Türk Yargısının Geldiği Nokta

Yazan  14 Kasım 2012

Türk Yargısının Geldiği Nokta

İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Orgeneral İlker Başbuğ, Veli Küçük ile tutuklu CHP'li vekiller Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 65'i tutuklu 274 sanıklı Ergenekon Davası'nın 255'inci duruşmasında sürpriz bir gelişme yaşandı. Mahkeme Başkanı, gizli tanık "Deniz"in dinleneceğini açıkladı. Deniz'in sesi ve görüntüsü bozularak duruşma salonunda bulunan ekranlara yansıtıldı. Ancak gizli tanık Deniz, açık kimliğiyle ifade vermek istediğini ve orijinal görüntüsünün duruşma salonuna yansıtılmasını istedi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, gizli tanık Deniz'in istemini oybirliğiyle kabul ettiğini açıkladı. Diyarbakır Cezaevi'nden alınarak Silivri'ye getirilen ve Gizli Tanık Odası'nda ifade veren Deniz'in, PKK'nın önde gelenlerinden 'Parmaksız Zeki' kod adlı Şemdin Sakık olduğu anlaşıldı.

Önce Şemdin Sakık'ın kim olduğuna bakalım.

PKK içinde Parmaksız Zeki kod adını kullanan Şemdin Sakık, ülkesine, halkına, örgütüne, ailesine kısacası herkese ihanet eden bir kişi olarak bilinmektedir. Ergenekon Savcıları tarafından sözlerine itibar edilerek gizli tanık yapılan Şemdin Sakık, 1959'da Muş Yörecik'te doğdu. Muş'un köklü Kürt ailelerinden birine mensup olan Şemdin Sakık'ın ilk eylemi çocukken kendi ifadesine göre üç arkadaşıyla bir araya gelerek babasına pusu kurdu ve öldürmeye çalıştı. Sakık, daha sonra amcasının kızıyla nişanlanmak istedi, babasının başlık parası konusunda kendisine yardımcı olmaması üzerine babasıyla yeniden kavga ederek dağa çıktı. Zaten 12 Eylül idaresinin baskısına da tepki duyuyordu. Kürt siyasi mücadelesi içinde yer almak istiyordu. 1980'de dağda PKK'ya katıldı ve örgütün dağ kadrosunda 18 yıl kaldı. Dağdaki ilk günlerinde bir çatışmada sağ el başparmağını kaybetti ve bundan sonra "Parmaksız Zeki" kod adını kullandı. Şemdin Sakık 13 Nisan 1998'de Kuzey Irak'ın Dohuk kentinde yakalandı, Diyarbakır DGM'de idam cezasına çarptırıldı, daha sonra bu ceza İdam cezasının kaldırılmasıyla ömür boyu hapse dönüştürüldü. Sakık halen Diyarbakır F Tipi Cezaevi'nde yatmaktadır.

Sakık, Mahkeme Başkanı'nın, "PKK ne zaman, nasıl kuruldu, dosyamız sanıklarıyla ilgisi bulunan var mı?" sorusu üzerine, PKK'nın birinci dönem gerçek koordinatörünün Doğu Perinçek, ikinci dönem koordinatörünün ise Yalçın Küçük olduğunu iddia etti. "Bu iki isim PKK'yı kullandı." diyen Sakık, dağdakilerin inmek istediğini söyleyerek, şöyle devam etti: "Ancak kanla beslenenler, bunu istemiyor. Bunlar Meclis'te milletvekili, belediyede başkanlık gibi kademelerde bulunmakta. Ölümden beslenenler için kimin öldüğünün önemi yok. 20 yıl önce dağda ölen kız kardeşimin hâlâ oyu kullanılıyor."

Terör örgütünün ikinci adamı olarak bilinen Şemdin Sakık ismi kamuoyunda 1993'te Bingöl'de memleketlerine giden 33 silahsız askerin kurşuna dizilmesi ile gündeme geldi. PKK'nın ateşkes ilan ettiği bir dönemde yapılan bu eylemi örgütün lideri Abdullah Öcalan tarafından barışa yönelik bir saldırı olarak nitelendirildi. Suriye'de bizzat Öcalan tarafından sorguya çekilen Sakık bu olaydan sonra tüm görevlerinden alınarak PKK'nın Suriye'deki karargâhında tali bir göreve getirildi. Ancak bu dönemde örgüte ihanet iddiasıyla bir kez daha örgüt tarafından sorgulandı. Sakık bunun üzerine o dönem PKK'yla mücadele halinde olan Mesut Barzani'ye sığındı. 1998'de Kuzey Irak'ta peşmergeler tarafından yakalanarak Türk Özel Kuvvetlerine teslim edilerek Türkiye'ye getirildi. Sakık'ın ilk ifadeleri 28 Şubat döneminde bir 'andıç'a dönüştürülerek liberal yazarlara karşı kullanıldı. Bu ifadelerde çeşitli liberal yazarların PKK'ya yardımcı olduğunu öne sürüyordu (Faruk Bildirici, Hürriyet, 11.11.2012).

Kardeşi BDP Milletvekili Sırrı Sakık'ın PKK'nın yüz binlerce dolarını yediğini, baba mirasını üzerine geçirdiğini ve milletvekilliği için Abdullah Öcalan'dan icazet aldığını ileri sürdü.

Cezaevine girdiğinde Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak için yaptığı başvuru mahkeme tarafından reddedildi. Devletin PKK'ya karşı psikolojik savaşının bir unsuru olarak hizmet veren Şemdin Sakık şimdi de uydurma ifadelerle, gizli tanık olarak Ergenekon Davası savcılarına hizmet ediyor. Ancak hayatı boyunca herkese ihanet eden Sakık'ın, gerçeğe ihanet etmeyeceğine sadece Ergenekon savcıları güveniyor.

Genelkurmay Başkanı'nı, hayatlarını terörle mücadeleye adayan komutanları, terör karşıtı yazarları, hukukçuları, akademisyenleri "terörist" olarak suçlayan Şemdin Sakık, nasıl olur da hukuksuzluğun olduğu her an ve her yerde başvurulan ve medet umulan yargı tarafından ciddiye alınabilir?

İşte bu nokta çok önemli…

Çünkü yargımız artık hukuku kendi istediği gibi yorumlamaya başlamıştır. Söyleyecekleri her zaman kuşkuyla karşılanması gereken, sözlerinin arkasında intikam duygusunun yattığı bilinen bir kişinin, kendisine karşı yıllarca mücadele etmiş kişilerin karşısına sanki öç alması için çıkarılmıştır. Gazetelerin manşetlerine baktığımız zaman olayın; "Bugün Silivri'de TSK ile terör örgütü karşı karşıya bırakılmıştır", "Bugün Silivri'de Türk Ordusu'nun PKK'ya karşı yürüttüğü mücadele yargılanmaktadır", "Bu ülkenin yurtseverlerini, aydınlarını, gazetecilerini, milletvekillerini PKK'lıların gizli tanık olarak verdikleri ifadelerle yargılıyorlar", "Türkiye'deki özel yetkili mahkemelerdeki yargılama sisteminin ne olduğunu açıkça oraya koyuyor", "Gizli tanık uygulamalarının hukuksuzluğu nereye taşıyacağının göstergesidir", "Terazi kırıldı", "TSK sanık, PKK tanık sandalyesinde", "PKK TSK'ya karşı" gibi başlıklarla verildiğini görürüz. Yargı eğer bu noktanın hassasiyetini anlayabilse idi,vatanını korumak için canları pahasına bu örgütlerin üzerine giden askerini, güvenlik görevlisini bu tür kişilerle muhatap etmezdi. Velev ki bu şahıs doğruları söylese. Çünkü etik değildir.

Sakık'ı Kuzey Irak'tan Türkiye'ye getiren emekli Albay Mithat Işık da, "Ben olsam onun açıklamalarına itibar etmem, açıklamalarında da bir şey bilmediği ortaya çıkıyor, basını takip ettiği belli. Ayrıca tahminlere dayanıyor bazı açıklamaları. Ortalığı bulandırmaya çalışıyor." dedi. Kardeşi BDP'li Sırrı Sakık da, "Şemdin, bataklıkta battıkça batıyor. Mahkemede kimliğini açıklaması da Abdullah Öcalan'a, bana hakaretler edenin kendisi olduğunu göstermek içindi. Anlattıklarının önemli bir bölümü de kamuoyunun bildikleridir. Bunları anlatmanın Ergenekon'la ilgisini de anlamış değilim" dedi. Adalet beklediğimiz yer eğer adaletsizlik dağıtıyorsa, o zaman bizim nereye gitmemiz gerek? Adaletin olmadığı yerde huzur, düzen olmaz ve kargaşa çıkar. Bu, tarihte hep böyle olmuştur. Gerek Türk tarihini ve gerekse daha gerilere gidip Osmanlı tarihini incelediğimizde bunu hep görürüz.

Aslında "gizli tanık sistemi" Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir zaman olmamıştır. İlk kez bu dönemde görülmektedir. Bu gizli tanık sisteminin ne kadar sakat ve kötü olduğunu ortaya koymuştur. Terörün kendisi olan bir sanık, o teröristleri yakalayıp onlara karşı mücadele veren insanlar için tanık olarak dinleniyor. Adalet adına bundan daha yüz kızartıcı bir olay düşünülemez. Bu, komutanların ifadesiyle "Türk ordusunu sindirmek, güçsüzleştirmek ve itibarsızlaştırmak"tır.

Olaya, yıllarını terörizmle mücadeleye adamış güvenlik güçlerinin tutuklu komutanları, onların arkasından giden ve örnek alan personeli açısından bakarsak; acaba "bizim komutanlarımız meğer ne kadar kötü insanlarmış, bizleri yanlış yola sevk ediyorlarmış" diye mi düşünürler yoksa "vatanı milleti için canını feda edenin sonu bu oluyor, o halde bundan sonra kahramanlık yok" mu derler.

Bu özelliklere sahip bir kişiye nasıl oluyor da, Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri E.Org. Tuncer Kılınç, "Çok dürüst birisidir, doğru bildiklerini söyleyeceği kanaatindeyim." Diyebiliyor? Bence, kendisi hakkında olumlu şeyler söylemesini sağlamak olsa gerek. Sakık'ın mahkemedeki ifadelerinden medet umanlar, tarihin çöp sepetindeki andıca bakmalılardır.

Başka bir noktaya değinmek istiyorum. Acaba bu savcı ve yargıçlar, TSK geldiği bu noktada olmasa, eli kolu ve dili bağlanmasa idi, Şemdin Sakık'ı bu komutanların karşısına çıkarabilecekler miydi? Hayır… O halde, vurun abalıya…

"Şimdi failleri ortaya çıkarmak için uğraşacağım" diyen Sakık acaba ne yapmak istiyor? Kendini kurtarmak mı, Mehmet Ali Ağca gibi yıllarca adaleti oyalamak ve yanıltmak mı, hedef şaşırtmak mı, yoksa TSK'ni iyice çökertmek mi? Abisi Sırrı Sakık'ın bile dile getirdiği gibi, 14 yıldır hücrede tek başına kalan Şemdin Sakık bu kadar bilgiyi acaba nereden biliyor, bu değerlendirmeleri nasıl yapabiliyor?

Emruhan Yalçın

A-Özgeçmişi

(Güncelleme: 04.02. 2013)

 

1. Adı Soyadı: Emruhan Yalçın

2. Doğum Tarihi: 10.06.1954

3. Unvanı: Doç. Dr.

4. Öğrenim Durumu

  •   Lise          : Kuleli Askerî Lisesi - İSTANBUL (1972)
  •   Üniversite  : Kara Harp Okulu - ANKARA (1975)
  •   Akademi   : Kara Harp Akademisi - İSTANBUL (1987)

               Silahlı Kuvvetler Akademisi - İSTANBUL (1989) 

  •   Doktora      : Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü (1996)
  • Doçent       : Bilkent Üniversitesi - ANKARA (2011)

5. Yabancı Dil Bilgisi

  • İngilizce       : İyi
  • Almanca      : İyi

6. Doktora Tezi

  • Birinci Dönem Erzurum Mebusu Mustafa Durak (Sakarya)’nın Hayatı ve TBMM’deki faaliyetleri.

B-Yayınları

7. Yayımlanmış Kitapları

  1.  Millî Mücadele’ye Sadakat ve Mustafa Durak Sakarya, Biz Bize Yayınları, Ankara, 2008. 
  2.  Atatürk Türkiye’sinde Ekümenik Ortodoks Patrikhanesi ve Bizans Projesi, Siyasal Yayınları,  Ankara, 2008.  
  3.  Son Haçlı Kalesi: Heybeliada, Elips Kitap, Ankara, 2009.
  4.  Millî Mücadele’de Çerkeş, Ames Matbaa ve Ajans Ltd. Şti., Ankara, 2012

8. Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanmış Makaleleri

  1. “Military Service and Recruitting in the 19th and 20th Centuries”İnternational Review of Military    History, nr 86, 248-262, Broussels, 2006.
  2. “Historical Development of Cyprus and the Turkish Republic of Northern Cyprus”, İnternational Review of Military History, N087, 251-273, The Turkish General Staff Military History and Strategic Studies Directorate Publications, Ankara, 2007.   

9. Uluslararası Bilimsel Toplantılarda sunulan ve Bildiri Kitabında Yayımlanmış Bildirileri

  1. 08 Ağustos 2004 tarihlerinde, Rabat/FAS’ta düzenlenen 30‘ncu Uluslararası Askerî Tarih Kongresinde “The Effects of the Gulf Crisis and the Gulf War on Turkish Economy” konulu bir bildiri sunumu, The Economic Aspects of Defence Through Major World Conflicts, Acta, FAS Askerî Tarih Komisyonu, Rabat, 2004.
  1. 26–28 Ekim 2004 tarihlerinde, Sofya/BULGARİSTAN’da yapılan Askerî Tarih Araştırmalarının 90 Yılı Uluslararası Konferansında “The Development of Turkish Archives Management and Musology” konulu bir bildiri sunumu, BULGARİSTAN Askerî Tarih Enstitüsü, Sofya, 2004.        
  1. 06–11 Ekim 2005 tarihlerinde, BULGARİSTAN’ın I’nci Dünya Savaşına katılışının 90’ncı yıldönümü münasebetiyle, Sofya’da düzenlenen Uluslararası Askerî Tarih Konferansında “Turkish-Bulgarian Relations During the first World War” konulu bir bildiri sunumu, BULGARİSTAN Askerî Tarih Enstitüsü, Sofya, 2005.
  1. 9-11 Kasım 2005 tarihlerinde, Belgrad/SIRBİSTAN-KARADAĞ’da düzenlenen Uluslar arası Balkan Paktı Konferansında, “The Developments after the Second World War and Their Effects on the Turkish Foreign Policy and on the Balkans” konusunda bir bildiri sunumu, SIRBİSTAN-KARADAĞ Askerî Tarih Enstitüsü, Belgrad, 2006.
  1. 02–06 Mayıs 2006 tarihlerinde, Sofya/BULGARİSTAN’da düzenlenen Politika ve Askerî Strateji Arasındaki Etkileşim temalı Uluslararası Askerî Tarih Konferansında “Türkiye Cumhuriyetinde Atatürk Döneminde Ordu-Siyaset İlişkisi” konulu bir bildiri sunumu, BULGARİSTAN Askerî Tarih Enstitüsü, Sofya, 2006.
  1. 19–25 Haziran 2006 tarihlerinde TUNUS’ta yapılan Uluslararası Akdeniz Askerî Ortamındaki Sosyallik ve Dayanışma Kollekyumunda, “The Relation between Army Strategy and Politics in the Republic of Turkey in the Period of Atatürk” konusunda bir bildiri sunumu, TUNUS Askerî Tarih Enstitüsü, Tunus, 2006.

10. Ulusal Hakemli Dergilerde Yayımlanmış Makaleleri

  1.  “Ermenilerin Avrupa’ya Açıldıkları Nokta: Musa Dağı”Askerî Tarih Araştırmaları Dergisi, Genelkurmay ATASE Başkanlığı Yayınları, Genelkurmay Basım Evi, Ankara, Sayı:3, Yıl:2, s.101–108, Şubat 2004.  
  2. “Kerkük’ün Nüfus Yapısı”, Uluslararası Atatürk Dergisi, Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Müdürlüğü, Erzurum, Cilt: IV, Sayı:3, s.77–102,  Ocak / Şubat 2005.   
  3. “Rauf Denktaş’ın Kıbrıs’ta Bitmeyen Mücadelesi”, Uluslararası Atatürk Dergisi, Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Müdürlüğü, Erzurum, Cilt: IV, Sayı: 3, s.111–148,  Temmuz / Ağustos 2005.
  4. “Heybeliada Ruhban Okulu’nun Yeniden Açılması”, Atatürk Yolu Dergisi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Ankara, 41, 125–158, Mayıs 2008.   
  5. “Türk-Bulgar Ortak Kültürü”, Atatürk Yolu Dergisi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Ankara, 43, 555–576, Bahar 2009.   
  6. “II. Meşrutiyet Döneminde Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin Siyasi Faaliyetleri”, Atatürk Yolu Dergisi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Ankara, 45, 157–176, Bahar 2010.
  7.  “Meclis’in Kayseri’ye Nakli Tartışmaları ve Mustafa Durak (Sakarya) Bey”, Atatürk Yolu Dergisi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Ankara, 48, 893–909, Güz 2011.

11. Ulusal Bilimsel Toplantılarda sunulan ve Bildiri Kitabında Yayımlanmış Bildirileri

  1.   20–22 Nisan 2005 tarihlerinde, İstanbul’da 10’uncu Askerî Tarih Sempozyumunda “Kıbrıs Barış Harekâtı” konulu bildiri sunumu, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı Yayınları, 119, 117-144, Genelkurmay Basım evi, Ankara, 2006.
  2.   15 Aralık 20212 tarihinde, ODTÜ ve Gazi Üniversiteleri Balkan Ülkeleri Topluluklarının ortaklaşa Ankara Gazi Üniversitesi’nde düzenledikleri “100’ncü Yılında Balkan Savaşları” konulu Panelde, “100. Yılında Balkan Savaşları’nın Askerî Açıdan İncelenmesi” konulu bildiri sunumu.

12. Diğer Bilimsel Dergilerde Yayımlanmış Makaleleri

  1. “Suriye İzlenimleri”, Silahlı Kuvvetler Dergisi, Genelkurmay ATASE Başkanlığı Yayınları, Genelkurmay Basım Evi, Ankara, Yıl:123, Sayı:381, s.96–105, Temmuz 2004.
  2.  “Fas’ta icra edilen Uluslararası Askerî Tarih Kongresi”, Silahlı Kuvvetler Dergisi, Genelkurmay ATASE Başkanlığı Yayınları, Genelkurmay Basım Evi, Ankara, Yıl: 124, Sayı: 383, s.110–121, Ocak 2005. 
  3. “Bulgaristan’da icra edilen Uluslararası Askerî Tarih Konferansı”, Silahlı Kuvvetler Dergisi, Genelkurmay ATASE Başkanlığı Yayınları, Genelkurmay Basım Evi, Ankara, 387, 110–121, Ocak 2006.
  4.  “Terörün Kaynağı PKK Kampları”, 21. Yüzyıl Dergisi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Ankara, 47, 57-62, Kasım 2012.
  5. “100. Yılında Askerî Açıdan Balkan Savaşları”, 21. Yüzyıl Dergisi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Ankara, 48, 05-11, Aralık 2012.
  6. “Hangi Türkiye, Hangi Türkler?”, 2023 Dergisi, Sayı: 140, 24.12.2012.
  7. Merkezi Irak Hükümeti İle Kuzey Irak Yönetimi Arasında Gerilen İlişkiler”, 21. Yüzyıl Dergisi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Ankara, 49, 64-69, Ocak 2013.
  8. Talabani Sonrası Irak Nasıl Şekillenir?”, 2023 Dergisi, Sayı: 141, 24-34, 15.01.2013.
  9. Irak'ta Gerilimi Artıran Süreç”, 21. Yüzyıl Dergisi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Ankara, 50, 40-46, Şubat 2013.

13. Diğer Makaleleri

  1. Haftalık Terör Gündemi (23 Tem.-23 Eyl. 2012)”, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 24.09.2012.
  2. PKK Şemdinli'de Kurtarılmış Bölge mi oluşturuyor?”, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 28.09.2012.
  3. Haftalık Terör Gündemi (24-29 Eylül 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 30.09.2012.
  4. Haftalık Terör Gündemi (29 Eylül-05 Ekim 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 05.10.2012.
  5. Kuzey Irak'taki Türk Askeri Varlığının Sonlandırılması”,  21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 07.10.2012.
  6. Haftalık Terör Gündemi (05-12 Ekim 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 12.10.2012.
  7. PKK'nın Okullara Saldırıları”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 22.10.2012.
  8. Haftalık Terör Gündemi (12-19 Ekim 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 22.10.2012.
  9. Haftalık Terör Gündemi (19-30 Ekim 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 30.10.2012.
  10. Haftalık Terör Gündemi (30 Ekim-06 Kasım 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 06.11.2012.
  11. PKK'nın Gelir Kaynağı: Kenevir Tarlaları”, Pusula Gazetesi, Erzurum, 02.11.2012.
  12. Haftalık Terör Gündemi (06-13 Kasım 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 13.11.2012.
  13. Türk Yargısının Geldiği Nokta”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 14.11.2012.
  14. Türk Yargısının Geldiği Nokta”, Pusula Gazetesi,  Erzurum, 18.11.2012.             
  15. Haftalık Terör Gündemi (13-20 Kasım 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 20.11.2012.
  16. Açlık Grevlerinin Etkisi, PKK'nın Silahından Daha Kuvvetli Oldu               “, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 20.11.2012.
  17. Patriot Füze Sistemi Niçin Geliyor?”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 24.11.2012.
  18. Kuzey Irak Yönetimi İle Merkezi Irak Hükümeti Arasında Gerilen İlişkiler”,  21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 25.11.2012.
  19. Haftalık Terör Gündemi (20-27 Kasım 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 27.11.2012.
  20. Patriot Füze Sistemleri Niçin Geliyor?”, Pusula Gazetesi,  Erzurum, 01.12.2012.              
  21. Haftalık Terör Gündemi (27 Kasım-04 Aralık 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 05.12.2012.
  22. "Haftalık Terör Gündemi (04-11 Aralık 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 11.12.2012.
  23. PKK'nın Bundan Sonraki Adımı Ne Olabilir?”, Pusula Gazetesi,  Erzurum, 14.12.2012.  
  24. PKK'nın Bundan Sonraki Adımı Ne Olabilir?”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 18.12.2012.
  25. PKK Bu Çocukları Nasıl Kandırıyor?”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 18.12.2012.
  26. Haftalık Terör Gündemi (11-18 Aralık 2012)”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 18.12.2012.
  27. Öcalan Serbest Kalırsa, Terör Biter mi?”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 19.12.2012.
  28. Patriotların Konuşlandırıldığı yerler belli oldu!”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 24.12.2012.
  29. Talabani sonrası Irak’ta dengeler nasıl değişir?”, Pusula Gazetesi, Erzurum, 24.12.2012.
  30. Haftalık Terör Gündemi (18 Aralık 2012-02 Ocak 2013), 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 02.01.2013.
  31. BDP'li Milletvekillerinin Dokunulmazlıkları Kaldırılmalı Mı?”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi,  02.01.2013.
  32. Talabani sonrası Irak’ta dengeler nasıl değişir?”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 11.01.2013             
  33. Oslo’dan İmralı’ya”, Pusula Gazetesi, Erzurum, 11.01.2013.
  34. "Oslo’dan İmralı’ya", 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 08.01.2013. 
  35. Paris’te üç PKK’lı Kadın Teröristi Kim/kimler ne maksatla öldürdü?”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sitesi, 23.01.2013.

 14. Radyo Programlarındaki Açık Oturum ve Söyleşileri

  1. TRT-1 Ankara Radyosu, “Atatürk Türkiye’sinde Ekümenik Ortodoks Patrikhanesi ve Bizans Projesi” kitabının tanıtımı, 14.03.2008.
  2. Rusya’nın Sesi Radyosu, Dünyadan Haberler, Canlı Yayında Söyleşi,  Sunucu: Amur Gadjiev, “Türkiye’ye Patriotlar niçin geliyor?”, 29.11.2012.
  3. TRT Radyo-1, Gün Ötesi Programı, Canlı Yayında Söyleşi, Sunucu: Mehmet Şahin, “Patriotların Gelişi”, 13.12.2012.
  4. Radyo Karadeniz, Haftaya Bakış Programı, Gazeteci Bedrettin Habiboğlu ile birlikte Canlı Yayında Söyleşi, Moderatör: Nuriye Atabey, “İmralı Süreci, Paris’te üç PKK’lı kadın teröristin öldürülmesi olayı, Fransa’nın Mali’ye müdahalesi”, 14.01.2013.
  5. Radyo Karadeniz, Haftaya Bakış Programı, Gazeteci Bedrettin Habiboğlu ile birlikte Canlı Yayında Söyleşi, Moderatör: Nuriye Atabey, “ABD Büyükelçiliğine yapılan canlı bombalı saldırı”, 04.02.2013.

15. Televizyon Programlarındaki Açık Oturum ve Söyleşileri

  1. Halk TV, Gerçek Gündem Programı, Canlı Yayında Söyleşi, Moderatör: Aydoğan Kılıç, “Patriotlar kimin için geliyor?”, 10.12.2012.
  2. Halk TV, Gerçek Gündem Programı, Canlı Yayında Söyleşi, Moderatör: Aydoğan Kılıç, “Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’den sonra Irak’taki dengeler nasıl değişir?”, 18.12.2012.
  3. Halk TV, Gerçek Gündem Programı, Canlı Yayında Söyleşi, Moderatör: Aydoğan Kılıç, “10 Ocak 2013 tarihinde Paris’te öldürülen üç PKK’lı kadının faili kim/kimler olabilir?”, 11.01.2013.
  4. Halk TV, Gerçek Gündem Programı, Canlı Yayında Söyleşi, Moderatör: Aydoğan Kılıç, “İmralı Süreci”, 25.01.2013.
  5. Halk TV, Gerçek Gündem Programı, Canlı Yayında Söyleşi, Moderatör: Aydoğan Kılıç, “ABD Büyükelçiliğine yapılan canlı bombalı saldırı”, 01.02.2013.

C-Faaliyetleri

16. Düzenlediği Beyin Fırtınası, Panel ve Toplantılar

  1. Beyin Fırtınası; “Terörizmle Mücadele ve Müzakerede Gelinen Aşama”, 21. YY. Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı: Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacılar: Dr. Mustafa Ziya (Türkmeneli Kültür Merkezi Başkanı), E.P.Alb. Mithat Işık (Araştırmacı Yazar), E. J. Alb. Erdal Sarızeybek (Araştırmacı Yazar), Yrd. Doç. Dr. Kürşad Şehmuz Turan (Gazi Üni. UAİ), 17.11.2012.
  2. Seminer; “Suriye’deki Son Gelişmeler ve Türkiye’ye Yansıması, Suriye Lideri Esad ile Görüşme”,  21. YY. Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı: Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacı: CHP Hatay Milletvekili Av. Mevlüt Dudu, 01.12.2012.
  3. Seminer; “Strateji, Güvenlik ve Türkiye”,  21. YY. Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı: Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacı: E. Tümg. Armağan Kuloğlu, 14.12.2012.
  4. Seminer; “100. Yılında Balkan Savaşlarınınincelenmesi”,  21. YY. Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı: Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacı: Osman Kılıç ve Doç. Dr. Emruhan Yalçın, 28.12.2012.
  5. Seminer; “Ekonomi Politiği”,  21. YY. Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı: Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacı: Prof. Dr. Ali Murat Özdemir, 11.01.2013.
  6. Seminer, "Ulusal Güvenlik", 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacı: Dr. Ali Bilgin Varlık, 18.01.2013.
  7. Seminer, "Afganistan'da Siyasal Sistemi Etkileyen Üç Temel Faktör: Mikro-milliyetçilik, Radikal İslam ve Bölgesel Liderler", 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacı: Dr. Fazıl Ahmet Burget, 25.01.2013.
  8. Seminer, "PKK Terör Örgütü ile Mücadelede başarılı mıyız?", 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Oturum Başkanı Doç. Dr. Emruhan Yalçın, Konuşmacı: E. J. Tuğg. Erhan Patır, 26.01.2013.                                

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Sabahattin İsmail   - 14-05-2024

Kıbrıs Yeni Bir Müzakereye Zorlanıyor

Milli çıkarları savunurken 2 konu hata kaldırmaz: