Ülkü Ocakları ve sonra Ülkü Yolu (ÜYD) olan gençlik teşkilatlanmasına Genel Başkanlık yapmış ;daha sonra da MHP Gençlik Kolları Gn. Bşk.lığı…Ve sonra 12 Eylül 1980 darbesi ile adeta bir vatan haini muamelesine tabi tutulmuş önder…1987'de o zamanki adı MÇP olan ama daha sonra yine MHP olarak yoluna devam edecek olan bir davanın milletvekili …Ve sonra Başbuğ'u ile yolları ayrılıyor ;kendisi liderliğe soyunuyor :Zor ve meşakkatli bir yolu seçiyor…Kendisiyle Türkiye genelinde 40 000 civarında bir ülkücü grup beraber yürümeye karar veriyor…Zaman zaman tökezlese de ;yoluna devam etmekten asla şaşmayan bir memleket sevdalısı…Günahları (varsa) ve sevaplarıyla hep kavuşmayı hayal ettiği bir Makam'ın huzurunda artık…
Orta Anadolu dağlarında düştü mü yoksa sert iniş mi yaptığı bile henüz izah bulamayan bir helikopterde son bulan bir hayat…Helikopterden sağ kurtulan ve hemen 112'yi arayarak durumu haber verebilen ,sadece ayağının kırık olduğunu 9 dakika boyunca anlatabilen bir gazeteci ile aynı kaderi paylaşmak : Göz göre göre donarak ölmek…Günümüzün teknik ve elektronik imkanları içinde…Önce yaralı ama şuurlarının yerinde olduğunu ve hatta ambulansla hastane yolunda olduğu iddiasıyla toplumu,hemen görev başına gitmesi gerekenleri sanki geciktirmiş gibi izlenim veren resmi demeçler…
Çok sorular gelecek çoook…Helikopter neden hızlı İNİŞ yapmak zorunda kaldı ?Kazamı ,sabotaj mı ?Sabotaj ihtimali üzerinden YORUMLAR…Kurtarma ve sağlık ekipleri neden yetişemedi veya yetiştirilemedi ?Donarak ölmelerine göz mü yumuldu ?...vs…v.s…Sonra ölüsü üzerinden siyaset dönemi :…Türkeş'in cenazesi mi yoksa Muhsin Başkanın mı cenazesi daha kalabalıktı ? Tartışmaları üzerinden yeni bir siyaset döneminin senaryoları…Tutacak mı ? O'nu ancak gelişmeler belirleyecek…Ama bu ölüm olayı uzun süre unutulmayacak ve çok tartışılacak…Cevaplanması zor sorular hiç bitmeyecek ama bir gün gelecek gündemden düşecek…Ara sıra yeniden birileri bunu yeniden ,tekrardan gündeme getirecek ama öldüğü gerçeği değişmeyecek…
Nerede Kaldı O anlar ki ;
Analar kurt doğurdu…
Hilkat ,insan çamurunu
Destan ile yoğurdu…
Nerede o yiğitler ki gür
Sesleri ülkeyi bürür ,
"Yürü" dese dağlar yürür,
"Dur" dese kalpler dururdu !
Kopardılar ayrı gökten,
Bir ipek dala ağılar ,
Yurt dediler gölgesine,
Ayaklarını bastılar !
Yeryüzünün göbeğinde ,
Kuruldu kurultayları ,
Günleri sönmek bilmedi ,
Yere düşmedi ayları !
Muhsin Yazıcıoğlu'na Tanrıdan rahmet diliyor ve "Türk Milleti başın sağolsun" diyoruz…
