Terörle Dans

Yazan  05 Mayıs 2011
ABD'nin düzenlediği operasyonla Bin Ladin'in ölü olarak ele geçirilmesiyle ikiz kulelerin enkazında Bush tarafından verilen söz, on yıl sonra da olsa yerine getirilmiş oldu.

Usame Bin Ladin Pakistan'da bu ülkenin hiçbir üst düzey yetkilinin bilgisi ve izni olmadan ABD özel kuvvetleri tarafından düzenlenen operasyonla ölü olarak ele geçirilmesiyle ikiz kulelerin enkazında Bush tarafından verilen söz on yıl sonra da olsa yerine getirilmiş oldu. ABD'li yetkiler "bu operasyonu dünyada başka hiç bir ülkenin gerçekleştiremeyeceği" belirtti. Bin Ladin'in öldürülmesi "insan hakları savunucusu" ve "ileri demokrasi öncüsü" AB ülkelerini hiç rahatsız etmedi.

ABD Guantanamo'daki bir çoğu El Kaide militanı olduğu bile kesin olmayan yüzlerce tutukluyu yıllarca hiç kimse ile görüştürmeden, mahkemeye çıkarmadan, işkence sınırını zorlayan ve belki de aşan sert sorgulama teknikleriyle "hırpalayarak" tutmaktadır. Bu yaklaşım hukuki, insani ve "halkla ilişkiler" açısından bir çok sıkıntı yaratsa da, tutukluların bir kısmından toparlanan bilgilerin sabırlı ve titiz tekniklerle analizinden Bin Ladin'in ve daha bir çok üst düzey örgüt yöneticisinin izinin sürüldüğü anlaşılmaktadır. ABD terörle mücadele konusunda son 10 yılda birçok hata yapmış olmakla beraber dilini ve kültürünü iyi bilmediği örgüt liderlerinin tamamına yakınını yakalamış ya da öldürmüştür. Aynı süre boyunca Türkiye'nin ise aynı dili ve kültürü paylaştığı, sınırın ötesinde "hemen dibinde" konuşlanan terör örgütüne ve liderlerine karşı zaman zaman kamuoyunun "gazını almak" için yapılan sınırlı ve neredeyse sembolik operasyonlar haricinde önemli hiçbir adım atamamış olması düşündürücü olmanın ötesinde "acıklıdır." ABD'nin Irak'taki varlığı gerekli operasyonların yapılmasının önündeki önemli bir faktör ise de bu engel yaratıcı, kararlı ve cesur diplomatik ve askeri adımlarla aşılamaz değildi. Türkiye'nin ABD güvenlik politikalarına verdiği ve verebileceği destek ABD'nin Türkiye'nin sınır ötesinde sürekli, ciddi ve sonuç odaklı operasyonlar için "izin vermesini sağlamalıydı." Ayrıca Başkan Obama'nın operasyona ne kadar yakından ve ayrıntılara hakim olarak karar tarttığı, askerlerine nasıl "ev ödevleri verdiği" ve seçenekleri yakın danışmanlarına nasıl tartıştırdığını görünce askeri konulara ilgisizlik, bilgisizlik ve bunun da ötesinde bir tür "alerji" ile yaklaşan Ankara'daki liderlerin devlet adamlığının en önemli unsurlarından olan "askeri gücü etkin ve ekonomik kullanma" konusunda ne kadar zayıf oldukları daha iyi anlaşılmaktadır. AKP Hükümeti askerin ülkenin iç siyasetinde eskiden oynadığı belki sağlıksız denebilecek rolü sınırlandırmaya kafasını o kadar takmıştır ki, TSK'nın güvenlik politikasının meşru ve gerekli bir unsuru olarak kullanılmasına da "katlanamaz" hale gelmiştir. "Yumuşak güç" bir çok şeyi başarabilir ama sert güç unsurlarını tamamen "alet çantanızın" dışına atarsanız PKK gibi kıvrak, kurnaz ve kararlı bir örgüte karşı başarılı olmanızın zor olacağı artık anlaşılmalıdır.

Türkiye'nin bölgenin sorunlarının farkında olarak, ABD'nin yaptığı gibi terör örgütü ile mücadeleyi kararlı ve ısrarla sürdürmesi ve ona anladığı dilden cevabını vermesi gerekirdi. Türkiye'nin uluslararası ortamlarda sıkça gündeme getirdiği terörle mücadelede ortak hareket edilmesi çağrısına ABD'nin ve AB'nin kayıtsız kalmasının nedenini anlaması çok uzun sürdü. Pakistan'da Türkiye gibi ABD'nin önemli müttefiklerinden biri olmasına rağmen Bin Ladin'e yönelik operasyon hakkında bu ülkeye bilgi verilmemesi, Irak'ta "Çekiç Güç" görevleri kapsamında terör örgütüne yardım edildiği söylentileri, ABD'nin terör örgütleri ile mücadelede "çifte standardını da" ortaya koymaktadır.

Öcalan 1999'da yakalanarak teslim edildiğinde onun akıbetinin Bin Ladin gibi olacağını uman büyük bir çoğunluk hayal kırıklığına uğradı. Yakalandığında "kendisine imkan verilirse Türkiye'ye hizmet etmekten mutlu olacağını" belirten Öcalan, teslim edilirken ABD'ne verilen "öldürülmeme şartı" ve AB uyum yasaları ile "idam cezasının" kaldırılması sonucu "pazarlık" gücünün farkına vardı. Zamanla Öcalan'ın cezalandırılma süreci öylesine sulandırıldı ki, iş; yeni ceza evi yapılması, duvar kağıdı kaplanması, "canı sıkılmasın diye" yanına arkadaş tutuklu gönderilmesine kadar gitti. Gelinen aşamada Öcalan devletle pazarlık yapan, ülkenin siyasi sürecini belirleyen "danışılması gereken kişi" haline getirildi.

Devletin İmralı ile yaptığı görüşmeler, ister istemez, teröre ve terör örgütüne meşruluk kazandırdı. Terörle mücadele olması gerektiği gibi "silahla" değil de, siyasal alanda yürütülmeye başlandı. Bu mücadele "analar ağlamasın", fidanlar ölmesin" sloganları ile vicdanlarda hazmettirilmeye çalışıldı. Terör örgütü ile yapılan görüşmeler, devletin tam kontrolünde ve inisiyatifinde yürütülebilseydi günümüze kadar yitirdiğimiz binlerce şehit, küstürdüğümüz binlerce gazi, kaybedilen milyarlarca dolar ve boşa geçen onlarca yıla rağmen belki anlayışla karşılanabilirdi. Ama öyle olmadı, gelinen aşamada İmralı ile yapılan görüşmelerde kontrolün terör örgütünün eline geçtiği anlaşıldı. "Açılım" kapsamında terör örgütü mensuplarının Habur'da karşılanması, öldürülen teröristlerden "şehitlerimiz", terör örgütü elebaşına "sayın" denmesi terörle mücadelede gelinen noktayı ortaya koymaktadır.

"Kürt açılımı"; etnik ayrımcılık temalarını çağrıştırsa da, sorunun gerçek muhatabı olan bölge halkı ve onların gerçek temsilcileri ile görüşülerek sürdürülebilseydi sorunun çözümüne çok önemli katkı sağlayabilirdi. Ancak "açılım süreci" başından beri PKK/BDP/Kandil ekseninde yürütüldüğünden bu günkü kaos, çatışma ve gerginlik ortamının ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Terörü askersiz bitirmek gibi bir yaklaşımın mümkün olmadığı görülmüştür. "Kürt sorunu" terör örgütünden ve onun kurulduğu günden beri hedefi olan taleplerinden ayırt ederek çözmek asıl amaç olmalıdır.

Kenan Ertürk

Eğitim Durumu;

  1. Yüksek Lisans : İstanbul Üniversitesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler, 09.1988 - 08.2000,
  2. Lisans : KHO, Elektrik Elektronik Mühendisliği, 1980-1984
  3. Lise:Mustafa Kemal Lisesi ANKARA, 1976-1980

 

İş Tecrübeleri;

 

1. 01.09.2010, 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, DYÇA, Mrk. Bşk. Ankara,

07.2005-07.2008, Genel Kurmay Başkanlığı, Etüt Plan Proje Müdürü, Ankara,

2. 07.2001-07.2005, Güvenlik Subayı, 3 ncü Or. K.lığı Erzincan,

3. 07.1996-07.2001, Güvenlik Uzmanı, 2 nci Or. K.lığı, Malatya,

4. 07.1992-07.1996, Birlik Komutanlığı, Diyarbakır,

5. 07.1990-07.1992, Birlik Komutanlığı,Kıbrıs,

6. 07.1985-07.1990, Birlik Komutanlığı, İstanbul

 

Gerçekleştirdiği Projeler

1. Etnik Yapının Siyasi Hayata Etkileri master tezi, Türkiye'de ilk defa sosyolojik veriler sayısal hale getirilerek, ARTWIEW, IMAGENE programları kullanılarak, Uydu haritaları üzerinde birebir ölçekli gösterilmiştir. Bu araştırma uygulanarak 1999 Genel Seçimlerinde Malatya bölgesi %0.03 yanılmayla tahmin edilmiştir.

2. EXCEL programında,(Çayyolu, Yenimahalle, Ankara, Türkiye) nüfus ve sosyal veri girişleri ile karşılaştırmalı tablolar yapılarak, İTALYA ve İSPANYA'da Eğitim kurumlarında arz edilmiştir.

3. EXCEL programında, aylık gelir - gider tabloları (detaylı) yapılarak aylık ve yıllık karşılaştırmalı bilanço (basit) yapılmıştır.

Yabancı Dil: İngilizce, Konuşma:6, Yazma:8

Sertifika Bilgileri;

  1. Stratejik İstihbarat Analizi,  Genel Kurmay Başkanlığı - 05.11.2004,
  2. Güvenlik - (Özel Güvenlik Sertifikası)K.K.K. - 13.04.1998 
    Kalite - Denetim - (Toplam Kalite Eğitimi Sertifikası), MSB - 21.12.2006, RİSK YÖNETİMİ,
  3. Temel Kurs, Kara Kuvvetleri Komutanlığı - 26.07.1985, Birlik ve sınıf eğitimi temel bilgileri, Personel sevk ve idare konuları (10 ay ),
  4. Oryantasyon, Kara Kuvvetleri Komutanlığı - 09.08.1985, Sınıf oryantasyonu ile ilgili temel bilgiler,
  5. Sürekli Gelişim Faaaliyeti Eğitici Eğt., M.S.B. - 16.05.2006, Kriz Yönetimi, Risk Yönetimi, Bilgi Yönetimi, Zaman Yönetimi, İnsan Kaynakları, Personel yönetimi,
  6. Güvenlik Kursu; Genel Kurmay Başkanlığı - 13.11.199, 3 Ay süreli Güvenlik Kursu,
  7. Bilgi Destek, Genel Kurmay Başkanlığı - 24.01.1997 , 3 Ay Süreli Beden Dili, Propaganda,
  8. Stratejik İstihbarat Kursu, Genel Kurmay Başkanlığı - 29.11.2002,
  9. Birlik İdaresi Kursu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı - 20.04.1990,
  10. Bilgisayar Kursu, Genel Kurmay Başkanlığı - 18.12.1998,
  11. Analiz Kursu, Genel Kurmay Başkanlığı - 05.11.2004,
  12. AR-GE Yönetimi, MSB - 22.06.2006,
  13. Geliştirme Danışmanı Sertifikasyonu (SAP - Geliştirme Danışmanı Sertifikasyonu)MSB - 21.12.2006

      21Yüzyıl Türkiye Enstitüsü WEB (www.21yyte.org) yazıları

1.      Açılım sürecine” yurt dışından oyuncu transferi, 08.08.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

2.      "Özerklik" ilanı ve İmralı görüşmelerinin bazı detayları, 25.07.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

3.      Terörle Dans, 05.05.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

4.      Başbakan’ın Irak “Açılımı”, 29.03.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

5.      PKK’nın talimatı ile “Sivil İtaatsizlik”, 25.03.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

6.      Devlete Şantajın Yeni Adı: “İleri Demokrasi”, 11.03.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

7.      Sorunun Adını Doğru Koyamamak, 01.03.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

8.      Öcalan'ın Mısır "açılımı", 18.02.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

9.      Demokratik Özerklik mi? Yeniden Sevr mi ?, 27.01.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

10.  Terör ve Sorumlu "Sorunlu" Medya İlişkisi, 13.01.2011 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

11.  Kürtçe Savunma Talebi mi? Ayrışmanın Argümanı mı?,10.12.2010 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

12.  Ankara’nın Irak’taki Hükümet Krizindeki Politikası: “Üç Yanlış, Bir Doğruyu Götürür mü ?”, 02.12.2010 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

13.  AB’nin “Kürt Konferansı” Merakı,  20.11.2010 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

14.  Analar Ağlamasın, Vatan Sağ Olsun, 12.11.2010 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

15.  KCK Operasyonları Sürerken PKK ile Müzakere, 03.11.2010 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

16.  Açılımda Trafik Hızlanırken Sorular ve Uyarılar, 01.10.2010 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz

17.  AB'nin ROJ TV ve PKK'ya Yönelik "Yeni" Yaklaşımı, 06.09.2010 - Kenan ERTÜRK - Makale / Analiz                                                                                                                        

Yazıları:

1.  21 Yüzyıl Dergisi

a.       ABD’nin Irak’tan Çekilmesi ve Bölgenin Yeni Güç Muvazenesi, Ekim 2010

b.      PKK Terör Örgütünün Bitirilmesi Bakımından Bölge Olanaklarının Değerlendirilmesi, Kasım 2010

c.       Kırsalda Terör, Kentte Demokratik Hak, Aralık 2010

d.      Annem de Türk’tü…, Ocak 2011

e.       Terörle Mücadeleyi Kısıtlayan Yasalar, Mart 2011

f.       Geleceğin Sureti: Talabani ve Barzani’den Sonra Hayat (var mı?), Nisan 2011

2.      Diğer Dergi/Kitap Yazıları:

a.         Bölücü Kürt Siyasi Hareketinin Özerklik İlanı ve Azan PKK Terörü Karşısında Çare; Yeni Anayasa mı, Yoksa Başka Önlemler mi?  (Kenan ERTÜRK, Şahin MENGÜ, Celalettin YAVUZ, Şahin YENİŞEHİRLİOĞLU), Ekoenerji, Ağustos 2011

b.         Tarihsel Süreçte Musul Sorunu (Kuzey Irak) ve Geleceğe Yönelik Öngörüler, Dr. Nevin YAZICI-Kenan ERTÜRK, Türk Yurdu, Ekim 2011,

c.         ABD Sonrası Irak, (Kenan ERTÜRK, Nüzhet KANDEMİR, Prof. Dr. Hasan KÖNİ, Prof. Dr.Özcan YENİÇERİ, Prof. Dr.Tayyar ARI,Prof. Dr.Talip ÖZDEŞ, Prof. Dr.Sadi ÇAYCI, Prof. Dr.Kürşat TURAN, Doç.Dr. Mehmet ŞAHİN, Doç.Dr. Serhat ERKMEN, Hicran KAZANCI, Dr.Sinan OĞAN, Bahadır Selim DİLEK, Riyaz SARIKAHYA, Yankı, Kasım 2010

Raporlar:

Türkiye Cumhuriyeti'nin Bölünmesinin Aracı Olarak “Demokratik Özerklik”, 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, İkbal VURUCU - Kenan ERTÜRK, Temmuz 2011

TV ve Radyo Programları:

1. 26.09. 2011, Türkiye'nin Sesi Radyosu, “ son terör olaylarının değerlendirilmesi”,

2. 01.08.2011,  Kanal T, “Suriye’deki Gelişmeler”,

3. 01.08.2011, Beyaz TV, “Terör”,

4. 04.07.201, Türkiye'nin Sesi Radyosu, “  terör olaylarının değerlendirilmesi”

5. 04.07.2011, ART, “21 Yüzyıl Dünya” Programı,

6. 18.05.2011, Türkiye'nin Sesi Radyosu, “  terör olaylarının değerlendirilmesi”,

7. 25.03.2011, CNNTÜRK, “Sivil İtaatsizlik Eylemleri”,

8. 05.03.2011, Türkiye'nin Sesi Radyosu, “  terör olaylarının değerlendirilmesi”,   

9. 30.12.2010, Beyaz TV, “Demokratik Özerklik, - Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL'ün Diyarbakır Ziyareti, - MGK Kararları”,  

10. 24.12.2010, TV-8 “Haber Aktif”,  

11. 23.12.2010, CNNTÜRK, “Haber Programı”, 

12. 16.12.2010, CNNTÜRK, “Haber Programı”, 

13. 07.12.2010, ART, “21 Yüzyılda Dünya Programı”,

14. 10 Kasım 2010, Başkent TV, “Atatürk'ün Liderlik Anlayışı ve Dış Politikası”,  

15. 29 Ekim 2010, Başkent TV, “Cumhuriyet ve Değerleri”,

 Toplantılar;

1. 29 Eylül 2010 tarihinde, 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsünde, “ABD Çekilirken Irak ve Bölge” konulu bir beyin fırtınası

2.  21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsünde, Şubat 2011, “Analiz Teknikleri”,

Konferanslar; 

1. 10 Kasım 2010, Milli Düşünce Merkezi'nde "PKK Operasyonları Sürerken KCK ile Müzakere'

2. 28 Ekim 2010, 21 Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, “Beden  Dili ve İletişim Teknikleri”

3. Mart  2011, Türk Ocakları/Konya, “ Terör”  

4. Ocak 2011,  “Beden Dili ve İletişim Teknikleri”  Ankara, 

5. Şubat 2011, “Beden Dili ve İletişim Teknikleri ”  Kayseri,

6. Mart  2011, “Beden Dili ve İletişim Teknikleri,”  Konya,

7. Nisan 2011, “Beden Dili ve İletişim Teknikleri,”  Eskişehir,

8. Şubat 2011, “Beden Dili ve İletişim Teknikleri,” İstanbul,

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display