< < Irak'ta Hizip Çatışmaları ve Kerkük İçin Doğan Fırsat
 Bu sayfayı yazdır

Irak'ta Hizip Çatışmaları ve Kerkük İçin Doğan Fırsat

Yazan  01 Aralık 2019

Hükümetin, milletvekillerinin ve şu an meydanda olan bütün siyasi partilerin dağılması ve yeni bir döneme girilmesi için yapılan Irak’taki gösteriler, 1 Ekim tarihinden beri her gün daha güçlü bir şekilde devam etti. Can kayıplarının her gün arttığı, kamu ve vatandaşlara ait binaların yakıldığı, iki aylık bir sürecin içinde anladığımız durum nedir?

Çoğunluk olarak Irak’ın güney illerinde yaşayan Şii Arapların gerçekleştirdiği bu gösteriler neticesinde, Şii hükümete karşı, Şii vatandaş ayaklanması başladı. Bu ayaklanmada ilk önce belirtmek istediğim birkaç şey var.

İlk olarak, Şiilerin kendi içlerinde, fetvalarını aldıkları, “Mercii” olarak adlandırdıkları birkaç oluşumları bulunmaktadır. En büyük mercii ve Şiilerin kırmızı çizgisi olan, verdiği fetva ve hutbeleri ile hareket edilen Sistani Dini Mercii’ne artık inanış çok az bir seviyeye indi. Sadece belirli bir kesim tarafından itibar edilen Sistani Dini Mercii’ne, Şii gençler tarafından gösteriler sırasında hakaretler edildi.
İkinci olarak ise, diğer dini merciilere, şu anda hükümet içinde bulunan siyasi partilerin bir koludur diyebiliriz. Örneğin, (Hekim Mercii ve Sadır Mercii) Necef şehrinde bulunan Hekim’in makamı göstericiler tarafından üç kez ard arda ateşe verildi. Ateşe verilmesinden sonra ise, o makamı koruyan kişiler tarafından göstericilere ateş açıldı ve çok fazla sayıda ölü ve yaralılar oldu. Şii ile Şii çatışmasını fitilleyen ve gösterilerde bir sembol olan Dişdaşeli (Entari) saldırganlar. Çevik kuvvetin yanında halka ateş açtılar. (FOTO-1)

 


Dinî karmaşanın ve mezhep ayrılıklarının olduğu, Orta Doğu ülkesi Irak’taki gösterileri fırsat bilen ve çok katı düşüncelere sahip olan bir diğer dini mercii “Sarhi” ise inanışları gereği, kıyametin yaklaştığı ve şu anda yaşayan bütün din adamlarının öldürülmesi gerektiğni savunan bir öngürüye sahiptirler. Sistani gibi bir kişiyi öldürmek isteyen Sarhiler, Sistani’nin öldüğü sırada Hz. Mehdi’nin belireceği kanısına varmışlardır.
Bunun üzerine Iraklı güvenlik yetkilileri ordu birimlerini Necef’te Sistani’nin konakladığı bölgeye doğru yöneltti. Orayı savunmak uğruna, tek bir gecede 60 kişi öldü 200 kişi de o bölgede yaralandı. (FOTO-2)

 

 

Kanlı geçen bu gecenin ardından, Başbakan Abdülmehdi, istifa dilekçesini sunacağını televizyonlardan açıkladı. Nitekim de öyle yaptı ve istifa dilekçesini parlamentoya takdim etti. Ancak gösteriler bununla da son bulmayacaktır. Siyasi parti, milletvekilleri ve devlette görevde bulunan bütün yetkililerin uzaklaştırılması gerektiği göstericiler tarafından yinelendi.

Irak Türkleri olarak bu durumun bize olacak etkisi, hükümet içinde olmadığımız için siyasi bir kayıp sayılmayacaktır. Aksi taktirde büyük bir zafer kazanmış olduğumuzu da söylememizde fayda vardır. Abdülmehdi, Kerkük konusunda bir çok tavizler veren bir isimdir.

Yeni kurulacak olan düzenin içinde Türkmenlerin tekrardan temsil edilmesi gerektiğini ve sağlanması şart olan büyük desteklerin sunulması da gerekmektedir. Kerküklü bir gazeteci olan Özdemir Hürmüzlü, bir yazısında bu olayları şöyle ifade etmiştir. “Nasıriyye, Necef, Kerbela ve Bağdat’ta dökülen kanlar neticesinde Kerkük satılmaktan kurtuldu.” Şüphesiz bu durum tam da anlatıldığı gibidir. Oradaki halkın bu hükümete karşı ayaklanması neticesinde, Kerkük pazarlık konusu edilmekten çıktı.

Reşat Salihi

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü 
Bilimsel Danışmanı