Türkiye’nin Hal ve Gidiş Notu

Yazan  07 Nisan 2021

Eskiden karnelerimizde bulunan hal ve gidiş notu, aydan aya, yarıyıldan yarıyıla veya yıldan yıla davranışlarımızın seyrindeki değişmeyi gösterirdi. 

Bundan 50-60 yıl önce bu not mutlaka en yüksek not olmaz, öğretmenlerimiz yaramazlık, terbiyesizlik, saygısızlık gibi sübjektif faktörleri değerlendirerek, bunların skolastik kişisel başarıya yansımasını velilerimize duyururlardı. Anladığım kadarı ile şimdilerde okullarda hal ve gidiş notu dengi notlar artık biraz sıradanlaşıp not verme sistemine göre 5 üzerinden 5 veya 10 üzerinden 10 haline gelmiş durumda. Ama ülkelerin hal ve gidiş notu anlamına gelen kredi değerlendirme hala büyük ölçüde objektif değerlendirmeleri yansıtıyor. Bu bağlamda Türkiye’nin hal ve gidiş notunu, dönemden döneme değişen kredilendirme değerlerinden izlemek mümkün. Ama daha az mümkün olan, kredi değerlendirmeye çoğu kez sadece “siyasi risk” olarak dâhil edilen sübjektif unsurların dışında kalan etkenlerin, genel ekonomik performansa yansımasını göstermedeki yetersizlik.

Hal ve Gidiş ve Ülke Notu

Bir ülke dış kabuğunu çatlatıp küresel ekonomi ve siyasetin parçası olmaya başladığı andan itibaren ticaret ve siyaset ortakları onu daha iyi ve yakından tanımak ihtiyacını hissediyor. Bu bağlamda adlarını sık duyduğumuz, Moody’s, Standard and Poor (S&P)ve Fitch hal ve gidiş notlarını değerlendirme açısından neredeyse tüm piyasayı kontrol ediyor. Fitch hem New York, hem Londra merkezli değerlendirmelerini, ülke ve şirketler açısından yaparken notunu ülkenin toplam borç stoku ve faiz değişmelerine duyarlılığı üzerinden veriyor. Küresel dinamikler, serbestleşen ticaret ve sermaye hareketleri, ülkeleri birbirlerinin parasal ve mali göstergelerini, beyan edilen resmi değerlerden daha fazla öğrenmeye zorluyor. Evet, risk, karın doğal kaynağı. Ama hiçbir ülke, şirket veya birey, sınır aşan işlemlerinde akılcı ölçülerin dışında risk üstlenmeyi istemiyor. Mali ve parasal göstergeler yanı sıra ülkelerin içinde bulunduğu ve yabancı yatırımcının soluyacağı siyasi ve toplumsal atmosfer de Fitch’in değerlendirdiği kapsamlı hal ve gidiş göstergelerinden. AAA dan BBB ye değerlendirme, Fitch’in gösterim tercihi. Moody's ise ülke ve şirketlere borç notları verirken, Fitch’den biraz farklı ölçüleri dikkate alıyor. Bir kere yatırım borçlanma notunu en yüksek Aaa dan, Baa3 e kadar, borçlunun borcunu kısa dönemde ödeyebileceğini gösteren notlarla gösteriyor. Baa3'ün altındaki değerlerin spekülatif veya “çöp”, Ba1 den C ye uzanan aralığın ise geri ödeme sıkıntıları ihtimali ile yüksek risk olduğu anlaşılıyor. S&P toplam 17 değerlendirmeyle ülke ve şirketleri AAA ve BBB-  arasında yatırım yapılabilir; BB+ ve D arasındaki borç değerlendirme notları ile belirsiz bir gelecek için spekülatif; daha düşük derecelerde ve özellikle D- notunda ise potansiyel iflas değerlendirmesiyle listeliyor.

Düdük Çalmak için Para Vermenin Yolu Yordamı

Kredi değerlendirmesi veya hal ve gidiş notunu, bir ülkeye yatırım yapmak isteyen, şirketlerine borç vermeyi düşünen yabancılar kadar, dış sermeye ve borçlanma ihtiyacı olan ülkelerve şirketleri de istiyor. Dolayısı ile kendisini değerlendirsin diye Türkiye veya Türkiye merkezli bir şirket, ülke ve şirket hal ve gidiş notunu, bu üç şirketin belirlemesini isteyebileceği gibi, Türkiye’de yatırım yapmak isteyen veya Türkiye’deki bir bankaya borç vermeyi düşünen bir yabancı ülke, bu ülkeye ait bir şirketler topluluğu veya bankalar da isteyebiliyor. Hizmetleri karşılığı kredi değerlendirme kuruluşlarının alacağı ücret, değerlendirmeyi kimin istediğine bağlı oluyor. Ama parayı verenin istediği notu alması, düdüğü keyfine göre çalması söz konusu değil. Değerlendirme objektif olmak zorunda. Zaten aksi rüşvet skandalı yaratabiliyor. İşin içine rüşvet konuları ve skandallar girince de kamu denetimi zorunluluk haline geliyor. Tuzun da kokmadığı düzende, 2006 dan bu yana, karşılaşılan olaylar, 2010 yılında ABD de Dodd-Frank Wall Street Reform ve Tüketici koruma yasası ile kredi değerlendirme kuruluşlarının da hal ve gidişinin takip edilmesini zorunlu kıldı. Bu bağlamda bir de Kredi Karması denilen ve kredi notları ile kredi raporlarını gösteren bilgileri doğrudan bir şekilde Experian, Trans Union ve Equifax’dan gibi şifreli kanallardan almak mümkün. Üstelik bu bilgilerin güvenilirliğine kesin gözle bakılıyor.Onun için kredi derecelendirme kuruluşları, bir ülke notu açıkladıklarında, o ülke yöneticilerinin verdikleri tepkilere de değerlendirmeye bu defa Dodd-Frank kapsamında dikkat ediliyor. Hani acaba bir “biz para vermiştik, neden düdük çalamıyoruz?” havası var mı diye.

 Doğru Oturup Doğru Konuşsak

Şimdi en son temel göstergeleri itibarı ile son çeyrekte Çin ve Tayvan’dan sonra en yüksek ekonomik büyüme değeri olan yüzde 5.9 u gösteren, 2021 yılını yüzde 4 ile kapayacağını açıklayan, enflasyon oranını yüzde 15.5, işsizliği yüzde 13.4 olarak duyuran Türkiye, kredi değerlendirme kuruluşlarını pek kandıramıyor. Parasının değeri bir yılda yüzde 21 oranında aşınan ve faizleri resmi yüzde 19 ile yüzde 25-30 karaborsa değeri arasında değişen Türkiye’nin dış borcunun GSYİH'sının yüzde 36 ya ulaşmış olması, yükselen risk ve negatif görünüm olarak karne karşılığı buluyor.  Dünya Bankası raporlarına göre Türkiye en borçlu 120 ülke arasında 6. sırada.  Evet,  S&P en son değerlendirmesinde Türkiye için B+ ve istikrarlı bir görünüm belirtmiş. Ama Moody's e göre (Eylül 2020) B2 ve negatif görünüm,  Fitch’e göre BB- ve “negatife meyleden istikrarlı” karne notu, iyiye giden bir gidişatın habercisi değil.

Kredi değerlendirme kuruluşlarını, Şubat ayında Merkez Bankasının yaptığı cesur Ortodoks politika tercihleri iyimser bir gevşeme içine sokmuştu. Ama geçen aydan bu yana Türkiye’nin yaşamakta olduğu ekonomik, toplumsal ve siyasi çalkantılar giderek ülkenin ticari, ekonomik ve siyasi risklerini yükseltiyor.  Salgın bir yandan, birbirine düşmüş görünüm bir başka yandan iyi etki yaratmıyor. Sivil ve askeri kurumlarını, kendi siyasi vesayet emeli ile itibarsızlaştırma, kaynaklarını bölgesel çatışmalara harcama;Halkını birbirine düşürme, kuralsızlığı, kanunsuzluğu, keyfi kararlarla genel geçer haline getirme ve nihayet üslupsuzluğu herkese, her kesime bulaştırma iyi bir hal ve gidiş notu almıyor. Bütün bu olumsuzlukların ülkenin genel ekonomik performansına da olumsuz yansıdığını unutmayın.

Dosta düşmana karşı sergilediğimiz bu tablo içinde bırakınız bölgesel güç olmayı, güçlükler içinde boğulmaktan kendimizi kurtaramama riski yaratıyor. Yunanistan son olaylardan dolayı çok sevinmiş. Kendimizi toplama iradesi ile sevinci kursağında kalabilirdi. Ama halimize acıması, asıl benim için gurur kırıcı olacak. Zaten CAATSA yaptırımları yarından itibaren yürürlüğe girecekken, bu sergilenen tablo, bence Türkiye’nin kredi değerlendirme kuruluşlarınca belirlenen notlarından çok daha olumsuz bir hal ve gidiş notu riski taşıyor. Aynı eskiden velisini acilen çağırıp, çocuğun okuldan alınmasını istetecek kadar kötü bir hal ve gidiş notu. Doğru düşünüp, doğru konuşuyorum. Bu ülkenin 9 değil, 19.000 köyü de benim. Zaten beyin göçü aldı başını gidiyor! Kimseyi kovmaya kalkmayın. Yazıktır bu ülkeye diye durup bir de siz de düşünün. Mühür Süleyman’a bile kalmamıştır. Bunu da arada bir hatırlamayı ihmal etmeyin.

 

Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Misafir Yazar

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display