BÖRÜ/KURT: Türk ve İtalyan (ROMA) Mitolojilerinden İskoç Mitolojisine


BÖRÜ/KURT: Türk ve İtalyan (ROMA) Mitolojilerinden İskoç Mitolojisine

Yazan  25 Aralık 2019

İnsanlık tarihi boyunca çok az hayvanın insanları korkuttuğu kadar büyülediği, etkilediği ve insanların kendilerini, ruhlarını ve toplumlarını tanımlamak için kullandığı bilinir; bu hayvanlardan biri, hatta en önemlisi Kurt’tur.

Kurt Hint toplumundan, Türk ulusuna, Greco-Roman ve Germanic kültürlerden, Baltık-Slav kültürüne, oradan Britanya adalarının kadim toplumu Keltlere, oradan da Kuzey Amerika’ya  kadar uzanır; Kurt mitolojiye, inanca ve folklora şekil verir. Uzmanlar mitolojilerinde Kurt olan toplumların, özellikle, Avrasya stepleri gibi, bozkurt habitatının olduğu coğrafyalarda yaşayan toplumlar olduğuna dikkat çekmektedir; Kurt bazen bir “avcıdır”, bazen bir “savaşçı”,  bazen “kötülük” ile özdeşleştirilir; bazen de insanoğlunun “şekil değiştirmiş” halidir.[1] Kurt, özellikle, iki ulusun mitolojisinde kurucu rol oynar. Biri Türk mitolojisi, diğeri ise İtalyan mitolojisidir.

Türk mitolojisinde Kurt, “kurt kılığına girebilen Tanrı’dır,” hemen hemen tüm Türk boyları Kurt’tan türediğine inanır. Efsaneye göre kızlarını insanlarla evlendirmeye razı olmayan Koa-çı Kağanı, iki kızını bir dağın tepesine bırakmış, kızlardan küçük olan “bu Tanrı’dır” diyerek karşılaştığı Kurt  ile evlenmiş, Kagnılı Türkler bu evlilikten türemişlerdir.  Asena efsanesine göre Çinlilerin bastığı Türk köyünden geriye bir bebek kalmıştır; gök yeleli dişi kurt bu bebeği bulur, besler ve Türk neslinin devamını sağlar. Türklere efsanevi Ergenekon’dan çıkışında yol gösteren ve cihanı fethetmelerini sağlayan da Kurt’tur.[2] Göktürk bayraklarının tepesinde Kurt başı bulunur; zira Kurt savaşçılığı, Türk’ün hızını temsil eder; olur ya Türk’e bir tehdit belirdiğinde ortaya çıkar, Kurt Türk’e yol gösterir. [3]   Türk mitolojisinde Kurt, Tanrı sembolüdür, Ata’dır, besleyen/büyütendir, yol gösteren/rehberdir.

 

 

İtalyan (Roma) mitolojisinde ise, Kurt karşımıza Tanrı, Ata, yol gösteren/rehber rolleri/motifi ile değil; besleyen/büyüten rolü ile çıkar; mitolojik olay Orta İtalya’da  geçer; Alba Longa Kralı Numitor kardeşi Amulius tarafından tahtan indirilir ve Amulius Numitor’un  erkek veliahtı olmasını önlemek için Numitor’un kızı Rhea Silvia’ı Vesta rahibesi olmaya zorlar. Rhea Silvia Vesta rahibesi olmasına rağmen hamile kalarak ikiz erkek çocuklarını, Romulus ve Remus’u dünyaya getirir.  Kral Amulius  Rhea Silvia’yı hapseder ve ikiz çocuklarının ölümünü emreder ama Kral’ın adamları çocuklara acır, bir sepete koyarak Tiber nehrine bırakır. Nehir tanrısı Tibernus, çocukların güvenliğini sağlamak için nehri sakinleştirir ve  çocukların içinde olduğu sepet bir ağaca takılır. Çocukları bulan dişi Kurt Lupa olur ve Lupa ikizleri besler. Dişi Kurt Lupa’nın Tiber’de bulduğu ve beslediği ikizler, büyüdüklerinde Kral Amulius’u tahtından indirip, yerine büyükbabaları Numitor’u getirirler; ancak kardeşler Alba Longa’da yaşamak istemez. Mitolojiye göre Romulus ve Remus’un arasında husumet girer ve  Romulus’un Remus'u öldürdüğü gün Roma şehri kurulmuştur. Roma’nın sembolü ikiz erkek çocuklarını emziren dişi Kurt’tur; Roma İmparatorluğu döneminde de Kurt Roma’nın gücünü simgeler. Remus ve Romulus efsanesinde Kurt karşımıza sadece besleyen/büyüten olarak çıksa da, Remus ve Romulus’un babalarının kimliğine dair söylencelerde babalarının Savaş Tanrısı Mars olduğuna işaret edilir;  Tanrı Mars’ın ilahi habercisinin Kurt olduğuna dikkat çeken uzmanlar, ikizlerin Kurt tarafından kurtarılmış olmalarını babaları Mars’ın iradesine bağlarlar; [4] yani Remus ve Romulus’u kurtaranın Kurt olması “tesadüf” değildir. Hal böyle olunca, İtalyan (Roma) mitolojisindeki Kurt da “Tanrı” olmasa bile “Tanrı’nın habercisi” olarak ilahi bir rol üstlenmiştir.

 

 

İskoç mitolojisinde ise Kurt bambaşka bir role bürünür; “Tanrı”, “Ata”, “büyüten” değildir; bu açıdan kökleri Yunan mitolojisine kadar uzanan ve tüm Avrupa’da yaygın olan Kurt-Adam motifine benzetilir. Ancak İskoç mitolojisindeki Kurt (Wulver), Kurt-Adam (werewolf) da değildir. Kurt-Adam insan iken Kurt’a, Kurt iken insana dönüşen, yani şekil değiştirendir ve şiddet eğilimlerini kontrol edemeyen kana susamış canavarlar olarak tasvir edilir.[5] İskoç mitolojisindeki Wulver ise bir şekil değiştiren değildir; Kelt inancı uyarınca Kurt’tan evrilmiş bir tür yaratıktır; canavar değildir; şiddet eğilimi göstermez; bilakis iyi kalpli ve cömerttir.[6] Bu noktada İskoç mitolojisindeki Kurt/ Wulver karşımıza büyüten olmasa bile besleyen, yol gösteren/rehber olarak karşımıza çıkar; zira İskoç mitolojisine göre Wulver yoksul ailelerin pencerelerine tuttuğu balıkları bırakır; hasta olan insanların evlerin önünde bekler; yolculara rehberlik eder, yol gösterir; kaybolanlara yardım eder.

 

İskoç mitolojisindeki Kurt, görüldüğü üzere, Türk ve İtalyan (Roma) mitolojilerinde olduğu gibi “Tanrı”, “Ata” değildir; Tanrı Mars’ın habercisi olmak gibi ilahi rolleri de yoktur; Kurt’tan evrilmiş bir tür yaratıktır. Bu açıdan İskoç mitolojisindeki Kurt’u/Wulver’i,  Türk ve İtalyan mitolojilerindeki Börü ve Lupa ile kıyaslamak doğru da olmayabilir; zaten Wulver fiziksel olarak da tam bir Kurt görüntüsü sergilemez. Ancak üç mitolojideki ortak nokta Kurt’un “besleyen” ve “yol gösteren”, “rehberlik eden” olmasıdır. Bu da Orta Asya’dan, Britanya adasına kadar Kurt’a yüklenen olumlu imajın ve bu olumlu imaj arkasında yatan insanoğlunun Kurt’a olan hayranlığının göstergesidir.  

 

[1] https://californiawolfcenter.org/downloads/TSR-WolvesinfolkloreReligionandMythology.pdf

[2] Fahri Dağı ve Taşkın deniz, “Somut Olmayan Kültürel Miras kapsamında Kurt Ata Kültünün Anadolu’ya Yansıması:  Safranbolu Örneği”, Karabük Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü  , Cilt 9, sayı 1, 2019, s.293-303.

[3] http://drmurataydin.com/turk-mitoloji-ansiklopedisit.pdf

[4] https://ralphhaussler.weebly.com/wolf-mythology-italy.html

[5] https://www.history.com/topics/folklore/history-of-the-werewolf-legend

[6] https://www.transceltic.com/scottish/wulver-shetlands-kind-and-generous-werewolf

Doç. Dr. Dilek Yiğit

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display