×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116

AB, Hukuk ve İktidar

11 Nisan 2008
1469
NADİM MACİT - "Ülkemizin AB serüveni bize çok şey öğretti. Türklüğü aşağılamak, hatta Türk Milleti’ne küfretmek AB kriterlerinin koruması altında."
ÖZCAN YENİÇERİ - "Siyasi ve ekonomik bunalımların ulaştığı boyutu sözler değil, yaşantılar gösterir."
Yrd. Doç. Dr. SAİT YILMAZ, Beykent Üniversitesi "21’inci Yüzyıl, müdahalelerin kapsam ve yöntem değiştirdiği bir hegemonya düzeni içinde evrilmektedir."
Türkiye’de yaşayan insanlara Avrupa Birliği üyeliği, AB ülkeleri ve sistemi o kadar abartıldı ki, insanlarımıza bir cennet vaat edilmediği kaldı.
17 Aralık 2004’de Türkiye ile AB arasında 40 yıldan bu yana süren ilişkiler tam üyelik sürecinde önemli bir dönemece girmiştir.
Elif Şafak davası ile birlikte tekrar Türkiye’ye hakim olan AB faşizmini ruhumuzun en derin noktalarında bile hissettik. Neydi mesele. Bir hanım Türklerin Ermenilere yönelik soykırım gerçekleştirdiğine dair bir roman yazmış.
Gazetelerde çıkan bir habere göre Almanya’da Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı camilerde Almanca hutbe okutulması hazırlıkları son aşamasına varmış.
Hitler ve onun SS kıtaları Batı tarihi için bir yüz karasıdır. Yaptıklarından dolayı mı? Hayır, bu yaptıklarını Batılı insanlara yaptıkları için.
3 Ekim 2005, AB ile tam üyelik görüşmelerinin “sözde” başlaması, “yeni bir zafer”, Avrupa’nın yeniden fethi, Türk halkına yeni bir viraj olarak sunuldu.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Sabahattin İsmail   - 14-05-2024

Kıbrıs Yeni Bir Müzakereye Zorlanıyor

Milli çıkarları savunurken 2 konu hata kaldırmaz: