Basın Açıklaması

Yazan  07 Ağustos 2008
Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ’ın avukatının basın açıklaması:

Zanlı veya tanık olmamasına rağmen, Ergenekon Terör Örgütü İddianamesi olarak anılan iddianamede adı geçtiği için müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ hakkında, basında icapsız değerlendirmeler yapılmaktadır.

Müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ, konu ile ilgili olarak değişik basın organlarından gelen görüşme ve söyleşi tekliflerini reddetmiştir. Ancak kamuoyunun aydınlatılması ve müvekkilimin hukukunun korunması amacı ile aşağıdaki açıklamanın yapılması bir zorunluluk haline gelmiştir.

Ergenekon Terör Örgütü İddianamesi olarak anılan belgede, anılan örgütün üyesi olduğu ileri sürülen Mehmet Zekeriya Öztürk adlı şahsın bilgisayarından çıktığı ileri sürülen ve "Kişiye Özel Bilgi Notu" olarak adlandırılan yazıda;

I) Ergenekon Örgütünün lideri olarak takdim edilen E. Tuğgeneral Veli Küçük'ün, Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın MHP Genel Başkanlığı adaylığı sürecinde desteklenmesi için Mehmet Zekeriya Öztürk'e emir verdiği ve Ergenekon Örgütünün Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ı desteklemek amacı ile bazı çalışmalar yaptığı iddiası yer almaktadır.

II)Ayrıca, iddianamede anılan Örgütün mensupları tarafından MHP 8. Kurultay'ının gerçekleştiği 19 Kasım 2007 Pazar günü Kurultay salonu önünde ve içinde çatışma çıkarmayı planladıkları iddiası ileri sürülmektedir.

III)İddianamede, ayrıca, Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile iyi görüştüğü şeklinde bir iddia da ileri sürülmüştür.

İddianameye dayanılarak, bazı basın ve yayın organlarında iddialar, sanki gerçekmiş gibi, Müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'a doğruluklarını sormaya gerek duymaksızın yayınlanmıştır. Aşağıda, bu iddialara teker teker cevap verilmiştir.

I.1. İddianamede ileri sürülen, "MHP gibi bir partinin genel başkan adayının desteklenerek, MHP'nin dolaylı şekilde ele geçirilmesi projesi" büyük bir projedir. Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni İlhan SELÇUK, örgütün üst düzey yöneticisi olarak takdim edilmiştir. Eğer var olduğu ileri sürülen örgüt, Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ı MHP'nin 8. Olağan Kurultayında destekleyecek olsa idi, elinde ilk başvuracağı aracın mantıken Cumhuriyet gazetesi olacağı açıktır.

Oysa, MHP 8. Olağan Kurultayı öncesinde, Cumhuriyet gazetesinde, Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ı destekleyen bir tek makale veya haber yayınlanmamıştır. Hatta Cumhuriyet gazetesinin temel çizgisi, anılan Kurultay öncesinde Sayın Devlet BAHÇELİ'nin ve 22 Temmuz seçimleri öncesinde CHP-MHP koalisyonun desteklenmesi olmuştur.

1.2. Anılan Örgüt davasında şüpheli gösterilen Akşam gazetesi yazarı Sayın Güler KÖMÜRCÜ, MHP Kurultayı öncesi 16 Kasım 2007'de Akşam gazetesinde yayınlanan yazısında, Ümit ÖZDAĞ'ın kongreye katılmasına karşı çıkmış ve Devlet Bahçeli'nin genel başkanlığını desteklemiştir.

Anlaşılan, İddianamede katı bir hiyerarşi içinde olduğu ileri sürülen bu Örgütün liderinin verdiği emirlerin tam tersi yapılmaktadır. Bu nasıl bir emir-komuta zinciridir? Yoksa bu durum Sayın Güler KÖMÜRCÜ'nün anılan Örgüt'ün üyesi olmadığının kanıtı mıdır?

I.3. Ergenekon Örgütünün, basın yapılanması içinde yer aldığı iddia edilen ve yargılanan "acıkistihbarat.com" adlı sitenin yöneticisi Halil Behiç GÜRCİHAN "Gladyo'ya Mektuplar-Ergenekon Tiyatrosunda Son Sahne" adlı kitabının 24. sayfasında "Bir yandan bakıyoruz; İsrail'e gidip gelmekten yorulan Ümit Özdağ'ı Fatih Altaylı'nın karşısına oturtup Kerkük merkezli milliyetçiliğin altını usulca ısıtıyorsun" diyerek müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ı karalamaktadır.

Aynı yazar, kitabının 53. sayfasında ise Av. Kemal KERİNÇSİZ'i, Ümit ÖZDAĞ'ın da katıldığı bir yemeğe katıldığı için "Kemal Kerinçsiz gibilerinin çıkışları ve hatta Ümit Özdağ gibi isimlerle flörtleri kontroldan çıkabilir" diyerek, Av. Kemal KERİNÇSİZ'i suçlamaktadır. Ortaya tekrar şu soru çıkmaktadır. Bu nasıl bir terör örgütüdür ki lideri olduğu söylenen kişinin verdiği emirleri kimse dinlememekte, hatta aksini yapmaktadırlar.

Muhtemelen, Ergenekon Örgütü üyesi olduğu ileri sürülen başka yazarların da müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ı karalayan yazıları olmuştur. Yapılacak bir araştırma bunu ortaya çıkaracaktır.

I.4. Bu çerçevede, E. Tuğg. Veli Küçük'ün MHP Kongresi öncesinde Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ı desteklediği ile ilgili iddialara gelince, olan şundan ibarettir. MHP 8. Olağan Kongresi öncesinde bir çok kişi gibi E. Tuğg. Veli Küçük de kurultayı "Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın kazanmasını arzu ettiğini ve kendisini destekleyeceğini" müvekkilime ifade etmiştir. Siyasi partilerin ve siyasetçilerin kendilerini kimin destekleyeceğine karar vermek gibi bir lüksü yoktur.

Daha sonra, E. Tuğg. Veli Küçük'ün basında çıkan açıklamalarından, bu konuda bazı siyasetçiler ve gazeteciler ile görüştüğü anlaşılmaktadır. Ancak, müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'a, bu görüşmelerle ilgili herhangi bir bilgi sahibi değildir. Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ, bu görüşmelerden ancak Ümraniye Soruşturmasının basında yayınlanması sürecinde bilgi sahibi olmuştur.

II. İddianamede, anılan Örgütün mensuplarının, MHP Kurultay'ının yapılacağı 19 Kasım 2007 Pazar günü kurultay salonu önünde ve içinde, müvekkilim "Ümit ÖZDAĞ'ı MHP genel başkanlığına getirmek için her türlü çalışmayı yaptıkları, fakat başaramayınca" kongre önünde çatışma çıkarmayı planladıkları iddiası ileri sürülmektedir. Ancak iddianamede, müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın desteklenmesi için ne yapıldığı hususunda hiçbir açıklama ve somut delil gösterilmemiştir.

Öte yandan, salon önünde çıkarılması planlandığı iddia edilen sözde çatışma planları müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın bilgisi dışındadır. Ancak, Kongre öncesinde MHP Genel Merkezinin yaydığı şaiyanın "AKP iktidarının Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'a destek verdiği ve polis destekli olarak olay çıkarılmasının planlandığı iddiası" hala akıllardadır. Hatta anılan dönemde Sayın Bahçeli'nin, "Sayın İçişleri Bakanı'nın desteği ile Pazar günkü kongremize hukuk dışı bir zorlama olduğu vakit bunun hesabını AKP'den sorarız" dediği basın kayıtlarında mevcuttur.

MHP Genel Merkezi, 17 Kasım 2006 Cuma saat 17.30'da Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ı, anti demokratik bir şekilde, üyesi olmadığını iddia ettiği MHP'den ihraç etmiştir. Müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ ise, 15 Kasım 2006 Çarşamba günü herhangi bir hukuki zemin olmadan Kongre'ye gitmeyeceğini ve hukuka karşı gelmeyeceğini-kışkırtıcı zemine hizmet etmeyeceğini basın mensuplarına açıklamıştır. Bu açıklama ertesi gün gazetelerde çıkmıştır.

18 Kasım 2006 Cumartesi sabahı, Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ, yaptığı basın toplantısında hukuki bir zemine dayanmadan kongre salonuna gitmeyeceğini, herhangi bir tahrike izin vermeyeceğini, arkadaşlarının da kongreye gitmesine izin vermeyeceğini açıklamış ve bu sözüne bütün Türkiye'nin gördüğü gibi sadık kalmıştır. MHP 8. Olağan Kongresi'nde kimsenin burnu kanamamıştır.

İddianamede, yine aynı belgeye dayanılarak, "Ümit ÖZDAĞ'ın etrafında bir ekip oluşturulduğu" ileri sürülmüştür. Ancak nedense, oluşturulduğu iddia edilen ekibe mensup bir kişinin adı verilememiştir. Oysa Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ ile birlikte Kongre öncesinde tavır alan kıymetli heyette, 1965'den buyana Milliyetçi Hareket içinde kıdeme sahip, genel başkan yardımcılığı, genel sekreter yardımcılığı, milletvekilliği, MKYK üyeliği,Ülkü Ocakları genel başkan yardımcılığı, il ve ilçe başkanlığı ve MHP'li yüz binlerce ülküdaşı yer almıştır. Bunların bir çoğunun isimleri ve fotoğrafları anılan dönemde gazetelerde yayınlanmıştır.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır'ın, siyasi zerafetten ve etikten yoksun, siyasi ihtirastan kaynaklanan ve gerçek dışı olarak, 29 Temmuz 2008 tarihli Radikal gazetesine verdiği demeçte, "O yapılanmayı tespit ettik ve önlem aldık. Bizim partimiz içinde böyle bir eylem geliştirmeye çalıştılar, ancak MHP kendisini korudu" demesi suiniyetli bir beyan olup, hukuki sorumluluk gerektirir. Mehmet Şandır unutmamalıdır ki, 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesinde bugün Ergenekon örgütü suçlaması ile yargılanan İlhan SELÇUK yazıları ile MHP'ye destek vermiştir. Devlet Bahçeli bu desteğe "…değerlendirmelerini saygıyla karşıladım. Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bir aydın, iyi bir gazetecidir" şeklinde karşılık vermiştir.[1]

Eğer, İddianamede ileri sürülenleri doğru kabul edersek, Ergenekon Örgütünün 22 Temmuz seçimleri öncesinde MHP'yi desteklendiğini söylemek doğru olur mu? Bu söylemler, Türk milliyetçiliğinin siyasal temsilcisi olan MHP'yi,"Ergenekon Terör Örgütü" İddianamesi'nin arkasına sığınmak zorunda bırakmıyor mu?

III. İddianamede Mehmet Zekeriya Öztürk'ün bilgisayarında bulunduğu ileri sürülen belgeye dayanılarak, Müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile dirsek teması içinde olduğu ileri sürülmüştür. Bu iddia da gerçeğe aykırıdır. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 1 Temmuz 2006'da acıkgazete.com adlı internet sitesinde yayınlanan söyleşisinde sitesinin Yazı İleri Müdürü Birsen Altıer'e, "Ümit Özdağ Türkiye düşmanıdır" şeklinde haksız ve insafsız bir iddia ileri sürmüştür.

Doğu Perinçek ile Müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ, Ümit ÖZDAĞ'ın başkanlığını yaptığı stratejik araştırmalar merkezi tarafından Ankara'da 2002 senesinde Milli Kütüphane'de düzenlenen Birinci Ermeni Araştırmaları Kongresinde karşılaşmanın ötesinde herhangi bir karşılaşması olmamıştır.

IV. E. Tuğg. Veli Küçük ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in manevi desteği ile gerçekleştiği ileri sürülen ve İstanbul Ülkü Ocakları ve İşçi Partisi gençlik örgütünce düzenlenen, 2 Şubat 2003-Denktaş'la Omuz Omuza ve 30 Ağustos 2003-Ya İstiklal Ya Ölüm toplantılarının yapıldığı dönemde Sayın Devlet Bahçeli MHP Genel Başkanı'dır. Ülkü Ocakları mensubu gençliğin, Sayın Devlet Bahçeli'nin izni olmadan bu tür toplantılara katılmasının mümkün olmadığı bilinen bir gerçektir.

Aynı dönemde, Müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'ın 25 Kasım 2003 tarihli Yeniçağ gazetesinde yazdığı "Kızılelma Koalisyonu" başlıklı yazısında bu koalisyonu eleştirdiği ve Türk milliyetçiliği ile bağdaşmaz bulduğu da kamuoyunun malumudur. Bundan gereken sonucu muhterem kamuoyu çıkaracaktır.

Sonuç olarak, Müvekkilim, kamuoyuna mâl olmuş, Türkiye'nin bir büyük siyasi partisinin genel başkanlığına talip olmuş, aynı zamanda Türkiye'deki bir çok kurumun bilgisine başvurduğu, binlerce öğrenci yetiştirmiş, 25'in üzerinde bilimsel eseri olan, uluslar arası şöhrete sahip, profesör doktor ünvanlı değerli bir bilim ve siyaset adamıdır. Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bir strateji uzmanıdır.

İddianamede, Müvekkilimin ismi, hukuka aykırı olarak yer almıştır. Söz konusu İddianamede Müvekkilim Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'a atfedilen iddialar tamamen gerçek dışı olup, bunlarla Müvekkilim zerrece ilgisi yoktur. Müvekkilim, bu İddianameye dayanılarak, bir takım art niyetli siyasetçilerce ve çevrelerce, eleştiri ve edep sınırlarını aşan, önünün kesilmesine matuf saldırılara hedef olmuştur.

Muhterem kamuoyu bilmelidir ki, sahiplerini mayup ve mücrim kılacak bu iddialara karşı müvekkilim, hukukunu yasal zeminde sonuna kadar arayacaktır.

Değerli Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Prof. Dr. Ümit Özdağ

Avukatı

Recep Öksüz



[1] Zaman Gazetesi, 14 Temmuz 2007, "MHP lideri Devlet Bahçeli'den İlhan Selçuk'a övgü"

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display