< < Çin’in Enflasyon ile İmtihanı
 Bu sayfayı yazdır

Çin’in Enflasyon ile İmtihanı

Yazan  14 Aralık 2010
Çin’de yaşanabilecek bir olumsuzluk bütün dünyayı sarsabilir.

1980'de başlayan Reform ve Dışa Açılma Politikalarının (改革开放) ardından Çin Halk Cumhuriyeti özellikle ekonomi alanında olağanüstü başarılar elde etmiş, özellikle emek yoğun sanayi alanlarında dünyanın fabrikası haline gelmiş, geçen yıl Almanya'yı geride bırakarak dünyanın en büyük ihracatçısı ve Japonya'yı geride bırakarak dünyanın ikinci büyük ekonomisi olmayı başarmıştır. Bu büyük ekonomik sıçrama beraberinde Çin'in tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir zenginleşmeyi de getirmiştir. Çin, tarihi boyunca uzun zaman en büyük sorunu olan barınma ve yeteri düzeyde gıda alma probleminin (温饱问题) üstesinden gelmiş gözükmektedir. Ancak söz konusu gelir artışı beraberinde birçok alanda dar boğaz yaşanmasını da getirmiştir.

Özellikle son birkaç yılda Çin'de emlak sektörü büyük baskı altında bulunmaktadır. Her ne kadar çok hızlı ve fazla sayıda konut üretimi devam etse de, emlak fiyatlarının artışı bir türlü engellenememektedir. Özellikle büyük kentlerde konut fiyatları on yıl öncesine göre neredeyse 6 kat kadar artmıştır. Fiyat artışları sadece konut fiyatlarıyla sınırlı kalmamış, 11 Aralık'ta Çin'in Resmi Ulusal İstatistik Bürosunun yayınladığı rakamlara göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) son 28 ayın en yüksek değerine ulaşarak % 5.11 olmuştur. Yapılan açıklamaya göre enflasyon artışının da en önemli tetikleyicisi olacak fiyat artışlarının önemli bir bölümü gıda ürünlerinde olmuştur. Gıda ürünlerinde fiyat artışı %11 olmuştur. Ulusal İstatistik Bürosunun verilerine göre; gıda ürünleri Ağustos 2010'da %7,5, Eylül'de %8 ve Ekim'de %10,1 olmuştur.

Aralık ayında da hız kesmeyen gıda ürünleri nedeniyle özellikle Çin'in dar gelirli büyük çoğunluğu, gelirlerinin önemli bir bölümünü gıda harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Fiyat artışlarının beklenenin üzerinde çıkması, Çin hükümetinin %3 olarak belirlediği enflasyon hedefini tutturamayacağını göstermektedir. TÜFE fiyatlarının kamuoyuna duyurulması sırasında konuşan Ulusal İstatistik Bürosu Sözcüsü Sheng Lai Yun, "Fiyat istikrarının sağlanabilmesi için yerel yönetimler ve ilgili bakanlıkların merkezi hükümetin düzenlemelerini sıkı sıkıya takip etmeleri" gerektiğini belirtmiştir.[1]

Sonuç

Ekonomide yaşanan gelişmeler nedeniyle halkın alım gücü gün geçtikçe erimektedir. Fiyatlarda da hissedilebilir bir artış olduğu ve günlük hayatı da etkileyen fiyat artışları yaşandığı görülmektedir. 2011 yılının ilk aylarında Çin'de maaşlarda %100 bir artış yapılacağı söylentileri bulunmaktadır. Çin, ABD'nin ısrarlarına rağmen para birimi olan Ren Min Bi'nin (人民币) değerini düşük tutmaya çalışmaktadır. Ren Min Bi'nin yabancı para birimleri karşısındaki değeri düşük tutulmaya çalışılması alım gücünün her geçen gün daha da fazla gerilemesine neden olmaktadır. Diğer taraftan zenginleşen Çin halkı daha çok tüketim yapmakta, bu durum da ürün fiyatlarının artmasına neden olmaktadır. Bu durum sadece Çin'in iç pazarını değil, bütün dünyayı ilgilendiren bir konu haline gelmiş bulunmaktadır. Bilindiği gibi Çin'in hammadde alımı yaptığı dönemlerde dünyada fiyatlar yükselmektedir. Ayrıca Çin hükümetinin 2008'de krizin ardından başlattığı teşvikler de ekonomide dolaşan paranın miktarını arttırmış ve enflasyonu tetikleyen sebeplerden biri haline gelmiştir.[2]Dünya ekonomisi artık Çin'den bağımsız düşünülemeyecek bir yapıya evrilmiştir, bu nedenle Çin'de yaşanacak olumsuzluklar bütün dünyayı etkileme potansiyeline sahiptir. Dünyanın ikinci ekonomisi haline gelen Çin'in enflasyonda çift haneleri görmesi ve işsizlik, ekonomik istikrasızlık gibi olumsuzlukları yaşaması durumunda dünya ekonomisi ve siyaseti bundan fazlasıyla etkilenecektir.

 


 

[1]Xin Hua Haber Ajansıhttp://news.xinhuanet.com/english2010/china/2010-12/11/c_13644743.htm

[2]Forbes, Gordon Chang;http://blogs.forbes.com/gordonchang/2010/12/12/chinas-galloping-inflation/

 

 

Giray Fidan

 06.04.1980 Ankara Doğumlu

Eğitim:

İlkokul ve Ortaokul eğitimini Özel Yükseliş Kolejinde, Lise eğitimini Gazi Anadolu Lisesi ve Mustafa Kemal Lisesinde tamamlamıştır. 1998-2000 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümünde eğitim görmüştür. 2001 – 2005 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Ana Bilim dalında ve 2002 – 2003 yılları arasında Beijing Language and Culture University (北京语言文化大学) lisans eğitimini tamamlamıştır. 2005 – 2007 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji Ana Bilim Dalında yüksek lisans eğitimini “Qin Devrimleri: Qin Shi Huang Dönemi Çin’de yapılan Devrimler ” konulu teziyle tamamlamıştır. 2007 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sinoloji anabilim dalında doktora eğitimine başlamış; 2007 – 2008 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Min Zu University of China (中央民族大学) Tibetoloji bölümünde araştırma yapmış ve Tibetçe eğitimi almıştır. Doktora çalışmasını 2010 yılında “Çin Kaynaklarına Göre 16. Yüzyılda Osmanlı – Çin İlişkileri ve Çin’de Osmanlı Ateşli Silahları” konulu teziyle tamamlamıştır.

 

Yabancı Diller:

Çince

İngilizce

Tibetçe

 

Yayınlar:

Kitaplar:

Kanuni Devrinde Çin’de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar, Yeditepe Yayınevi, 2011, İstanbul.

Çin Dili ve Çince Dilbilgisi, Efil Yayınevi, 2011, Ankara.

Makaleler:

Giray Fidan,"Ming Tarih Kayıtlarına Göre 16. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu-Ming Çin'i İlişkileri", Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 30, Güz 2011, ss. 276-287.

Giray Fidan, "Tibet ve Türk Geleneklerinde Bozkurt Sembolü", Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi (ICANAS) konferansı dâhilinde "38. ICANAS Doğubilim Çalışmaları" bildiri kitapçığında s. 151-155, Ankara, 2009.

Giray Fidan, “Ulus Devlet Olma Yolunda Bir Medeniyet: Çin”, 21. Yüzyıl Dergisi, Nisan 2011, Sayı 28, ss. 55-59.

Giray Fidan, “Türk Çin İlişkilerinde 40 Yıl”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2011, Sayı 25, ss. 91-97.

Giray Fidan, “Çin – Arap Dünyası İlişkileri: Eski Köye Yeni Adet”, 21. Yüzyıl Dergisi, Mart 2011, Sayı 27, ss. 53-59.

Giray Fidan, “Irak’ın Yeniden Yapılanmasında Çin’in Politikaları”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2010, Sayı 20, ss. 69-74.

Giray Fidan, “Pekin’in Yüksek Rakımlı Sorunu: Tibet” 21. Yüzyıl Dergisi, Eylül 2010, Sayı 21, ss. 79-86.

Giray Fidan, “Çin Halk Cumhuriyeti Japonya İlişkileri: İşbirliği Yapan Devletler Düşman Halklar”, 21. Yüzyıl Dergisi, Ekim 2010, Sayı 22, ss. 29-34.

Giray Fidan, “21. Yüzyılda Çin: Büyük gücün büyük sorunları” 21. Yüzyıl Dergisi, Kasım 2010, Sayı 23, ss. 45-50.

Giray Fidan, “Türk Silahlı Kuvvetleri Çin Halk Kurtuluş Ordusu İlişkileri”, 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık 2010, Sayı 24, ss. 17-23.

Giray Fidan, “Japonya’da Nükleer Felaket”, 21. Yüzyıl Dergisi, Mayıs 2011, Sayı 29, ss. 63-67.

Giray Fidan, “Pakistan: Çin’in İsrail’i” 21. Yüzyıl Dergisi, Haziran 2011, Sayı 30, ss. 17-23.

Giray Fidan, “Çin’in Orta Asya Enerji Politikası” 21. Yüzyıl Dergisi, Temmuz 2011, Sayı 31, ss. 23-29.

Giray Fidan, “Çin’in ABD Stratejisi: Yeni Bir Soğuk Savaşa Doğru” 21. Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2011, Sayı 32, ss. 49-57.

Giray Fidan, “Ejderha Kara Kıta’da: Çin’in Afrika Ajandası” 21. Yüzyıl Dergisi, Eylül 2011, Sayı 33, ss. 83-90.

         2010 yılından itibaren Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Yabancı Diller Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.