Türk Silahlı Kuvvetlerinde Kadın Olmak

Yazan  17 Mart 2011
Erkeklere özgü bir alan olarak görülen ve erkek egemen bir örgütlenmeye sahip olan silahlı kuvvetlerin, gelenekselliğin çözülmesine ve modern toplumun kurulmasına verdiği destek, dolaylı da olsa kadının toplumsal konumunu etkilemiştir.

Türk Silahlı Kuvvetleri veya Türk Ordusu diğer dünya ülkelerinin ordularıyla kıyaslandığında iki özgün vasfı ile öne çıkar. Birincisi, ordu-millet özdeşleşmesi açısından kendisine mensup olunmaktan büyük bir gurur duyulur. İkincisi de Türk kültürü açısından ordumuz, dünya ordu ve savaş tarihinde diğer milletlerin ordu sistemini etkilemesi açısından özgün bir konumdadır. Bu özgünlük tarihsel süreç boyunca Türk Sosyo-kültürel yapısının içindeki temel belirleyici özelliğinden kaynaklanır. İlber ORTAYLI gibi üstad kimi tarihçiler, Türklerin dünya medeniyetine olan en büyük katkısının ordu kültürü olduğu üzerinde haklı olarak bir vurgu sahibidirler. Türk Ordusunun toplum ve kültür içindeki yeri yanında, işlevi, yapısı, örgütlenişi, savaş stratejileri ve taktikleri, dünya toplumlarının ordularının biçimlenmesinde kayda değer katkıları olmuştur.

Osmanlı-Türk modernleşmesinin başlangıcının da ordu merkezli gerçekleştiği hakikati hatırlandığında, ordunun Türk devleti ve toplumu açısından yeri ortaya çıkar. İlk modern eğitim merkezleri, modern teknik aktarımları tamamen orduya ve ihtiyaçlarına bağlı olarak teşkil edilmiştir. Bu modernleşme hareketleri sadece ordunun teknik ihtiyaçlarının karşılanması gibi bir özelliğe değil, aynı zamanda modern düşünce ve zihniyetin oluşması gibi boyutları da ordu üzerinden gelişme imkanı bulmuştur.

Türk toplumunda ordu kültürü, Sosyo-kültürel yapıyı, geleneği, yaşam biçimini ve zihniyet örüntülerini biçimlendiren bir konumda iken aynı zamanda toplumun cinsiyet bazında kategorileştirildiğinde kadınların bu ordu kültürü içindeki etkisi, yeri, işlevi nedir diye merak edebiliriz. Ordu ve silahlı kuvvetler genelde erkek mesleği olarak kabul edilir. Bu yargı büyük ölçüde geçerlidir. Fakat Türk ordusunun bir başka özelliği de tarihten gelen bir özellik olarak ordu millet biçiminde adlandırılmasıdır. Ordu millet demek, milleti oluşturan Sosyo-kültürel unsurlar ile yine bunun içindeki ordunun işlev ve yapı açısından özdeş olduğu anlamına gelir. Cinsiyetler arasında bir fark ayrımı yapılmaksızın Türk milleti aynı zamanda hep birlikte bir ordu mensubudur. Bir meslek olarak kategorileştirilmesi sadece biçimsel bir sabitlemedir.

Orduya katılacakların bu süreçteki gidiş ve gelişlerinde sergilenen ve toplumsal önem hiyerarşisinde en yukarılarda yer alan asker olma ritüelleri, simgesel gücü açısından toplum içerisinde tezahür eden çok etkili bir eylemler bütününü teşkil eder. Öyle ki askerlik yapmayanın adamlığı eksik kabul edilir. Ve yaptığı kimi hatalar bu asker olmama durumuna bağlanır. Askere gitme ve gelme düğün mertebesinde önemli addedilir ve özgün gelenekler oluşturmuştur.

Modern öncesi dönemde asker olma işlemi erkek ağırlıklı bir meslek olmakla birlikte savaşta bu ayırım büyük ölçüde ortadan kalktığı da bir vakıa'dır. Bunun son örneğini Osmanlının dağılışı döneminde ve özelikle milli mücadelede kadınların vatan savunmasında oynadıkları çok işlevli rol göz önüne getirildiğinde "millet ordunun" ne anlam taşıdığı rahatlıkla görülebilmektedir.

TSK, Osmanlının dağılışından Türkiye devletinin kuruluş aşamasına kadar sivil örgütlenmenin iflası ve zayıflığına bağlı olarak devletin ve toplumun sürekliliğinde temel belirleyici rol oynamıştır. Ordu, Türk siyasal kültürü başta olmak üzere Sosyo-kültürel yapının bütün alanlarında doğal olarak gerek düşünsel ve örgütleniş biçimi açısından ve gerekse standart eylemler örüntüsünün oluşması sürecinde etkin olarak yer almıştır. Türk devlet örgütlenmesi ve sosyal yapısında ordunun görünen bu işlevi tarihten gelen ordu millet algısıyla birleştiğinde şu gerçekle karşılaşırız ki orduya özgü ilişkiler biçimi ve davranış örüntüsü aynı zamanda "milli karakterimizin" teşkilinde de içkin olarak bulunur.

Genel hatlarıyla bu değerlendirmelerimiz çerçevesinde bugün TSK'nın toplumla bağları konusunda farklı görüşler söz konusudur. En güvenilir devlet kurumu olmasının yanında ordunun kendi içinde meydana getirdiği keskin kurallar sistemi ile halktan koptuğu görüşü de yaygındır. Cumhuriyetin olgunlaşma süreci içerisinde dönem dönem konjonktürel etkilenmelere de bağlı olarak katı, pozitivist, bazen de ideolojik (özellikle darbe ve muhtıra dönemlerinde) uygulamaları ordunun Türk kültür değerlerinden uzaklaşmasının bir tezahürü olarak Türk Milletinin bağrında sıkıntılara sebep olduğu da yaygın bir yaklaşımdır. Mevcut kültürel ve toplumsal yapıyla eklemlenmesini zorlaştıran hususlar ordu mensuplarının kast biçimindeki ilişkiler ağı yani; barınma, dinlenme, alışveriş, eğlenme, eğitim vb. alanlarda kendine özgü mekansal yaşam alanlarının inşa edilerek çizilen sınırlardan kaynaklanmaktadır. İdeolojik veçhesi güçlü olan ordunun Osmanlıdan tevarüs eden pozitivist karakterinin "katı" bir hal alması toplum nezdinde simgesel boyutu güçlü başörtüsü gibi giyim biçimlerine karşı takınılan tutum mevcut sosyal-kültürel mesafenin oluştuğu noktalardır.[1]

Bugün ekonomi, eğitim, sağlık, sivil toplum vb. etkinlik alanlarında kadınların yeri, işlevi, sorunları çeşitli disiplinlerin araştırma konusu yapılmış olmakla birlikte ordunun kadınla ilişkisini veya orduda kadınları ele alan bir çalışma yok denecek orandadır. Bu makale de işte Türk ordusunda kadın olma üzerine yapılmış sosyolojik bir çalışmadan bahsetmek istiyorum. Bu eser, Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim üyesi Sayın Hurigül EKEN hanımefendiye ait olan "Rol Etkileşimi Bağlamında Kadın Subaylar"dır.[2] Eseri Konya'da bilim, sanat, felsefe alanlarında herhangi bir ekonomik kaygı gütmeden özgün dizgi ve kapaklarıyla pek çok eserin yayınlaması ile dikkatleri çeken Palet Yayınları çıkarmıştır.

Türk sosyolojisinde çeşitli meslekler üzerinde ve sosyal kurumlarda kadını inceleyen çalışmalara rastlanmasına rağmen, Türk Silahlı Kuvvetlerinde kadın olgusunu ele alan çalışmanın yokluğu tanıtacağımız eserin önemini ortaya koymaktadır.

Çalışmanın konusu, maskülen olarak ifade edilebilecek subaylık mesleğiyle uğraşan kadınların aile içi rollerinin neler olduğunu saptamak ve "aile içi rol-mesleki rol" etkileşimini incelemektir. Kadın subayların aile içi rol ve mesleki rol etkileşiminin incelendiği çalışmada araştırmanın amacı öncelikle, Türkiye'de Cumhuriyet dönemindeki yapısal dönüşümlerin doğrudan etkilediği toplumsal cinsiyet düzeninin, ayrıntılı bir açıklamasını yapmaktır. İkincisi, söz konusu dönüşümlerin ve toplumsal cinsiyet ile ilgili yeni yapılanmaların, cinsiyet politikalarının Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki kadın subayları ne şekilde etkilediğini, kurgusal ve gerçeklik boyutundaki farklılığın kaynaklarını tespit etmektir. Üçüncüsü, kadın subayların ebeveyn aile yapısını belirlemek, onlarla yaşam tarzı farklılıklarını incelemek ve ebeveyn ailelerinin kadın subayların aile içi rolü üzerinde etkili bir faktör olup/olmadığını ortaya koymaktır. Dördüncüsü kadın subayların aile içi sorumluluklarının neler olduğunu belirlemek, eşler arasında uyumun sağlanması için gerekli koşulları saptamak, kadınların çalışması nedeniyle aile içi rol ile mesleki rol çatışması yaşanıp/yaşanmadığını belirlemek ve bunun üzerinde etkili olan faktörlerin neler olduğunu ortaya koymaktır. Beşincisi bir kariyer meslek olan subaylık mesleğinde kadınların kendilerini hangi arkadaş grubuna daha yakın hissettiklerini saptamaktır. Dolayısıyla çalışmanın son amacı, toplumsal cinsiyet konusunda cinsiyet sosyolojisi ile ilgili literatüre katkıda bulunmaktır.

Yazar, "Türkiye'de tarihsel dönemlerin cinsiyet rolleri üzerindeki etkisi en bariz biçimde askeri alanda görülmektedir," diyerek Türk Silahlı Kuvvetlerinde kadın olmanın taşıdığı anlama vurgu yapmaktadır. Eserin kavramsal çerçeve bölümünde, toplumsal cinsiyetin oluşum bileşenlerinin ne olduğu, kadınlık ve erkeklik biçimlerinin ne şekilde algılandığı, "mesleki rol" ve "aile içi rol" gibi temel kavramların hangi davranışları içerdiği ve bireyin her iki rolüne uyum sağlayamamasından kaynaklanan "rol çatışması" kavramları üzerinde durulmuştur. Ayrıca mesleki rol ve kariyer meslek kavramları açıklanmıştır.

Kuramsal çerçeve bölümünde ise, yapısal fonksiyonalist kuramcı Talcott Parsons'ın cinsiyet rolü farklılaşması kuramı, feminist-psikanalitik kuramcı Nancy Chodorow'un anneliğin yeniden üretimi ve modernleşme teorilerinden yararlanılarak kadın subayların mesleki ve aile içi rollerinin analizine çalışılmıştır.

"Türk Modernleşmesi ve Kadın Kimliğine Yönelik Söylem ve Pratikler" adlı bölümde tarihsel bir bakış açısı gözetilerek, Cumhuriyet Döneminde sosyo-kültürel süreçlere bağlı olarak üretilen söylemler ve politikaların, toplumsal cinsiyetin yapılandırılması üzerindeki etkilerine değinilmektedir. Geleneksel eğilimlerine rağmen Tanzimat ve Meşrutiyet dönemleri ile karşılaştırıldığında yine de radikal çizgiler taşıyan Cumhuriyet dönemi, aynı zamanda kadınların kamusal alanda yer almaya başlamaları ve bunun toplumsal etkileri ağırlıklı olarak ele alınmıştır.

"Kadın Kimliğine Yönelik Söylem ve Stratejilerin Uygulandığı Mekân Olarak Ordu (Silahlı Kuvvetler)" adlı bölümde, öncelikle dünya ordularında kadınların konumları üzerinde durulmuş, sonra Türkiye'de kadın subayların durumu tarihsel perspektif içinde ele alınmaya çalışılmıştır. Araştırma, TSK'nin Kara, Hava, Deniz kuvvetleri ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Eğitim Hastanesi ve Hemşirelik Yüksek Okulu'nda görevli kadın subaylara da anket uygulanmıştır. Araştırmanın evreni Ankara, İzmit (Gölcük/Karamürsel), Konya, Eskişehir'deki Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı Kuvvet Komutanlıkları ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi Eğitim Hastanesi ve Hemşirelik Yüksek Okulu'nda görevli bayan subaylardan oluşmaktadır.

Batı-dışı toplumların aydınlarında ana eğilim olan, Batının kendi tarihsel ve toplumsal gelişiminin bir ürünü sorunları ve bu sorunlara karşı geliştirilen çözüm tekniklerinin genelleştirilerek evrensel bir model olarak sunulması entelektüel ve akademik yaşamın başat sorunlarındandır. Bu sebeple Batının tarihsel yapısına bağlı ortaya çıkan toplumsal ve kültürel yapının sonucu olan tespitlerin ve eleştirilerin bizim toplumumuza teşmil edilmesi oryantalist bir bakış açısının ürünüdür. Sosyolog Hürigül EKEN'de bu hataya kapılmaktan kendini kurtaramamıştır. Bir örnekle eleştirimizi somutlaştıralım. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bir meslek olarak ordu Türk toplumunda biçimsel bir vurguya sahiptir. Disiplini, ilişkiler sistemi, vatan, millet, devlet gibi nosyonlarla özdeştir. Bununla birlikte yazarın da benimsediği görülen ve batı anlayışını temsil eden, "çağlar boyu erkeklere özgü bir alan olarak görülen ve erkek egemen bir örgütlenmeye sahip olan silahlı kuvvetlerin, gelenekselliğin çözülmesine ve modern toplumun kurulmasına verdiği destek, dolaylı da olsa kadının toplumsal konumunu olumlu bir şekilde etkilemiştir", yargısını bizim ordumuz ile özdeşleştirmek doğru bir yaklaşım değildir. "Batının erkek egemen yapısının dayandığı geleneği orduların çözdüğü" yargısı gibi kabuller, Batının özgün sosyal gelişimin bütün toplumlara teşmil edilerek genelleştirilmesinden başka bir anlam taşımaz.



[1] Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yürütülen sistematik yıpratma faaliyetlerinin "türban" eksenli olarak bir meşruiyet sağlamaya çalıştığı gözlerden kaçmamaktadır.

[2] Palet Yayınları, Konya, 2010, 240 s.

İkbal Vurucu

Eğitim

2006 -2009 Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Mezunu.

2000-2005 Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Hukuk-Felsefe Fakültesi, Sosyoloji Bölümü.

 

 İş Deneyimi

- Türk Dünyası Sosyologlar Birliği I. Kurultayı Bildirilerinin Yardımcı Editörü.

- Dünya Gençleri Dostluk ve Dayanışma Derneği (Türk Dünyası Gençlik Topluluğu) Danışmanı.

- 2006-2009 arasında Serhat Kitapevi Yayın Editörü.

-01.09. 2010-15.06.2011 arasında 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal ve Politik Araştırmalar Merkezi Koordinatörü

- 01.10.2012- … 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi Yardımcı Editörü

 

Yabancı Dil

İngilizce,

Kazakça, Özbekçe, Kırgızca gibi Türk lehçeleri

 

Aldığı Ödüller

- Hoca Ahmet Yesevi Uluslar Arası Türk-Kazak Üniversitesi Rektörlüğünce Türk Dünyası Öğrencileri ile ilişkilerindeki başarıları ve kütüphane çalışmaları sebebiyle “Teşekkür Belgesi”.

- Türk Ocakları Genel Merkezi’nin düzenlemiş olduğu "Ekonomik, Siyasi ve Kültürel Alanların Türk Dünyasında Yakınlaşmayı Artırma Bakımından Önem ve Öncelik Sıraları" konulu makale yarışmasında “Türk Dünyasında Ortak Tarihin Tasarımında Bazı Zihinsel Perspektifler Üzerine”, isimli çalışma ile üçüncülük. 15.5.2008.

 

YAYINLAR

1. Kitaplar

1. A- Basılanlar

Çokluktan Birliğe: Türk Kimliğinin Yeni Boyutları,  Serhat Kitapevi, Konya, 2010.

Nominalist Aydınların Soykütüğü1: Terörizm Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Nominalist Aydınların Soykütüğü 2: Türk Kimliği Üzerine Bir Analiz, Gençlik Kitapevi, Konya, 2011.

Kamu Ruhu: Post-modern Kimliksizliğe Karşı Duruş, Ed: İkbal VURUCU-Mustafa YİĞİT, Palet Yayınları, Konya, 2011.

Doğu Raporu: Bölgede Türk Kimliği ve Türklük Algısı, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu/ Ali Aydın Akbaş, Kripto, Ankara, 2011.

Faili Meçhuller Dosyası, Ümit Özdağ/ İkbal Vurucu, Kripto, Ankara, 2011.

Sona Doğru Kürt Açılımı, Sarkaç Yayınları, Ankara, 2012.

Türkiye’de PKK Terörü Neden Bitmez?: Kan ve Kalem İlişkisi Üzerine Araştırmalar, Altınpost Yayınları, Ankara, 2013.

 

1. B- Basım Aşamasında ve Basıma Hazırlananlar

Türk Milliyetçilerinde Turancılık Algısı, (Yayına Hazır).

Arafta Bir Kimlik Türklük: Milli Kimlik ve Çokkültürcülük Üzerine, 2 Cilt, (Yayına Hazır).

Yurttaşlık ve Kimlik: Doğudan Batıya Örneklerle, (Ed. Gürsoy Akça-İkbal Vurucu), (Basım Aşamasında)

Türk Milliyetçiliği’nin 100 Yılı: Tarih, Hal, Gelecek, 2 Cilt, (Basım Aşamasında)

Çeviriler

- Ahmet DOĞAN, Bulgaristan: Soya Dönüş ,(Çev: Akif ŞABAN-İkbal VURUCU), [Yayına Hazır].

- Sabit ŞİLDEBAY, Kazak Bağımsızlık Hareketi, (Kazak Türkçesinden), 210 s. [Yayına Hazır]. 

- Ordalı KONIRATBAYEV, Turar Rıskılov, (Kazak Türkçesinden), 472 s. [Yayına Hazır].

- M. S. AJENOV- D. E. BEYSENBAYEV, Sotsialnaya Stratifikatsiya v Respublike Kazahstan, (Rusçadan) 160 s. [Yayına Hazır].

 Kitap İçinde Makaleler

- “Bir Bilinç Kırılması: Milli Tarih’ten Yerel Tarih’e”, Prof. Dr. Nimetullah HAFIZOĞLU’na Armağan içinde. BAL-TAM, Prizren-KOSOVA, 2012.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE. Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, Ankara, s.717-761.

- Prof. Dr. Dr. Kâzım Yaşar Kopraman Armağanı içinde “Milli-Tarih, Çok-Kültürcülük ve Endoktrinasyon Üzerine”, (Ed. Doç. Dr. Altan Çetin), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, 2012.

 

Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanan Makaleler

- “Türkoloji Üzerine Düşünceler”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 2, Mart 2005, Prizren-KOSOVA, s. 248-252.

- “Sovyetlerden Kazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 7, Eylül 2007, Prizren-KOSOVA, s. 36-54.

- “Türk Dünyasında Kimlik ve Kavramlaştırma Sorunları”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 9, Eylül 2008, Prizren-KOSOVA, s. 12-22.

-“Türk Dünyasında Demokrasiyi Anlamaya Giriş, Kazakistan Merkezli Bir Çözümleme”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türkiyat Araştırmaları, Sayı: 8, BAHAR 2008, Prof. Dr. Cihat Özender Özel Armağanı.

- “Kaşgarlı Mahmud ve Türk Birliği”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 4 (21), Bakı 2008, s. 2-10.

“Selahaddin Halilov, Türk Birliği, Felsefe”, Felsefe ve Sosial-Siyasi Elmler Jurnal, Sayı: 5 (22), Bakı 2009.

- “Prof. Dr. Hüseyin Ayan: Türklük Bilimine Adanmış 60 Yıl”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 10, Mayıs 2009, Prizren-KOSOVA, s. 120-125.

- “Türk Dünyasında Ortak Tarih Tasarımı ve Bazı Zihinsel Perspektifler”, TURAN Dergisi, 2010, Sayı: 9, s. 7-15.

- “Çok Kültürlülük Tartışmaları, Toplumsal Bütünlük Kaygısı ve Yeniden Milletleşme (Kazakistan Halkı Asamblesi Örneği”), Gürsoy Akça-İkbal Vurucu, Manas Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 12, Sayı 24 (2012)

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”, BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, Sayı: 17, Prizren, Eylül-2012, s. 105-131

- “Kimliklerin Çatıştığı Bir Alan: Ulus-Devlet ve Vatandaşlık”, Yeni Türkiye Dergisi, [Yeni Anayasa Tartışmaları Özel Sayısı], Sayı:50, Ocak-Şubat, 2013, s. 444-478.

- “Başkanlık Sistemi ve Kürt Sorunu Tartışmaları”, Yeni Türkiye Dergisi, [Başkanlık Sistemi Özel Sayısı], Sayı: 51, Mart-Nisan, 2013, s. 886-897.

- “ ‘Ulus-Devlet’ Polemiği: İbretlik Bir Panorama”, 21. Yüzyıl Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2013, Sayı: 3, s. 1-17. 

 

 Ulusal Dergilerde Yayımlanan Makalelerden Seçkiler

- “Sosyolojik Bir Olgu Olarak Çok Kültürlülük”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2007, sayı:79

- “Bir Ortaçağa Dönüş Projesi: Anayasal Vatandaşlık”, 2023 Dergisi, 15 Kasım 2008, Sayı: 91

-“Türk Dünyasında Sivil Toplum Üzerine Düşünmek ve Bir Sosyoloji Kurultayı”, Jeopolitik Dergisi, Temmuz 2008, sayı: 56

-“SovyetlerdenKazakistan’a Etnik İlişkiler Sistemi”, AsyaAvrupa, AYSAM, Temmuz 2005, sayı: 3

- “Türk Kimliği Karşısında Aydınların Bilişsel ve Sosyolojik Dünyası”, 2023 Dergisi, 15 Ocak 2009, Sayı: 93

- “Turancılık ve Türk Milliyetçiliği Arasındaki Bağ Üzerine Mülahazalar”, 2023 Dergisi, Sayı: 95.

- “Bir Orta Çağa Dönüş Projesi Olarak Anayasal Vatandaşlığı Anlamaya Giriş”, 2023 Dergisi, 15 Temmuz 2009, Sayı: 99

- “Küreselleşen Dünyada Kimliğin Yükselişi”, Konya Ticaret Odası İpek Yolu Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 264.

- “Türkiye’de Etnik Çatışmayı Kitleselleştiren Dinamikler”, 2023 Dergisi, Kasım 2009, Sayı: 103

-  “Türk Aydını ve Kendinin Ötekileştirilmesi”, 2023 Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 104, s. 58-69.

-  “Türk Kimliği ve Nominalist Aydınlar”, 2023 Dergisi, Şubat 2010, Sayı: 106, s. 38-47.

- “Nevruz ve Ergenekon Üzerine Düşünceler”, 2023 Dergisi, Nisan 2010, Sayı: 108, s. 76-79.

-  “Terörün Gözardı Edilen Boyutu: Aydınlar”,  2023 Dergisi 2010, Sayı: 111, s. 32-41.

- “Etnik ve Tek Tipleştirici Suçlamaları Karşısında Türk Milliyetçiliğinin Doğuşunu Yeniden Düşünmek”, 2023 Dergisi, 2011, Sayı: 122

-  “İlk Türk Milliyetçilerinde “Türk” Algısı”, Türk Yurdu, Şubat 2011, Cilt: 31, Sayı: 282

- “Anadolucu Türk Milliyetçilerinde Turancılık”, Türk Yurdu, Eylül 2011 Cilt: 31, Sayı: 289

- “Türk Milliyetçiliğinin Güncel Sorunları Üzerine”,Türk Yurdu, Mart 2012, cilt 32, sayı: 295.

- “Türk Sorununa Giriş: Ayrılmanın Psikolojik Temelleri”, 2023 Dergisi, Kasım 2011, Sayı: 121.

- “Tarihin Kötüye Kullanımına Örnek: ‘Dersim Katliamı’ ”, 2023 Dergisi, Aralık 2011, Sayı: 128.

- “Türklük”ten “Türkiyeli”liğe Bireyin Temsil İmkânı”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, 01.07.2011, Sayı: 31

 

Uluslararası Bilimsel Toplantılarda Sunulan ve Bildiri Kitabında Basılan Bildiriler

- “Sivil Toplum ve Devletin İdeolojik Bir Aygıtı Olarak Kazakistan Halkları Asamblesi”, Türk Dünyası Sosyologları Birliği’nin düzenlediği II. Türk Dünyası Sosyologları Kurultayı, 23-25 Nisan 2008, Almatı-Kazakistan.

- “Türk Birliği Perspektifinden Kaşgarlı Mahmud’u Yeni Bir Okuma Denemesi”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Uluslar arası II. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu “Kaşgarlı Mahmut ve Dönemi”, 28-30 Mayıs 2008, Ankara-TÜRKİYE.

- “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tevarüs Edemeyen Bir Düşünce: Turancılık”,Türk Ocakları Genel Merkezi, "Gençlerin Gözüyle Türkiye"Sempozyumunda, 28 Mart 2009, Ankara- TÜRKİYE.

- “Türkiye’de Anayasal Vatandaşlık Tartışmaları”, Türk Ocakları Konya Şubesi, “Türk Ocakları’nın 100. Yılında Türk Milliyetçiliği ve Çok-kültürcülük” Sempozyumu, 17-20 Kasım 2012, Konya-TÜRKİYE

- “1991-2013 Yılları Arasında Balkanlar ve Ortadoğu Türklüğü Üzerine Türkiye’de Yapılmış Sosyolojik Çalışmalar”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü “1991’den 2013 Türkiye’de Türk Dünyası Araştırmalarının Durumu Sempozyumu”, 24-26 Mayıs 2013, Manisa-TÜRKİYE

 

Kendisiyle Yapılan Söyleşiler

- “Türk Dünyası ve Türkiye-Ermenistan İlişkileri”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Bekir FUAT, GERÇEK HAYAT Dergisi, 9.3.2008.

- KANAL 24, “Keşke Olmasaydı Belgeseli”, “1944 Turancılık-Irkçılık Davası”, 16. 05.2010.

-KANAL 24, “Unutulan Manşetler” 08.12 2011.

- “Türk Kimliği, Aydınlar ve Milliyetçilik”, Söyleşiyi Gerçekleştiren: Afşin Selim, www.haberiniz.com, 15.12.2010.

- “Kavramlar ve Türk Milliyetçiliği Üzerine”,Nisan-2012 Gencay Dergisi, Sayı: 5

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display