ABD Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhakından sonra Karadeniz bölgesinde askeri yığınaklanmasına gerekçe göstererek Bulgaristan, Romanya, Gürcistan gibi ülkelerde askeri varlığını artırırken savaş gemilerinin rotasyonunu sıklaştırdı. Şuanda ABD'nin iki destroyeri Karadeniz'de bulunmakta. Aslında rutin bir faaliyete dönüşen Karadeniz'e Amerikan savaş gemisi gönderilmesinin son günlerde Amerikan kaynaklarınca yoğun paylaşımlarla gündemde tutulması ABD'nin Rusya'ya mesaj verme, askeri güç gösterisi yapma ve yeni gerginlik noktaları yaratma peşinde olduğunu da gösteriyor. ABD ayrıca NATO gemilerinin NATO şemsiyesi altında Karadeniz'de varlık göstermesini istiyor ve bu yönde faaliyetlerin yoğunlaşmasını zorluyor. ABD'nin Karadeniz'de daimi ABD/NATO gücü konuşlandırma peşinde olduğu biliniyor. Ancak bu durum Montrö Sözleşmesi kapsamında mümkün görülmüyor. Rusya da NATO ve ABD'nin Karadeniz'de artan bu askeri faaliyetlerine ve karadaki konuşlanmalarına misliyle karşılık vermektedir. Ayrıca ABD savaş gemilerini ve savaş uçaklarını yakından takip etmektedir. Rusya özellikle Kırım'a yerleştirdiği S400 sistemi ve uzun menzilli uçaklarıyla tüm Karadeniz'i kendisi açısından adeta bir güvenli bölge haline getirmiş durumda. ABD'nin Karadeniz'de izlediği ve NATO şapkasına altına sokmak istediği agresif askeri faaliyetler Türkiye ile Rusya'nın özellikle Suriye'deki işbirliğini ve ilişkilerini de etkileyecek türden. Ayrıca Türkiye'nin önemli bölümünün çevremizde konuşlandırılan Rus silah sistemleri tarafından kapsanmış olması dikkat çekici. ABD askeri varlığının IŞID karşıtı koalisyon kapsamında Türkiye'deki değişik üslerde konuşlandığını, Suriyeli mültecilerle mücadele kapsamında Ege Denizi'nde görevlendirilen ve Türk karasularını kullanan NATO Deniz Gücünü de hatırlamakta fayda var. Yukarıda ifade ettiğimiz çok özet resim Türkiye'nin Karadeniz'den Suriye'ye ABD ile Rusya arasında sıkıştığını da göstermektedir.