NATO-Taliban Savaşında Namlunun Ucundaki Ülke: Pakistan

Yazan  24 Temmuz 2012
NATO saldırıları, Pakistan'daki köktenci grupların birleşerek güçlenmelerine neden olmakatadır.

Ordu-Yargı ve Hükümet arasında yaşanan siyasi krizle boğuşan Pakistan, Savunma Komisyonu'nun 04.07.2012'de aldığı tavsiye kararı ile sınır kapılarının NATO kuvvetlerine yeniden açılmasının ardından yeniden sıcak bir çatışmanın içine doğru sürüklenmektedir. NATO ikmal yollarının açılması Pakistan'da muhalefeti harekete geçirirken, ülke Taliban'ın silahlı eylemleriyle çalkalanmaktadır. Üstelik bu durum, Pakistan'da açık ve gizli şekillerde faaliyet gösteren İslamcı grupların bir araya gelerek oluşturdukları Difâ-yi Pakistan adlı çatı örgütü gün geçtikçe daha güçlü bir hale getirmektedir. İslamcı partilerin yükselişi ise Pakistan'daki ABD karşıtlığını tetiklemektedir. Bu yönüyle NATO ikmal yollarının açılması, medreseler etrafında kümelenmiş olan İslamcı örgütlerin giderek radikalleşmesine neden olmaktadır.

 

 

Pakistan, 26 Kasım 2011'de Salala bölgesindeki bir kontrol noktasında 24 askerinin yaşamını yitirdiği NATO operasyonunun ardından,Afganistan'daki NATO birliklerine malzeme taşınması için kullanılan tedarik yollarını kapatmıştı.Pakistan hükümeti, 04.07.2012 tarihinde Pakistan Dışişleri Bakanı Hina Rabbani Khar'ı telefonla arayan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 7 ay önce 24 Pakistan askerinin öldüğü olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, özür dilemesi üzerine kapalı tutulan NATO ikmal yollarının yeniden açılması hakkındaki kararnameyi onaylamıştır.[1] Sınır kapılarının NATO kuvvetlerine açılmasının ardından ABD hükümeti, Pakistan Ordusu'na Koalisyon Destek Fonundan 1,1 milyar Dolar tutarında yardım yapacağı bildirildi. Kararnamenin onaylanmasının hemen ardından Pakistan ile Afganistan arasındaki en büyük iki sınır kapsından biri olan Ceman sınır kapısı böylece NATO araçlarına açılmış oldu. Ancak ikmal yollarının açılması muhalefeti harekete geçirdi.

 

Sınır Kapısının Açılması İslamcı Grupları Hareketlendirdi

 

 

Pakistan, ikmal yollarının açılmasından bu yana Cemaat-i İslami Partisi, Difa-yi Pakistan Konseyi Hareketi ve Leşker-i Tayyibe örgütünün siyasi temsilcisi olan yasaklı Cemaat-üd-Dava gibi muhalif parti ve gruplar tarafından düzenlenen hükümet ve NATO karşıtı protesto gösterilere sahne olmaktadır.[2] Hükümetin aldığı bu karar Taliban cephesinde de büyük rahatsızlığa neden olmuştur. Ceman sınır kapısının açılmasından kısa bir süre sonra 08.07.2012' Ceman'da yol kenarına yerleştirilen bir mayının infilak etmesi sonucu 14 kişi[3]; 09.08.2012'de Pencap eyaletinin Gujarat bölgesindeki Çenab ırmağı boyundaki bir askeri kampa kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda ise 7 güvenlik görevlisi yaşamını yitirmiştir.[4] Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmamasına rağmen askeri kamp, hükümetin NATO'nun ikmal yolunu tekrardan açma kararını ve NATO'yu protesto eden "Difah-ı Pakistan" grubu liderlerinin kent merkezinde yaptıkları konuşmaları tamamlamalarından kısa bir süre sonra gerçekleşmesi akıllarda soru işaretleri bırakmıştır. Lahor kentinde 12.07.2012'de polis lojmanlarına gerçekleşen Taliban saldırısında ise 9 polis ölmüş[5], 17.07.2012'de Hangu'da bulunan sınır karakoluna başarısız bir saldırı girişiminde bulunulmuştur.[6]

 

 

Taliban'ın şiddet eylemleriyle İslamcı grupların sert muhalefeti kıskacında kalan Pakistan Hükümeti, ABD ile ilişkilerinde dengeli bir siyaset izlemeye çalışmaktadır. İslamabad'ın Washington ile görece yakınlaşması her seferinde Pakistan Hükümeti'nin İslamcı gruplar ve Taliban ile başının derde girmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda Pakistan, özellikle Taliban'a yönelik büyük yaptırımlardan kaçınmakta, hatta çoğu kez Pakistan gizli servisi ISI'nın Taliban'ı desteklediği tartışmaları gündeme getirilmektedir.[7] Pakistan'ın sosyal yapısı gereği hükümet, medreseler etrafında kümelenmiş Taliban örgütü ve giderek güçlenmekte olan diğer İslamcı gruplara sert tavır gösterme imkânına sahip değildir. Çünkü Pakistan'ın kuzey batı eyaletlerindeki bölgelerde güçlü bir medrese ağının bulunduğunu söylemek mümkündür.[8] Hatta Taliban, Pakistan'ın kuzey bölgesinde şeriat kanunlarının geçerli olması yönünde Pakistan Meclisi'nde karar çıkmasına neden olabilecek kadar da ülke üzerine etkinlik yaratmıştır.[9]

 

Sonuç

 

Pakistan siyasi dinamikleri itibariyle kurulduğu günden bu yana İslamcı ideolojiler, askeri güç ve feodalizme dayalı bir sistem görüntüsü vermiştir. Bugün Pakistan'da yaklaşık on beş bin kadar medrese bulunmaktadır.[10] Bu medreseleri hiçbir zaman kontrol altında tutamayan Pakistan Hükümetleri, NATO kuvvetleri tarafından topraklarına gerçekleştirilen her askeri operasyonun ardından birleşerek güçlenen köktenci grupların baskısını daha yoğun hissetmektedir. Bu bağlamda ikmal yollarının NATO güçlerine açılması, Pakistan'ı yeni saldırıların ve iç çatışmaların hedefi haline getirmektedir.

 

Pakistan'da giderek yükselen ABD karşıtlığı Pakistan'ı Talibanlaştırmaktadır. Pakistan'ın köktenci örgütlerle olan ilişkisi ABD'yi rahatsız ettiği gibi, hükümetin ABD ile olan ilişkileri de köktenci örgütleri rahatsız etmektedir. Bu paralelde dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise El Kaide'nin halefi olarak tabir edilen ve Pakistan gizli servisi ISI tarafından kurulan Leşker-i Tayyibe Örgütü'nün giderek artan etkinliğidir. Keşmir bölgesinden Hindistan güçlerinin çıkarılmasını ve burada İslami bir devlet kurulmasını amaçlayan örgüt, bugün kendisi için çizilen sınırları aşarak, ABD karşıtlığı yapan uluslararası cihat örgütü olma eğilimi göstermektedir.[11] Üstelik Leşker-i Tayyibe ve Cemaat-i İslami Partisi gibi köktenci örgütlerin Difâ-yi Pakistan çatısı altında birleşmesi, Pakistan'ın istikrarı açısından oldukça büyük riskleri de beraberinde getirecektir.

 

 

[1] Nato supply trucks cross Pakistan border after row, BBC, 5 July 2012, http://www.bbc.co.uk/news/world-asia-18719737

[2] Pakistani protesters rally against reopening of NATO supply lines, Press TV, 14 Jul 2012, http://www.presstv.ir/detail/2012/07/14/250802/antinato-protest-held-in-pakistan/

[3] Landmine blast kills 14 in Chaman, Pakıstan Today, 9 Jul 2012, http://www.pakistantoday.com.pk/2012/07/09/news/national/landmine-blast-kills-14-in-chaman/

[4] Eight killed in attack on army camp in Gujrat, The Nation, 09 July 2012, http://www.nation.com.pk/pakistan-news-newspaper-daily-english-online/national/09-Jul-2012/7-killed-5-injured-in-attack-on-army-camp-in-gujrat

[5] Pakistani Taliban kill police cadets in Lahore, The Guardian, 12 Jul 2012, http://www.guardian.co.uk/world/2012/jul/12/pakistani-taliban-kill-police-lahore

[6] Five insurgents killed in unsuccessful attempt to attack an FC outpost in Hangu, Pakistan Defence, 17 Jul 2012, http://www.defence.pk/insurgents-killed-unsuccessful-attempt-attack-army-outpost-hangu-865/

[7] Sergey Balmasov, ABD'den Pakistan'a saldırı hazırlığı mı?, Dünya Gündemi, 9 Ekim-16 Ekim 2011, s.10

[8] Metin Yüksel, Mülteci kampında Taliban eğitimi, Sabah, 12.05.2011, http://www.sabah.com.tr/Dunya/2011/05/12/multeci-kampinda-taliban-egitimi

[9] Armağan Kuloğlu, ABD'nin Yeni Afganistan Stratejisi ve Türkiye'nin Durumu, Ortadoğu Analiz, Ocak 2010, Cilt2, Sayı 13, s.64

[10] Serkan Taflıoğlu, İslami Hareketin Eğitim Üssü Olarak Afganistan ve Pakistan, 15.01.2008,2023, Yıl:7, Sayı:85

[11] Polat Kızıltuğ, Leşker-i Tayyibe Örgütü: Silahlı cihad mücdelesinde El-Kaide'nin halefi mi?, Dünya Gündemi, 24 Temmuz-31 Temmuz 2011, s.5

 

 

Hakan Boz

bozhakanboz@hotmail.com

Uzmanlık Alanları

Azerbaycan, İran, Pakistan

Biyografi

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nde Araştırmacısı olarak görev yapan Hakan BOZ, Güney Kafkasya-İran-Pakistan Araştırmaları Merkezi'nde çalışmaktadır.

Bununla birlikte hakemli bir dergi olan 21. Yüzyılda Sosyal Bilimler Dergisi ile 21. Yüzyıl Dergi’lerinin sorumlu yazı işleri müdürüdür. Boz, enstitü çalışmalarının Radyo Karedeniz ve Pusula Gazete’siyle koordine edilmesi sürecini de yönetmektedir.

İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamlamıştır. Üniversite eğitimi için 2005 yılında Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne girdi. İlk senesinde gösterdiği başarı ile fakültesinde dereceye girerek, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne geçiş yaptı. Lisans eğitimini Gazetecilik Bölümü’nde “Türk Basını’nda Güneydoğu Sorunu” isimli bitirme projesiyle tamamlamıştır.Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir.

Hakan Boz, Enstitü’deki görevine Eylül 2011’de başlamıştır.

Yabancı Diller

İngilizce

Eserleri

  • Suriye’nin Arkasındaki Cephe: İran, Küçük Orta Doğu: Suriye, Ümit Özdağ (Ed.), Kripto Yayınları, Ankara, 2012; Suriye’nin Arkasındaki Cephe: İran

Makaleleri

  • Hakan BOZ, Şii Hilalinden Direniş Eksenine İran Dış Politikasında Şiilik, , 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık 2012
  • Hakan BOZ, Turan Soylu Kavimlerin Kadim Yurdu: İran, 21. Yüzyıl Dergisi, Kasım 2012
  • Hakan BOZ, Karabağ Sorununda Masadaki Seçenek Askeri Müdahale mi?, 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2012
  • Hakan BOZ, Ahmet Turan Esen-Turgay Düğen-Alper Özcan21. Yüzyıl Dergisi, Türkiye-Azerbaycan-KKTC Birleşik Devleri, Temmuz 2012
  • Hakan BOZ, Şeytan Üçgeninde Dans: İsrail-Azerbaycan-İran, 21. Yüzyıl Dergisi, Haziran 2012
  • Hakan BOZ, ABD’nin Nükleer Kriz Sendromu: Pakistan, İran Olur mu? , 21. Yüzyıl Dergisi, Mayıs 2012
  • Hakan BOZ, Suriye’nin Arkasındaki Cephe: İran, , 21. Yüzyıl Dergisi, Nisan 2012
  • Hakan BOZ, 2012, İran İçin Savaş Yılı mı?  21. Yüzyıl Dergisi, Mart 2012
  • Hakan BOZ, İran’ın Kuzey Irak Politikaları, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2012
  • Hakan BOZ, Belucistan, Orta Asya’nın Kürdistanı mı?, 21. Yüzyıl Dergisi, aralık 2011
  • Hakan BOZ, Azerbaycan Dış Politikasının Manevra Sahaları,2023 Dergisi, Mart 2012, Sayı: 131
  • Hakan BOZ, İran’ın Azerbaycan’daki Asimetrik Savaşı,Ekoavrasya, Kış 2012.        

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display