< < Türkiye-Tacikistan İlişkileri
 Bu sayfayı yazdır

Türkiye-Tacikistan İlişkileri

Yazan  19 Ocak 2010
Tacikistan bir Türk devleti değildir. Ancak tarih boyunca Türkistan coğrafyasının bir parçası olmuştur. Enver Paşa Türkistan davası için savaşırken, 4 Ağustos 1922’de Tacikistan topraklarında şehit düşmüştür.

Enver Paşa'nın yerine geçen İbrahim Bek Lakay'da bugünkü Tacikistan sınırları içerisinde yetişmiş ünlü bir komutandır.

 

Türk dünyası ile iç içe olmasına rağmen bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından günümüze kadar Türkiye-Tacikistan ilişkileri sınırlı kalmıştır. Tacikistan'ın Türk olmaması, ekonomik şartları, ülkedeki iç savaş, Rusya ve özellikle İran ile ilişkileri nedeniyle yakın ilişkiler kurulamamıştır. Zaman içerisinde Tacikistan'ın Orta Asya'daki önemi daha iyi anlaşılmıştır. İlk yıllara oranla ilişkilerde önemli ilerleme kaydedilmiştir.

 

Zaman zaman diğer cumhuriyetlerde de görülen kavgalar Tacikistan'da iç savaşa dönüşmüştür. Bu nedenle de yüz binlerce kişi, Afganistan ve Özbekistan'a sığınmış, toplumsal ve ekonomik meselelere yenisi eklenmiştir. Bugün iç sürtüşme olarak nitelendirilen anlaşmazlıklar, bölgeye hâkim olmaya çalışan dış güçlerin etkisi ile öncelikle Özbekistan-Kırgızistan ve Tacikistan arasında yapay parçalanan Fergana vadisi ve Özbekistan'ın geneline ve tabiatıyla bütün Orta Asya'ya yayılma riski söz konusu. Tacikistan'daki bu gelişmeler aslında sadece Türkiye için değil Rus ve Çin ortasında denge anlayışında olan Batı Dünyası, özellikle ABD içinde önemli bir mesele olarak değerlendirilebilir.

 

Tacikistan'ın ilişki kurduğu ülkeler içerisinde İran dil bütünlüğü açısından ayrı bir yerde bulunmakta, bu nedenle yalnızca ticari değil eğitim ve kültürel alanlarda da işbirliği geliştirilmektedir. Gerçi Türkiye Büyük Öğrenci Projesi çerçevesinde 1992–93 öğretim yılından itibaren 676 yüksek öğrenim kontenjanı vermiş,bu kontenjanın 418'i kullanılmış olup 95 öğrenci mezun olmuştur. Halen 50 öğrenci devlet burslusu olarak Türkiye'de öğrenimlerine devam etmektedirler. Ayrıca Duşanbe'de Türkiye Türkçesi Öğretim Merkezinde dil eğitimi verilmektedir.

 

Avrasya Ekonomik Topluluğu ve Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üye olan Tacikistan'ın son yıllarda AB ile ilişkiler önem kazanmaya başlamıştır. Günümüzde AB'nin Orta Asya'ya yapmakta olduğu yardımların ciddi bir payı Tacikistan'a gitmektedir. AB ve Tacikistan arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde,2007–2010 döneminde, Tacikistan'ın 66milyon avro yardım alması ön görülmüştür. Yardımın sosyal güvenlik, sağlık ve özel sektörün kalkınması planlanmıştır.

 

11 Eylül olaylarından sonra, Afganistan'a komşu bütün Orta Asya ülkelerinde olduğu gibi Tacikistan'ın dış politikasında da ABD'nin etkisi görülmeye başlamıştır. Bu nedenle Tacikistan bazı hava sahalarını ABD'ye açmayı kabul etmiştir.

 

Tacikistan ile ABD arasında bu şekilde bir yakınlaşma olsa bile gerek ülkeye sızmaya çalışan Müslüman ülkelerin radikal İslamcı grupları desteklemeleri gerekse Tacikistan'daki iç savaş nedeniyle karşılaştığı sıkıntıları önemli ölçüde Rus askeri güçleri ile bastırabilmiştir. Bu da Tacikistan'ı Rusya'nın himayesine itmiştir.

 

Tacikistan şartları gereği ilişkilerini dengeleyerek sürdürmeye çalışmaktadır. Türkiye-Tacikistan ilişkileri başta ticaret olmak üzere iyi bir seyir izlemektedir. Türkiye Cumhuriyeti Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre 1999 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 9,3 milyon ABD doları iken 2004 sonuçlarına göre 104,3 milyon ABD dolarına ulaştı yani ticaret hacmi 5 yıl içinde 11 kat büyüdü.

 

1999–2006 yılları arasında iki ülke toplam mal tedavülünün hacmi 20,4 kat büyüdü. Türkiye'nin Tacikistan dış ticaretindeki payı yıldan yıla artmaktadır. Böylece sadece son beş yıl içinde Tacikistan'ın ihracat hacminde Türkiye'nin payı yüzde 6'dan yüzde 15,6'ya arttı Tacikistan'ın ithalatında ise Türk menşeli malların payı iki kat büyüdü. Türkiye ticaret hacmi büyüklüğü ile Tacikistan'ın yurt dışındaki ortakları arasında 2.sıradadır.

 

Türkiye-Tacikistan arasındaki ilişkiler geleneksel olarak dost ve iyi niyetli bir yapı taşımaktadır.20.yy tehdit ve meydan okumalarında uluslar arası terör, kökten dinci hareketler ve uyuşturucu ticareti konularındaki resmi görüşmelerin yakınlığı ve uyuşması, bu ve diğer alanlardaki aktif iş birliği için iyi bir temel oluşturuyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan 23–24 Haziran 2003'te Tacikistan'a gitmiş Tacik Cumhurbaşkanı Emomali Rahmanov 19–27 Ocak 2006'da Türkiye'yi ziyaret etmiş ve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yapılan görüşmelerden sonra altı anlaşma imzalanmıştır.

 

29 Mayıs 2009'da Cumhurbaşkanı Gül Orta Asya ziyareti sırasında Tacikistan'a da gitmiştir. Bu gezi sırasında yapılan görüşmelerde alınan karar üzerine 13 Aralık 2009 iki ülke arasında vize kalktı.

 

İki ülke siyasi düzeyde en üst seviyede ilişkilerini sürdürmektedir. Ticari anlamda da hızlı bir artış söz konusudur.

 

Tacikistan şuanda büyük bir ekonomik kriz içerisindedir. Ülke doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen dağlık olduğu için bunları çıkarmakta zorluklar yaşamaktadır. Yine ülkenin coğrafi yapısı nedeniyle tarım da zorlukla yapılmaktadır. Ülkenin ekonomisinin bir bölümünü de ülke dışına çalışmaya gidenlerin gönderdikleri paralar oluşturmaktadır. Rusya'yı da etkileyen küresel ekonomik kriz, büyük oranda inşaat alanındaki işlerde çalışan Orta Asya ülkelerini etkiledi. Tacikistan ise bu durumdan en çok etkilenen ülkelerden birisidir. Rusya'ya çalışmaya gidenlerin azalması, bu ülkeden para havalelerinin azalmasına sebep oldu. Uzmanlar, 2009 yılının ilk dokuz ayı içerisinde Tacikistan'a Rusya'dan 1 milyar 303 milyon ABD doları havale edildiğini, bu rakamın 2008'in aynı dönemine göre yüzde 35 azaldığını söylüyorlar.

 

Tacikistan yönetiminin halka iş imkânları sağlama çabaları da yetersiz kalmaktadır. Haber bültenlerine yansıyan haberlere göre sosyal alanda da rahatsızlıklar söz konusu; hırsızlık oranlarında artışın yanı sıra köylerde bile hayvan çalma olayları görülmektedir.İntihar olaylarında da artış gözlenmektedir.

 

Soysal ve ekonomik sıkıntılar yaşayan Tacikistan da Türk firmalarının girişiminin artması Tacikistan'ın ekonomisinin canlanmasını sağlayacaktır. Özelleştirme planlayan Tacikistan da Türk firmalarının bu konuya yönelmeleri de iki ülkenin karşılıklı menfaatine olacaktır. Son yıllarda iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin fark edilir bir ilerleme kaydettiğini ve gelecekte genişleme eğilimine sahip olduğunu belirtmek gerekir.

______________________________________________

 

[*] 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Türk Dünyası Araştırmaları Bölümü Bilimsel Danışmanı.

 

Doç. Dr. Meşküre Yılmaz

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı