Türk Konseyi'nden Diaspora Adımı

Yazan  03 Temmuz 2013

Türk Konseyi’nden Diaspora Adımı

Giriş

Türk Dünyası için önemli bir eksiklik, Bağımsız Türk Cumhuriyetleri’nin ve diğer Türk topluluklarının uluslararası camiada sesi olabilecek, birlikte hareket etmeyi sağlayacak ve sistemleştirilmiş bir birliktelik yapısı ile sürekliliğin sağlanabileceği bir yapının olmayışıdır. Bu eksik yapı için, “Türk Dünyasının diplomatik yaptırım gücünün etkin kullanılamamasının ve uluslararası politikada önemli bir denge olamayışının temel sebebidir” ifadesi abartılı olmayacaktır. Bu bağlamda söz konusu eksikliğin giderilmesi amacıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi – TDİK)’nin 2013 başında “Türk diasporalarının ortak hareket etmesi” düşüncesi çerçevesinde atılan adımlar dikkate alınmalıdır. Bu incelemenin temel konusu Türk Konseyi çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen Türk diasporalarının birlikte hareket etme çalışmalarıdır.

Türk Konseyi (Keneşi)

Türk Konseyi - TDİK, Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacıyla kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye olan  2009’da kurulmuş bir uluslararası örgüttür.[1] Bu örgüt siyasi teşkilatlanmaları, ekonomik yapıları, idari sorunları, kültürel dokuları ve demografik özellikleri ile birçok ortak payda da buluşan devletlerin birlikte hareket etme arzusu olarak, doğal bir sonuç ve jeopolitik bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır.[2]

Türk Dünyası’nın çok boyutlu ilişkilerinin geliştirilmesi ve süreklilik arz etmesi için büyük önem taşıyan bu örgüt faaliyet alanına üye ülkelerin diasporalarının birlikte hareket etme düşüncesi neticesinde yeni bir boyut eklemiştir. Bu bağlamda Türk Diasporaları temsilcilerinin toplantıları, Diaspora temsilcilerinin izleyeceği yolun ortaya konulması açısından önem arz etmektedir.

Türk Diasporaları Toplantıları

Türk Konseyi üye devletleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’de diaspora konularını yetkisinde bulunduran resmi kurum ve kuruluşların üst düzey katılımıyla başlatılan Türk diasporalarının ortak hareket etme çalışmalarının ilki 24 Ocak 2013’te Bakü’de düzenlenen toplantı ile gerçekleştirilmiştir. 24 Ocak’ta gerçekleştirilen toplantıya Azerbaycan Cumhuriyeti Diaspora İşlerinden Sorumlu Devlet Komitesi Başkanı Nazim İbrahimov, Kazakistan Cumhuriyeti Dünya Kazakları Birliği Birinci Başkan Yardımcısı Talgat Mamashev, Kırgız Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Dış Göç Dairesi Başkanı Kushtar Aitmatov ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkan Yardımcısı Gürsel Dönmez’in katılmıştır. Türk Konseyi diasporalar toplantısının ilkinde Türk Konseyi’nin Nahçıvan Anlaşması’nda ortaya konulan amaç ve görevleri teyit edilmiş; diasporaların yurtdışında ülkelerinin imajının iyileştirilmesinde ve kamuoyunu etkilemede oynadığı önemli rolün altı çizilmiş; Türkdildeş ülkeler arasındaki birlik ve dayanışmayı tamamlamak üzere dünyadaki Türkdildeş diasporalar arasında işbirliğinin artmasına olan ihtiyaç vurgulanmıştır. Toplantıda ayrıca diasporaların işbirliğinin sağlanması için bu toplantıların sürekliliğinin kaçınılmaz olduğu ifade edilmiştir.[3]

Türk Konseyi Diaspora İşlerinden Sorumlu Bakanlar ve Kuruluş Başkanlarının 2. Toplantısı 14 Mayıs 2013’te Ankara’da yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Türk Keneşi üye devletlerinden yetkililerinin yanı sıra TÜRKPA Genel Sekreteri Ramil Hasanov ve TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Fırat Purtaş katılmıştır. Toplantıda Türk Konseyi Türkdildeş Diaspora ‘Ortak Hareket Stratejisi’ kabul edilmiştir. Stratejiyi Azerbaycan Cumhuriyeti adına Diaspora İşlerinden Sorumlu Devlet Komitesi Başkanı Nazim İbrahimov, Kazakistan Cumhuriyet’i adına Dünya Kazakları Birliği Birinci Başkan Yardımcısı Talgat Mamashev, Kırgız Cumhuriyeti adına Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Ermek İbraimov, Türkiye Cumhuriyeti adına Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ törenle imzalamıştır. Strateji, “diasporaların bulundukları ülkelerde haklarını koruyan, bu ülkelerin sosyo-politik kurumlarında gerektiği şekilde temsil edilen, aynı zamanda anavatanlarıyla bağlarını güçlendirmiş ve yaşadıkları ülkelerde onun çıkarlarını savunan etkin mekanizmalar haline gelmesine yönelik ortak adımlar atılmasını öngörmektedir. Üye ülkelere ve tüm Türk dünyasına yönelik olumsuz faaliyetlere karşı işbirliğinin eşgüdümlü olarak sürdürülmesi de stratejinin öncelikli konuları arasında yer almaktadır.” [4]

Türk Konseyi çalışmaları kapsamında 21 Haziran 2013’te Bakü’de Türk Keneşi Diaspora Örgütlerinin 1. Forumu düzenlenmiştir. Foruma başta Türk Keneşi üye devletleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’nin diaspora işlerinden sorumlu Bakanlar ve kuruluş başkanları olmak üzere dünyanın 50’ye yakın ülkesinden 600’e yakın diaspora temsilcisi katılmıştır. Toplantıda yurtdışında yaşayan Türk diasporalarının değişik problemleri ve onların çözüm yöntemleri, ayrıca diasporaların önündeki fırsatlar ve onları gerçekleştirme yolları tartışılmıştır. Ayrıca katılımcılara “Türkdildeş Diaspora Ortak Faaliyet Stratejisi” tanıtılmıştır.[5]

Sonuç

Türk Konseyi üye ülkeleri arasında atılan bu adım, Türk Dünyası için büyük önem arz etmektedir. Türk Konseyi’nin diaspora hamlesi ve “ortak hareket stratejisi” iletişim noksanlığını ortadan kaldıracak ve birlikte hareket etme gereksinimine cevap verecek bir potansiyeli bünyesinde barındırmaktadır. Ayrıca bu adım yeni bir ufuk açmıştır diyebiliriz, ufukta Türk Dünyası meseleleri konusunda ortak dış politikanın ışığı görülmektedir.

Türk diasporasının ortak hareket stratejisinin başarıya ulaşması halinde;

1)      Diaspora mensubu vatandaşların ülkeleriyle bağlantıları güçlenecek ve bulundukları ülkede etkin bir güç haline gelmelerinin önü açılacaktır,

2)     Türk Dünyası’nın sorunları dünya kamuoyunda ve uluslararası örgütlerde kolaylıkla gündeme getirilebilecek ve çözüm için bir kamuoyu oluşturulabilecektir,

3)     Dünyanın farklı coğrafyalarındaki Türklerin birbirinden haberdar olması sağlanacak ve birliktelik şuuru güçlenecektir.

Son olarak, yapılan çalışmaların Türk Konseyi’ni yakından takip eden ancak Türk Konseyi’ne üye olma konusunda çekimser davranan Türk devletlerinin bu çekimser tavrını ortadan kaldıracağı inancıyla Türk Dünyası için “ortak hareket etme” konusunda önemli bir başlangıç kabul edilebileceğini ifade etmek yerinde olacaktır.

 


[2] Ahmet Turan ESEN, “Türk Konseyi, Türk Birliği’nin Anahtarı Olur Mu?” 21. Yüzyıl Dergisi, Sayı:47, Kasım-2012, s.13.

[3] “Türk Konseyi Diasporalar Birinci Toplantısı Bakü’de yapıldı”, http://www.turkkon.org/icerik.php?no=207

[4] “Türk Keneşi Diaspora İşlerinden Sorumlu Bakanlar ve Kuruluş Başkanlarının 2. Toplantısı Ankara’da yapıldı”, http://www.turkkon.org/icerik.php?no=233

[5] “Türkdildeş Diaspora Örgütleri 1.Forumu gerçekleşti”, http://www.turkkon.org/icerik.php?no=254

 
Ahmet Turan Esen

İlk ve orta öğrenimini Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde tamamlamıştır. Lisans eğitimini (2006-2010 dönemi) Kırıkkale Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde başarıyla tamamlamıştır. Daha sonra Yalova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Uluslararası İlişkiler anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimine başlamıştır. Halen Yalova Üniversitesi’nde Yüksek Lisans öğrencisi olan Ahmet Turan Esen, “Türkiye-Azerbaycan İlişkileri ve Türkiye’nin Güney Kafkasya Politikasına Yansımaları” başlıklı yüksek lisans tezini hazırlamaktadır.

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’ndeki görevine Nisan-2012’de başlamıştır.

 

Yabancı Diller

İngilizce

 

Makaleleri

Ahmet Turan Esen, Hakan Boz, Turgay Düğen, Alper Özcan, “Türkiye-Azerbaycan-KKTC Birleşik Devletleri”, 21. Yüzyıl Dergisi, Temmuz - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Davutoğlu Bakü’yü Nasıl Küstürdü?” 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, Ekim - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Türk Konseyi, Türk Birliği’nin Anahtarı Olur Mu?”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, Kasım - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Yeni Gürcistan: Batı Ekseninde Rusya’yla Dost”, 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık-2012.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display