Abraham Anlaşmaları (Abraham Accords) başlangıçta İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) tarafından yapılan bir açıklama olarak Ağustos ayında dünya gündemine düştüğünde çok taraflı bir anlaşmanın müjdecisi olmasına pek ihtimal vermek mümkün değildi.

Büyük şair Mehmet Akif gibi tekerrür edenin tarih olmadığına inananlardanım.

Batı emperyalizminin Orta Doğu’da oluşturduğu ülkelerden biri olan Lübnan’ın siyasal sisteminin oluşumu birçok iç ve dış dinamik unsur içermektedir.

Türkiye ile Rusya arasında, Libya, Suriye ve şimdide Kafkasya'nın güneyinde ortaya çıkan vekâletler savaşı ile sürdürülen mücadele alanlarına rağmen, son dönemde özellikle Suriye'nin kuzeyine İdlib’e yapılan askeri takviyeler, bölgedeki askeri ve güvenlik dengesinin hala kırılgan olduğuna ve yeni bir krize neden olabileceğinin işaretlerini vermektedir.

"Çünkü siz bizi temsil ediyorsunuz, biz de sizi"1

Kendisine neden Lübnan’da bulunduğunu soran gazeteciye bu cümleler ile cevap veren Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, iki ülke arasındaki ilişkileri çok açık ve net bir şekilde tasvir etmiş oluyordu.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Dr. Yasin Atlıoğlu, Lübnan’daki Patlama ve takiben Lübnan'ı bekleyen senaryoları değerlendirdi.  Enstitümüz'ün sorularını yanıtlayan Atlıoğlu'nun konuyla ilgili görüşleri şöyle:

Lübnan’da Arap Ayaklanması Sloganları "Halk rejimin yıkılmasını istiyor"

(07.08.2020 Beyrut Sokakları)

“Beyrut…Kalbimden selamlar sana ey Beyrut..

Öpücükler denizine ve evlerine”

Li Beyrut adlı Şarkıdan[1].

Dünyanın netameli coğrafyalarında sorunlar büyük, uzlaşmazlıklar keskin ve bunların hepsi birden koltuklarını sağlamlaştırmak isteyen siyasilerin elinde oyuncak.

Türkiye 2002 sonrasındaki sekiz yıl boyunca, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi ile ticari ve ekonomik ilişkilerden daha çok dini, kültürel ve tarihi bakış açısı geliştirme gayreti içine girdi.

Türkiye, Libya’da Dengeleri Değiştirdi

Türkiye’nin, Libya iç savaşına müdahil olmasıyla birlikte; hem Libya’da hem de uluslararası alanda yeni bir sürecin yaşanmasına doğru evrilinmiş ve Türkiye sahada elde ettiği askeri başarıyla birlikte Libya’nın geleceğinde ve Doğu Akdeniz’de gelişen dengelerin belirleyicisi durumuna girmiştir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display