Yurttaşlık ve Kürtlerin Temsilcisi Nosyonu

Yazan  26 Nisan 2011
Milli devlette, yurttaşlarının din, ırk, kültür, sınıf, cinsiyet gibi verili ve sonradan kazanılan farklılaştırıcı niteliklerinin hak ve özgürlüklerin kullanımında işlevsizleştirildiği bir durum söz konusudur

Türkiye'de "Kürtlerin Temsilcisi", "Kürtlerin Partisi" ve "Alevilerin Temsilcisi" gibi tanımlamalar sık sık kullanılmaktadır. Bu yaklaşım demokratik süreçlerin sağlıklı bir biçimde yürümesine engeldir. Türkiye'de "demokrasi", "insan hakları", "çok kültürlülük", "eşitlik" gibi siyasi yaşamın temel taşını oluşturan kavramların gerekli gereksiz kullanımında ve içeriklendirilmesinde ciddi sorunlar vardır. Ülkemizde "demokrasi", "temsil" ve "yurttaş" gibi evrensel kavramlara ifa edilen anlam ve işlevler farklılaşmıştır. Fakat bu kavramlara özgünlüğünü kazandıran ise değişmeyen bir kaynağa ve işleve sahip olmasıdır. Mesela demokratik sistemlerde seçim meşruiyetin ana kaynağıdır. Demokrasi, yurttaşlık ve seçim birbirleriyle zorunlu ilişkiler ağına sahip olan kavramlardır. Yurttaşlık, evrensel insan haklarına ve özgürlüğüne sahip birey merkezli bir kurumdur. Seçim herhangi bir etnik, mezhep, cinsiyet vb. grubu temsil aracı değildir. Demokrasi ve seçimin öznesi "birey"dir. Tartışma belki sadece seçim araçlarındaki ve yöntemindeki "daha iyiyi" bulmak üzerine olabilir.

Türkiye'de sık sık vurgulanan ve tartışılan bir söylemi, bu eksende, eleştirel bir yaklaşımla ele almak gerekmektedir. Bölücü ve PKK'ya destek olduğu için kapatılan bir parti, "Kürtlerin temsilcisi" olarak anılabilmekte ve üstelik bu yargının ön kabulüne bağlı olarak "Kürtlerin temsilcisi onlar değil biziz" diyen siyasiler seçimlerde boy gösterebilmektedir. Bazı bağımsız vekil adaylarının adaylıklarının iptali "Kürtlerin temsiline vurulan darbe" olarak tanımlanmıştır. Burada, ne demokrasi ve ne de seçim olgusu asli anlamında ve işlevinde kullanılmaktadır. Bu çarpık kullanımın gösterdiği bir başka gerçek de içselleştirilmemiş ve araçsallaştırılmış bir demokrasi anlayışıdır. Konu dile getirilirken kullanılan "Kürtleri sadece DTP temsil etmiyor" veya "Türkiye'nin Kürtlerini temsile tek yetkili organ hiç kuşku yok ki sadece PKK'dan ibaret değil"[2] ifadeleri de kalıp cümlelere örnek oluşturur. Bir zihniyetin yansıtılması açısından bu yaklaşım biçimi yanında, siyasi partiler de kendilerini Kürtlerin temsilcisi olup olmamakla tanımlayan bir tartışma yürütmektedirler.[3]


Demokrasiyi kendinden önce gelen yönetim biçimlerinden ayıran tek değil ama belki en temel özellik seçimdir. Seçimin merkezinde eşit yurttaş vardır. Milli devletlerin sağladığı siyasal, kültürel, iktisadi şartların bir ürünü olan yurttaşlık modern bir olgudur. Milli devlette, yurttaşlarının din, ırk, kültür, sınıf, cinsiyet gibi verili ve sonradan kazanılan farklılaştırıcı niteliklerinin hak ve özgürlüklerin kullanımında işlevsizleştirildiği bir durum söz konusudur. Bu bireyin davranışlarını, düşüncelerini, karar alma yetilerini biçimlendirdiği grup kimliğinin değil de yurttaş kimliğinin belirleyici olduğu bir düzlemdir. Birey artık mensup olduğu grup kimliği ile siyasal, hukuki, akademik sistemde etkili değildir. Çünkü yurttaş soyut, eşit ve özgür birey demektir ve gerek toplumsal ve gerekse siyasal düzenekte bu birey-yurttaş kimliği ile yer almaktadır. Bu durum aynı zamanda orta çağın siyasal ve toplumsal formunun modern demokratik formuyla yer değiştirmesi anlamına gelmektedir.

Demokratik rejimlerin birey temelli bu özelliği göz önünde bulundurulduğunda herhangi bir etnik grubun, cemaatin, cinsiyetin, kültürel kümenin temsili diye bir demokratik işleyiş biçiminden söz etmek mümkün değildir. Grup aidiyetine bağlı haklar sistemi demokrasi içerisinde anti-demokratik ve totaliter-otoriter bir yaklaşımı içsel olarak barındırır. Buradan hareketle demokrasilerde ne etnik parti, ne işçilerin partisi, ne patronların partisi, ne kadınların partisi ne de dinlerin partisi diye bir temsil biçimi olmaz. "Kürtlerin partisi" demek aynı zamanda "Türklerin partisi", "Arapların partisi" gibi oluşumları da beraberinde getirir. Bu zihniyetin barındırdığı paradoks aslında eşitlik amaçlamayan birilerinin birilerine üstün olduğu bir sistemdir.

Bununla birlikte, Türkiye'nin ekonomik kaynakları başta olmak üzere, akademik, sosyal, kültürel mekanizmasının gruplar zemininde bölüşümü durumunda, kendini Kürt olarak gören vatandaşların büyük bir zarar göreceği gerçeği ortadadır. Türkiye'nin kaynaklarının etnik grupların sayısal ağırlıklarına göre paylaşılmasından Kürtler muhtemelen zarar görecektir. Bu da eşitsizlik ve orta çağın temsil sistemine dönüş demektir. Oysa bireysel hak ve özgürlükleri esas alan demokratik sistemde "paylaşım" ve "hak-özgürlükler" herhangi bir aidiyete dayanmaz.

Kimliklerin temsili, demokrasinin ve yurttaşlığın bu ilkelerine aykırılık yanında bir siyasal parti kurmanın da amacına aykırıdır. Çünkü, parti demek, devletin başına gerçek ülkeyi yönetmeye talip olmak demektir. Toplumsal bir cüzün temsilcisi olduğu iddiası ise sadece o cüzü yönetmeye talip olmak demektir. Demokraside ise, yurttaş-birey temsilcilerini seçer ve bunlar bütün yurttaşların temsilcisi olur. Bir parti asla Ankaralılar Dayanışma Derneği, Diyarbakırlılar Dayanışma Derneği gibi hemşehri dayanışma derneği işlevine indirgenemez.

Ayrıca, bireysel hakların değil de kolektif hakların ekseninde siyasal yapının dizayn edilmesine yapılan vurgu da sorunludur. Bu, yurttaşların aslında "eşit" olmadığı anlamına gelebilir. Çünkü burada yurttaşlık etnisiteye mensubiyete eşitlenmektedir. Bunun gerekçesini ise Kürtlerin kendi dillerinde konuşamadığı, kültürlerini geliştiremedikleri, "Kürtlerin yok sayıldığı" ve temsil edilmediği iddiaları oluşturur. Bu iddialar da, "patlamaya hazır bomba haline gelen Kürtlerin, şayet hakları verilirse en azından bir rahatlamayla sebep olacağı ve tansiyonu düşüreceği" gibi iddialara temel olarak sunulur. Burada gözden kaçırılan husus, etnik parti temsili ile terörün varlığı arasında kurulan bağdır. Terörün kaynağı temsil hakkının verilmemesine bağlanmaktadır ki, bu terörün kaynağının meşrulaştırılması anlamına gelir. "Kürtlere siyasi temsil hakları verilirse terör biter", demek demokrasi ile terörü aynı kefeye koymak demektir.

Genel olarak ifade edecek olursak "Kürtlerin temsilcisi" gibi tanımlamalar masum demokrasi talepleri değildir. Demokrasi doğası gereği birey temelli yurttaşlık kurumuna dayalı olarak işleyen bir sistemdir. Grup haklarının demokrasilerde yeri yoktur. "Kürtlerin temsilcisi" ifadesinin taşıdığı anlam evreninde bölücülüğe yani federasyona ve ayrılığa gizli bir vurgu vardır. Bu ülkede bir "Türk milleti" bir de "Kürt milleti" vardır demek, hemen değilse bile zaman içinde aynı zamanda iki ayrı egemenlik ve dolayısıyla iki devlet olması sonucunu getirecektir. Hiçbir demokrasi kuramı ve uygulaması ülkesinin farklılıklarını siyasallaştırarak bölünmeye giden yolu açmaz.




[1] 21 YYTE Politik, Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Merkezi-Kıdemli Araştırmacı

[2] Örnek teşkil etmesi açısından bkz: Yıldız RAMAZANOĞLU, "Kürtleri kim temsil edebilir?", Zaman, 22 Kasım 2009; Mehmet Y. Yılmaz, "Kürtleri sadece DTP temsil etmiyor", Hürriyet, 9 Aralık 2009; Şahin Alpay, "Kürtlerin layıkıyla temsil sorunu" Zaman, 12 Aralık 2009.

[3] AKP ve BDP arasındaki 'Kürt kökenli vatandaşların temsilcisi" tartışması için bkz: Radikal, 23/08/2010-24/08/2010 haberleri.

İkbal Vurucu

Eğitim

2006 -2009 Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Mezunu.

2000-2005 Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Hukuk-Felsefe Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

 

 İş Deneyimi

- Türk Dünyası Sosyologlar Birliği I. Kurultayı Bildirilerinin Yardımcı Editörü.

- Dünya Gençleri Dostluk ve Dayanışma Derneği (Türk Dünyası Gençlik Topluluğu) Danışmanı.

- 2006-2009 arasında Serhat Kitapevi Yayın Editörü.

-01.09. 2010-15.06.2011 arasında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal ve Politik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü

- 01.10.2012- … 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi Yardımcı Editörü

 

Yabancı Dil

İngilizce,

Kazakça, Özbekçe, Kırgızca gibi Türk lehçeleri

 

Aldığı Ödüller

- Hoca Ahmet Yesevi Uluslar Arası Türk-Kazak Üniversitesi Rektörlüğünce Türk Dünyası Öğrencileri ile ilişkilerindeki başarıları ve kütüphane çalışmaları sebebiyle “Teşekkür Belgesi”.

- Türk Ocakları Genel Merkezi’nin düzenlemiş olduğu "Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Alanların Türk Dünyasında Yakınlaşmayı Artırma Bakımından Önem ve Öncelik Sıraları" konulu makale yarışmasında “Türk Dünyasında Ortak Tarihin Tasarımında Bazı Zihinsel Perspektifler Üzerine”, isimli çalışma ile üçüncülük. 15.5.2008.

 

YAYINLAR

1. Kitaplar

1. A- Basılanlar

Çokluktan Birliğe: Türk Kimliğinin Yeni Boyutları,  Serhat Kitapevi, Konya, 2010.

Nominalist Aydınların Soykütüğü1: Terörizm Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Nominalist Aydınların Soykütüğü 2: Türk Kimliği Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Kamu Ruhu: Post-modern Kimliksizliğe Karşı Duruş, Ed: İkbal VURUCU-Mustafa YİĞİT, Palet Yayınları, Konya, 2011.

Doğu Raporu: Bölgede Türk Kimliği ve Türklük Algısı, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu/ Ali Aydın Akbaş, Kripto, Ankara, 2011.

Faili Meçhuller Dosyası, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu, Kripto, Ankara, 2011.

Sona Doğru Kürt Açılımı, Sarkaç Yayınları, Ankara, 2012.

Türkiye’de PKK Terörü Neden Bitmez?: Kan ve Kalem İlişkisi Üzerine Araştırmalar, Altınpost Yayınları, Ankara, 2013.

 

1. B- Basım Aşamasında ve Basıma Hazırlananlar

Türk Milliyetçilerinde Turancılık Algısı, (Yayına Hazır).

Arafta Bir Kimlik Türklük: Milli Kimlik ve Çokkültürcülük Üzerine, 2 Cilt, (Yayına Hazır).

Yurttaşlık ve Kimlik: Doğudan Batıya Örneklerle, (Ed. Gürsoy Akça-İkbal Vurucu), (Basım Aşamasında)

Türk Milliyetçiliği’nin 100 Yılı: Tarih, Hal, Gelecek, 2 Cilt, (Basım Aşamasında)

Çeviriler

- Ahmet DOĞAN, Bulgaristan: Soya Dönüş ,(Çev: Akif ŞABAN-İkbal VURUCU), [Yayına Hazır].

- Sabit ŞİLDEBAY, Kazak Bağımsızlık Hareketi, (Kazak Türkçesinden), 210 s. [Yayına Hazır]. 

- Ordalı KONIRATBAYEV, Turar Rıskılov, (Kazak Türkçesinden), 472 s. [Yayına Hazır].

- M. S. AJENOV- D. E. BEYSENBAYEV, Sotsialnaya Stratifikatsiya v Respublike Kazahstan, (Rusçadan) 160 s. [Yayına Hazır].

 Kitap İçinde Makaleler

- “Bir Bilinç Kırılması: Milli Tarih’ten Yerel Tarih’e”, Prof. Dr. Nimetullah HAFIZOĞLU’na Armağan içinde. BAL-TAM, Prizren-KOSOVA, 2012.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE. Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, Ankara, s.717-761.

- Prof. Dr. Dr. Kâzım Yaşar Kopraman Armağanı içinde “Milli-Tarih, Çok-Kültürcülük ve Endoktrinasyon Üzerine”, (Ed. Doç. Dr. Altan Çetin), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2012.

 

Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanan Makaleler

- “Türkoloji Üzerine Düşünceler”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 2, Mart 2005, Prizren-KOSOVA, s. 248-252.

- “Sovyetlerden Kazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 7, Eylül 2007, Prizren-KOSOVA, s. 36-54.

- “Türk Dünyasında Kimlik ve Kavramlaştırma Sorunları”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 9, Eylül 2008, Prizren-KOSOVA, s. 12-22.

-“Türk Dünyasında Demokrasiyi Anlamaya Giriş, Kazakistan Merkezli Bir Çözümleme”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları, Sayı: 8, BAHAR 2008, Prof. Dr. Cihat Özender Özel Armağanı.

- “Kaşgarlı Mahmud ve Türk Birliği”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 4 (21), Bakı 2008, s. 2-10.

“Selahaddin Halilov, Türk Birliği, Felsefe”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 5 (22), Bakı 2009.

- “Prof. Dr. Hüseyin Ayan: Türklük Bilimine Adanmış 60 Yıl”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 10, Mayıs 2009, Prizren-KOSOVA, s. 120-125.

- “Türk Dünyasında Ortak Tarih Tasarımı ve Bazı Zihinsel Perspektifler”, TURAN Dergisi, 2010, Sayı: 9, s. 7-15.

- “Çok Kültürlülük Tartışmaları, Toplumsal Bütünlük Kaygısı ve Yeniden Milletleşme (Kazakistan Halkı Asamblesi Örneği”), Gürsoy Akça-İkbal Vurucu, Manas Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 12, Sayı 24 (2012)

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, Sayı: 17, Prizren, Eylül-2012, s. 105-131

- “Kimliklerin Çatıştığı Bir Alan: Ulus-Devlet ve Vatandaşlık”, Yeni Türkiye Dergisi, [Yeni Anayasa Tartışmaları Özel Sayısı], Sayı:50, Ocak-Şubat, 2013, s. 444-478.

- “Başkanlık Sistemi ve Kürt Sorunu Tartışmaları”, Yeni Türkiye Dergisi, [Başkanlık Sistemi Özel Sayısı], Sayı: 51, Mart-Nisan, 2013, s. 886-897.

- “ ‘Ulus-Devlet’ Polemiği: İbretlik Bir Panorama”, 21. Yüzyıl Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2013, Sayı: 3, s. 1-17. 

 

 Ulusal Dergilerde Yayımlanan Makalelerden Seçkiler

- “Sosyolojik Bir Olgu Olarak Çok Kültürlülük”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2007, sayı:79

- “Bir Ortaçağa Dönüş Projesi: Anayasal Vatandaşlık”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2008, Sayı: 91

-“Türk Dünyasında Sivil Toplum Üzerine Düşünmek ve Bir Sosyoloji Kurultayı”, Jeopolitik Dergisi, Temmuz 2008, sayı: 56

-“SovyetlerdenKazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, AsyaAvrupa, AYSAM, Temmuz 2005, sayı: 3

- “Türk Kimliği Karşısında Aydınların Bilişsel ve Sosyolojik Dünyası”, 2023 Dergisi, 15 Ocak 2009, Sayı: 93

- “Turancılık ve Türk Milliyetçiliği Arasındaki Bağ Üzerine Mülahazalar”, 2023 Dergisi, Sayı: 95.

- “Bir Orta Çağa Dönüş Projesi Olarak Anayasal Vatandaşlığı Anlamaya Giriş”, 2023 Dergisi, 15 Temmuz 2009, Sayı: 99

- “Küreselleşen Dünyada Kimliğin Yükselişi”, Konya Ticaret Odası İpek Yolu Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 264.

- “Türkiye’de Etnik Çatışmayı Kitleselleştiren Dinamikler”, 2023 Dergisi, Kasım 2009, Sayı: 103

-  “Türk Aydını ve Kendinin Ötekileştirilmesi”, 2023 Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 104, s. 58-69.

-  “Türk Kimliği ve Nominalist Aydınlar”, 2023 Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 106, s. 38-47.

- “Nevruz ve Ergenekon Üzerine Düşünceler”, 2023 Dergisi, Nisan 2010, Sayı: 108, s. 76-79.

-  “Terörün Gözardı Edilen Boyutu: Aydınlar”,  2023 Dergisi 2010, Sayı: 111, s. 32-41.

- “Etnik ve Tek Tipleştirici Suçlamaları Karşısında Türk Milliyetçiliğinin Doğuşunu Yeniden Düşünmek”, 2023 Dergisi, 2011, Sayı: 122

-  “İlk Türk Milliyetçilerinde “Türk” Algısı”, Türk Yurdu, Şubat 2011, Cilt: 31, Sayı: 282

- “Anadolucu Türk Milliyetçilerinde Turancılık”, Türk Yurdu, Eylül 2011 Cilt: 31, Sayı: 289

- “Türk Milliyetçiliğinin Güncel Sorunları Üzerine”,Türk Yurdu, Mart 2012, cilt 32, sayı: 295.

- “Türk Sorununa Giriş: Ayrılmanın Psikolojik Temelleri”, 2023 Dergisi, Kasım 2011, Sayı: 121.

- “Tarihin Kötüye Kullanımına Örnek: ‘Dersim Katliamı’ ”, 2023 Dergisi, Aralık 2011, Sayı: 128.

- “Türklük”ten “Türkiyeli”liğe Bireyin Temsil İmkânı”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, 01.07.2011, Sayı: 31

 

Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan ve Bildiri Kitabında Basılan Bildiriler

- “Sivil Toplum ve Devletin İdeolojik Bir Aygıtı Olarak Kazakistan Halkları Asamblesi”, Türk Dünyası Sosyologları Birliği’nin düzenlediği II. Türk Dünyası Sosyologları Kurultayı, 23-25 Nisan 2008, Almatı-Kazakistan.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE.

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”,Türk Ocakları Genel Merkezi, "Gençlerin Gözüyle Türkiye"Sempozyumunda, 28 Mart 2009, Ankara- TÜRKİYE.

- “Türkiye’de Anayasal Vatandaşlık Tartışmaları”, Türk Ocakları Konya Şubesi, “Türk Ocakları’nın 100. Yılında Türk Milliyetçiliği ve Çok-kültürcülük” Sempozyumu, 17-20 Kasım 2012, Konya-TÜRKİYE

- “1991-2013 Yılları Arasında Balkanlar ve Ortadoğu Türklüğü Üzerine Türkiye’de Yapılmış Sosyolojik Çalışmalar”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü “1991’den 2013 Türkiye’de Türk Dünyası Araştırmalarının Durumu Sempozyumu”, 24-26 Mayıs 2013, Manisa-TÜRKİYE

 

Kendisiyle Yapılan Söyleşiler

- “Türk Dünyası ve Türkiye-Ermenistan İlişkileri”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Bekir FUAT, GERÇEK HAYAT Dergisi, 9.3.2008.

- KANAL 24, “Keşke Olmasaydı Belgeseli”, “1944 Turancılık-Irkçılık Davası”, 16. 05.2010.

-KANAL 24, “Unutulan Manşetler” 08.12 2011.

- “Türk Kimliği, Aydınlar ve Milliyetçilik”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Afşin Selim, www.haberiniz.com, 15.12.2010.

- “Kavramlar ve Türk Milliyetçiliği Üzerine”,Nisan-2012 Gencay Dergisi, Sayı: 5

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...