Devletin Varlığına Saldırı

Yazan  16 Kasım 2008
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Ümit Özdağ’ın Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Raportör Osman Can tarafından gündeme getirilen değişiklik teklifine karşı çıktı. Özdağ, söz konusu 4 maddenin sadece rejim değil,

aynı zamanda devletin varlığını tanımlayan maddeler olduğunu söyledi.

HAŞİM KILIÇ VE OSMAN CAN'A SERT ELEŞTİRİLER SÜRÜYOR

Anayasa'ya ihanet etti

'Anayasanın değiştirilemez maddeleri'nin tartışmaya açılmasına tepki gösteren Prof.Dr. Ümit Özdağ, "Gaflet ve dalalet, istifa etsinler" dedi

Bilkent Üniversitesinde düzenlenen "Anayasalardaki Değiştirilemez İlkeler" başlıklı sempozyuma katılıp çarpıcı açıklamalarda bululan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Raportör Osman Can'a tepkiler sürüyor. Haşim Kılıç'ın sempozyumda anayasanın değiştirilemez dört maddesini tartışmaya açtığını anımsatan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Anayasa Muhkemesi Başkanı'nın bu sözlerinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığına yönelik bir saldırı niteliği taşıdığını dile getirdi. "Anayasanın değiştirilemeyen ilk dört maddesi, sadece bir rejim tanımlaması değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık tanımlamasıdır" diyen Özdağ şöyle devam etti:

Herkes sadık kaldı

"Bu varlık tanımlaması, Türkiye Cumhuriyeti'nin 'asıl kurucu iktidarı' olan İstiklal Harbi ve bu harbi sürdüren Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yapılmıştır. 1961 ve 1982 Anayasalarında anayasayı yapan 'tali kurucu iktidarlar' anayasaları baştan aşağıya değiştirirken, 'asıl kurucu iktidarının'yaptığı düzenlemeye sadık kalmışlardır. Esasen aksi bir girişim, İstiklal Harbi'nin sonuçlarına, İstiklal Harbi sonucunda oluşan Türk devletinin ve Türk milletinin hukukuna tecavüz niteliği taşırdı. " Türk güvenlik güçlerinin, ülkemize karşı "vekaleten savaş" yürüten, on binlerce yaşama mal olan bölücü bir terör örgütüne karşı bir savaş verdiğini dile getiren Prof.Dr. Özdağ, "Bölücü örgütü destekleyen yabancı istihbarat servisleri, Türkiye'nin bölünmesine dair haritaları yaymaktadır. Bu ağır ortamda, Türk Ordusu her görev teslim töreninde, Türkiye Cumhuriyeti'nin milli ve üniter devlet yapısının vidasını gevşetmesine izin verilmeyeceğinin altını çizmektedir" diye konuştu. "İşte böyle bir ortamda, Türk milletinin Anayasası'nı emanet ettiği Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, savunmak zorunda olduğu Anayasaya ihanet etmiştir" ifadelerini kullanan Özdağ, şöyle devam etti:

Gaflet ve dalalet

"Türk milleti bilmektedir ki, Haşim Kılıç kendi söyleyemediklerini de Anayasa Mahkemesi raportörü Doç. Dr. Osman Can'a söyletmektedir. Haşim Kılıç, Aktütün'de 18 yaşındaki gençlerin Anayasa'nın ilk dört maddesini savunurken şehit olduğu bir sırada, entelektüel fantezi hürriyeti arkasına sığınarak, devletin varlık gerekçelerini tartışmaya açamaz. Yapar ise buna Atatürk'ün kavramsallaştırması ise 'gaflet ve dalalet'denilir. Haşim Kılıç'a düşen görev istifa etmektir."

Kılıç: Herhangi bir görüş belirtmedim

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Bilkent Üniversitesi tarafından düzenlenen "Anayasalardaki Değiştirilemez İlkeler" konulu sempozyumda, Anayasa'nın söz konusu değişmez maddelerine ilişkin herhangi bir değerlendirme, yorum veya görüş ileri sürmediğini bildirdi. Kılıç, "Yaptığım iki cümlelik davete teşekkür konuşması içeriğini, bazı basın ve yayın organları ile kişilerin 'Anayasamızın ilk dört maddesini tartışmaya açıyor, değiştirmek istiyor'biçimindeki niyet okumaları ve maksatlarını aşan, eleştiri ötesi, şahsımı ve kurumu yıpratmak nitelikli siyasi değerlendirmeler yaparak ütopya yarattıklarını görmek üzüntü, kaygı ve hayret vericidir" dedi. Kılıç şöle devam etti: "Hukuken değiştirilmesi mümkün olmayan Anayasa hükümlerinin bilimsel toplantılara konu olması yeni bir gelişme olmayıp, bugün eleştiri konusu yapanlarca da geçmişte ileri sürülmüş öneri ve temennilerde bulunulduğu herkesçe bilinmektedir. Demokrasiyi içine sindirmeyenlerin kamuoyunu yanlış bilgilendirmek suretiyle şahsımı hedef haline getirmeleri, ilgilileri sorumluluktan kurtarmayacaktır."(A.A)

Sadakat yeminine uymadılar

CHP'li Süha Okay, Anayasa değişikliği tekliflerinin laik devleti ortadan kaldırmayı amaçladığını ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay Meclis'te düzenlediği basın toplantısında anayasanın değiştirilemeyecek maddelerine ilişkin tartışmaları değerlendirdi. Bilkent Üniversitesindeki sempozyumun zamanlaması ve katılımcıları açısından ilgi çekici olduğunu belirten Okay, "Bu girişim siyasi iktidarın ülkeyi yeni bir tartışma zeminine taşımak için işi taşerona havale ettiğini ortaya koymaktadır" dedi. Anayasanın ilk 3 maddesi ile sorunu olanların amaçlarının farklı olduğunu kaydeden Okay, şöyle konuştu: "Hiç kimse bulunduğu ortama göre farklı şapkam var ben o şapkama göre açıklama yaparım diyerek konumundan kaynaklı gücü ile bazı şeyleri dikte ettiremez. Anayasa Mahkemesinin kararları bağlayıcıdır ve Türkiye Cumhuriyetinin temelini oluşturan Anayasanın ilk üç maddesi de herkesin sadakatle bağlı olmakla yükümlü olduğu düzenlemelerdir. Aksi düşünceler laik demokrat hukuk devletini zedelemenin ötesinde ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti anayasasını koruyacağına yemin ederek göreve başlayan Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevi Cumhuriyetin niteliklerini törpülemek değil aksine o değerleri sadakatle savunmaktır."

Temel nitelikler tartışılamaz

TBMM Başkanı Köksal Toptan ise Anayasa'nın ilk 4 maddesi ile ilgili tartışmalara girilmemesi gerektiğini söyledi. TV8'de yayımlanan "Başkentten Programına" katılan Toptan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın Anayasa'nın değiştirilemez ilk 4 maddesinin tartışmaya açılabileceğine yönelik bir beyanat verdiğinin sorulması üzerine, şöyle dedi: "Sayın Haşim Kılıç, yaklaşık 17-18 yıldır Anayasa Mahkemesi'nde bulunuyor. Böyle bir şeyi, belki bilimsel olarak ortaya koyabilir. Anayasa'nın değişmez maddelerinin değişmesi teklif edilemez. Tartışmalara girmemek lazım. Özellikle Cumhuriyetin temel niteliklerini değiştirecek davranışlardan herkesin kaçınması gerekir."

Haber: Macit SOYDAN

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display