PKK'nın Pusu ve Katliamları

Yazan  26 Ağustos 2009
Türkiye’nin terörle imtihanını kaybetme noktasına gelmesinin nedeni, geçmişte yaşananlardan yeterli ve anlamlı sonuçlar çıkarmamasıdır.

Son zamanlarda Türk halkını yirmibeş yıldır vahşi bir teröre muhatap eden PKK'ya yüklenen yeni misyon geçmişte olan biteni yeniden hatırla(t)mayı zorunlu kılmaktadır. Anaları ağlatan, bebekleri kundakta kurşuna dizen, sayısız toplu katliamın altına imza atan örgüte karşı toplumsal muhalefetin giderek azalması, üzerinde durulması gereken bir husustur. Devletin varlığına ve milletin birliğine karşı dağa çıkarak kan dökene "kan dökme", silah taşıyana "silah bırak", anaların evlatlarını pusuya düşürüp katledenlere "katletme" diyemeyenler; devlete "operasyonları durdur" demektedirler.

İnsanlık suçu işleyenler

"Barış gelsin", "analar ağlamasın", "insanlar ölmesin", "silahlar sussun" adı altında devletin PKK'nın isteklerine uygun olarak yapılanması talep ediliyor. Millete 25 yıldır kan banyosu yaptıran terörizmin nedenini "Kürt Sorunu"na bağlayanlar, millete yalan söyleyenlerdir. Bu aynı zamanda insanlık suçudur. Çünkü hiçbir sorun insan öldürmeyi, kitle katliamını ya da terörizmi haklı çıkarmakta kullanılamaz. Bu bağlamda PKK'nın insanlığa karşı işlediği suçlardan beraat etmesi anlamına gelen hiçbir düzenleme de kabul edilemez. PKK, silahını bırakırsa silahlar susar. PKK insan öldürmezse "analar ağlamaz". PKK insanları tehdit etmekten vaz geçerse, koruculuk sistemine gerek duyulmaz. Barışı bozan, insanlık düşmanlığı yapan ve insanlarımız arasına fitne sokan terör örgütüdür.

Haçlı Ordusu PKK

Terör örgütünün muhatap alınmasını, İmralı'daki teröristbaşı ile müzakere yapılmasını, PKK'nın siyasi uzantısı olan DTP ile dirsek temasına girişilmesini savunanların PKK'nın marifetlerini dikkatli bir biçimde bir kez daha gözden geçirmeleri gerekmektedir. Bunun için Özdağ'ın "Pusu ve Katliamların Kronolojisi" kitabı eşsiz bir kaynaktır. Kitapta PKK'nın niyetleri çok açık bir biçimde ortaya konmuştur. Terör örgütü kuruluş bildirgesinde "devrimci terörü vazgeçilmez bir mücadele yöntemi saydığı"nı açıklamıştır. PKK'nın yayın organı Serxebun, başlattıkları silahlı çatışmaların amacını şöyle ifade etmiştir: "Düşmanı askeri mücadeleyi uzatmak sureti ile tüketmek, maddi hasara uğratmak, askeri olarak geri çekilmeye zorlamak, uluslararası arenada siyasi anlamda tecrit olmasına ve yalnızlık içerisine itilmesine yol açmak". Bunun için PKK 1984-2009 tarihleri arasında 43.505 terörist saldırı gerçekleştirmiştir. Bu saldırılarda "kundaktaki bebekten, 100 yaşındaki ihtiyara kadar uzanan 5669 sivil yurttaş" hayatını kaybetmiştir. PKK, toplam 386 kitle katliamı yapmıştır. Bu saldırılarda şehit olan asker sayısı 4241, şehit edilen emniyet mensubu sayısı ise 217'dir.

Ümit Özdağ, eserinde, Anadolu'da Haçlı Orduları, Ermeni çetecileri ve Yunan Ordusunun gerçekleştirdiği katliamlardan sonra en büyük ve en uzun süreli katliamları PKK'nın gerçekleştirdiğini ortaya koymuştur. Bu eser sahasında ilk olmanın ayrıcalığına da sahiptir.

"Anneler ağlamasın", "insanlar ölmesin diyenler", önce anneleri kimin ağlattığını ve insanların kim tarafından öldürüldüğünü dürüstçe itiraf etmeleri gerekir. Çözüm buna bağlıdır.

İlgilenenler İçin: Ümit Özdağ, "Pusu ve Katliamların Kronolojisi" , Kripto Yayınları. Ankara. Telefon: 0312 432 19 23.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display