< < DERİN DEVLET!
×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116

 Bu sayfayı yazdır

DERİN DEVLET!

Yazan  05 Mayıs 2009
Gökmen Akın-Aslında ülke yönetiminin,sanıldığının aksine halkın tercihlerine bırakılmadığını,bunun demokrasiye inançsızlığın ifadesi olmaktan çok bir gerçeği dile getirmek olduğunu bilmeliyiz.

Kamuoyu kolayca yönlendirilebilir ve bir ülkenin iradesi toplum mühendisliği ile belirlenebilir.

Ülkeyi yöneten ve kurumsal yapısı olmayan bir güç odağının kendi halkını yönlendirmesi gerektiğini ve bu yapının her ülkede farklı olabileceğini de bilmekteyiz.ABD özel teşebbüsün hakim olduğu bir toplum olarak bu güç tarafından yönlendirilirken RUSYA'nın gizli servis odaklı politikalarla yönetildiğini de bu bağlamda söyleyebiliriz.Putin yönetimindeki Rusya'nın ve şimdiki Medvedev yönetimi bunun göstergesidir.Rusya uluslar arası sermayenin egemenliğine son vererek kendi derin devletinin yönetimine girmiştir.

ABD'de ise önce uygulanacak politikalar belirleniyor sonra yönetim şekillenmektedir.Oysa genel düşünce bunun tersidir ve seçilenlerin yeni politikayı saptadığına inanılır.ABD'de halkın önceden belirlenen bir figürü ve partiyi iktidara getirmesi medya ve propaganda aracılığıyla sağlanmaktadır.

Bu ülkelerde herhangi bir yabancı gücün kamuoyu oluşturması mümkün olmadığı için istenen yönetimin getirilmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır.Oysa daha küçük ülkelerde örneğin TÜRKİYE'de sermayenin dışarıya bağımlılığı ve medyanın da bunların kontrolünde olması Türkiye ve benzeri ülkelerde yönetimin belirlenmesini dışarıya açık hale getirmektedir.Rusya bu konuda güzel örnek oluşturmaktadır.Putin iktidara geldikten sonra hem uluslar arası bağlantısı olanların ekonomik gücünü elinden alıyor hem de bunların kontrol ettiği medyayı ele geçirmiştir.Kaldı ki Rusya daki rejim değişikliği ve komünizmin tasfiyesi ancak derin devletin bir tercihi olarak açıklayabiliriz.Ne bir savaş yaşanmıştı ne de bir iç isyan söz konusuydu.

Türkiye'de ise bu kavrama farklı bir mana yüklenmiş ve derin devlet bir yeraltı örgütüne indirgenmiştir.Ülkesini sevdiği özellikle vurgulanan bir takım kişilerin yaptığı eylemler ile birlikte,derin devlet kötülere karşı savaşan iyiler olarak kamuoyuna sunulmuştur.Halbuki kastettiğimiz derin devlet bir eylem örgütü değil uzun dönemli politikaları oluşturan,yönetimi yönlendiren,toplumsal bilincimizi dinamik tutmayı başarabilen,dünyayı gerektiği gibi algılamamızı sağlayan güç olmalıdır.İstediğimiz manada derin devletin olduğu Türkiye'de kişilerin var olan yönetimin dışında ve kendi tercihlerine göre bir direniş örgütü gibi çalışması söz konusu bile olamaz.

Bu gücün belirli bir yapısının olmaması gizli olduğu şeklinde algılanmıştır.Oysa böyle bir gücün gizli olması için hiçbir neden yoktur.Herkes bir ülkede etkin olan gücün ne olduğunu bilmelidir.ABD'deki bir çok sivil toplum kuruluşunun yönetim üzerindeki etkisi ve belirleyiciliği bir sır değildir.Bunları oluşturanların medyadaki ve kamuoyunu oluşturmadaki rolünü,siyasetteki ağırlığını bilmeyen yoktur.

Türkiye'de de bunların zaten var olduğu söylenebilir ama sorun bunların uluslar arası bağlantıları nedeniyle Türkiye ile özdeş sayılamamasıdır.Siyaseti ve devleti temsil edenlerinde düşünce boyutunda bağımsız olamaması ayrı bir engel oluşturmaktadır.

Sonuçta derin devletimiz yer altı örgütleriyle birlikte çalışan gizli servis mensupları olarak algılanmıştır.Bir gizli servisin derin devlet olması veya onun bir parçası sayılabilmesi için politika üreten bir kurum olması gerekir.Yani sırf gizli servis olmak bu sıfatı kazanmaya yetmez.Her ülkenin derin devleti,tarih içinde oluşur ve bunun standart bir biçimi yoktur.Bizde böyle bir yapı oluşacaksa ya kurucu sıfatına sahip olmalıdır ya da kurucudan daha etkili olan bir gücün oluşması gerekir.Yer altı bağlantılı birkaç gizli servis mensubundan sadece çete oluşur,DERİN DEVLET değil.