Afrin’de YPG’nin Direnme Kapasitesi

Yazan  25 Ocak 2018

 

ABD’nin Düzenli Ordu Mayası Tutmamıştır

Sözde Halk Koruma Birlikleri (YPG: Yekineyen Parastine Gel) olan terör örgütü, şüphesiz KCK/PKK Terör Örgütü’nün Suriyede ki devamı ve parçası olmakla birlikte, donanımı ve teşkilat yapısı ile kıyafetleri benzerlik arz etmediği görülmektedir. Çünkü ABD, PYD/YPG’yi sözde profesyonel bir teşkilatlanma çerçevesinde düzenli bir ordunun oluşturulması için donatmıştır.

Ancak, şu göstermektedir ki; ABD’nin terör örgütü üzerinden düzenli bir ordu kurmaya çalışmasının mayası tutmamıştır. Diğer bir ifadeyle, yapılan ordulaşma uygulaması başarısızlığa uğramıştır.

Terör örgütünün kurulduğu günden itibaren, uzun yıllardır ordulaşma çabası bulunmaktadır. Ordu olabilmek kolay değildir. Ordu olabilmek için; önce tarihsel birikimiyle ulus bilincine ulaşmak, aidiyet kazanmak ve ciddi bir sosyo-kültürel ve tarihsel birikim gerektirmektedir. Kuşkusuz, ABD’nin ordu kurma girişimleri kursaklarında kalacak ve vekalet sevdalıları da hak ettikleri bedeli ödeyeceklerdir.

 

PYD/YPG’nin Afrin’de Çırpınışı

Öz Savunma Güçleri (HXP: Hezen Xwe Parastine);          

Sınır hattından itibaren; sözde Öz Savunma Güçleri’nin tertiplendiği ve direnek noktaları halinde tünel ve irtibat hendekleri ile adeta savunma hattı düzeninde bir tahkimata gittikleri gözlemlenmektedir.

Bu sınır hattında ki güçler, sözde düzenli ordu yapılanması şeklinde organize edilen, donatılan ve eğitilen unsurlardır. Toprak renginde kıyafetlere sahiptirler ve ele geçirilen teröristlerin video görüntüleri de bu durumu teyid eder mahiyettedir.

Söz konusu güçler; zorunlu askerlik adı altında bölge halkı geçlerinden zorla silah altına alınan 2.400-2.600 civarında bir terörist gruptan oluştuğu değerlendirilen bu unsurlar[[i]], YPG’nin yardımcı teröristleridir. Afrin’de ki Sivil Savunma Komitesi’nce sevk ve idare edilmektedirler.

Bu Öz Savunma Güçleri; Afrin coğrafyasının daha derinliğinde tertiplendiği değerlendirilen YPG unsurlarına, harekâtın seyrine bağlı olarak yeni mevzilenme alanları açmak ve TSK unsurlarını belirli alanlara doğru kanalize etmek için gayretlerini yoğunlaştırdıkları düşünülmektedir.

Söz konusu Öz Savunma Güçleri’ni oluşturan bu gençler, ailelerinin ellerinden baskı ve korku ile alındığından bunların örgüte olan aidiyetleri zayıftır. Afrin harekâtın da önümüzdeki günlerde ilk çözülmenin bu gruplardan olacağı değerlendirilmektedir.          

Toplumsal Savunma Gücü (HPC: Hezen Parastine Civaki);

Yerel halk arasından ve daha çok gönüllülerden oluşan örgütün gizli iş birlikçi unsurları olan ve milis diye tabir edilen sözde Toplumsal Savunma Gücü’nün ise daha çok meskûn mahallerde ve hemen yakın civarlarında tertiplendiklerini söylemek mümkündür. Terörist sayısı; 3.800-4.000 civarında[[ii]] olduğu değerlendirilen bu güçler, meskûn mahallerde ve civarında çatışmaya giren unsurlar olarak kıymetlendirilebilir.

Bunların sevk ve idaresinin, YPG’nin sözde gerilla olarak adlandırdıkları teröristlerce yürütüldüğü, bu unsurlar daha ziyade gönüllü yerel halk arasından olduğundan, bunlardan önemli bir teslim olmanın gerçekleşmeyeceği, ancak harekâtın baskısı artıkça halkın arasına karışarak kendilerini gizleyecekleri değerlendirilmektedir.

 Halk Koruma Birlikleri (YPG: Yekineyen Parastine Gel);

PYD ( Partiya Yekitiya Demokrat)’nin diğer unsurlarına göre farklı eğitime tabi tutulan, sözde gerilla olarak adlandırılan ve kırsal kesimde dağ kadrosu olarak görev yapan diğer unsurlara göre daha iyi eğitilmiş teröristlerden oluşan bu birim ise, YPG’dir.

Bu teröristlerin sayısının 1.800-2.000 civarında olduğu[[iii]], bu unsurların öteden beri bilinen taktikleri gereği; Öz Savunma Güçleri’nin (sözde düzenli unsurları) gerisinde, derinlikte kritik güzergâhlarda, hakim noktalarda ve sabit mevzilere bağlı kalmadan hareketli gruplar halinde tertiplenmiş olabilecekleri kıymetlendirilmektedir.

Kamuflajlı kıyafetli olan bu teröristlerin, özellikle Afrin meskûn mahallinin 8-10 Km. çevresinden itibaren direniş sergilemeye çalışacakları söylenebilir. Bu unsurlardan da az  sayıda teröristin teslim olacağı kıymetlendirilmektedir.           

 

Ağır Silah Kullanma Kapasiteleri Sınırlıdır

Örgütün modern ağır silahlarla donatılmasının TSK’ya karşı etkili olacağı söylemlerinin boşa çıktığı görülmektedir. Çünkü, bu tip örgütlerin yetenekleri gereği, ağır teknolojik silahları kullanma kapasiteleri sınırlıdır. Nitekim teröristlerin önemli bir kısmı, ağır silahlarla donatılmış olmasına rağmen harekâtın 6’ncı gününe gelinmesine rağmen etkili kullandıkları söylenemez.        

Çünkü, ağır silah mühimmatlarının; depolanması, bakımı, taşınması, ikmali ve nakli gibi sorunları beraberinde getireceğinden, terör örgütü arazide bu silahların lojistik desteğini uzun süre sürdüremeyecektir.

Örneğin, hava savunma füze sistemlerinin ve tanksavar silahlarının mühimmatının depolanması özel tedbirleri gerektirir, uzun süre uygun koşullarda depolanmayan mühimmat patlamayacak ve hedefine gidemeyecektir. Kısacası, ağır silahlar örgütün hareket kabiliyetini sınırlayacağından etkili kullanmaları mümkün olamayacaktır.

YPG’nin, TSK karşısında Afrin bölgesinde tutunma ve Afrin’i savunma imkân ve kabiliyeti yoktur. Tüm teröristlerini Afrin bölgesine getirseler dahi, TSK’nın gücü karşısında bu şanslarının olmadığını görmektedirler.

 

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde;

Şu an için bir direnç görülüyor gibi olsa da, ilerleyen günlerde, sınırdan itibaren hakim hatların kontrol altına alınması ve harekâtın ezici gücü artıkça; teröristlerini imhadan kurtarmak maksadıyla, bir kısım unsurlarını kontrollü bir şekilde geri çekmeye çalışacakları, bir kısmının da teslim olacağı (ağırlıkla öz savunma gücü unsurları olabileceği; HXP) veböylece sahadan sıyrılmak isteyecekleri mütalaa edilmektedir.

Örgüt böyle bir hareket tarzını seçse dahi, örgütün başka yer ve zamanda tekrar karşımıza çıkacağı düşünülerek; sahadan sıyrılmaya çalışan unsurlarına fırsat vermeden, her hâl ve şart da imhasının sağlanmasının, harekâtın bir diğer hedefi olması gerektiği düşünülmektedir.

TSK’nın bu harekâtla birlikte; önemli bir tehditi ortadan kaldırarak, gelecek nesillere olumlu anlamda çok önemli bir güvenlik mirası bırakacağını şimdiden söylemek mümkündür.

 

 

 


[[i]Ünal Atabay, “Afrin’de Ölümü Bekleyen YPG’nin Gücü”, makale, www.21.yyte.org., 17.01.2018.

[[ii] ] a.g.m.

[[iii] ] a.g.m.

Ünal Atabay

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Terörizm ve Terörizmle Mücadele Araştırmaları Merkezi Başkanı

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...