< < İsrail’in “Beka Stratejisi” ve Azerbaycan


İsrail’in “Beka Stratejisi” ve Azerbaycan

Yazan  14 Mart 2012
İsrail’in büyük stratejisi, varlığına yönelik siyasi ve askeri tehditleri ortadan kaldırmak için geliştirdiği bir dizi planı içermektedir.

İsrail Dış Politikası Orta Doğu'da, varlığına tehdit olabilecek tüm unsurlara karşı, nizami ve gayri nizami harp usulleriyle yanıt vermekten çekinmemektedir. Bu anlamda İsrail, asimetrik ve psikolojik harp gibi dolaylı savaş stratejilerini beka stratejisinin bir parçası olarak görmektedir.

1979'daki Humeyni Devrimi'nden hemen sonra İsrail'in öncelikli tehdit algılamaları içerisine yerini alan İran'da, Tel Aviv'in dolaylı savaş stratejilerinin önemli hedeflerinden biri olmuştur. Özellikle İran'ın geliştirmekte olduğu nükleer program ve Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA)'nın denetim çabalarına karşı İran'ın buna zaman zaman direniş göstermesi Tahran'ın gerçek niyeti konusunda bir güven bunalımı yaratarak[1], İsrail'in varlığına yönelik açık tehdit olarak algılanmıştır. İran'ın nükleer çalışmalarını, suikast ve casusluk faaliyetleri gibi örtülü operasyonlarla engellemeye çalışan İsrail, yeni çatışma alanları yaratarak, Tahran'a yönelik kuşatmayı daraltmaya çalışmaktadır. Kuşatmanın bir ayağı Amerikan müttefiki olan Körfez ülkeleri ve Afganistan'daki NATO varlığıyla sağlanırken, diğer ayağı ise Güney Kafkasya ülkeleriyle kurulan askeri ittifaklarla güçlendirilmektedir.

Örtülü Operasyonların Yeni Merkezi

İsrail'in Güney Kafkasya'da geliştirdiği işbirliğinin göze çarpan en somut örneği Azerbaycan-İsrail ilişkilerinde görülmektedir. Bu anlamda İsrail'in askeri ve ekonomik alanlarda Azerbaycan'la yakınlaşması ve İran'a yönelik istihbarat paylaşımı konusundaki birlikteliği yönündeki iddialar dikkat çekmiştir. İddiaların yoğun olarak tartışıldığı süreçte MOSSAD'a yakınlığıyla bilinen Debka adlı internet sitesinde yer alan bir makalede, Bakü ve Tel Aviv arasındaki yakınlaşma konu edilmiştir. Makalede,İran'ın nükleer faaliyetlerini izlemek için Karabağ'da keşif yapan insansız uçağın, Rusya tarafından vurulduğu iddia edilmiştir. Ayrıca Azerbaycan'ın, İsrail'den aldığı insansız hava uçaklarıyla sürekli silahlanmakta olduğu ve askeri kaynaklara göre yaklaşık iki ay içerisinde 60 kadar insansız hava uçağının Azerbaycan tarafından alınacağı iddia edilmiştir.[2] 26 Şubat 2012'de imzalanan 1.6 milyar dolarlık silah anlaşması ise Azerbaycan ve İsrail askeri işbirliğinin giderek artmakta olduğunu ortaya koymuştur.[3]

Kuzey sınırında gelişmekte olan tehlikenin giderek artmakta olduğunu gören İran ise Azerbaycan'a yönelik psikolojik bir savaş yürüterek, gelişen İsrail-Azerbaycan ilişkilerinden duyduğu rahatsızlığı ortaya koymaktadır.[4] İran, Ocak 2012'de öldürülen nükleer fizikçi Mustafa Ahmedi Roşan suikastının ardında MOSSAD'ın olduğunu ifade ederken, İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komitesi Üyesi Esmail Kovsari Bakü'yü suçlayarak Azerbaycan'ın CIA ve MOSSAD için önemli merkezlerden biri olduğunu iddia etmiştir.[5] Tahran yönetimi, iddialarını resmi temas kanallarıyla da iletme yolunu seçerek, Azerbaycan'ın İran Büyükelçisi Cavanşir Ahundov'u İranDışişleriBakanlığına çağrılarak protesto notası vermiştir. Görüşmede, Azerbaycan'ınİsrailistihbarat servisiMOSSAD'la olan ilişkisinden duyulan rahatsızlık dile getirilmiştir.[6]

Güney Kafkasya'da İstihbarat Oyunları

Tahran'ın Azerbaycan-İsrail ilişkilerinden duyduğu rahatsızlık Güney Kafkasya'yı istihbarat oyunlarının hedefi haline getirmiştir.[7] Tiflis ve Yeni Delhi'de İsrailli bürokratları hedef alan bombalı eylemler[8], Tahran'ın İsrail'e yönelik karşı operasyonları olarak yorumlanmıştır. Ocak 2012'de öldürülen nükleer fizikçi Mustafa Ahmedi Roşan suikastına çok benzer yöntemlerle hazırlanan sabotajların, İsrail'le stratejik ilişkileri bulunun ülkelerde gerçekleşmesi ise akıllarda soru işaretleri bırakmıştır.

Güney Kafkasya'da özellikle de Bakü, Birinci Dünya Savaşı'nın Norveç'i, İkinci Dünya Savaşı'nın Kazablanka'sı gibi bir görüntü vermektedir.[9] İngiliz The Times Gazetesi'nin, Bakü'deki İsrail Büyükelçiliği yakınlarında "Şimon" kod adlı bir MOSSAD ajanıyla yaptığı görüşmede İsrailli istihbaratçı, Bakü'yü istihbaratın sıfır noktası ve gri bölgesi olarak tanımlamıştır.[10] Bu yönüyle İsrail'in MOSSAD ajanları ile İran Devrim Muhafızlarının karşı istihbarat faaliyetleri Azerbaycan'ı zor durumda bırakmakta, özellikle Bakü'yü İran'ın olası suikast ve bombalı eylemlerinin hedefi haline getirmektedir.

Tahran, Azerbaycan'daki MOSSAD varlığına karşılık, "Seher" televizyon kanalı ve Azerbaycan İslam Partisi gibi politik yapılar üzerinden geliştirdiği karmaşık ilişkilerle Bakü'de beşinci kol faaliyetlerini yürütürken, Hizbullah'a bağlı suikast hücreleri, Bakü'de sansasyonel eylem hazırlıklarıyla gündeme gelmektedir.[11] İran'ın Azerbaycan'a yönelik politikaları Bakü yönetimini, "Seher" kanalı çalışanları ile İran'la bağlantılı olduğu düşünülen Azerbaycan İslam Partisi üyelerine yönelik baskı ve tutuklamaların arttırmasına neden olmuştur.[12] Tahran ise bu duruma karşılık Azerbaycan'a nota vererek, "İranlı gazetecilerin Bakü'de tutuklanmasının uluslararası normlara aykırı olduğunu ve serbest bırakılmaları gerektiğini" bildirmiştir.[13]

İsrail'in Azerbaycan ile geliştirdiği ortaklık, Bakü-Tahran ilişkilerinin karşılıklı psikolojik bir savaşa dönüşmesinde önemli gelişmeleri beraberinde getirmiştir. İran'da Azerbaycan aleyhinde geçirilen konferanslar, Hizbullah aracılığıyla yöneltilen açık tehditler ve resmi devlet kanalı PressTV aracılığıyla Azerbaycan siyasilerini hedef alan açıklamalara karşı Bakü, aynı ölçüde karşılık vermektedir. Azerbaycan devlet kanalı AzTv'den dünya kamuoyuna Azerbaycan'da Milli Güvenlik Birimi tarafından düzenlenen bir operasyonla İran'ın özel istihbarat birimi "Sepah" ve "Hizbullah" teşkilatının üyelerini göz altına alındığı duyurulmuştur. Ancak ilginç olan bir başka husus ise Azerbaycan Milli Güvenlik Biriminin operasyonu 2008 yılında düzenlemiş olmasına rağmen kamuoyunu dört yıl sonra bilgilendirilmiş olmasıdır.[14] İki ülke arasındaki karşılıklı restleşmeler, uzun soluklu psikolojik bir savaşın gerçekleşebileceği sinyallerini de vermektedir.

 

Sonuç

 

İsrail, kurulduğu günden bu yana Orta Doğu'da varlığını sürdürebilmek adına geniş kapsamlı bir beka stratejisi geliştirmiştir. Bu strateji, Orta Doğu ülkelerini radikalleşmeden alıkoymayı hedeflemekteydi. Büyük stratejinin gerçekleşmesi ve Orta Doğu'nun İsrail açısından güvenli hale gelmesi için Tel Aviv'in bazı bölgeleri işgal ederek olası tehlikeleri İsrail toprakları dışında ortadan kaldırması amaçlanmıştır. İsrail'in 1950'lerin başında tasarladığı ve uygulamaya koyduğu iki politika yani sömürgecilerle ittifak ve monarşilerin yaşatılması başarılı olamamıştır. Etrafı Arap devletleriyle çevrelenmiş İsrail, bunun yerine Arap devletleri çemberinin dışına uzanarak, bu çemberin çevresindeki ülkelerle ittifak arayışlarını hedeflemiştir. Çevre stratejisi adı verilen bu plan, ileriki dönemlerde "çevreleme" stratejisine dönüşerek, İsrail'in beka stratejisinin temel belirleyicisi olmuştur.

İsrail'in Güney Kafkasya'da geliştirdiği ortaklıklar ve Azerbaycan üzerinden İran'a yönelik yürütmekte olduğu casusluk faaliyetleri ve örtülü operasyonlar, büyük stratejisinin en somut örneklerinden biridir. İsrail'in İran'ı Bakü üzerinden çevreleme politikaları, kurulduğu günden bu yana kritik bir çizgide seyreden Azerbaycan-İran ilişkilerini daha fazla germiştir. Azerbaycan'ın bağımsızlığını, kendi sınırları içerisinde yaşamakta olan yoğun Türk nüfusu nedeniyle etnik bir tehlike olarak algılayan İran, Erivan'la olan ilişkilerini çeşitlendirerek Azerbaycan'ın Güney Kafkasya'daki etkisini sınırlandırmayı hedeflemiştir. Bu durumda Bakü-Tel Aviv birlikteliğinin ortak güvenlik kaygısı, giderek artan askeri işbirliğine meşruluk kazandırmakta ve karşılıklı çıkar ilişkisini esas almaktadır. Ancak iki ülke arasında artan işbirliğinin en riskli sonucu ise Hizbullah gibi İran'ın kontrolünde bulunan silahlı örgütlerin Azerbaycan'ı hedef alan bombalı suikast ve sabotaj girişimlerinde bulunması olacaktır. Bu durumda Bakü, geliştirdiği ortaklıkların kendisine yönelik tehlikeleri de ortadan kaldırabilecek bir konumda olup olmadığını da süreç içerisinde analiz etmek durumunda kalacaktır.

 


 

[1] Implementation of the NPT Safeguards Agreement and relevant provisions of Security Council resolutions in the Islamic Republic of Iran, IAEA, 18 November 2011, Çevrimiçi:http://www.iaea.org/Publications/Documents/Board/2011/gov2011-65.pdf

[2] İsrailin Azərbaycanla Sensasion Hərbi Tərəfdaşlığı, Yeni Müsavat, 27.10.2011, Çevrimiçi: http://www.musavat.com/new/G%C3%BCnd%C9%99m/110997-%C4%B0SRA%C4%B0L%C4%B0N_AZ%C6%8FRBAYCANLA_SENSAS%C4%B0ON_H%C6%8FRB%C4%B0_T%C6%8FR%C6%8FFDA%C5%9ELI%C4%9E

[3] Israel signs $1.6 billion arms deal with Azerbaijan,Haaretz, 26.02.2012, Çevrimiçi: http://www.haaretz.com/news/diplomacy-defense/israel-signs-1-6-billion-arms-deal-with-azerbaijan-1.414916

[4] Bu konuda ayrıntılı bilgi için bknz: Hakan BOZ, İran'ın Azerbaycan'daki Asimetrik Savaşı, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, 25.11.2011, Çevrimiçi: http://www.21yyte.org/tr/yazi6384-Iranin_Azerbaycandaki_Asimetrik_Savasi.html

[5] Iran has proof Azerbaijan aids Mossad, CIA agents: MP, Press TV, 22 Şubat 2012; http://edition.presstv.ir/detail/228055.html

[6] Seymur Kazimov, Azerbaijan Dismisses Iran's "Mossad" Claims, Eurasiareview, 21.02.2012, Çevrimiçi: http://www.eurasiareview.com/21022012-azerbaijan-dismisses-irans-mossad-claims/

[7] Ayrıntılı bilgi için bknz: Ardan Zentürk, Kafkasya 'istihbarat' savaşı, Star, 16.02.2012, Çevrimiçi: http://www.stargazete.com/yazar/ardan-zenturk/kafkasya-istihbarat-savasi-haber-425364.htm ; Fehim Taştekin, Kafkasya'da İsrail için cephe açmak, Radikal, 05.03.2012, Çevrimiçi: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1080728&Yazar=FEHIM-TASTEKIN&CategoryID=100 ; İbrahim Karagül, Yeni bir 'suikast dalgası' geliyor!, Yenişafak, 17.02.2012, Çevrimiçi: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=17.02.2012&y=IbrahimKaragul

[8] Barak Ravid, Netanyahu: Iran's terror acts undermine the world's stability, Haaretz, 15.02.2012, Çevrimiçi: http://www.haaretz.com/news/diplomacy-defense/netanyahu-iran-s-terror-acts-undermine-the-world-s-stability-1.413035

[9] Casusların yeni başkenti Bakü, Hürriyet, 12.03.2012, Çevrimiçi: http://www.hurriyet.com.tr/planet/19899595.asp

[10] Medical Singer, Israeli Intelligence Monitoring Iran from Azerbaijan, The Jewish Press, 12.02.2012, Çevrimiçi: http://www.jewishpress.com/news/global/israeli-intelligence-monitoring-iran-from-azerbaijan/2012/02/12/?print

[11] Azerbaycan'da İran Bağlantılı Terör Girişimi Önlendi, The First News, 22.02.2912, Çevrimiçi: http://www.1news.com.tr/azerbaycan/siyaset/20120222121054907.html

[12] "Son Həbslər İran-Azərbaycan Münasibətlərinin Gərginləşdiyinə İşarədir", Musavat, 20.02.1012

[13] İran, Azerbaycan'a nota verdi, Vatan, 21.02.2012, Çevrimiçi: http://haber.gazetevatan.com/iran-azerbaycana-nota-verdi/432428/30/Haber

[14] İbrahim Ali, Azerbaycan - İran geriliminin perde arkası, Dünya Bülteni, 24.02.2012, Çevrimiçi:http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=198904

 

 

Hakan Boz

bozhakanboz@hotmail.com

Uzmanlık Alanları

Azerbaycan, İran, Pakistan

Biyografi

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nde Araştırmacısı olarak görev yapan Hakan BOZ, Güney Kafkasya-İran-Pakistan Araştırmaları Merkezi'nde çalışmaktadır.

Bununla birlikte hakemli bir dergi olan 21. Yüzyılda Sosyal Bilimler Dergisi ile 21. Yüzyıl Dergi’lerinin sorumlu yazı işleri müdürüdür. Boz, enstitü çalışmalarının Radyo Karedeniz ve Pusula Gazete’siyle koordine edilmesi sürecini de yönetmektedir.

İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamlamıştır. Üniversite eğitimi için 2005 yılında Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne girdi. İlk senesinde gösterdiği başarı ile fakültesinde dereceye girerek, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne geçiş yaptı. Lisans eğitimini Gazetecilik Bölümü’nde “Türk Basını’nda Güneydoğu Sorunu” isimli bitirme projesiyle tamamlamıştır.Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir.

Hakan Boz, Enstitü’deki görevine Eylül 2011’de başlamıştır.

Yabancı Diller

İngilizce

Eserleri

  • Suriye’nin Arkasındaki Cephe: İran, Küçük Orta Doğu: Suriye, Ümit Özdağ (Ed.), Kripto Yayınları, Ankara, 2012; Suriye’nin Arkasındaki Cephe: İran

Makaleleri

  • Hakan BOZ, Şii Hilalinden Direniş Eksenine İran Dış Politikasında Şiilik, , 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık 2012
  • Hakan BOZ, Turan Soylu Kavimlerin Kadim Yurdu: İran, 21. Yüzyıl Dergisi, Kasım 2012
  • Hakan BOZ, Karabağ Sorununda Masadaki Seçenek Askeri Müdahale mi?, 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2012
  • Hakan BOZ, Ahmet Turan Esen-Turgay Düğen-Alper Özcan21. Yüzyıl Dergisi, Türkiye-Azerbaycan-KKTC Birleşik Devleri, Temmuz 2012
  • Hakan BOZ, Şeytan Üçgeninde Dans: İsrail-Azerbaycan-İran, 21. Yüzyıl Dergisi, Haziran 2012
  • Hakan BOZ, ABD’nin Nükleer Kriz Sendromu: Pakistan, İran Olur mu? , 21. Yüzyıl Dergisi, Mayıs 2012
  • Hakan BOZ, Suriye’nin Arkasındaki Cephe: İran, , 21. Yüzyıl Dergisi, Nisan 2012
  • Hakan BOZ, 2012, İran İçin Savaş Yılı mı?  21. Yüzyıl Dergisi, Mart 2012
  • Hakan BOZ, İran’ın Kuzey Irak Politikaları, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2012
  • Hakan BOZ, Belucistan, Orta Asya’nın Kürdistanı mı?, 21. Yüzyıl Dergisi, aralık 2011
  • Hakan BOZ, Azerbaycan Dış Politikasının Manevra Sahaları,2023 Dergisi, Mart 2012, Sayı: 131
  • Hakan BOZ, İran’ın Azerbaycan’daki Asimetrik Savaşı,Ekoavrasya, Kış 2012.        

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display