BREZİLYA, IMF'YE BORÇ VERİYOR


BREZİLYA, IMF'YE BORÇ VERİYOR

Yazan  27 Ocak 2010
Yazının başlığını okuyunca belki biraz şaşırdınız. Bazılarınız, acaba bu bir şaka mı, daha birkaç sene öncesine kadar piyasalarda adı Türkiye ile birlikte anılan Brezilya, nasıl olurda IMF’ye borç verir duruma gelir diye düşünmüş olabilirsiniz.

Bu haberi okuduğumda bende bunun bir şaka olduğunu düşündüm ancak haberin detayına baktığımda gerçekten IMF'nin, kaynaklarını güçlendirmek için Brezilya devletine tahvil satıp borç para almaya karar verdiğini okudum. Brezilya hükümeti ve IMF, Brezilya'nın IMF'den gelecek 2 yılda 10 milyar dolara varacak tahvil satın alması konusunda geçtiğimiz Cuma günü teknik bir anlaşma imzaladılar. Birkaç yıl öncesine kadar IMF'den teknik destek alan Brezilya artık IMF'nin kreditörleri arasına girdi.

Peki, Brezilya bu noktaya nasıl geldi? 2002 yılından itibaren Türkiye ve Brezilya'nın farklı ekonomik görüşleriyle yollarını ayırması ve Brezilya'da reel faizlerin %12'nin altına gelmesinden sonra yerli yatırımcının Brezilya borsasına ilgisinin artması önemli bir etmendi. Emtia ve petrol zengini Brezilya, bu piyasalardaki artış sayesinde rezervlerini güçlendirdi ve IMF'ye olan 14 milyar dolarlık borcunu kapattı. Brezilya bu dönem içerisinde özellikle istikrarlı büyümesi ile dikkat çekiciydi. Her sene %3 civarında gerçekleşen büyüme rakamı, bu istikrarın en önemli göstergelerinden birisiydi. Devlet Başkanı Lula de Silva'nın çizdiği bağımsız görüntü ekonomik başarının temelini oluşturdu. Silva'nın Devlet Başkanlığı süresinin 2010 senesinde dolmasına rağmen bu sürenin uzatılması için Anayasa değişikliğine gitmemesi ve uzaktan kumandalı bir başkanlık modelini benimsememesi tüm dünyada Brezilya'nın itibarını üst düzeyde arttırdı. Üstelik Başkan Silva, bütün bunları yaparken IMF'yi de kapı dışarı etti.

Bu dönemde, AKP iktidarındaki Türkiye'nin, bazı yıllarda%7 büyüme ardından, %6 küçüldüğü dönemleri de birlikte yaşadık. Bizdeki bu istikrarsız büyümeye rağmen, hükümetin "aman piyasalar incinmesin" yaklaşımı, bölgemizdeki müthiş popülaritemiz (!) ve sıcak paranın getirdiği cazip getiri oranları 2002 den itibaren finans piyasalarında Brezilya ile eş değer bir görüntü çizmemize neden oldu. Ancak kısa vadede böyle bir görüntü çizmemize rağmen uzun vadede aynı performansı göstermek çok zor hatta bu iktidarla imkansız görünüyor. Brezilya emtia kaynakları sayesinde rezervlerini yükseltti, kriz zamanında akılcı tedbirleri devreye sokarak IMF'den kurtulmayı başardı. Bu dönemde Türkiye fütursuzca yaptığı özelleştirmelerle giren sermaye girişlerine karşılık sanayiye yönelik reformları yapamayınca hem işsizlik çığ gibi büyüdü hem de sanayi çok ağır darbe aldı.

1950'lerde İspanya ve Güney Kore ile birlikte anılırken, bugün bu ülkelerin ne kadar gerisinde kaldığımız ortada… Bundan 50 sene sonra da Brezilya ile aynı örneği vermemek için bir an önce sanayileşme politikamızı belirlemek ve çılgınca üretmek zorundayız.

____________________________________________

[*] 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Dünya Ekonomisi Araştırmaları Bilimsel Danışmanı

Aykut AZGUR

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Dünya Ekonomisi Araştırmaları Bilimsel Danışmanı

1967 yılında Ankara'da doğdu. Lise eğitimini Ankara çankaya Lisesi'nde tamamladıktan sonra Anadolu üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu. 1997 yılından beri finans aracı kurumlarında yatırım uzmanlığı, portföy yöneticiliği ve yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Halen bu sektörde çalışmalarına devam etmektedir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display