Ortadoğu’da çatışma ortamının yoğunlaştığı bir dönemde Putin'in Şam sokaklarını dolaşması; kendini rahat ve güvende hissetmesi hem bölge ülkeleri hem de dünya basını tarafından “kararlı” lider algısını yaratmaktadır. Bu duruş, aynı zamanda bölgede yaşanan diğer gelişmelerle çok yakından ilgilidir. Bu kararlılık aynı zamanda bölge ülkelerinin Rusya ile işbirliğini geliştirme çerçevesinde etkili olacaktır. İran ve Türkiye, Ortadoğu'da en önemli iki gücü temsil ettiği için, Rusya bölgede bu ülkelerle beraber hareket edecektir.

Putin yönetimi, diplomatik ve askeri faaliyetleri ile çift taraflı olarak başarı sergilemektedir. Rusya, Suriye’de olduğu gibi Libya’da da dizginleri elinden bırakmak istemeyecektir. Rusya’nın planlı stratejik hamleleri Orta Doğu’da hızlı bir şekilde gelişmektedir. Rusya’nın Akdeniz’de askeri üssünün bulunması ve Suriye’de Rus askeri güçlerinin yerleşerek iyice söz sahibi olması, Rusya’nın diğer Ortadoğu ülkeleri gözünde, bölgesel gücü konusunda etkin rol oynayacağını kabul etmelerini sağlamıştır. Rusya, Putin’in başkanlığı döneminde Orta Doğu’da bugüne kadar ulaşamadığı seviyede ilerleme kat etmiştir.

Bugün de Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la beraber TürkAkımı’nın resmi açılış törenine katılacak. Ziyaret esnasında bir araya gelecek olan iki liderin Türk-Rus işbirliğinin geliştirilmesine ilişkin konular, Suriye, İran, Irak ve Libya'daki durum dâhil olmak üzere uluslararası güncel sorunları görüşecekleri beklenmektedir.