Bu sayfayı yazdır

Milli Muhalefet

22 Haziran sabahı radyo ve televizyonlar AB’nin Genişlemeden sorumlu komiserinin Şemdinli davasından çıkan sonuçtan AB’nin memnun olduğunu ancak bunun yetersiz bir sonuç olduğunu düşündükleri haberini veriyordu.

Habere göre AB ülkeleri Şemdinli'de gerçekleşen olaylardan komutanlarında sorumlu olduğunu düşündüklerini ifade ederek, "suçlu generallerinde" yargılanmasını arzu ediyorlarmış. Haberi dinleyince aklıma ortaokuldan itibaren hep acı ile okuduğum 19. yüz yıl Osmanlı Türk tarihi geldi.

Hani Avrupa'nın "büyük" devletlerinin Osmanlının iç işlerine karıştıkları milli haysiyetin ayaklar altına alındığı yüz yıl. Bu satırları okurken devleti yönetenlerin hep böyle bir aşağılama ile nasıl yaşadıklarını kendime sorardım. Bugün nasıl yaşadıklarını gözleyerek görüyorum. Çünkü sanki 19. yüz yıl tekrarlanıyor. Yine bizi "Avrupalı" yapacaklarını söyleyen Avrupalılar ahlaksızca ülkeyi bölünmeye sürüklüyorlar.

Öte yandan amacı ülkemizin bölünmesi olan saldırıların ve psikolojik operasyonların göğüslenerek etkisiz hale getirilmesinde bütün siyasi partilerin sınıfta kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Bütün siyasal partiler ve bürokrasinin çok büyük bir bölümü yılan karşısında korkarak hareketsiz hale gelen tavşan gibi AB karşısında donmuş durumdalar. En kabadayısı olması gereken parti bile "bende girmek istiyorum ancak onurlu olsun" diye titriyor.

Böyle bir ortamda Türkiye'ye yönelik saldırılara karşı milli-demokratik tepki milliyetçi yurttaşlardan ve sivil toplum örgütlerinden yükseliyor. Bu kişi ve kuruluşlar arkalarında en ufak bir mali destek olmadan Kuvai Milliye ruhu ile mücadele ediyorlar. Bu mücadelede hukuk ve milli demokratik tepkiyi bir araya getiren öncü isimlerden avukat… Kerinçsiz örnek bir milli tepkiyi temsil ediyor.

Kerinçsiz'in değişik zeminlerde önderlik yaptığı milli tepki asla şiddete başvurmuyor, hukuktan ayrılmıyor, demokratik tepki sınırlarını aşmıyor ancak kamuoyu yaratarak dikkatleri milli tepkiye çekiyor. Her ilde bir Kerinçsiz olsa Türkiye daha farklı bir Türkiye olurdu herhalde. Kerinçsiz'in demokratik mücadelesi ülkemizin "demokratlaştırılmasını talep eden" "AB lobisini" çılgını çeviriyor. Kerinçsiz, malum "demokrat" gazetelerin hedefi haline getiriliyor.

Çünkü amaç demokratikleşme değil, milli tepkinin yok edilerek Türkiye'nin bölünme sürecinin devam ettirilmesi. Ancak bu gerçekleşmeyecek. Çünkü Türk milleti neticede hainleri ayıklayacak rahmetli Sabah Ketene gibi kahramanları içinden çıkarmaya devam edecek. Kerinçsiz gibi binlerce Türk milli tepkiyi çığ gibi yükseltmeye devam edeceklerdir.

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü