Bu sayfayı yazdır

Güvenli bölgede en kötü senaryo: Münbiç 2.0

Yazan  10 Ağustos 2019

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Milli Güvenlik ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başkanı Erol Başaran BURAL, güvenli bölge ile ilgili gelişmeleri, CRI Türkçeye değerlendirdi.

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında yılan hikâyesine dönen güvenli bölge müzakereleri 3 maddelik bir uzlaşı ile neticelendi. Görüşmelerde; alınacak tedbirlerin bir an önce uygulanması,  ABD ile müşterek harekât merkezi kurulması ve barış koridoru olarak adlandırılacak alana Suriyelilerin döndürülmesi kararı alındı.

Her iki tarafın da yayımladığı açıklamada kurulması muhtemel güvenli bölgenin derinliği ya da Müşterek Harekât Merkezi'nin nerede kurulacağı gibi bilgiler yer almazken Pentagon, sürecin aşamalı olarak ilerleyeceğini duyurdu.  ABD Dışişleri Bakanlığı da perşembe günü düzenlediği basın toplantısında "ayrıntılar üzerinde çalışılması gerektiğini" bildirdi.

EN KÖTÜ SENARYO: MÜNBİÇ 2.0

Washington'dan gelen son açıklamalar Türkiye ise mevcut olan şüphelerin artmasına neden oldu. CRI Türk'e konuşan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Milli Güvenlik ve Dış Politikaları Araştırmalar Merkezi Başkanı Erol Başaran Bural, en kötü senaryonun Münbiç'te yaşananların tekrarlanması olduğunu belirtti. Bural bu kapsamda şunları kaydetti:

"Çerçeve belli olmadığı için temkinli olmak zorundayız ancak Münbiç'te yaşananlar çarpıcı örnektir. Amerikalılar, bize 'Ortak devriye için sizinle eğitim yapmamız lazım' demişlerdi. Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müşterek devriye eğitimi gibi bir şeye ihtiyacı yok. Kaldı ki TSK bu eğitimi üçüncü dünya ülkelerine kendisi veriyor. Hal böyle olunca o dönem de ülke olarak oyalandığımızı düşünmüştük. Şimdi de en kötü senaryo Münbiç 2.0'dır."

HAREKÂT MERKEZİ GAZİANTEP OLABİLİR

Türkiye ile ABD arasında kurulması planlanan Müşterek Harekât Merkezi'nin Gaziantep'te yer alabileceğini söyleyen bulunan Bural, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) şehirde askeri birliğinin hali hazırda var olduğunu hatırlattı.

Bural, Müşterek Harekât Merkezi'nin kurulma süresinin de Washington'ın ciddiyetiyle ilgili olduğunu belirterek "Normal şartlar altında en fazla 3 günde bu merkez tesis edilir. Yapılması gereken ilgili askerlerin gelip merkezde çalışmaya başlamasıdır. Buna karşın Amerika, başka gerekçelerle süreyi uzatabilir." dedi.

"TÜRK ASKERLERİ SURİYE'DEKİ ABD ÜSSÜNE YERLEŞEBİLİR"

Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli olan Bural, sahada sürecin nasıl işleyeceğine dair ise şu öngörüde bulundu:

"Sahada iki türlü bir iş birliği modeli olabilir. Bunlarda ilki irtibat subayları yoluyla gerçekleşir. Örneğin Türkiye, Tel Abyad ile Cerablus arasında bir üs kurduğu zaman ABD oraya bir irtibat subayı gönderir. Benzer şekilde Türk subayı da ABD'nin üssünde bulunarak koordinasyonu sağlar. İkinci seçenek ise müşterek olarak bu noktalarda bulunmaktadır. "

İYİMSER SENARYO: 440 KM GENİŞLİĞİNDE TEMİZLENMİŞ ALAN

Bural, Washington'ın uzun süredir siyasi ve askeri yatırım yaptığı Fırat'ın doğusundaki çıkarlarından kolay kolay vazgeçmeyeceğini vurguladıktan sonra "En iyimser senaryo 440 kilometrelik alanının terör örgütlerinden temizlenmesidir. Bunu başardıktan sonra oradaki yapıların ne olacağı da tartışma konusu. Şehir merkezlerindeki konseyler varlığını koruyacak mı bilmiyoruz. Orada kimsenin alnında terörist yazmıyor." değerlendirmesinde bulundu.

CRI Türk'e demeç veren bir başka isim ise Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Serhat Erkmen oldu.  Ankara ile Washington arasındaki uzlaşmanın ardından birçok sorunun yanıt beklediğini söylediğini Erkmen, en iyimser ver kötümser senaryoya dair şu ifadeleri kullandı:

"En kötümser senaryo Münbiç'te olduğu gibi Türkiye'nin oyalanması ve bunun neticesinde PKK/PYD'nin kurumsallaşmasıdır. En iyimser senaryo ise Türkiye ve Amerika arasında uzun vadede sonuç veren bir iş birliğidir. Bölgede PYD'nin temizlendikten sonra orada bir yerel irade ve idare oluşturulursa o zaman netice alınabilir."

MÜLTECİLERİN DÖNÜŞÜ NASIL OLACAK?

Sahadaki çalışmalarıyla bilinen Erkmen, mültecilerin güvenli bölgeye dönüşüne ilişkin de net bir tablo olmadığı aktardıktan sonra şöyle devam etti:

"Türkiye ile Amerika arasındaki metinde güvenli bölgeye mültecilerin geri dönüşü var ancak o da net değil. Örneğin, sadece krizden önce oranın nüfusuna kayıtlı insanlar mı dönecek yoksa Suriye'de başka yerde yaşamış ancak güvenli bölgeye gitmek isteyen de dönüş yapabilecekler mi bilmiyoruz. Hangi bölgelere dönüş olacak, dönüşü kim kontrol ve sayısı nasıl olacak? Bunlar yanıt bekleyen sorular."

 

Kaynak: http://www.criturk.com/haber/ozel-haber/guvenli-bolgede-en-kotu-senaryo-munbic-2-0-106374