Sur, Silopi ve Cizre’de Gerçekleştirilen Operasyonlar Üzerinden Örgütün Hareket Tarzının ve Stratejisinin Analizi

Yazan  02 Mart 2016

Diyarbakır/Sur:

PKK’ya yönelik olarak Diyarbakır/Sur’da 28 Kasım 2015 tarihinde başlatılan operasyonlarda 192 terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiği, operasyonlar nedeniyle de 4.500 kişinin evlerini terk ettiği açıklanmıştır.

Sur’da gerçekleştirilen operasyonlarda güvenlik birimlerinin karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi, ilçenin labirent şeklindeki yapılaşmasından kaynaklanmıştır. Bu tür yapılaşma, dar sokaklar ve caddelerle birlikte örgüt mensuplarının eylem gerçekleştirme imkân ve kabiliyetini artıran bir unsur olmasının yanında, eylem sonrası kaçışlarını da kolaylaştırmıştır. Ayrıca bu durum, söz konusu alanda sıcak temasın da sıkça yaşanmasına neden olmuştur.

Diğer bir husus da bölgede çözüm süreci boyunca hazırlık yapan örgüt gruplarının bölgede alan hâkimiyeti sağlamaları ve mezkûr alanın yapılaşmasının örgüt mensuplarınca bir avantaja dönüştürülecek şekilde kullanılabilmesinde görülmektedir. Bu durumu destekleyen en önemli göstergelerden birisi de keskin nişancı eylem türünün bu bölgede sıkça gerçekleştirilebilmesidir. Örgüt gruplarının uzun süreli bir hazırlık yaptığı ve alan hâkimiyetini ne ölçüde gerçekleştirdiği ilçeye giriş çıkışlarda üç ayrı tünelin kullanıldığının güvenlik birimleri tarafından tespit edilmesiyle anlaşılmaktadır.

Bu bölgede örgüt mensupları tarafından kullanılan eylem türleri; barikat kurma, hendek kazma, keskin nişancı tüfeğiyle suikast gerçekleştirme, sokaklara ve binalara mayın, bomba ve el yapımı patlayıcılarla tuzaklama, yüksek binalarda açılan mazgallardan ateş açılması şeklindedir.

Hasırlı ve Fatihpaşa Mahalleleri arasında bulunan tarihi bir yapıdan ilçenin altında bulunan yer altı şehrine girişlerin bulunduğu, söz konusu tünellerin de 8-12-16 km uzunluğunda olduğu tespit edilmiştir. Bu alanın, Sur’da faaliyet gösteren örgüt mensupları tarafından karargâh olarak kullanıldığı ortaya çıkartılmıştır. Sur’da bulunan tünellerin bir girişi ve farklı çıkışları bulunmaktadır. Tünellerden birinin Sur’un güneydoğu yakasında bulunan Hevsel Bahçeleri tarafına bakan yamaçta bir evin içi ve bahçesinde olduğu, ikinci tünelin Sur İlçesi’nin güneyinde eskiden akaryakıt istasyonu olarak kullanılan bir bölgede, üçüncüsünün ise Sur İlçesi’nin güneyinde bulunan Mardinkapı Mezarlığı’nın alt tarafında olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu tüneller, örgüt grupları tarafından eylem gerçekleştirme ve kaçma-kurtulma amaçlı da kullanılmaktadır.

Operasyonlar kapsamında tespit edilen üç tünelin girişleri ablukaya alınmış ve terör örgütü mensuplarının kaçışı önlenmiştir. Çatışmalar en yoğun olarak Fatihpaşa ve Hasırlı Mahalleleri arasındaki bölgede gerçekleşmektedir. Bu bölgede operasyonlar söz konusu mahallerin etrafında çember oluşturulması ve söz konusu çemberin daraltılması şeklinde gerçekleştirilmektedir. Çemberin daraltılmasıyla birlikte sıcak çatışmalar yoğunlaşmaktadır. Örgüt mensuplarından temizlenen yerlerde arama-tarama faaliyetleri gerçekleştirilerek örgüt mensuplarının merkezlerine doğru çember daraltılmaktadır.

Sur’da şehit verilmesinin en önemli sebeplerinden birisi binalara açılan kamufle edilmiş mazgallardan ateş açılmasıdır. Saldırı sonrasında örgüt mensuplarının mazgalları terk ederek diğer binalara geçiş sağlayarak kaçtıkları tespit edilmiştir. Sur’da dönüşümlü olarak 2000 güvenlik görevlisi operasyonlara katılmaktadır. Operasyonların bitmesi akabinde en az beş noktada geçici ya da kalıcı güvenlik noktaları oluşturulması planlanmaktadır. Bu durum Sur’un örgüt mensupları tarafından geri beslenebilecek bir bölge olduğunun göstergelerindendir.

Güvenlik birimleri tarafından verilen kayıpların nedensel analizi bağlamında, en fazla kaybın çatışmalar sırasında verildiği görülmektedir. Ayrıca Sur’da PKK’nın keskin nişancılarının etkin olduğu görülmektedir. Bölgenin girift ve karmaşık yapısından yararlanan, ayrıca bölgeye hâkimiyetlerinden hareketle örgüt mensuplarının bu eylem türü üzerinden güvenlik birimlerine ciddi düzeyde kayıp verdirdiği gözlemlenmektedir. Diğer öne çıkan türlerden birisi de daha önceden örgüt mensupları tarafından tuzaklanan el yapımı patlayıcıların kullanılmasıdır. Tuzaklanan el yapımı patlayıcıların; miktarı, yerleştiriliş şekli ve güvenlik birimlerinin hareket tarzına göre patlatılması, örgütün hazırlık sürecini çok önceden başlattığını ortaya çıkartan somut göstergelerdendir. 

 

Grafik-1 Eylem Türleri

 

I. Diyarbakır/Sur İlçesi Uydu Haritası

 

II. Diyarbakır/Sur İlçesi-Fatihpaşa ve Sur Mahalleri Haritası

Şırnak/Silopi:

Silopi’de 14 Aralık 2015 tarihinde başlayan operasyonlarda, 10 Ocak 2016 gecesi direnişin kırıldığı, 23 Ocak 2016 itibarıyla da hemen hemen tüm noktalarda hakimiyetin sağlanmasıyla operasyonlarda sona yaklaşıldığı güvenlik birimleri tarafından açıklanmıştır. Silopi operasyonların sonlandığı ilk bölgedir. 24 Ocak 2016 itibarıyla bölgede 145 örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği açıklanmıştır.

III. Silopi Şehir Haritası

IV. Silopi/Başak Mahallesi Haritası

Bu bölgede operasyonlar üç aşamalı olarak planlanmıştır. Bu bağlamda; önce bomba tuzaklı hendek ve barikatların imha edilmesi, ilçelerin örgüt mensuplarından temizlenmesi ve şüpheli evlerin aranması şeklinde planlama yapılmıştır. Operasyonlar bağlamında; 270 hendek kapatılmış, 518 barikat kaldırılmış, 800 adet el yapımı bomba imha edilmiştir. Ancak, henüz ilçe tamamıyla örgüt mensupları tarafından ilçeye yerleştirilen patlayıcı ve tuzaklamalardan temizlenememiştir. Bu bağlamda terk edilmiş ev, kamu binaları ve sokaklarda bulunan tuzaklamalar hala sorun teşkil etmektedir. Özellikle kaldırımların altına organize bir şekilde döşenen kablolar sıkıntı yaratmaktadır. Örgüt mensupları tarafından Nuh Mahallesi’nde bulunan 3 Numaralı Aile Sağlık Merkezi ve Firdevs Camii kullanılamaz hale getirilmiştir.

Silopi’de gerçekleştirilen operasyonlardaki erken başarının en önemli nedeni örgütün birçok hücre evine yapılan nokta operasyonları olarak belirtilmektedir. Örgüt mensupları tarafından Şehit Harun Boy, Karşıyaka, Başak, Cumhuriyet, Dicle, Fatih, Köprübaşı, Nuh, Ofis, Cudi ve Barbaros Mahalleleri’nde karargâh olarak kullanılan yerler tespit edilerek burada bulunan 126 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca, Silopi/Başak Mahallesi’nde örgütün kullandığı birçok hücre evi tespit edilmiş olup bu yerlere nokta operasyonları düzenlenmiştir. Hâlihazırda, Silopi’de PKK’lı grupların yeniden Başak Mahallesi’ne sızmalarını önlemek amacıyla özel harekât polisi yaya olarak sokaklarda devriye gezmektedir. Ayrıca vatandaşlar tarafından da güvenlik birimleri, mahallerinde gerçekleşen olaylardan haberdar edilmektedir.  

Şırnak/Cizre:           

Cizre’de14 Aralık 2015 tarihinde başlayan operasyonlar, 12 Şubat 2016’da son bulmuştur. Cizre’de operasyonların başladığı dönem itibarıyla 150 örgüt mensubunun bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak 24 Ocak 2016 tarihine kadar 446 örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği açıklanmıştır. Hâlihazırda ise yaklaşık 600 örgüt mensubunun ölü ele geçirildiği belirtilmektedir. Bu durum, kayıplar doğrultusunda örgüt tarafından bölgeye örgüt gruplarının yeniden ve sürekli yönlendirilmesi ile açıklanabilir. Bu ihtimal ise güvenlik birimlerinin ablukasına rağmen, örgüt mensuplarının bölgeye giriş ve çıkışlarının mümkün olabildiğini göstermektedir.

Örgüt mensupları tarafından okul ve camilerden üs olarak yararlanılmıştır. Örgüt gruplarınca kaçma-kurtulma yolu olarak birbirlerine tünellerle bağlanan evler kullanılmıştır. Örgüt mensupları mutfak tüpü ve çelik tencere kullanarak el yapımı patlayıcılar yapmıştır. Yine patlayıcı yapımında örgüt mensupları tarafından amonyum nitrat kullanılmış ve bu madde güvenlik birimlerince ev aramalarında ele geçirilmiştir. Bazı evlerin depo olarak kullanıldığı, bazı evlerin ise revire dönüştürüldüğü tespit edilmiştir. Aynı zamanda bazı evlere de güvenlik birimlerinin hareketlerinin izlenmesi maksadıyla güvenlik kameraları yerleştirildiği, bu şekilde sokaklara da yerleştirilen kameralar üzerinden canlı yayınla güvenlik birimlerinin takip edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Cudi Mahallesi’nde kazılmış ve tuzaklanmış bir tünel de tespit edilmiştir.

Cizre’de operasyonlar; Sur, Cudi, Nur ve YafesMahalleleri’nde yoğunlaşmış olup bu bağlamda, Cizre-İdil yolu üzerinde bulunan Cudi Mahallesi’nin hâkim tepelerine tanklar konuşlandırılmıştır. Operasyonlar üç aşamalı olarak planlanmış, önce bomba-tuzaklı hendek ve barikatların imha edilmesi, ilçelerin örgüt mensuplarından temizlenmesi ve şüpheli evlerin aranması şeklinde planlama yapılmıştır. Operasyonlar bağlamında 700 barikat kaldırılmış, 300 hendek kapatılmış, evlerde tuzaklanan 1000’i aşkın patlayıcı ile 1200 adet el yapımı patlayıcı imha edilmiş, 14.589 ev ve müstakil daire kontrol edilmiştir.

V. Şırnak/Cizre Haritası

Operasyonlarda, PKK’nın kırsal kadrosundan Cizre sorumlusu ‘Mamo’ kod Mustafa D.’nin de ölü ele geçirilen örgüt mensuplarının arasında olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca yine örgütün yönetici kadrosunda bulunan ‘Havin’ kod Kania Ö., ‘General’ kod ile PKK/Sivil Savunma Birlikleri (YPS) Cizre sorumlusu Rüzgar Y.’nin de etkisiz hale getirildiği açıklanmıştır. ‘Agir’, ‘Doktor’ ve ‘Dijvar’ kod adlı örgüt mensuplarının ise telsiz görüşmelerine cevap vermemesinden hareketle söz konusu örgüt mensuplarının kaçtıkları ya da etkisiz hale getirildiği güvenlik birimlerince değerlendirilmektedir. 

Sonuç

-Şırnak/Silopi’de 24 Ocak 2016 itibarıyla 145 (operasyonlar sonlandırılmıştır),

-Şırnak/Cizre’de 12 Şubat 2016 itibarıyla 600 (operasyonlar sonlandırılmıştır),

-Diyarbakır/Sur’da ise 13 Şubat 2016 itibarıyla 192 (operasyonlar devam etmektedir),

örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiştir.

 

Etkisiz Hale Getirilen Örgüt Mensubu Sayısı

Şehit Sayısı

Diyarbakır/Sur

192

52

Şırnak/Cizre

600

24

Şırnak/Silopi

145

1

(Operasyonlar; Özel Harekât Polisi, Jandarma Özel Harekât Birlikleri, Özel Kuvvetler ve köy korucuları ile Kara Kuvvetlerinden bazı unsurların desteğiyle gerçekleştirilmektedir. Veriler 23 Şubat 2016’ya kadar olan dönemi kapsamaktadır.)

Örgüt mensupları geride delil bırakmamak, güvenlik güçlerinin kullanmasına engel olmak ve görüşü kısıtlamak maksadıyla, karargâh veya mevzi olarak kullandıkları ev, okul ve ibadethane gibi yerleri yakmaktadırlar. Şırnak/Silopi ve Cizre’de gerçekleştirilen operasyonlar sonrasında örgüt mensuplarının, terk edilen evleri kullanmaları akabinde fırına, çöp kutusuna, yatakların arasına, dondurucuya, ayakkabılığa, kapı arkasına, okul çantasına, bebek beşiği gibi yerlere çok sayıda el yapımı patlayıcı tuzakladığı görülmektedir.

Camiler ve minareler mühimmat deposu, silah mevzii ve gözetleme yeri olarak kullanılmıştır. Ayrıca örgüt tarafından aynı zamanda bazı evlerin hapishane olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Örgüt talimatlarına karşı çıkanlar bu hapishanelerde sorgulanıp kapalı tutulduğu yönünde bilgiler bulunmaktadır.

Etekli kamuflaj, cansız mankenli barikat, okul ve camilerin üs olarak kullanılması, evlerin tünellerle birbirine bağlanması, tünellerin, dere yataklarının ve kanalizasyon şebekelerinin kaçma-kurtulma amaçlı kullanılması, evlerin duvarlarının namlu delikleri şeklinde delinerek mevzilenilmesi ve bu noktadan güvenlik birimlerine ateş açılması, kum çuvalları ve lastik kullanarak barikat kurulması, görüntü alınmasını ve gözetlemeyi engellemek amacıyla bazı sokaklar ile barikatların üstlerinin brandalarla kapatılması, patlayıcı yapımında mutfak tüpünün kullanılması gibi hususlar, PKK’nın izlediği eylem türünün nasıl bir strateji temeline oturtulduğunun ortaya çıkması açısından önem arz etmektedir.

Örgüt mensuplarının bölgelerde kullandığı ve ele geçirilen malzemeler; keskin nişancı tüfeği Kanas, RPG-7 roketatar, el yapımı patlayıcı, tabanca, fişek, av tüfeği, Kaleşnikof, Biksi makinalı tüfek, el bombası, el telsizi, dürbün, dizüstü bilgisayar, tüp, zırh delici uzun namlulu silah, bomba yapımında kullanılan kahve makinası, çelik tencere, bomba düzenekleri, M16 piyade tüfeği, amonyum nitrat, el dürbünü, gece görüş dürbünü, gaz maskesi şeklindedir.

Operasyonlar bağlamında ortaya çıkan en önemli unsurlardan birisi PKK’nın şehir savaşına uzun süreli bir hazırlık yapmış olmasıdır. Bu bağlamda ilçeler; mahalle, sokak ve evler üzerinden karargâh, kaçma-kurtulma, depo, gözlem, barınma, saklanma amaçlı kullanılmak üzere hazırlanmıştır. Tüneller açılması, var olan tünellerin nasıl kullanılacağının belirlenmesi, kaldırımların ve sokakların altlarına bomba düzenekleri döşenmesi, rögarların içine El Yapımı Patlayıcıların (EYP) belediye logolu naylonlarla örtülmek suretiyle saklanması gibi hususlar da bu hazırlığın en somut göstergelerindendir.

Doğru istihbarat ve istihbaratın nokta operasyonu şeklinde uygulanabilmesi, operasyonların başarıya ulaşması açısından önemli bir unsurdur. Özellikle örgüt mensupları tarafından karargâh ve hücre evlere yapılan nokta operasyonları, örgüt mensuplarının direncinin kırılmasında önemli bir etken olmuştur.

Silopi’ye kıyasla Cizre’de daha fazla şehit verilmesi, nokta istihbaratı uygulamasının Silopi kadar Cizre’de gerçekleştirilememesinin yanı sıra Cizre’de operasyonların başlangıcında bölgede 145 civarında olduğu değerlendirilen örgüt mensubu sayısının sürekli örgüt tarafından beslenmiş olması ve bölgeye örgüt gruplarının giriş ve çıkışlarını sürdürebilmeleriyle açıklanabilir.

Örgüt tarafından bölgede izlenen en önemli eylem türünden birisi de keskin nişancılar üzerinden gerçekleşmektedir. Keskin nişancılar Diyarbakır/Sur ve Şırnak/Cizre’de büyük risk oluşturmuşlardır/oluşturmaktadırlar. Bu bağlamda, örgütün Kanas keskin nişancılarına nokta operasyonları gerçekleştirilmiştir. Bordo bereliler ile özel harekât polislerinin ortak operasyonuyla örgütün dağ kadrosundan 13 keskin nişancının beşinin öldürüldüğü açıklanmıştır. 8’i Sur’da, 3’ü Cizre’de ve 2’si ise Silopi’de olmak üzere keskin nişancıların görevlendirildiği yönünde bilgiler bulunmaktadır. Polis helikopterlerinden yapılan görüntüleme neticesinde çatılarda ve metruk binalarda keskin nişancıların üs kurduğu tespit edilmiştir. Sur’da hala 6 keskin nişancının bulunması da verilen şehit sayısı açısından önemli göstergelerdendir.

Kanaslı keskin nişancılar tarafından açılan ateş sonucunda bugüne kadar 23 güvenlik görevlisi şehit edilmiştir. Ayrıca keskin nişancılar, bölgeyi terk eden ve güvenlik güçlerine yardım eden sivilleri de hedef almaktadırlar. Hedefleri içerisinde, ambulans ve iş makinaları da bulunmaktadır. Bu bağlamda keskin nişancılar tarafından 11 sivil öldürülmüştür. 

Örgüt mensupları hâkimiyetlerini kaybettikleri yerlerden kaçarken örgüt üst yönetimi tarafından hastanelerin, ambulansların, okulların yakılması ve vurulması talimatlarını gerçekleştirmektedirler. Halkın provoke edilmesi noktasında güvenlikleri alınmış olan hastanelerin ve sağlık ocaklarının roketle vurulması, okulların yakılması ve bu tarz güvenliği sağlanmış yerlere uzun namlulu silahlarla saldırılması yönündeki talimatlar, örgüt mensuplarının her türlü imkânı ‘iç savaş’ çıkartılması, halk ayaklanmasının başlatılması doğrultusunda kullanmaya çalıştıklarını göstermektedir.

Bu bağlamda Murat Karayılan’ın bölgedeki örgüt mensuplarına gönderdiği talimatta; “Artık anlaşılmıştır ki halk yanımızda yer almıyor, desteği bize değil askere veriyor. Acımayın ve ayrım yapmayın. Evleri, okulları, hastaneleri yerle bir edin. Ambulansları hedef alın vurun” şeklindeki ifadeleri, örgütün artık serhildan (halk savaşı) yaratamayacağını ve iç savaş başlatma hedefinin sekteye uğradığının, örgüt nezdinde de kabul edilmiş olması açısından önem arz etmektedir.

13 Şubat 2016 tarihinde Mardin/Artuklu İlçesi’nde, Suriye’den Türkiye’ye geçmeye çalışan 2 PKK’lının yakalanması, ayrıca başka PKK’lı grupların Suriye sınırından Türkiye’ye intikal sırasında tespit edilmeleri akabinde, sınır birliklerine yönelik gerçekleştirdiği eylem de örgütün; Irak ve Suriye sınırlarından Türkiye’ye geçme çabalarını, Türkiye içerisinde çatışmaların yaşandığı bölgelere adam kaydırma ve bölgeleri besleme maksatlı gerçekleştirdiğini göstermektedir. Bu çerçevede bölgede ilk zamanlarda ön saflarda bulunan PKK’nın YDGH yapılanmasının yerine operasyonlarda ana örgütün kayıplar vermesi nedeniyle, kırsal kadroların bölgelere kaydırılması da örgütün bölgedeki varlığını eylemleri üzerinden sürdürmeyi amaçladığını ortaya çıkartmaktadır.

Cizre’de sözde öz yönetim ilan eden Halk Meclisi Eş-Başkanı Mehmet Tunç, 21 Ekim 2015’de yaptığı açıklamada; “Mahkemeler kurduklarını, sorgulamaları adli vakalarla sınırlı tutmadıklarını, kendilerini (örgütü) tanımayanlar için de önlemler aldıklarını, hapishane olarak kullanılan yerlerde kendilerini tanımayanların 2-3 gün tutulduklarını, gerekli gördükleri hallerde şahısların Cizre’yi terk etmelerinin sağlandığını, şahısların ailelerinin de yine gerekli görülmesi halinde cezalandırıldığını” ifade etmiştir. Bu durum PKK’nın 12 Ağustos 2015 tarihinde ilan ettiği sözde öz-yönetim bağlamındaki hedeflerini açıkça ortaya çıkartmaktadır. Bölgede iç savaş çıkartmak adına başlattığı eylemler çerçevesinde şekillenen süreç, örgütün halkı ayaklandırma stratejisinde başarılı olamadığını göstermektedir. Çözüm süreci döneminde yaptığı hazırlığa ve Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri’ndeki belli yerlerde sağlanan örgütlenmeye rağmen, Kobani tarzı kanton yapılanma hedefine ulaşamayan örgütün ilerleyen süreçte daha büyük ve sansasyonel eylemler gerçekleştirme çabası içinde olacağı değerlendirilmektedir.   

Bu meyanda, operasyonlarda ele geçirilen el bombalarının 2015 model olması, söz konusu bombaların ABD ve Rusya tarafından Suriye’de IŞİD’e karşı savaşması kapsamında YPG’yeverilen mühimmat olduğu yönündeki bilgiler önem arz etmektedir. Bu durum, PKK’nın Suriye kolu PYD üzerinden de—Suriye’de yaşanan karmaşık çatışma ortamına rağmen—Türkiye’nin iç düzeninin bozulmasına yönelik ve sınırlarının ‘PKK’nın iktidarı’ üzerinden yeniden tanımlanması çerçevesinde yürütülme amacını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Merve Önenli Güven

merveonenli@yahoo.com

 

Uzmanlık Alanları

Uluslar Arası İlişkiler, Siyaset Bilimi, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü, Politik PsikolojiTerörizm

 

Biyografi

Orta ve lise eğitimini Bilim Koleji’nde tamamladı. Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler Bölümü’nden aldıktan sonra, Sabancı Üniversitesi Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini, “Terör Olaylarının Haberlerdeki Yansımaları: Haber Yorumu ve Çatışmalara Yönelik Problem Çözümü” konulu teziyle tamamladı. Halen ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde doktorasına devam etmektedir.

 

Yabancı Diller

İngilizce (İleri Düzey)

Almanca (Orta Düzey)

   

Burs ve Başarılar

  • Bilim Koleji’ni ikincilikle bitirdi. Ayrıca Bilim Koleji tarafından verilen bursla, lise eğitim ve öğretimimin iki senesini burslu okudu.
  • Bilim Koleji’nin düzenlediği farklı kompozisyon konulu yarışmalarda yedi kez birinci oldu.
  • Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’nın, “Kadın Hakları” ile ilgili düzenlediği kompozisyon yarışmasında Türkiye üçüncüsü oldu.
  • Bilkent Üniversitesi Şeref Öğrencisi (3.32)
  • Sabancı Üniversitesi Şeref Öğrencisi (3.47)
  • Sabancı Üniversitesi tarafından verilen bursla yüksek lisansını yaptı.
  • “Unboxing Turkish Society” tarafından, Sabancı Üniversitesi bünyesinde yaptığı yüksek lisans eğitimi dâhilinde araştırma bursu verildi.  
  • Açık Toplum Enstitüsü tarafından verilen ulaşım bursu ile Mısır/Sharm el Sheikh’de 29 Mart-01 Nisan 2004 tarihleri arasında düzenlenen Model Birleşmiş Milletler Konferansı’na katıldı.
  • British Council tarafından, “Gelecekleri Bağlamak” adlı proje dâhilinde verilen bursla Bulgaristan’da 10-23 Temmuz 2004 tarihleri arasında düzenlenen “Avrupa’da Toplumsal Cinsiyet” konulu projeye katıldı.
  • Sabancı Üniversitesi tarafından verilen ulaşım bursu ile Amerika/Ohio’da, Kent State Üniversitesi tarafından verilen davetle Kültürler Arasında Çatışma, Müzakere ve Arabuluculuk Konferansı’nda “Uyuşmazlıkların Önlenmesi: Sri Lanka Etnik Uyuşmazlığı” konulu çalışmasını sundu.

 

PROJELER/SUNUMLAR

  • Model Birleşmiş Milletler Konferansı/Mısır-Sharm El Sheikh-“Uluslar Arası Terörizmin Engellenmesinde Avrupa Ülkelerinin Rolü” (29 Mart-1Nisan 2004)
  • “Toplumsal Cinsiyet” konulu Bosporus Projesi/Bulgaristan (10-23 Temmuz 2004)
  • Kültürler Arasında Çatışma, Müzakere ve Arabuluculuk Konferansı-“Uyuşmazlıkların Önlenmesi: Sri Lanka Etnik Uyuşmazlığı”-Kent State Üniversitesi/Amerika-Ohio (04-07 Mayıs 2005)
  • Siyasal İlimler Türk Derneği III. Lisansüstü Konferansı-“Terör Olaylarının Haberlerdeki Yansımaları: Haber Yorumu ve Çatışmalara Yönelik Problem Çözümü”/Hacettepe Üniversitesi (12 Kasım 2005)

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display