Amerikalılar Kerkük'te Neyi Hazırlıyor?

Amerikan askerleri dün liderliği Hüsamettin Türkmen’in yaptığı Türkmen Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Merkezini ve partiye yakın bir kuruluş olan Türkmen Gençler Birliğini basarak ıslah araması yapmış ve bazı silahlara el koymuşlar.

Oysa el konulan silahların tamamı Amerikalıların ruhsat vermiş olduğu silahlar. Çünkü Hüsamettin Türkmen'in kurmuş olduğu bir özel güvenlik teşkilatı var. Silahlar bu teşkilata ait. Aylardan beri bu silahları taşıyan Türkmen güvenlik görevlileri Kerkük'te güvenliğin sağlanması konusunda faaliyet içindeler.

Seçimlerden hemen önce Amerikalı askerler Türkmen Milliyetçi Hareket Partisini basıyor ve bu silahlara el koyuyorlar. Bu baskının birkaç amacı var. 30 Ocak'ta yapılacak olan seçimlerde güvenliğe Amerikan ordusu karışmayacak. Irak ordusu ve güvenlik güçleri sandık güvenliğini sağlayacak. Zaho'dan Kerkük'e hatta daha güneye kadar uzanan alanda ise Irak ordusu ve güvenlik gücü demek asker ve polis elbisesi giydirilmiş peşmerge demek. Yani Türkmenlerin oy kullanacağı sandıkların başında peşmergeler güvenliği sağlayacak.

Türkmenlerin yegane etkin silahlı gücünü oluşturan gözü pek Hüsamettin Türkmen'in ve grubunun elinden ise silahları alınmış olduğu için polis peşmergeler Türkmenlere bir baskı gerçekleştirdikleri zaman Türkmenlerin kendilerini savunma gücü olamayacak. Ancak esas rezalet seçimlerden sonra başlayacak. Çünkü KDP ve KYB seçimlerden hemen sonra Kerkük'ün Irak Kürdistanının bir parçası haline geldiğini "resmen" açıklayacaklar. Fiilen zaten el koymuş oldukları Kerkük kentini Kürdistan'ın başkenti ilan edecekler.

Bu noktada Türkmen direnişini engellemek için peşmerge güçlerin büyük bir ihtimal ile Kerkük'te sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edecekler. Türkmen Cephesi ve diğer Türkmen partileri ya işgal edilecek ya da muhasara altına alınacak. Türkmeneli televizyonu peşmergeler tarafından basılarak yayınına son verilecek. Bazı Türkmen liderler tutuklanacak, direnenler öldürülecek. KDP ve KYB burada anlatılanları ya bir hafta gibi kısa bir sürede gerçekleştirecekler ya da daha uzun bir zaman dilimine yayarak ve Ankara'nın tepkisini ölçerek adım adım gerçekleştirecekler.

Amerikalıların Hüsamettin Türkmen'in elinden silahlarını almasının diğer nedeni budur. Türkmenlerin Kürtler karşısından kendilerini savunmalarının tamamen mümkün olmaktan çıkmasını istiyorlar. Kerkük'te Türkmenlerin en ufak bir direniş gerçekleştirmeden Kürtlere kenti teslim etmesini istiyorlar. ABD bunu yaparken Washington'da herkes en azından Irak'tan sorumlu Amerikalı yetkililer biliyor ki, Kerkük bir Türkmen kenti. Demokrasi kirletiliyor. İnsan hakları kirletiliyor. Kerkük kirletiliyor.

ABD'nin Türkmen direnişini kırmak için yaptığı bütün baskılara rağmen Türkmenler Kerkük'e KDP ve KYB tarafından tecavüz edilmesine direneceklerdir. Amerikalı yetkililer birkaç silaha el konulması ile Türkmenlerin korkarak evlerine saklanacaklarını düşünüyorlar ise yanılıyorlar. Hüsamettin Türkmen'de Türkmen Cephesi'de 30 Ocak'tan önce ve sonra Kerkük'ün işgal edilmesine karşı direneceklerdir.

Amerikalıların hala anlamamakta ısrar ettikleri bir husus var. Türkiye'de yükselen anti-Amerikancılığın ne olduğunu ve sonuçlarını anlamıyorlar. Zannediyorlar ki, Türklerin anti-Amerikancılığı Arapların anti-Amerikancılığı gibidir. Bir Arap anti-Amerikancı ise sokaktaki her Amerikalıdan nefret eder ve bunu gösterir. Bu doğrudan Arap tarihi ile ilgili bir davranış biçimidir.

Oysa imparatorluk kavramları ile düşünen bir Türk, anti-Amerikancı olduğu zaman sokaktaki Amerikalıdan nefret etmez. Bunu yapmayacak kadar büyük bir öz güvene sahiptir. Gerçek anti-Amerikancılık sokaklarda göstermez kendisini. Ancak yüreklerde ve beyinlerde ihanete uğramış olmanın verdiği kızgınlık büyür. Bir düşman resmi çizer. Bu düşman resmini hafızasına kazır ve orada tutar. Çünkü Türk insanı haklı olarak çok uzun tarihsel süreçler çerçevesinden düşünebilir.Bu binlerce seneden buyana var olmanın verdiği özgüvenin sonucudur.

Ancak kızgınlık artarken değerlendirmelerde yoğunlaşmaktadır. Önce Süleymaniye, sonra Telafer, nihayet Musul, şimdi de Kerkük. Türkün hafızası ve vicdanı böyle çalışıyor. Ve Telafer ikinci Süleymaniye, Musul üçüncü Süleymaniye sıra dördüncü Süleymaniye'ye geliyor.

Ankara'da her yerde yayılan ve yüksek sesle söylenen bir inanç var. Eğer Süleymaniye'deki Özel Kuvvet mensupları Amerikan ordusu karargahlarına saldırdığı zaman düşmana davranır gibi davransa ve diredikten sonra kendilerini saldıran Amerikan birlikleri ile beraber havaya uçursaydı ne ikinci Süleymaniye (Telafer) ne üçüncü Süleymaniye (Musul) olurdu. Bu düşüncenin sonucu, birilerinin ilk Süleymaniye'de yapılması gerekeni yapmak üzere harekete geçmesidir.

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display