Fransa Neden Türkiye’nin Karşısında?

Yazan  06 Eylül 2020

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye husumeti sadece Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı/MEB sorunuyla sınırlı değildir. Libya’da darbeci General Halife Hafter’e, Suriye’de de PYD/YPG’ye verdiği destekle karşımızda yer alıyor.

Hatırlanacağı gibi, Ankara’nın Libya’da meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) verdiği destekten rahatsız olan Macron, silah ambargosunu kontrol eden bir Fransız savaş gemisine müdahalesi nedeniyle Türkiye’yi NATO’ya şikâyet etmiş ve kendileri için “kabul edilemez” olduğunu belirttiği Türkiye’nin Libya politikasının açıklığa kavuşması gerektiğini söylemişti.

Macron 28 Ağustos günü Paris yakınlarındaki Villeneuve kasabasında düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin Doğu Akdeniz politikasıyla ilgili olarak “söylemleriyle eylemlerinin tutarlı olması gerektiğini” söyledi ve şöyle devam etti: “Türklerin ancak bundan anladığını ve buna saygı gösterdiğini söyleyebilirim. Şüphesiz ki bu açıklama Fransa’nın Suriye’de terör örgütü PYD/YPG’ye verdiği destek nedeniyle bir süredir dikkat çektiğimiz Türk-Fransız ilişkilerinde yaşanan kırılmanın neden olduğunun itirafıydı. Ancak bu kırılma Macron’la başlamış değil. Hatırlanacağı gibi, PYD/YPG’yi baştan beri “Suriyeli Kürtler” olarak niteleyen Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı François Hollande, Afrin operasyonu üzerine “Türkiye ne biçim NATO müttefiki ‘bizim öz müttefiklerimizi’ vuruyor” diye ortalığı ayağa kaldırmıştı. İşte Macron da atıf yaptığımız konuşmasında bu politikasıyla övündü.(Özçer, 2020)

“Kırmızı çizgi” politikasının ölçülü olduğunu savunan Macron, Fransa’nın Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi  ve İtalya ile Doğu Akdeniz’deki tatbikatına katılımı konusunda “Ölçülüydü. Oraya armada yollamadık” diye konuştu. Avrupa Birliği ülkelerini Yunanistan ve GKRY ile birleşmeye çağıran ve AB’nin Türkiye’ye yaptırım uygulamasını savunan Fransa Cumhurbaşkanı’na göre, Ankara ile ilişkilerdeki kırılmanın nedeni “Türkiye’nin son yıllardaki stratejisinin bir NATO müttefikine yakışmaması”. Bu sözünü de şöyle açıklıyor: “İki AB üyesinin münhasır ekonomik bölgelerine  ve egemenliklerine saldırırsanız, provokasyon yapıyorsunuz demektir”.(Özçer, 2020)

Fransa Orta Doğu’da yüzyıllar önceki eski kolonilerine dönmenin, Libya’da İtalya’nın yerini almanın ve Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarından yararlanmanın peşinde. Bu politikayı bugünün koşullarında yalnız başına uygulaması kuşkusuz mümkün değil. Ama peşinden AB’yi sürüklemek ve giderek seçilme şansı artan ABD başkan adayı Joe Biden’a güvenmek koşuluyla, yüzyıl öncesinin büyük güçlerinden biri olarak bu politikayı başarıyla uygulayacağı umudunu taşıyor olsa gerek.

Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel önceki günlerde yaptığı video konferans görüşmesinde bu konuyu değerlendirdi. Doğu Akdeniz krizinde Yunanistan ve Fransa’nın gerginliği arttırdığını, Türkiye’ye haksızlık yapıldığı gibi konular konuşuldu.Yapılan bu konuşmada Meis adasına asker çıkartmanın uluslararası hukuka, sözleşmelere ve tüm anlaşmalara aykırı olduğu da belirtildi. Yapılan bu görüşmede Merkel önce Macron ile bir araya geleceğini ve sonrasında Miçotakis ile görüşeceğini ve konuyu değerlendireceğini söyledi.

 

REFERANS

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/fransa-neden-turkiye-nin-karsisinda/1961781

İlayda Demirtaş

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Stajyer

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ersin Dedekoca   - 06-05-2024

Son Bağdat Seferi ve Çok Taraflı Sorunlar

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yılın ardından geçtiğimiz hafta başında Irak'ı ziyaret etti. Erdoğan Bağdat'ta Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile ve ayrıca Erbil'de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani'yle görüştü. ...