×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116

 Bu sayfayı yazdır

SAP-SAMAN-DAVOS

Yazan  04 Şubat 2009
M. MİTHAT İDEMEN - At izinin kurt izine karıştığı; sapla samanın ayırt edilmesi gereken bir sürece girilmiştir.

İktidar açısından gittikçe zora giren yerel seçim sürecine ,iç politik malzeme haline gelen dış ilişkilerin tartışılması…Görünen bir gerçek var : 25 ilde AKP ; halkın isteklerinin tam tersi olan bir uygulamayla belediye başkan adaylarını ilan etmesi yüzünden epey kan kaybetmektedir…İşte bu kan kaybını en azından durdurmak için ortaya güzel bir malzeme sunulmuştur : Gazze'de ki İsrail saldırıları !...

Davos'ta bu konuda oturumlar yapılması talebi Sayın R.T.Erdoğan'dan gelmiştir…Fakat kurulan kumpas ;O'nu fevri davranmaya adeta zorlamıştır :Önce ,yapılacak bir toplantıya 20-25 dakika bekletilerek,Azerbaycan temsilcisi ile beraber,sonra alınması tansiyonu biraz yükseltmiş vaziyette Peres ile oturuma katılması temin edilmiştir…Önce Peres'in ses tonu ve adeta aşağılayıcı uslubu ile başlayan gerginlik ,yalaka bir moderatörün müdahalesiyle had safhaya getirilmiştir…Peres'e 25 dakika konuşma hakkı veren Ermenistan temsilcisi moderatör ;konuşmasının 12. dakikasında önce sözle sonra terbiyesiz bir tavırla Türkiye Başbakanına yapılan omuz dürtmeli tahrik ,kaçınılmaz tavrı getirmiştir…Sayın R.T.Erdoğan ,o son tavrı sergilemeye mecbur edilmiştir…

Yani Davos'ta biri birinden ayrı düşünülmesi iki olay yaşanmıştır…Birincisi ;moderatörün terbiye ve ahlaktan uzak tavrıdır ki ,Türkiye Başbakanından gereken cevabı almıştır ve top yekün Türk Halkı ,bu konuda gösterdiği tavırdan dolayı Başbakanının yanında bir tutum sergilemiştir…Hatta geç bile olsa gerek ana muhalefet ve ikinci muhalefet (MHP) ;Başbakanın gösterdiği tepkinin yanında olduklarını beyan etmişlerdir…Başbakan yapması gerekeni yapmıştır…Yalnız bu konunun iç politikaya,siyasete alet edilmeye çalışılması doğru değildir :Yapılan haklı tepki;Türkiye Başbakanı olarak gösterilmiştir ,herhangi b,ir siyasi parti genel başkanı olarak değil…Bu konunun iyice ayrıştırılması ve ayrı düşünülmesi gereklidir…

İkinci durum ise İsrail Cumhurbaşkanı Peres ve Türkiye Başbakanı arasında cereyan eden hararetli ve diplomatik usluptan uzak tartışmalarıdır…Gazze olayının Davos'ta görüşülmesi talebi R.T.Erdoğan'dan gelmiş ,ama Peres'in arabuluculuğa soyunan R.T.Erdoğan'a karşı ,yüksek ses tonuyla ve adeta azarlayıcı konuşma şekli ;Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını taraf olmaya zorlamıştır…Ve bu tuzağa düşürülen Türkiye ,resmi olarak artık taraftır :Filistin ve Gazze'nin yanında ve İsrail'in karşısındadır…Peki bu durum gerçekten de böylemidir? Artık bu saatten sonra Sayın R.T.Erdoğan gerçekten İsrail'e karşı ve Filistin'in ,Hamas'ın yanında olacak mıdır ? İşte burada durmakta fayda vardır :…

Adı :AJC(ABD Yahudi Kongresi) olan ,1906'da New York'ta kurulan bir örgüt…Dünyadaki Musevi örgütlerinin çatısı konumundaki bu örgüt ;sadece Siyonistlere layık gördüğü "cesaret madalyası"nı ilk kez bir "Müslüman"a vermişti…Bu "Müslüman" tüm gençliğini "Kahrolsun İsrail" sloganıyla bağırarak geçiren Recep Tayip Erdoğan'dan başkası değildir !...Ayrıca başka bir Yahudi kuruluşu olan ADL'nin Başkanı olan ve ismi yakinen bilinen Abraham Foxman "üstün hizmet madalyası"nı Sayın R.T.Erdoğan'a takarken O'nu "Musevilerin ebedi dostu" ilan etmişti…

Son gelişmelerden sonra beklenen odur ki ;bu madalyalar Sayın R.T.Erdoğan tarafından iade mi edilecek? Yoksa bu konulara hiç girilmeyecek mi? Eğer bu madalyalar geri iade edilmezse bunun bir tek açıklaması vardır : Filistin –Gazze ve Hamas konusunda dökülen yaşlar TİMSAH GÖZYAŞLARIDIR…Ve iç politikada ,yaklaşan mahalli seçimlerden en azından epey kayıpla çıkacağı belli olan AKP ve Gen.Başkanının;"Ergenekon operasyonları" ile tahrik ederek yaptıramadığı yeni bir "26 Nisan muhtırası"na mukabil bir manevrasıdır…İleri ki günlerde bu konu daha netleşecektir…