< < HALKLA İNATLAŞMAK…
×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116



HALKLA İNATLAŞMAK…

Yazan  02 Mart 2009
M.Mithat İdemen - Siyaset arabası toslamak üzere olduğunu ya görmüyor ya da bilinçli olarak bu yola girmiş durumda…

Aylardan beridir ,siyasetin tıkanma yolunda olduğunu söylemekle beraber,siyasetin kendini aşması yolunda hiçbir gelişme ve gayretin olmadığını görmek ,akla ister istemez siyasetin bilerek bu tıkanmaya gittiğini düşünmekten başkaca da bir şey getirmiyor…

22 Temmuz'a Türkiye'yi getiren süreç iyi tahlil edildiğinde görülecektir ki "mazlum psikolojisi" kullanılmış ,halk bu "mazlum rolündeki İktidar partisinin büyük bir başarı elde edeceğine şartlandırılmış,çıkmış olduğu iddia edilen sonuca zaten hazırlanmış olan kitlelerin deyim yerindeyse "gıkları " dahi çıkamamıştır…Yaklaşık her iki kişiden birinin iktidardaki AKP'ye oy verdiği şeklindeki sonucu ,anası ve yavrusuyla muhalefet bile kabul etmiştir…Durumun gerçekte böyle olmadığını ,aslında seçim sonuçlarının ilan edilenden farklı olduğunu söylemeye çalışan sesler cılız kalmış ,zafer naraları altındaki gürültüde eriyip kaybolmuştur…Şimdi yeni bir seçim sürecine girilmiştir ve durum 22 Temmuz'dan çok farklılıklar arz etmekle beraber sanki son anlarda yine bir şeyler olacakmış gibi bir hissi de beraberinde getirmiyor değil…22 Temmuz'da söz birliği içindeki medya kuruluşları bugün için ayrılmış ve "yandaş medya" tanımına dönüşerek adeta iktidar ile karşısında olanlar diye ikiye bölünmüş bir görüntü arz etmektedir…Yolsuzluk ve çetelerle mücadele ediyor görüntüsü yerine "senin hırsızın kötü benim hırsızım iyi" ve "senin çetenin yerine benim çetem" veya "senin derin devletin yerine benim derin devletim" görüntüsü açığa çıkmaya başlamış bir iktidar görüntüsü vardır…Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de "zaten oyları ben topluyorum ,o yüzden sadece benim isteyeceğim kişiler aday olacak" felsefesi apaçık bir şekilde ortaya çıkmıştır…Eğer bir yörede halk kimi istiyorsa tam tersi adaylar gösterilerek adeta halka rest çekilmiştir…Gerçi bu oyunda yeni mazlumlar ;"perşembenin gelişini çarşambadan" biliyorlardı…Ama daha önce içinde bulundukları siyasetin oynadığı bu rolü şimdi dışına atıldıkları siyasete karşı kendileri oynamaya çalışmaktadırlar…Ama "karamanın koyununun sonra çıkaraxağı oyunlar " konusunda halen inat ve ısrarla yollarına devam etmeye çalışmaktadırlar…Ama esas oyun son dakika golleri ile gelecektir :Bir şekilde çıkarılacak engellerle halkla inatlaşılacak görüntüsü altında kitleler istenilen yöne sevkedilecektir…OYUN KURUCULAR şimdi bu hesabın içindedirler…

Ama hiç kimsenin aklına gelmeyen apayrı bir kural vardır ki :OYUN BİTTİĞİNDE ŞAH DA PİYON DA AYNI TORBAYA KONUR…Her şeyin bir sonu ,her oyunun bir bitişi olacaktır…Ancak sınırsızlık,sonsuzluk Tanrı'ya mahsustur…Bizans'ta entrika bitmez ama gün gelir Bizans biter…Demokrasilerde çare tükenmez ama gün gelir demokrasi tükenir…

Demokrasi maskesi altında uygulanmakta olan oligarşi oyunu artık tükenmek üzeredir…Bu oyunun ŞAHLARININ DA PİYONLARININ DA AYNI TORBAYA SOKULMALARININ DEVRİ HIZLA YAKLAŞMAKTADIR…Yeni oyun ve tuzaklara düşmemek temennisiyle…

Saygılarımla…

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...