Bu sayfayı yazdır

30 Ağustos Zafer Bayramı Türk Ordusu’nun Elinden Alındı mı?

Yazan  29 Ağustos 2011
Son YAŞ ve MGK toplantıları sonrasında 30 Ağustos 2011'den itibaren Başbakan ve Meclis Başkanı Genelkurmay Başkanı ile birlikte tebrikleri kabul edeceklerine dair basın yayın organlarında değişik haberler çıktı.

Başbakan'ın 30 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanlığına giderek tebrik için sıraya girmek istemediği haberleri basında çıktı hatta televizyonlarda gösterildi. Nihayet, 28 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 Ağustos 2011'de Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özer'in son MGK'da yaptığı teklif üzerine başkomutan sıfatı ile kendisinin tebrikleri kabul edeceğini açıkladı.

23 Nisan nasıl çocuklara hediye edilmiş ise 30 Ağustos'ta Türk Ordusu'na Büyük Zaferin anısına hediye edilmiş bir bayramdır. Resmi olarak kutlanmasına 30 Mayıs 1935'den itibaren kutlanmıştır. O günden itibaren 30 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanı Türk Ordusu adına tebrikleri kabul eder. İnönü, 1935-1937 arasında Büyük Taaruz'un Batı Cephesi komutanı olarak başbakan hüviyeti ile Genelkurmay Başkanı Mareşal Çakmak'ı ziyarete gitmiştir. "Ben de Batı Cephesi Komutanı idim. Senin ile şöyle birlikte durayım" dememiştir. Büyük Taaruz'un başkomutanı Atatürk, (1927 senesine kadar kadrosu TSK'da mareşal olarak bulunmasına rağmen) 30 Ağustos'ta "tebrikleri ben kabul edeyim" dememiştir.

İnönü'den sonra gelen hiç bir başbakan veya cumhurbaşkanı Türk Ordusu tebrikleri kabul etmek gibi bir istekte bulunmamıştır. Başbakan Menderes'te Genelkurmay Başkanlığı 1949'da Amerikalıların isteği ile MSB'ye bağlanmış olmasına rağmen, Genelkurmay Başkanlığı'na gitmiş ve Genelkurmay Başkanını tebrik etmiştir. Milli Mücadele'nin önde gelen isimlerinden Cumhurbaşkanı Celal Bayar'da Anayasa'ya göre başkomutan olmasına 30 Ağustos'ta tebrikleri kabul etmek gibi bir talebi gündeme getirmemiştir. Keza Milli Savunma Bakanları da 30 Ağustoslarda tebrik kabul etmemişlerdir. Onlarda kendilerine bağlı olan Genelkurmay Başkanını tebrik etmeye gitmişlerdir.

27 Mayıs'tan sonra İnönü, 1961'de tekrar başbakan olmuştur. Artık Genelkurmay Başkanlığı başbakanlığa bağlıdır. Dönemin genelkurmay başkanı Org. Cevdet Sunay Harp Okulunu bile henüz bitirmemiştir. Ancak Batı Cephesinde subaylık yapan bir gençtir. İnönü, artık genelkurmay başkanı olan bu subayı da gidip tebrik etmiştir. İnönü'nün böyle davranmasının nedeni bu tebriğin kurumsal bir tebrik, ordunun manevi şahsiyeti ile ilgili bir tebrik olmasıdır.

30 Ağustos'ta yapılan ordunun manevi şahsiyetini tebrik sadece 26-30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile de ilgili değildir. Zafer Bayramı Türk Ordusu'nun Hun İmparatoru Mo-Tun'dan buyana bütün kazandığı bütün zaferlerin kutlanması anlamına gelmektedir.

Bu sene 30 Ağustos'ta ise Atatürk'ün, İnönü'nün, Bayar'ın ve diğer cumhurbaşkanlarının yapmadığı bir şeyi Cumhurbaşkanı A. Gül yapacak. Cumhurbaşkanı Gül şöyle diyor: "Bu açıkçası Genelkurmay Başkanımız'ın teklifidir. Düşünce onlardan geldi….Bunlar hep olması gereken şeyler. Herşeyin bir zamanı var demek ki."

Genelkurmay Başkanı'nın Cumhurbaşkanı A. Gül'e "tebrikleri siz kabul edin" teklifinde bulunmasının nedeni tebrikleri başbakanın kabul etmesinin önünü kesmek olsa gerek. Ancak, Cumhurbaşkanı A. Gül'ün de kendi kendisine şu soruyu sormasında fayda var: "Atatürk ve İnönü gibi 26 Ağustos sabahı Kocatepe'de bulunmuş iki cumhurbaşkanı, Bayar gibi Milli Mücadele'nin önde gelen isimlerinden birisi olan bir cumhurbaşkanı, 30 Ağustos'ta gidip tebrik kabul etmediklerine göre benim kutlamaları kabul etmemin nedeni nasıl izah edilebilir?"

30 Ağustos 2011 kutlamalarında ikinci değişiklik daha öngörülmüştü. 30 Ağustos resepsiyonu 1924'den buyana ilk kez Ankara yerine İstanbul'da yapılacaktı. Ancak son terör olaylarından dolayı iptal edildi. İptal edilmesi iyi oldu. Ancak yapılsaydı gelenek bozularak kutlamalar İstanbul'a taşınacaktı.

Devlet demek sadece bürokratik bir aygıt demek değildir. Devlet demek gelenek demektir. Bürokratik aygıt gelenek ile ruh kazanarak devlet olur. Çok beğendiğimiz İngilizlerin ve daha yeni millet dediğimiz Amerikalıların ordularındaki zırhlı birliklerin adlarını hala "süvari birliği" diye muhafaza etmeleri geleneğe verilen önemi göstermektedir.

Yeni Türkiye'de ise Türk Ordusu'nun elinden Zafer Bayramı bile alınıyor.

Prof. Dr. Ümit Özdağ

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Yönetim Kurulu Başkanı