Körfez krizi Libya topraklarına kanlı olarak yansıyor

Yazan  07 Nisan 2019

Libya'da yeniden patlak veren savaş bir yandan Mareşal Hafter'in komuta ettiği Ulusal Ordu güçleri ve uluslararası olarak desteklenen Fayiz Al-Sirac komutasındaki başbakan arasında değildir. Bilakis Türk-Katar ittifakını temsil ettiği iddia edilen Al-Cezire ve Katar devletini boykot eden Bahreyn'in yanı sıra Mısır, S. Arabistan ve BAE'nin liderliğini yaptığı karşı ittifakı oluşturan ve Mareşal Hafter'i destekleyen Al-Arabiya kanalı arasındadır.

Başka bir ifadeyle Libya alanı sahadaki kanlı askeri çatışmalar ile paralel seyreden medya savaşına tanık olmaktadır. Ondan kazanmış olarak çıkan birleşik yeni Libya'nın lideri olacaktır. Ancak bu yağlı Libya pastasının bir bölümünü ya da tümünü ele geçirmeye çalışan ülkeler tarafından uluslararası ve bölgesel müdahaleler ve Libya krizinin düğümleri (karmaşık durumlar) nedeniyle istikrarlı olacağı anlamına gelmez.

Mareşal Hafter bu adıma, uluslararası olarak 2011 yılında Nato'nun müdahalesinin bedelini ödeyen bu Afrika Arap ülkesinde kaos durumuna bir son vermek için arzusunu gizlemeyen ABD, Fransa ve Rusya, bölgesel olarak S. Arabistan, BAE ve Mısır gibi süper güçler ve Körfez ülkelerinden yeşil ışık aldıktan sonra titizlikle hesap edilmiş bir zamanda kalkıştı. S. Arabistan, Mısır ve BAE üçlüsü tarafından Mareşal Hafter liderliğindeki Libya Ulusal ordu güçlerine verilen siyasi ve askeri destek geçtiğimiz yedi yıl boyunca durmadı. On milyarlarca dolara ek olarak aralarında savaş uçakları olmak üzeri gelişmiş askeri ekipmanlar, zırhlı araçlar ve tankları kapsadı. Terazinin kefesi Hafter güçlerinin yararına.

Birçok kaynaklardan güçlerine akan gelişmiş ve güçlü silah nedeniyle değil bilakis Al-Abidat, Al-Mukaraha ve Al-Verfele gibi Libya'nın eski lideri Kaddafi'yi destekleyen bazı güçlü kabileler desteğine sahip. Seyf Al-İslam ve Mareşal Hafter arasında doğu güçlerinin Trablus'a girmesi ve orayı kontrol altına alması durumunda iktidarı paylaşma konusunda bir anlaşma olduğundan bahsedenler var. Hafter güçleri doğu, güney ve Libya petrol kuyularının çoğunu kontrol altına aldı. Uluslararası Trablus havaalanına ulaştı. Bu Trablus çatışmasının son ve çetin olacağı anlamına geliyor. Kim ondan zaferle çıkarsa Libya'nın yeni lideri olacak. Libya halkı bu savaşta İslami gruplar ve Mısrata'ya bağlı güçler tarafından ve uluslararası olarak desteklenen ancak askeri olarak zayıf olan Sirac liderliğinde meşru hükümeti ve Mareşal Hafter liderliğindeki diğerlerini destekleme arasında bölünmüş durumda. Ancak Libya halkı bir konuda ülkeyi tahrip eden istikrarsızlık ve kaos durumuna bir son verme konusunda anlaşmış.

Çetin Trablus çatışmasının sonuçlarını kestirmek bizim için zor. Ancak Mareşal Hafter güçlerinin ilerlemesini durdurmak için bölgesel ya da uluslararası herhangi bir planın bulunmamasının gölgesinde ABD ve Rusya destekçilerini bir araya getiren Hafter'in kazanma ihtimalleri belkide en büyük. Kesin olan şey Libya halkının ağır bir fatura ödeyecek olması.

Çeviri yapılan kaynak: https://www.raialyoum.com/index.php/الازمة-الخليجية-تنعكس-دمويا-على-الأر/

Turgut Adsız

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display