×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116

 Bu sayfayı yazdır

Kuzey Irak Patlamaya Hazır Bomba

Yazan  30 Temmuz 2007
Morton ABRAMOWITZ*-Foreign Policy "ABD Kuzey Iraklı Kürtlerle Ankara arasındaki tartışmaya seyirci kalırken, Kürt yönetiminin PKK varlığına göz yumması karşısında Türkiye'nin harekât düzenleme ihtimali giderek artıyor."

ABD, Barzani'yi PKK varlığına son vermeye ikna etmeli ve Ankara'ya istihbarat yardımı yapmalı...

Bağdat'taki felaket yetmezmiş gibi, Iraklı Kürtler Türkiye'yle patlamaya hazır, Kuzey Irak'taki istikrarı bozabilecek ve daha da ötesinde 60 yıldır hayati önemde stratejik müttefikliği olan ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilere zarar verebilecek şiddetli bir tartışmaya girerken, Washington bu duruma fazlasıyla seyirci kaldı. Genel seçimleri 'aradan çıkaran' Türkiye, Kuzey Irak'a girebilir ve bu Ortadoğu'da zaten karışık olan durumu daha da karmaşık hale sokabilir.

ABD'nin böyle bir felaketi önlemek için hâlâ zamanı var. Ancak, ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilen ayrılıkçı gerilla grubu PKK'nın son dönemde Türkiye'ye yönelik saldırılarını artırması, gerilimi kaynama noktasının çok yakınına taşıdı. Türkler, PKK güçlerinin Türkiye'ye bombalı saldırılar düzenleyip, daha sonra Irak Kürdistanı'nın dağlık bölgelerinde güven içinde varlığını sürdürebilmesine ve anlayışla karşılanmasına öfkeli. Türk ordusu giderek artan bir biçimde uyarılarında PKK'nın saklandığı bu güvenli sığınaklara saldırma ihtiyacından dem vuruyor ve son dönemde sınıra on binlerce asker yığdı..

Kerkük ısrarı şüphe nedeni

Türklerin Kuzey Irak konusundaki endişeleri, elbette, PKK meselesinden daha derinlerde yatıyor. Yanı başında neredeyse tamamen özerk bir Kürt varlığı, Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik bir tehdit ve Türk liderlerin uzun süreden beri korktuğu bir şekilde, Türkiye'de yaşayan 12 ila 15 milyon arasındaki güçlü Kürt azınlık arasında Kürt milliyetçiliğini derinleştirme potansiyeli yaratıyor. Ve tabii bir de Kerkük meselesi var. Kerkük, Kürtlerin amaçları açısından turnusol kâğıdı niteliğinde. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Kürtleri, tarihte birçok etnik kökene ev sahiliği yapmış olan kente göçmeye teşvik ediyor ve kenti Irak Kürdistanı'nın bir parçası yapmak için yıl sonunda bir referandum düzenlenmesini amaçlıyor. Fakat petrol zengini Kerkük'ü kapsama çabaları, yalnızca, Türklerin ve Arapların, Kürtlerin bağımsızlık kazanmaya çalıştıkları yönündeki şüphelerini haklı çıkarmaya hizmet ediyor; ki bu ihtimal, bütün Türk hükümetleri için de uzun zamandır kırmızı bir çizgi.

Türk generaller ihtiyatlı bir tabiata sahip. Bütün yinelenen tehditlere ve ara sıra gerçekleştirilen bobardımana rağmen, Kuzey Irak'a umursamazca girmeyecekler. Bölgeye dört kez saldırdıkları ve PKK sorununu çözemeden büyük kayıplara uğradıkları 1990'ları hatırlıyorlar. Şimdiye kadar, Ankara'nın tehditleri, Kürtleri ve Amerikalıları Irak'taki PKK'ya karşı eyleme geçmelerini sağlamak üzere tasarlandı. Ancak, Türklerin sabrı taşıyor ve siyasi kampanyalarda da yükseltilen Kürt karşıtı milliyetçilik, hükümetin PKK'nın Türk topraklarına yönelik gelecek ciddi saldırısından sonra eyleme geçmek zorunda kalması olasılığını kayda değer biçimde artırıyor.

Hayat, Iraklı Kürtler için 10 yıl önce Kürt lider Mesud Barzani'nin güçleri PKK'yla savaşta Türklere katıldığında farklıydı. Iraklı Kürtlerin, Türkiye'ye ve Türkiye'deki üslerden Saddam'ın Kuzey Irak'ta kurdukları güvenli bölgeye müdahale etmesi üzerine havalanan ABD savaş uçaklarına fena halde ihtiyacı vardı. Sıkı çalışarak ve fazla şansla, bu güvenli bölge Irak Kürdistanı olarak ortaya çıktı. Bugün, Irak Kürdistanı'nın yeni başkanı olarak cesaretlenen Barzani, PKK topraklarını rahatça kullanırken, başka yöne bakıyor. Diğer Kürt lider Irak Devlet Başkanı Celal Talabani de aynı şekilde. Hatta Barzani, Türklerin askeri müdahalesi durumunda Türkiye'yi bütün Irak'ı karşısına alacağı bir savaşla tehdit etti.

Türkiye'yle baş başa kalacaklar

Bush yönetimiyse Kürtlere Kuzey Irak'ta neredeyse sınırsız özgürlük tanıdı. Zira ABD buradaki istikrara ve Irak'ın her yerinde direnişçilerle çatışmaya yardım edecek peşmergelere fena halde ihtiyaç duyuyor. Müttefik olarak kıymetlerinin farkında olan Kürtler de, Başkan Bush'un PKK sorununu çözmekle görevlendirdiği emekli NATO Komutanı Joseph W. Ralston'ın yalvarmalarına omuz silkti. Ralston'un Türk muadili ve Barzani'nin yardımcılarıyla yaptığı görüşmeler, zaman kazandırdı fakat ABD ordusu gerçek bir eyleme girişmek konusunda ikiye bölündü. Generallerin çoğu, Kürtleri kızdırmayı ya da askeri kaynakları PKK'ya harcamayı istemiyordu. CIA ise arada kaldı. Sonuç olarak Amerikalılar, Türklerin tepesi atmaya başlarken telefon görüşmeleri ve uyarılarla yetindi. ABD'nin eylemsizliği, Türk halkının ABD'ye sırt çevirmesine yol açtı; Pew Araştırrma Şirketi'nin yaptığı son Küresel Eğilimler anketinin sonuçlarında, Türklerin sadece yüzde 9'unun ABD'ye dair olumlu düşüncelere sahip olduğu ortaya çıktı.

Etkisiz istişarelere ve kararsızlığa son vermenin zamanı geldi. Tek bir ağızdan konuşarak, ABD yönetimi her ne kadar halkı PKK davasına yakınlık duysa da Barzani'yi PKK'ya karşı sıkı önlem almasının Iraklı Kürtlerin çıkarına olacağına ikna etmeli. Irak Kürdistanı şimdi yükseliyor olabilir, ancak Türkiye'nin askeri bir harekât düzenlemesi durumunda ekonomik ve siyasi başarısı tehlikeye girecektir. Ayrıca, ABD şimdi ne söylüyorsa söylesin, eninde sonunda Irak'tan çekilecek ve Kürtler bağımsız bir Kürt devletine karşı çıkan düşman komşularla baş başa kalacak. Bunun gerçekleşeceği düşünüldüğünde, Kürtlerin tek Batı'yla uyumlu ve demokratik komşularını kendilerinden uzaklaştırması akılsızca olur.

Ülke içinde tek sorun PKK değil

PKK'ya karşı sıkı önlem almak acısız bir süreç değil ancak başarılabilir. Aşılmaz dağlardaki PKK güçleri yok edilemez ancak Iraklı Kürtler bazı üst düzey liderlerini tutuklayarak ve üslerini ortadan kaldırarak örgütün eylemlerini zayıflatabilir. ABD, istihbarat ve ulaştırma açısından destek verebilir. Iraklı Kürtler, Türk topraklarına sızmaların engellenmesi için Türk askerleriyle birlikte çalışmalı. Iraklı Kürtler eyleme geçmeye hazır değilse, ABD, hava kuvvetlerini ve Irak'taki sınırlı altyapısını PKK'nın ortadan kaldırılmasına yardım etmek için kullanmalı. Bu sorun daha fazla kenara atılamaz.

Bununla birlikte, Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı eyleme geçmek Türkiye'nin yakayı sıyırmasını sağlamaz. Türkiye'nin kendi Kürt meselesi, yeni hükümet için en büyük siyasi sorunu teşkil ediyor. Bu noktada Türkiye, siyasi varlığını görmezden gelmek yerine Irak Kürdistanı karşısında nasıl bir tutum sergileyeceğine karar vermeli. Daha da önemlisi, Türkler sonunda kendi Kürt çıkmazlarıyla başa çıkmak zorunda kalacak. Bu bugün değil ama yakında gerçekleşecek.

Foreign Policy - ABD merkezli dış politika dergisi, Temmuz-Ağustos sayısı
* ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi
Kaynak:
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=228375