Dağlık Karabağ Sorununda ABD ve Rusya ne düşünüyor?

Yazan  17 Temmuz 2020

Azerbaycan-Ermenistan sınırının Tovuz bölgesinde Pazar akşamından bu yana Azerbaycan ve Ermenistan bölgesi arasında, ağır silahların da kullanıldığı çatışmalar sürüyor.

İki taraf da birbirini sivil yerleşim yerlerini vurmakla suçladı. Şu ana kadar iki taraftan 16 asker ve 1 sivilin hayatını kaybettiği açıklandı. Uzmanlar çatışmanın büyümesini bekliyor mu? Bölge güçleri ne tepki verdi? Çatışmalar büyür ve Dağlık Karabağ'a sıçrar mı? Ancak çözülmemiş olan Dağlık Karabağ sorunu nedeniyle iki ülkenin karşı karşıya geldiği bu tarz çatışmalara endişeyle yaklaşılıyor. Dağlık Karabağ, uluslararası arenada Azerbaycan'ın parçası olarak tanınıyor, ancak işgal sonrası bölge burada yaşayan etnik Ermenilerin kontrolünde.

Uluslararası hukuk ve uluslararası anlaşmalar gereği Azerbaycan toprağı sayılan Dağlık Karabağ’ın Ermenistan tarafından işgali, burada uluslararası tanınırlığı olmayan aynı adla bir Cumhuriyetin ilanı, bu işgalin/ilanın Azerbaycan tarafından kabul edilmemesi. Neden bu olunca mesele anlaşılmış gibi görünse de “sorunda” taraf olan ulusal-bölgesel aktörlerin anlaşmazlıktaki rolleri üzerinde durursak durum daha doğru anlaşır hale gelecektir.

Azerbaycan ve Ermenistan aslında aynı coğrafyada iyi komşuluk ilişkileri olması gereken iki ülke. Bununla birlikte, kendileri dışındaki faktörlerin çatışma üzerinde uyarıcı bir etkisi vardır. Bu tür krizlerde, çevresel ve diğer faktörlerden bahseden sürekli bir “dış mihrak” arayışı kolay bir yaklaşım gibi görünebilir, ancak dış faktörlerin Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışma üzerinde büyük etkisi vardır.

Rusya, iki tarafa da itidal çağrısında bulunarak, geri adım atmalarını talep etti. Ayrıca Ermenistan'ın da üyesi olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nde bulunmasına rağmen, anlaşmanın "bir üyeyi hedef alan saldırıya kolektif cevap verilir" ilkesini hayata geçirmedi. ABD de durumu endişeyle izlediklerini açıklarken, Türkiye her koşulda Azerbaycan'a destek verdiğini yineledi.

ABD, Rusya, AB bu çatışmaya müdahil olan uluslararası aktörlerdir. Burada istikrardan çok, tamam, savaşa dönüşmesi arzu edilmese de, iki ülke arasında huzursuzluk olması bu aktörlerin işine geliyor. Bölgedeki etkisi ve kontrolü elbette çok büyük olan Rusya’nın çatışmanın sona ermesini gerçekten istediğini sanan görüşler mevcutsa, bunun yeniden gözden geçilmesi gerekir.

Rusya, sorunun başından beri iki ülke arasında hakemlik yapar gibi görünse de sahnenin perde arkası başkadır. Rusya gerçekten hakemliği hakkıyla yapıyor olsa, her iki ülkeye de silah satar mıydı? Rusya 1994 yılında iki ülke arasında ilan edilen ateşkesin uzamasını sağladı. Önemli bir müdahale olduğu tartışılmaz. Ama barış görüşmelerini çözüme ulaştırmak yerine her iki ülkeye de silah satmayı sürdürmektedir. Şu elbette anlaşılabilir: Rusya silah satmazsa Azerbaycan da Ermenistan da bu ihtiyaçlarını başka ülkelerden özellikle Batı’dan belki de ABD’den sağlamaya çalışacaktır. Ermenistan’ın da Azerbaycan’ın da Batı kaynaklarına yönelmesi Batı ile başka alanlarda bağların geliştirilmesine de yol açabilir. Rusya’nın iki ülkeye silah satmasının makul sayılacak nedeni bu.

Mustafa K. Erdemola’a göre, O zaman böyle bir tehlikeyi bertaraf etmek için, yani Ermenistan’ın Batıya-ABD’ye silah açısından muhtaç olmaması için Rusya’nın bu krizi çözmesi daha akıllıca olmaz mı peki? Olmaz. Çünkü, Rusya’nın Ermenistan politikası üzerindeki etkisi Ermenistan halkının özgürlük, daha fazla demokratikleşme taleplerini engelleyemiyor. Bu talepler Ermenistan’ı Batı ile ilişki kurmaya yönlendirebilecek önemli bir bağ. Diplomat Uluç Özilker, “Ermenistan'ı zorlamak bir işe yaramaz. Ermenistan çok fakir bir ülke. Ermenistan ızdırab içinde yaşayan bir ülke. Son rakam ilan edilmedi ama zamanında çok konuşuldu; hala Türkiye'de 70 bin Ermeni çalışmakta. İkinci bir husus var. Biz bir protokol de imzaladık. Ermeniler'in olumsuz tutumları nedeniyle bir adım ileri gidilemedi. Burada çok net bir durum da şudur: Ermenistan batı ile ilişkiler için Türkiye'ye mahkum ve muhtaçtır. Ermenistan hep Rusya'ya mahkum olmaktan bıkmış durumdadır.”

Mustafa K. Erdemol, Azerbaycan’la sürekli “huzursuzluk” hali, Rusya’nın Ermenistan’ı elinde tutabilmesi için iyi bir olanak. Ermenistan, Rusya’nın kendisini koruyup kolladığına inanmış bir ülke. Ama bazı Rus hükümet temsilcilerinin ya da özellikle Vladimir Şirinovski’nin “Ermeniler başka bir müttefik bulmaya çalışırlarsa onlarla her türlü bağı koparır, Türkiye ve Azerbaycan’ın saldırısına açık hedef haline getiririz” dedikleri bir gerçek.

Rusya’nın, Ermenistan’ın Gümrü’de bir askeri üssü var. 5000 askeriyle Ermenistan’ın Türkiye ve İran sınırlarının güvenliğini sağlıyor. Yani çatışma ortamının varlığı Rusya’ya Ermenistan’da güç bulundurma olanağı veriyor. Azerbaycan ile Ermenistan’ın çatışmaları dünyanın işine geliyor. Örneğin AB ve BM burada olana bitene fazla duyarlı değiller. Kısaca Gümrü Üssü bir saldırı halinde Ermenistan’ı koruyacaktır. Gümrü Üssü Ermenistan’a karşı bir askeri müdahaleyi önlemek için kullanılabileceğine göre Azerbaycan’ın Karabağ ve diğer Azerbaycan topraklarını kurtarmak için askeri imkânlara başvurması politikası anlamsız hale gelmektedir. Bu Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde olduğu kadar Güney Kafkasya’nın geleceği bakımından da çok önemli bir gelişmedir.İki nedeni var; ilki buralarda hâlâ düzeni Rusya’nın sağlaması gerektiğine olan inanç, diğeri de başta Dağlık Karabağ sorunu olmak üzere bölgede krizleri dengeleme çabasının Rusya’yı zayıflatacağı umudu. AB veya Batılı güçlerin bu krizde ateşkes müzakereleri konusunda ciddi girişimlerde bulunmadılar.

Mustafa K. Erdemol, bu çatışmalı ortamdan ABD’nin de memnun kaldığı çok net. Azerbaycan, ABD ile de AB üyesi ülkelerle de Rusya ile de iyi ilişkilere sahip ve aynı zamanda ABD’nin müttefiki durumunda. İsrail’le de ilişkileri çok çok iyi. Ekonomik alanda Azerbaycan, enerji kaynaklarını küresel pazarlara, özellikle Batı Avrupa’ya ihraç etmede öncelikle ABD ile işbirliği yapıyor.ABD, Azerbaycan’da bulunan petrol ve gaz gibi doğal kaynakların yanı sıra Azerbaycan’ın coğrafi konumu ve Hazar Denizi’ne erişim gibi ekonomik kazanımların farkında. ABD, Rusya için önemli bir müttefiki kaybetmemek için Azerbaycan ile istikrarlı ilişkiler kurmaya devam edecek. Ancak askeri anlamda da kendisinden yardım isteyecek durumda olmasına çaba gösteriyor.Bu nedenle kolaylıkla çözülebilecek Dağlık Karabağ sorununda ABD ne Azerbaycan ne de Ermenistan çıkarına bir girişimde bulunuyor. Rusya, Dağlık Karabağ meselesinde Ermenistan’ı, ABD’de de Azerbaycan’ı “kendi kartları” arasında sayıyor. Bu iki ülke birbirleriyle sürtüştükçe ABD ile Rusya’nın çıkarlarına hizmet etmiş oluyorlar.

Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırgan tutumu, bu üçüncü ülkelere avantaj sağlamaya devam ederken Azerbaycan’ın da bu hususta uluslararası destek bulmasını güçlendiren bir faktör olarak ortaya çıkıyor. Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının durdurulması için bölgede çok etkili güç olan Türkiye-Rusya eksenli hatların geliştirilmesi gerekmektedir.

 

Kaynak:

https://cumhuriyet.com.tr/haber/rusya-d-karabag-meselesinde-ermenistani-abd-azerbaycani-kendi-kartlari-arasinda-sayiyor-1752051

https://www.cnnturk.com/video/dunya/son-dakika-azerbaycan-ermenistan-geriliminde-son-durum-ermenistan-turkiyeye-mahkum-ve-muhtac-video

 

Suinbay Suyundikov

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Rusya-Türkistan Araştırmaları Uzmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display