.
  • Özdemir Akbal, Turgay Düğen, Sabir Askeroğlu, “Afganistan’da 2014 Bilmecesi: Türkistan’da Kartlar Yeniden Dağıtılıyor”, 21. Yüzyıl, Aralık 2013.
  • Özdemir Akbal, Turgay Düğen, “ABD Afganistan’dan Çıkarken Geriye Ne Bırakıyor”, 21. Yüzyıl, Şubat 2014.

Tebliğler

Doç. Dr. Soyalp Tamçelik, Turgay Düğen, Fergana Vadisi’nde Çatışmanın Etnisite, Su ve Terör Boyutu ve Bununla İlgili Çözüm Arayışları, II. Uluslararası Davraz Kongresi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta, 29-30-31 Mayıs 2014.

Analizler

·         Kırgızistan’a Destek Sürecinin Önemi, www.21yyte.org, 06.02.2011.

·         Devrilen Domino Taşları ve İran, www.21yyte.org, 08.03.2011.

·         Türkiye’nin Avrasya Birliği’ne Yaklaşımı Ne Olur?, www.21yyte.org, 28.11.2011.

·         Pro-Aktif Dış Politika İlkesi Türkiye’yi Savaşa Sokar Mı?, www.21yyte.org, 05.01.2012.

·         Kazakistan’da Muhalefet ve Demokrasi, www.21yyte.org, 06.02.2012.

·         Alman Dış Politikasında “Turancılık” ve Kazakistan, www.21yyte.org, 07.03.2012.

·         Dar Alanda Büyük Pazarlık: Kırgızistan’da ABD ile Rusya’nın Üs Mücadelesi, www.21yyte.org, 28.03.2012.

·         Türkistan’ın Değişen Jeopolitiği, www.21yyte.org, 30.07.2012.

·         ABD/NATO Afganistan’dan Çekilirken Şanghay İşbirliği Örgütü, www.21yyte.org, 06.08.2012.

·         Türk Konseyi ve Türkistan’da Bütünleşme, www.21yyte.org, 31.08.2012.

·         Kırgızistan’ın Demokrasiye Giden Taşlı Yollarında Bir Hükümet Daha Devrildi, www.21yyte.org, 12.09.2012.

·         Rusya’nın Türkistan Hamleleri, www.21yyte.org, 16.10.2012.

·         Macaristan: Turancı Hunların Ülkesi, www.21yyte.org, 22.10.2012.

·         Rusya’nın Türkistan Hamleleri 2: Özbekistan’ı Kazanmak, www.21yyte.org, 13.06.2013.

·         Türk Konseyi İpekyolu’nu Yeniden İnşa Etmek İstiyor, www.21yyte.org, 20.08.2013.

·         İpekyolu’nda “Ejderha”nın Adımları, www.21yyte.org, 28.09.2013.

·         Avrasya Birliği’nde Türkiye Olsun Mu Olmasın Mı?, www.21yyte.org, 12.11.2013.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display