AMASRA 1’DE BULUNAN GAZ SINAİ KALDIRAÇ OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?
 Bu sayfayı yazdır

AMASRA 1’DE BULUNAN GAZ SINAİ KALDIRAÇ OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

Yazan  14 Haziran 2021

Giriş

4 Haziran 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde kalan Tuna1 kuyusunda bulunan 405 milyar m3 gaza ilaveten, bu kez ülkemizin kara sınırlarına daha yakın bir yer olan Amasra1 kuyusunda 135 milyar m3 gaz bulunduğunu açıkladı. Bu açıklamadan sonra, çıkarma hesaplarına ve rezerv tespitinin nasıl yapıldığı tartışmalarına girmeksizin umutlu bir bekleyiş ve değişik dozlarda sevinç gösterileri başlatıldı. Umutlu bekleyişte insanların cevabını bulmaya çalıştıkları en önemli soru kuşkusuz gazın ne zaman kullanılabilir hale gele geleceği ve faturalarımıza yansıyacak indirim üzerinde yoğunlaşmıştı. Bunların dışında sorular sorup cevap aranmamasını doğalgazın ülkemizde çok büyük bir nüfus kitlesini ilgilendirmesi nedeniyle tabii karşılamak gerekir. Oysa, gazın sadece yakıt olarak kullanılmasının ötesinde çok ciddi sınai bir değeri vardır. Ülkemiz gaz ve petrol zengini ülkelerden kimyevi gübreden, ilaç sanayii girdilerine, boya sanayiinden, kolonya üretimine, hatta sigara üretiminde tatlandırıcı olarak kullanmak üzere, petrol türevi ürün ithal etmektedir. Bu ürünlerin başlıcalarından olan ve ahşap kompoizit levha üretiminde girdi olarak kullanılan Metanol Üre ve Melamini sayabiliriz. 

Bu makalede doğalgazdan üretilebilecek türevlerin kullanıldığı levha üretim sanayiinden ulaşılabilecek katma değerli ürünler konusunda değerlendirmelerde bulunulacaktır. 

Doğalgazdan Üretilebilecek Bazı Türev Ürünler 

Doğalgazı oluşturan hidrokarbon bileşikleri, petrolün de bileşenleridir. Doğal gaz geçmişte petrol üretimi esnasında ortaya çıkan yararsız bir atık olarak görülmüş ve petrol üretim tesislerinde yakılarak uzaklaştırılmışken, günümüzde değerli ve stratejik bir enerji kaynağı olarak evlerde ve sınai girdi olarak endüstride kullanılmaktadır. Doğalgaz bileşenlerinin büyük kısmını metan gazı oluşturduğundan doğalgaz CH4 ile gösterilir. Doğalgazın diğer bileşenleri Etan (C2H6), Propan (C3H8), Bütan(C4H10)’dur. İçeriğinde çok yüksek derecede uçucu madde olan ve çok  düşük ısılarda gazlaşabildiği için ham petrolden üretilen pek çok türev ürün doğalgazdan da üretilebilir. 

Bu ürünlerden biri ilgili bileşik olarak sınıflandırılan metil alkol yani metanoldür. Metil Alkolü(CH4O) kaçak içki üretiminde kullanılması nedeniyle ölen insanları duyarız. Çok az miktardaki metanol dahi canlı organizma için zehirdir, kalıcı yaralar, bozukluklar meydana getirir. 10 gram metanol içilirse optik sinirlere hasar verdiğinden insanlarda körlüğe neden olur.  Doğalgazdan ayrıca gübrenin ana hammadesi olan amonyak(NH3) ve amonyaktan da sanayide ve tarımda kullanılan üre (CH4N2O)  ve sınai melamin (C3H6N6)  üretmek mümkündür. Ayrıca bir türevi boya sanayiinde, bir türevi patlayıcı (plastik patlayıcılar) yapımında kullanılan pentaeritritol (C5H8N4O12) üretmek mümküdür

Ağaç Bazlı Kompozit Levha Üretiminde Kullanılan Kimyasallar 

Dogalgazdan üretilebilecek sınai ürünlerden olan metanol, üre ve melamin kullanılarak üretilen tutkal (üretformaldehit) ağaç bazlı kompozit levha üretiminin ana girdilerindendir. Kompozit levha üretim maliyetinin  % 40’ı odun ve % 30’u da tutkaldır. Bir başka ifade ile 165-170 Dolar civarında olan  kompozit lif levha (MDF)maliyetinin 120 dolarlık kısmı bu iki kalemden oluşmaktadır.Ülkemizde toplam 8,0 milyon m3 MDF üretim kapasitesi olduğunu dikkate alırsak, bu iki girdi için harcanan para 1 milyar Dolardır. Diğer bir kompozit levha türü olan yonga levha da 7 milyon m3 kapasite varlığını üzerinden harcanan para 500 milyon Dolar hesap edilmektedir. Beher m3 kompozit lif levha için 85 kilo ve beher kompozit yonga için 55 kilo tutkal kullanılması çerçevesinde üretilebilecek toplam 2.100.000 ton doğalgaz türevi kimyasal maddeye ihtiyaç duyarız. Bu maddelerin bugünkü piyasa koşullarındaki değeri 500 milyon Dolardır. Kompozit levhanın kaplanması için emprenye edilmiş dekor kağıtta ve kontrplak üretiminde kullanılan üre ve fenol formaldehit türevlerini de dikkate aldığımızda bu miktar 2.5 milyon tona ulaşmaktadır. 

 Ağaç Bazlı Kompozit Levha Üretiminde Kullanılan Odun

Kompozit ahşap levha sanayii açısından maliyetin % 40’ı ile en büyük girdi kalemini oluşturan odunun yonga halinde başta Amerika ve Kanada’dan olmak üzere Amerika kıtasından ithal edilmesi için büyük bir kampanya vardı. Yonga Levha Sanayicileri Derneğinin Laminart Dergisinin 131. sayısında yayınlanan değerlendirmesine göre 2015-2019 arasında 11 milyon ton yonga ithalatı yapılarak 1,3 milyar Dolar para ödenmiştir. Yine aynı raporda 2020 yılında sanayinin ihtiyaç duyduğu 13 milyon tonluk ihtiyacın büyük kısmının Orman Genel Müdürlüğü tarafından karşılanması ile çok küçük miktarlardaki ithalat hariç yonga ithalatı yapılmadığı bildirilmektedir. 

Yonga Levha Sektörü ile ilgili yapılan değerlendirmelerde zayıf yönler olarak iki ana girdiden kimyasalların yüksek oranlarda ithalata bağlı olması ve odunun ülke içinden tedarikinin hem pahalı, hem de düzenli olmaması sayılmaktadır. 

Türkiye Ormancılar Derneğinin hazırladığı Türkiye Ormancılığı 2019 adlı çalışmaya göre; Türkiye’deki dikili servet 1,7 milyar m3 ve yıllık üretim 30 milyon m3’tür. Bu üretimin ahşap kompozit panel sanayicilerine ayrılan miktarı 17-18 milyon m3 bir başka ifade ile 10-11 milyon tondur. Geriye kalan miktardan kereste üretimi ve maden direkleri gibi ihtiyaçlar için ayrılan 4-5 milyon m3’ten sonra kalan kısım yakacak olarak ayrılmaktadır. Bir çok nedene bağlı olarak bu miktarın da kompozit levha üretimine ayrılması ile ithalat yapılmasına ihtiyaç kalmayacak ve hammadde maliyeti ciddi oranda düşecektir. (bugün için 60-70 usd/ton’dan 30 usd/ton’a)

Kompozit Levha Kullanımı ve Mobilya İhracatı 

Üretilen ağaç bazlı kompozit levhanın % 75’i mobilya üretiminde %12’si inşaat sanayiinde ve %13’ü dekorasyon sektöründe kullanılırken, İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliğinden yapılan açıklamada tüm ihracatın % 2,5’ini oluşturan ve 180 ülkeye gerçekleştirilen mobilya ihracatında ilk beş ülkeyi Almanya, ABD, Fransa, İsrail ve Irak’ın oluşturduğu ve yeni lojistik merkezleri kurularak ihracatın büyütülmesinin hedeflendiği bildirilmiştir. 

İtalya’da yerleşik Center for Industrial Studies (CSIL)tarafından hazırlanan World Furniture Outlook 2020-21 adlı çalışmada Türkiye 2019 yılında 2,9 milyar Dolarlık mobilya ihracatı ile dünyada 8. sırada yer almıştır.  CSIL’de 2,9 milyar Dolar olarak görülen miktar TİM raporlarında 3,5 milyar Dolar olarak yer almış, farkın ihracat kalmelerdeki sınıflandırmadan kaynaklandığı ifade edilmiştir. Aynı yıl 54 milyar Dolarlık ihracatı ile Çin ilk sırayı alırken onu 11,5 milyar dolarla Polonya, 11,4 milyar Dolarla Almanya, 10,9 milyar Dolarla Vietnam, 10,8 milyar Dolarla İtalya, 4,7 milyar Dolarla ABD, 3,7 milyar Dolarla Kanada takip etmiştir.

Sonuç 

Sonuç olarak Karadenizden çıkarılacak doğalgazın sadece yakıt olarak kullanılmasını planlamak, ülkedeki kimya sanayinin büyütülmesi için var olan potansiyelin doğalgazdan üretilen kimyasalları girdi olarak kullanan sanayilerin yaratabileceği katma değerin farkında olmamak anlamına geleceği açıktır. Kimya sanayinin geliştirilmesi ile mobilya örneğinde gösterildiği üzere önemli bir ithal ikamesi yaratılabileceği ve sanayimiz için büyük bir kaldıraç etkisi olacağı açıktır. Yalnızca Orman ürünleri sektöründe 2 milyar Dolar ithalat sonlandırılacak ve doğru ormancılık politikları ile birleştirildiğinde mobilya ihracatının 15 milyar Dolara yükseltilmesi ve ilave birkaç on binlik istihdama kısa süre içinde ulaşılması mümkün olacaktır.

Dr. Aslan Yaman

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Misafir Yazar