Bu sayfayı yazdır

DIŞİŞLERİ VE GÜVENLİK POLİTİKASININ OLUŞTURULMASINDA PARLAMENTOLARIN ROLÜ & YÜRÜTMENİN DENETİMİ

Yazan  15 Ocak 2018

‘Dışişleri ve güvenlik politikasının oluşturulmasında parlamentoların rolü & yürütmenin denetimi

İncek Tartışmaları iki-oturumlu bir tartışma serisinde, ‘başkanlık’ (12 Ekim 2017) ve ‘parlamenter’ (23 Kasım 2017) demokrasilerde, ‘Dışişleri ve güvenlik politikasının oluşturulmasında parlamentoların rolü ve yürütmenin denetimi’konusunu ele aldı.

Konuşmacılar (Amerikan sistemi):

Jeff Miller (R), Eski Kongre Üyesi, ABD Temsilciler Meclisi (Zoom üzerinden)

Jim Moran (D), Eski Kongre Üyesi, ABD Temsilciler Meclisi (Zoom üzerinden)

Panelistler:

Büyükelçi Yaşar Yakış, eski Dışişleri Bakanı

Dr Dursun Çiçek, Milletvekili, TBMM Milli Savunma Komisyonu üyesi

Tülin Daloğlu, Yayıncı/Gazeteci, ‘Halimiz’

Konuşmacılar (Norveç ve İngiliz sistemleri):

Hans Christian Hveem Kjolseth, Başkatip, Norveç Büyükelçiliği, Ankara

Dr Haldun Solmaztürk

Panelistler:

Oğuz Kaan Salıcı, Milletvekili, TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi

Tümg Orhan Turfan (Em.)

Doç Dr Kürşad Turan, Gazi Üniversitesi, Ankara

 

Oturumlar Dr Haldun Solmaztürk tarafından yönetildi ve seçkin bir Türk ve yabancı uzmanlar grubu tartışmaya katkıda bulundu. Aşağıdaki ‘Raportör Özetinde’ yer alan hususlar ve değerlendirmeler, herhangi bir konuşmacı veya katılımcının birebir görüşlerini veya tüm katılımcıların fikirbirliğine ulaştığı görüşleri yansıtıyor şeklinde algılanmamalıdır. Tartışma ‘off-the-record’ (kaynak göstererek yazılmamak kaydıyla) icra edilmiştir.

İncek Tartışmaları, seçkin konuşmacıların temininde yardım ve işbirlikleri için, Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği ve Norveç Büyükelçiliğine müteşekkirdir.

 

BU METİN KONUYA İLİŞKİN KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA VEYA TOPLANTI TUTANAĞI OLMAYIP, SADECE TOPLANTIDAKİ TARTIŞMALARIN RAPORTÖR ÖZETİDİR.

 

Dışişleri ve güvenlik politikasının oluşturulması ve karar verme bir boşlukta gerçekleşmez. Aktörler, dış ortamın kısıtlamaları, içerideki durumun talepleri ve sınırlamaları ve psikolojik prizmaların neden olduğu çarpıtmalar çerçevesinde faaliyet yürütürler. Aktörlerle ortam arasında, koşullara bağlı, karmaşık, karşılıklı etkileşimler vardır.

Bir siyasal sistemdeki dışişleri ve güvenlik politikası kurum ve süreçlerinin, politika kararları üzerinde tekrar eden, standart etkileri vardır. Bu yapıların faaliyet gösterdiği süreçler, anayasalar, kanunlar ve tüzükler tarafından tanımlanır ve hayata geçirilir. ‘Kurallar ve teamüller’, kurumsal kültür, bunlara anlam katar.

Demokrasilerde, parlamentoların ve parlamento kurumlarının—yasama işlevlerine ek olarak—politikaların oluşturulmasında aktörler olarak, yürütmenin gözetiminde de siyasi temsilciler olarak ikili rolleri vardır. Aynı şekilde, Türkiye'de, yasama süreci, politika oluşturma süreci ve gözetim ve denetim gibi diğer parlamento görevleri, esasen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü, emsal ve gelenekler ile belirlenmekte ve düzenlenmektedir. Yasama süreci, politik karar alma ve politika oluşturma sürecinin doğal bir devamıdır ve politikaları, stratejileri ve planları hayata geçirmek için gerekli olan yasal önlemleri/araçları sağlar.

Türk Hükümeti, 2017 başlarında, esas olarak 2019 yılından itibaren (birkaç istisna dışında) yürürlüğe girmek üzere, Anayasa'da kökten bir değişiklik girişimi başlattı. İktidar partisi tarafından, bu değişiklik paketinin ve getirdiği değişikliklerin Türkiye’de demokratikleşme sürecini ilerleteceği iddia edildi. Öte yandan, başkaları, değişikliklere karşı çıkarken, bu radikal değişiklikler konusunda ciddi endişeler dile getirdiler. Eleştiriler, parlamentonun rolü ve her iki alandaki—politika oluşturma ve denetleme—‘azaltılmış' yetkisi üzerinde toplanmaktadır. (Özellikle, belirsiz sayıdaki üst makamlara—ki bunlara belirsiz sayıdaki Başkan Yardımcıları da dahildir—yapılacak Başkanlık görevlendirmeleri ve devlet bütçesi, esas olarak parlamentonun onayına tabi olmayacaktır. Yürütme yetkisi olan Başkan, sembolik bazı güçlükler dışında, başkanlık kararnameleri şeklinde kendi kanunlarını yapacaktır.)

Bu endişeler, özellikle Temmuz 2017'de yapılan—1 Ağustos 2017'de yürürlüğe girdi—son TBMM İç Tüzük değişikliği ile daha da arttı. TBMM'nin şu andaki İç Tüzüğü 1973 yılına  dayanıyor; 45 yıl boyunca, askeri yönetimler ve darbeler görmüş, birçok kez değiştirilmiştir. Yine de, çoğunlukçudur ve sivil toplumun veya akademik çevrelerin anlamlı katılımlarını dışlar ve hatta siyasi muhalefetin etkin bir rol oynamasını bile reddeder.Ayrıca, 'yeni' İç Tüzük denebilecek kapsamlı bir değişiklik paketinin de yakında TBMM'ye sunulması bekleniyor. Pek çok gözlemci ve yorumcu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, dışişleri ve güvenlik politikası oluşturma ve yürütmenin gözetimi alanlarında oynadığı rolde daha da fazla gerileme olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar.

İncek Tartışmaları, bu çerçevede, 'başkanlık' ve 'parlamenter' demokrasi örneklerini ele aldı, ‘kurumlarını, kurallarını, süreçlerini ve kültürünü’ araştırdı. Bu tartışmaların ana bulguları aşağıda özetlenmiştir. Amacımız, Türk Parlamentosu için daha demokratik bir İç Tüzük hazırlanmasına esin kaynağı olmak üzere, toplumda, medyada, üniversitelerde ve özellikle Parlamento'daki daha geniş çerçeveli tartışmalara bilgi desteği sağlamaktır.

Kurumlar

ABD Kongresinde iki meclis bulunmaktadır: Temsilciler Meclisi ve Senato; 435 temsilci iki yıllık dönem için, ancak senatörler birbiri üzerine binen altışar yıllık dönemler için seçilirler, yani her seçim döneminde Kongre’nin üçte biri yenilenir. ABD’deki, yürütme yetkisine sahip bir başkanın olduğu 'başkanlık' sistemidir. Norveç, ‘parlamenter’ anayasal monarşidir. Norveç Parlamentosu, 169 üyeli  (4 yıllık bir dönem için seçilirler), tek meclisli Stortinget’tir. Birleşik Krallık parlamentosu, Avam Kamarası (5 yılda bir seçilen 650 milletvekili) ve Lordlar Kamarası (838 Lord, emeklilik/görev süresi sınırı yoktur) olarak iki meclislidir. Kraliyet, esas olarak şekli, geleneksel bir rol oynar.

Parlamentolar yoğun çalışan kurumlardır ve bir iş bölümü vardır. Örneğin ABD Kongresi'nde, her yasama döneminde (2 yıl), ortalama 10.000 kanun teklifi verilir ve 1.000 kadar teklif her iki meclisin onayına gelir. Gelir artırıcı yasama teklifleri (Para Kesesinin Gücü) sadece Temsilciler Meclisi’nde verilebilir ve yalnızca Senato, Başkanlık tarafından üst düzey makamlara gösterilen adayları teyit eder, antlaşmaları onaylar ve savaş ilan eder.

Kurallar & Süreçler

Bir teklifin her zaman bir ‘sahibi’ vardır, ancak bir ya da birden fazla eş-sahibi de olabilir. Bazı teklifler ve kararlar, kanunlaşamayabilir, ancak meclisin hissiyatını ifade ederler. Teklifler, Meclis Başkanları tarafından komisyonlara havale edilirler.

Her üç sistemde de, gündemdeki kanun teklifinden birinci derecede etkilenenlerden ve uzmanlardan, teklifin güçlü ve zayıf yanlarını dinlemek üzere kullanılan bilgi-alma oturumları (hearings) yaygındır. Davet edilen tanık(lar) komisyon için kısa bir sözlü açıklamada bulunurlar ve teklifle ilgili daha uzun bir de yazılı görüş sunarlar. Ardından, komisyon üyeleri, tanıklara sırayla soru sorarlar. İlke olarak, komisyonlardaki bilgi-alma oturumları halka açıktır. Normal komisyon toplantıları kapalı olabilir.

Kültür

…İngiltere parlamentosundaki tartışmalarda kullanılan dilin ölçülü olması beklenir. Bir milletvekili bir başka milletvekilini yalan söylemekle veya Meclis’i kasıtlı olarak yanıltmakla suçlayamaz ve ‘parlamento diline hakim olan sükunet ve ılımlılıktır’.

‘Soru-cevap zamanları’ hem İngiltere'de hem de Norveç'te ortaktır ve parlamento kültürünün önemli özelliklerinden biridir. Norveç'te hükümet üyeleri her hafta milletvekillerinin sorularına bir saat kadar cevap verirler. Başbakan, ayda bir kez, sorulara şahsen cevap verir. İngiltere'de, (bakanlara) ‘Soru saati’, Cuma hariç her gün, bir saat kadar sürer. Başbakan'ın ‘Soru saati’ Çarşambaları, 12:00-12:30 saatleri arasındadır. Acil Sorular için—Meclis Başkanı tarafından—bir bakan acilen Avam Kamarası’na çağrılabilir.

ABD Senatosu gibi bir 'üst meclisin' varlığı, yürütmenin partiler-üstü denetimi açısından olumlu bir fark yaratır. İngiliz Lordları sadece kendilerini temsil ederler. Lordlar Kamarası’nda oturumlar uzayabilir, ancak kasıtlı olarak sözün uzatılması nadirdir, değişikliklerin çoğu uzlaşmaya dayanır. İkinci bir meclisin incelemesi, düşünmek ve işleri ‘doğru yapmak’ için gerekli zamanı sağlar.

...Öte yandan, nispeten daha yüksek yaşam deneyimi ve eğitim düzeyine sahip milletvekilleri veya senatörler/lordlarla, kişisel bilinç, parti çizgisinin dışına çıkabilir ve muhalefete el uzatabilir.

Sözün özü

Her bir sistem, erkler-arası denetleme ve dengeleme ile güçler ayrılığına dayalıdır. Parlamento yürütmeyi hesap verebilir halde tutmak için mutlak bir yetkiye ve araçlara sahiptir.

Çoğunlukçuluktan ziyade siyasi çoğulculuk, üç parlamentoda da, siyasi muhalefetin haklarını ve sorumluluklarını tanımaktadır.

Bilgi-alma oturumları, etkili bir parlamento için temel faaliyetler olarak yaygındırlar ve kural olarak halka açıktırlar. Bu oturumlar, geniş olarak yayınlanmakta, internet üzerinden aktarılmakta ve internet sitelerinde duyurulmaktadır; soru-cevap saatleri ve meclislerdeki genel müzakereler de öyle..

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 2011'de tüm partilerin katıldığı bir komisyon tarafından mutabakatla hazırlanan—AB ve Avrupa Parlamentosu tarafından övülen—İç Tüzük taslağını,  'demokratik' bir İç Tüzük için bir şablon olarak yeniden ele alma ihtiyacı olabilir.

Raporun tümü, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü üyelerine açıktır.